Papa'yı bekleyen Nasıriyeli Hristiyan aile

Mahir Tobia, Papa’nın ziyaretinin, gösterilerin kalelerinden biri olan Nasıriye’deki durumu iyileştirmesini umuyor

Mahir Tobia (AFP)
Mahir Tobia (AFP)
TT

Papa'yı bekleyen Nasıriyeli Hristiyan aile

Mahir Tobia (AFP)
Mahir Tobia (AFP)

Papa Francis, Irak ziyareti kapsamında gittiği yerler arasında, Hz. İbrahim’in doğduğu yer olduğuna inanılan Ur şehrine de gitti. Ancak Irak’ın güneyinde bulunan ve merkezi Nasıriye olan Dikar ilinde sadece bir Hristiyan ailesi bulabildi.
53 yaşındaki Mahir Tobia, Fransız haber ajansı AFP’ye verdiği demeçte, ailesinin antik Ur şehrinin bulunduğu şehirde kalan son Hristiyan aile olduğunu ve Papa’nın oraya gelişinin, büyük bir hayalini gerçekleştirdiğini söyledi. Tobia Nasıriye’deki evinin oturma odasında verdiği demeçte Papa’nın ziyaretinin “temel olarak sevgi ve barış mesajı” olduğunu söyledi.
Tobia’ya göre 1990’larda Irak’taki ekonomik ambargodan önce Nasıriye bölgesinde “20 ila 30 Hıristiyan aile” yaşıyordu ancak günümüze kadar, Tobia’nın ailesi ve kardeşinin ailesi dışında kimse kalmadı. Özellikle 2003’te ABD’nin Irak’ı işgalinin ardından Hıristiyanların sayısı giderek azaldı.
Bir hafta önce bölgede, ekonomi ve yaşam koşullarına yönelik düzenlenen bir protesto sırasında 6 kişi öldürüldü. Papa, 2019 yılının sonlarından bu yana Irak’ta siyasi sınıfa ve yolsuzluğa karşı gençler tarafından yönetilen halk ayaklanmasıyla dayanışma içindeydi ve engellenmemesi için çağrıda bulunmuştu. Bu hareketler sırasında 600 kişi öldürüldü, 30 bin kişi ise yaralandı.
Irak’a bir “dostluk ve barış mesajı” ile gelen Arjantin asıllı Papa Francis’in belirttiği gibi Tobia da, Nasıriye’deki “koşulların iyileştirileceğine” inanıyor. Son iki yılda, bu şehir, Irak’taki yaşam koşullarının kötüleşmesini ve yolsuzluğu protesto eden gösterilere tanık oldu, gösteriler sırasında onlarca kişinin ölümü ile sonuçlanan güvenlik güçleri ile çatışmalarda yaşandı. Tobia “bunların çok büyük yansımalarını olabileceğini” söyledi.
Papa’nın, Mezopotamya’daki kökleri uzun bir tarihe uzanan ancak yakın tarihte birçoğunun göç etmelerine neden olan zorluklar yaşayan Hıristiyanlara, büyük bir manevi destek sağlayacak olan ziyareti cuma günü başladı ve pazartesi günü sona erecek. Bu ziyaret Papa’nın Irak’a ilk ziyareti. Irak’ta özellikle mezhep savaşlarının takip ettiği 2003 yılındaki ABD işgalinin ardından Hıristiyan sayısı giderek azaldı.
Tobia, babasının Osmanlı yönetimi altındayken şehre yerleşen bir tüccar olduğunu anlatıyor. İkinci Dünya Savaşı, Irak’taki Krallığının çöküşü ve Baas Partisi rejiminin yükselişini içeren yıllar boyunca Tobia’nın ailesi şehirden ayrılmadı. Tobia’nın belirttiğine göre, iş imkanının olmaması ve birinci derece “devletin ihmali” kalanların ayrılmalarına neden oldu. Tobia “Örneğin restoranı olan kişilerin, maddi sıkıntı sebebiyle ayrıldıklarını” söyledi. Söylediğine göre, önce Bağdat’a ya da Kuzey Irak’a, vakit geçtikçe de yurt dışına göç ettiler.
Iraklı Hristiyanların sayısı 2003’ten önce bir buçuk milyon iken, şimdi 300 ila 400 bin arasında bulunuyor. Hala Irak’ta yaşayanların çoğu, Irak’ı etkisi altına alan ekonomik kriz, güvenlik sorunu ve siyasi istikrarsızlık sebebiyle göç etmeyi düşünüyorlar.
Ancak Mahir Tobia, ailesinin yüz yıldan daha eski bir geçmişi olan şehirdeki kökleriyle ilgili olarak “Biz yaklaşık 1900 yılından bu yana Dikar’dayız.” diyor.
Nasıriye’de kilise bulunmuyor bu nedenle, Tobia, düğünler ve cenazeler için Bağdat veya Basra’ya gidiyor. Yine de her şeye rağmen şehir ile bir “bağının” olduğunu ve burada kalmasını sağladığını söylüyor. Tobia Papa’nın ziyaretinin bu kutsal bölgeye daha fazla hacının gelmesinin önünü açmasını temenni ediyor ve “Bunun önemli bir olay… Bölgedeki yaşam koşullarının yükseltebilir… Turist alanların restore edilmesi ile, daha çok ziyaretçiye kapı açabilir…” diyor. Ziyaretin “Dikar’a bir kilise inşa edilmesini” yol açacağını da temenni ediyor.



SDG Heyeti, cuma günü Şam’la görüşecek: Anlaşmanın detayları masada

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

SDG Heyeti, cuma günü Şam’la görüşecek: Anlaşmanın detayları masada

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) bünyesindeki Demokratik Kuzey Güçleri Komutanı Ebu Ömer el-İdlibi, Rojava’daki Özerk Yönetim’den bir heyetin cuma günü Şam’a gideceğini ve burada SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi ile Geçiş Dönemi Cumhurbaşkanı Ahmed Şara arasında imzalanan anlaşmanın detaylarını ele alacağını duyurdu.

İdlibi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Heyet, cumhurbaşkanı ile General Mazlum Abdi arasında 10 Mart'ta imzalanan anlaşmayı pekiştirmek amacıyla ayın 30’unda Şam’a hareket edecek” ifadelerini kullandı.

Komutan, bu ziyaretin “ulusal istikrarın güçlendirilmesi ve Suriye devletinin birliğinin pekiştirilmesi” açısından önemli bir adım olduğunu vurgularken, sürecin “kapsamlı ve kalıcı bir çözümün” zeminini oluşturabileceğini belirtti.

Heyet üyeleri belirlendi

SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi, 12 Nisan’da Suriye hükümet heyetiyle gerçekleştirdiği görüşmede, Tişrin Barajı’nın askeri saldırılardan korunması ve yerinden edilenlerin geri dönüş süreci gibi başlıkları gündeme almıştı. Aynı toplantıda, 10 Mart tarihinde imzalanan anlaşmanın hayata geçirilmesi için çalışacak komisyonun üyeleri de belirlenmişti.

Komisyonda yer alacak isimler şöyle:

Fause Yusuf

Abdulhamid el-Mehbaş

Ahmed Yusuf

Sanhrib Barsum

Sozdar Haci

Komisyon sözcülüğünü ise Meryem İbrahim ve Yaser Süleyman yürütecek.

8 maddelik anlaşmanın detayları

10 Mart 2025 tarihinde Mazlum Abdi ile Ahmed Şara arasında imzalanan mutabakat, Suriye Cumhurbaşkanlığı tarafından resmi devlet medyasında yayımlandı. Anlaşma, özellikle Kürt topluluğunun statüsü, ateşkes ve SDG’nin Suriye ordusuna entegrasyonu gibi başlıklarda önemli hükümler içeriyor.

Anlaşmanın ana hatları şu şekilde:

- Tüm Suriyelilerin, dini ya da etnik kimliklerinden bağımsız olarak, siyasi süreçte temsil edilmesi ve devlet kurumlarına liyakate dayalı katılım hakkı güvence altına alınacak.

- Kürt toplumu, Suriye devletinin asli bir unsuru olarak tanınacak; vatandaşlık ve anayasal hakları güvence altına alınacak.

- Ülke genelinde ateşkes sağlanacak.

- Kuzeydoğu Suriye'deki tüm sivil ve askeri yapılar Suriye devletine entegre edilecek; sınır kapıları, havaalanları ve enerji kaynakları devletin kontrolüne geçecek.

- Tüm Suriyeli mültecilerin güvenli bir şekilde geri dönüşü sağlanacak.

- Suriye devleti, güvenlik ve ulusal birlik adına “Esad rejiminin kalıntıları” ile mücadelede desteklenecek.

- Bölünmeye çağrı yapan, nefret söylemi yayan ve toplumsal ayrışmayı körükleyen tüm girişimler reddedilecek.

- Anlaşmanın yıl sonuna kadar tam olarak uygulanabilmesi için özel uygulama komisyonları görev alacak.

Şam’a gidecek SDG heyetinin bu maddelerin hayata geçirilmesi konusunda somut takvim ve uygulama modelleri üzerinde durması bekleniyor.

Rudaw