Kadınlar Suudi Arabistan Kültür Bakanlığı’nda liderlik pozisyonlarında

Suudi Arabistan Kültür Bakanlığı kadrolarının yarısı kadınlardan oluşuyor.

Kadınlar Suudi Arabistan Kültür Bakanlığı’nda liderlik pozisyonlarında
TT

Kadınlar Suudi Arabistan Kültür Bakanlığı’nda liderlik pozisyonlarında

Kadınlar Suudi Arabistan Kültür Bakanlığı’nda liderlik pozisyonlarında

Suudi Arabistan Kültür Bakanlığı, iki yıl önce kurulmasının ardından bugün Vizyon 2030 hedeflerine, yalnızca kültürel alanlarda kadınları destekleyerek değil, kadınları güçlendirme ve kültür sektöründeki varlıklarını artırma noktasında birçok eksen aracılığıyla ulaşmaya çalışıyor.
Kültür Bakanlığı, Suudi kadınlara liderlik pozisyonlarında yetkiler vermeye başladı. Ayrıca, çalışanları arasındaki kadınların sayısını, toplam çalışan sayısının yaklaşık yüzde 50’si olan rekor bir seviyeye çıkardı.
Söz konusu oran, Kültür Bakanlığı’nın, kadınların başarı ve ayrıcalık elde etmelerini destekleme ve çekici bir çalışma ortamı sağlama konusundaki isteğini doğruluyor. Bu durum, Suudi Kültür Bakanı Prens Bedr bin Abdullah bin Ferhan’ın, kadınların Suudi kültür sektöründeki liderlik pozisyonlarına katılmalarına ve yeteneklerine olan inancını yansıtıyor.
Bakanlık yaptığı açıklamada, istatistiklerin, Suudi kadınların Suudi Arabistan’daki işgücü piyasasına katılım oranlarının toplam Suudilerin yüzde 35’i olduğunu açıkladı. Ayrıca kadınların kamu sektörüne katılımının yüzde 38’lere, özel sektörde ise yüzde 32’lere çıktığına işaret etti. Bu durum, devletin kadına olan desteği ile hedefleri doğrultusunda hızla büyümesine işaret ediyor.
Kültür Bakanlığı çalışanların cinsiyeti ne olursa olsun yetkinlik, deneyim ve becerileri dikkate alan profesyonel standartlara göre, çeşitli iş pozisyonlarıyla kadınları cezbederek, işgücü piyasasına katılım oranlarını erkeklerle eşit seviyelere çekmeye çalışıyor.
Kültür Bakanlığı kısa süre içinde, hem bakanlık bünyesinde hem de diğer kültürel alanlarda Suudi kültür sektörünün ilerlemesi noktasında proje yönetimine aktif katkıda bulunabilecek bir Suudi kadın kuşağı oluşturmayı başardı. Suudi kadınlar bu kapsamda liderlik pozisyonlarını üstlenerek görevlerini en iyi şekilde yerine getirmeye devam ediyor.
Suudi kadın liderler, tüm kurumsal ve operasyonel sorumlulukları ile bazı kültürel kurumların başkanlıklarının yanı sıra, bakanlık kurumları ve departmanlarında liderlik pozisyonlarında, kültürel projeleri yönetme noktasında görevlerine başladı.
Söz konusu görevlendirmelerin yapıldığı liste, bir grup nitelikli Suudi kadını içeriyor. Bunlar arasında, Mimarlık ve Tasarım Sanatları İcra Kurulu Başkanı Sümeyye es-Süleyman, Bakanlığın Ulusal Ortaklık ve Kalkınma Ajansı sorumlusu Noha Kattan, Görsel Sanatlar Kurulu İcra Kurulu Başkanı Dina Amin, Bakanlığın İletişim ve Halkla İlişkiler sorumlusu Dor Kattan, Mutfak Sanatları İcra Kurulu Başkanı Mayada Bedir, Uygulama ve Proje Yönetimi Genel Müdürlüğü sorumlusu Rezzan el-Ayid’in yanı sıra Planlama ve Performans Genel İdari sorumlusu Felve el-Bazi bulunuyor.
Bakanlık ulusal kültür projesinin uygulanması noktasında her iki cinsiyetten liderlerin çalışmalarına güvendiğini vurguladı.
Mimarlık ve Tasarım Sanatları İcra Kurulu Başkanı Sümeyye es-Süleyman, kadın ve erkeklerin, kültür hizmetinde üretici olarak temel bir role sahip olduklarına inandığı söyledi.
Sümeyye es-Süleyman, “Kadınları desteklemenin çok önemli olduğuna inanıyorum. Kadınlar, deneyimlerinin Suudi kültüründe görülür ve etkili olması için ister birey olarak isterse de toplumun bir üyesi olarak, kendi alanlarına ve seslerine sahip olmalı ve kendi kültürlerine katkıda bulunarak bunu yaymalılar” dedi.
Ulusal ortaklık ve kalkınmadan sorumlu Noha Kattan, Kültür Bakanlığı’nın, kadın ve erkeklerin gelişimine ve parlamasına imkan veren ve onlara destek, teşvik ve kalkınma anlamında tüm başarı unsurlarını sağlayan çalışma ortamlarına övgüde bulundu.
Ayrıca Kültür Bakanlığı’nın kadınlara sağladığı imkanlara atıfta bulunarak 2030 hedeflerine ulaşma noktasındaki çabalarını övdü.
Uygulama ve Proje Yönetimi’nden sorumlu Rezzan el-Ayid, çalışanların cinsiyetçi bir ayrıma maruz kalmamalarının başarılı bir ortamın temeli olduğuna işaret etti. Rezzan el-Ayid: “Bir kişinin yetenekleri ve nitelikleri erkek veya kadın olmasına değil, o kişinin yetkinliğine bağlıdır. Bu durum, kadınları güçlendirme ve çeşitli alanlara katılımları noktasında, onları harekete geçirmenin önemi ile çelişmemekte” dedi.
İletişim ve Halkla İlişkiler sorumlusu Dur Kattan, kadınların kültür sektöründeki rolünün, oldukça önemli ve erkekleri tamamlar nitelikte olduğuna inandığını söyledi. Ayrıca, kadın veya erkek olsun kültür sektöründe çalışan kimselerin Suudi kültürüne farklı bir boyut kazandıracak olan kişisel vizyonlarını sunma sorumluluğu olduğunu ifade etti.
Mutfak Sanatları İcra Kurulu Başkanı Mayada Bedir, Kültür Bakanlığı’nı desteklediğini ifade ederek, hırslı kadınlara yeteneklerine güvenmeleri noktasında tavsiyelerde bulundu. Bedir, “Tavsiyem aynı zamanda gençler için de geçerlidir, hayallerinizi gerçekleştirmek istiyorsanız yeteneklerinize güvenin” dedi.
Kültür Bakanlığı bünyesinde üst pozisyonlarda çalışan kadınlar, Suudi kültür sektörüyle bağlantılı kurum ve departmanlarda büyük sorumluluklar yükleniyor. Bu durum kadınların erkeklerle birlikte etkili ve ilham verici bir liderlik pozisyonu yürüttüğüne işaret ediyor. Dur Kattan’a göre bu yeni konsept, “herkese güç veren” Suudi 2030 vizyonunu gerçekleştirme noktasından geliyor.
Sumeyye es-Suleyman, genel olarak liderliğin insanlardan aldığı değerlerden ilham alması gerektiğine inandığı belirterek, “İnsanlar arasında rol model ve rehber olabilecek kimseler var” ifadesini kullandı. Kapsamlı ve çok yönlü alanlarıyla Mimarlık ve Tasarım sektörüne başkanlık etme misyonunun kendisini daha sorumlu hissetmesine neden olduğunu belirten Süleyman, “Bu pozisyonda bir varış noktası olmadığından dolayı aslında tüm gözler üzerinizde oluyor. Aynı zamanda bu pozisyon sizi çalışanlara ve iş arkadaşlarınıza karşı sorumlu hale getiriyor. Başkan erkek veya kadın olsun tüm bunları hissetmek, sorumlulukların etkili ve verimli bir şekilde yerine getirilmesini sağlıyor” dedi.
Kültür liderleri Kültür Bakanlığı öncülüğünde kültür sektörünü geliştirme projesine dahil olmaktan gurur duyduklarını ifade etti. Ayrıca, Suudi 2030 vizyonunun, kadınların çalışma hayatında hak ettikleri fırsatları partnerleriyle birlikte yürütmedeki desteğinin yanı sıra, her alandaki yaratıcılık ve gelişme noktasında sağladığı olumlu atmosfere övgüde bulundular.



KİK Sakhir Deklarasyonu: Ortak bir kaderi teyit ediyor, bölgesel güvenliği güçlendiriyor ve iki devletli çözümü destekliyor

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri, bölgesel güvenliği korumak ve dost ülkelerle ortaklık bağlarını güçlendirmek amacıyla uluslararası iş birliğini güçlendirme taahhütlerini teyit ettiler. (BNA)
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri, bölgesel güvenliği korumak ve dost ülkelerle ortaklık bağlarını güçlendirmek amacıyla uluslararası iş birliğini güçlendirme taahhütlerini teyit ettiler. (BNA)
TT

KİK Sakhir Deklarasyonu: Ortak bir kaderi teyit ediyor, bölgesel güvenliği güçlendiriyor ve iki devletli çözümü destekliyor

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri, bölgesel güvenliği korumak ve dost ülkelerle ortaklık bağlarını güçlendirmek amacıyla uluslararası iş birliğini güçlendirme taahhütlerini teyit ettiler. (BNA)
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri, bölgesel güvenliği korumak ve dost ülkelerle ortaklık bağlarını güçlendirmek amacıyla uluslararası iş birliğini güçlendirme taahhütlerini teyit ettiler. (BNA)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin liderleri, Bahreyn'deki zirvenin sonunda, ülkelerinin altı KİK üye ülkesinin ve bölgedeki diğer bütün ülkelerin egemenliğine saygı gösterme ve içişlerine müdahale etmeme taahhüdünü teyit ettiler. Ayrıca, "güç kullanımını veya güç kullanma tehdidini" reddettiklerini vurguladılar.

Bahreyn'in ev sahipliğinde düzenlenen 46. Körfez İşbirliği Konseyi zirvesinin sonunda yayımlanan ve "Sakhir Deklarasyonu" adı verilen belgede liderler, "Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin güvenlik ve istikrarının bölünmez olduğunu ve herhangi bir üye devletin egemenliğine yönelik herhangi bir ihlalin, kolektif güvenliğe doğrudan bir tehdit oluşturduğunu" vurguladı.

Körfez İşbirliği Konseyi liderleri, "Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirme anlaşmasının şartlarına tam olarak uyulmasını sağlamayı amaçlayan bölgesel ve uluslararası çabalara destek" çağrısında bulundu. Liderler, "İki devletli çözüm ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda, 4 Haziran 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik çaba ve gayretlerin güçlendirilmesini" istedi.

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin liderleri ve temsilcileri 46. KİK Zirvesi'ne katılımları sırasında,(BNA)Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin liderleri ve temsilcileri 46. KİK Zirvesi'ne katılımları sırasında,(BNA)

Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri ayrıca bölgesel güvenliği korumak, ortaklık bağlarını güçlendirmek, dost ülkelerle siyasi, güvenlik ve ekonomik işbirliğini ilerletmek, her türlü aşırıcılık, terörizm, nefret söylemi ve kışkırtmayla mücadele etmek, ulusaşırı suçlarla mücadele etmek ve Bahreyn merkezli Birleşik Deniz Kuvvetleri'nin enerji güvenliğini artıracak, deniz seyrüseferini ve uluslararası ticareti koruyacak, Ortadoğu bölgesini nükleer silahlardan ve kitle imha silahlarından arındıracak ve silahlanma yarışlarını önleyecek şekilde, bölgesel güvenlik ve istikrarı artırmak için çabalarını desteklemek amacıyla uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesini teyit ettiler.

Bahreyn Kralı Hamad bin İsa El Halife, zirvede Körfez ülkelerinin uzun süredir devam eden ortak Körfez eylemi geleneğini sürdürme taahhüdünü teyit etti, (BNA)Bahreyn Kralı Hamad bin İsa El Halife, zirvede Körfez ülkelerinin uzun süredir devam eden ortak Körfez eylemi geleneğini sürdürme taahhüdünü teyit etti, (BNA)

Sakhir Deklarasyonu

Şarku'l Avsat aşağıda Sakhir Deklarasyonu'nun metnini sunuyor.

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerini ve halklarını din, kan, dil, ortak kader birliği ve 1981 yılında Konsey'in kuruluşunun temellerini oluşturan yüce hedeflere dayanan derin tarihi kardeşlik bağlarına dayanarak, Bahreyn Krallığı'nın Sakhir kentinde düzenlenen KİK Yüksek Konseyi'nin kırk altıncı oturumunda bir araya gelen KİK ülkelerinin liderleri Majesteleri ve Altesleri, aşağıdaki ilkelere bağlılıklarını teyit ederler:

Birincisi: Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi'nin yüce hedeflerine inanarak, kurucu liderlerin yaklaşımını sürdürerek ve Konsey halklarının daha fazla istikrar, güvenlik, ilerleme ve refah yönündeki özlemlerini somutlaştırarak, üye ülkeler arasındaki yerleşik bağları ve bütünleşmeyi güçlendirmek.

Liderler, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri arasında siyasi, güvenlik, ekonomi ve sosyal alanlarda eşgüdüm ve bütünleşme yolunu, ortak kardeşlik çıkarlarını gerçekleştirecek ve bölge ve dünyada güvenlik, barış ve refahın temellerinin atılmasına katkıda bulunacak şekilde, arzu edilen birliğe doğru sürdürme kararlılıklarını teyit ettiler.

Liderler, Körfez İşbirliği Konseyi'nin (KİK) ortak çalışmalarının başarılarından duydukları memnuniyeti dile getirerek, tutarlı bir savunma ve güvenlik çerçevesi içindeki entegrasyonu, akıllıca ve dengeli diplomatik tutumları ve sürdürülebilir kalkınma ve ekonomik projeleri vurguladılar. Bu başarılar, KİK'in çeşitli bölgesel ve uluslararası konulardaki siyasi birliğini ve ortak vizyonunu, hedeflerini ve tutumlarını yansıtmaktadır. Ayrıca, KİK üye ülkeleri ve halkları için daha fazla kazanım elde etmek amacıyla çabaların daha hızlı bir şekilde sürdürülmesinin önemini vurguladılar.

İkincisi: Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin ve bölgedeki tüm diğer ülkelerin egemenliklerine saygı göstermek, içişlerine karışmamak, güç kullanımını veya güç kullanma tehdidini reddetmek, Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin güvenlik ve istikrarının bölünmez olduğunu ve herhangi bir üye devletin egemenliğine yönelik herhangi bir ihlalin kolektif güvenliğine doğrudan bir tehdit oluşturduğunu vurgulamak.

Ortadoğu bölgesinde adil, kapsamlı ve kalıcı bir barışı tesis etmek ve bölgesel ve uluslararası çatışmaların barışçıl yollarla çözümü için çalışmak amacıyla liderler, Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi sonuçlarını memnuniyetle karşıladıklarını ve Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirme anlaşmasının şartlarına tam olarak uyulmasını sağlamayı, insani yardım ve yeniden yapılanmanın ulaştırılmasını kolaylaştırmayı ve 4 Haziran 1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik çaba ve gayretleri güçlendirmeyi amaçlayan bölgesel ve uluslararası çabalara desteklerini teyit ettiler. Bu devlet, iki devletli çözüm, Arap Barış Girişimi ve uluslararası meşruiyet kararları doğrultusunda, Filistin halkının ve tüm bölge halklarının güvenlik ve barış içinde yaşama özlemlerini yerine getirecek şekilde kurulacaktır.

Üçüncüsü: Liderler, Körfez Ortak Pazarı ve Gümrük Birliği gerekliliklerinin tamamlanmasının, ticaret ve turizmin geliştirilmesinin, özellikle altyapı, ulaştırma, enerji, iletişim, su ve gıda alanlarında stratejik projelere yatırımın teşvik edilmesinin, dijital altyapının entegrasyonunun artırılmasının, e-ticaretin kolaylaştırılmasının ve dijital ödeme ve bulut hizmetleri için ortak sistemlerin geliştirilmesinin desteklenmesinin, daha fazla ekonomik kalkınma, teknolojik ve bilimsel ilerleme elde etmeye devam etme taahhüdü, tam ekonomik vatandaşlığa ulaşılmasına ve kapsamlı ve sürdürülebilir kalkınmanın desteklenmesine katkıda bulunacak şekilde olmasının önemini vurguladılar.

Liderler ayrıca Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri ve halkları için uzun vadeli refahı sağlamak amacıyla ekonomik çeşitliliğin sürdürülmesinin, inovasyona dayalı bir ekonominin teşvik edilmesinin ve sürdürülebilirliğin önemini vurguladılar.

Liderler, bilgi entegrasyonunu artırmaya, dijital dönüşüm alanında deneyim alışverişinde bulunmaya, siber suçlarla mücadeleye, toplumlar için güvenli bir dijital ortam sağlamaya ve gençlerin ve kadınların kalkınma sürecine aktif katılımını teşvik etmeye katkıda bulunan ortak bir Körfez stratejisi çerçevesinde teknoloji, yapay zekâ ve siber güvenlik alanlarında iş birliğinin güçlendirilmesinin önemini vurguladılar. Geleceği öngörmede ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen kamu politikaları oluşturmada düşünce kuruluşlarının ve araştırmaların rolünün de altını çizdiler.

Dördüncüsü: Çevresel sorumluluğu vurgulamak, sürdürülebilir girişimleri teşvik etmek, çevreyi koruma taahhüdünü yenilemek, iklim değişikliğinin getirdiği zorluklarla mücadele etmek, karbon emisyonlarını azaltmak, temiz ve yenilenebilir enerji projelerini teşvik etmek ve sıfır emisyona ulaşmayı hedefleyen Körfez ve küresel girişimler ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda doğal ve deniz kaynaklarını korumak.

Beşincisi: Bölgesel güvenliği korumak için uluslararası işbirliğini güçlendirmek, dost ülkeler, uluslararası örgütler ve ekonomik bloklarla ortaklık bağlarını ve siyasi, güvenlik ve ekonomik işbirliğini pekiştirmek ve bunları sürdürülebilir kalkınma, her türlü aşırıcılık, terörizm, nefret söylemi ve kışkırtma ile mücadele, ulusaşırı suçlarla mücadele ve Bahreyn Krallığı'nda bulunan Birleşik Deniz Kuvvetleri'nin enerji güvenliğini artıracak, deniz seyrüseferini ve uluslararası ticareti koruyacak ve Ortadoğu bölgesini nükleer silahlardan ve kitle imha silahlarından arındıracak ve silahlanma yarışlarını önleyecek şekilde bölgesel güvenlik ve istikrarı artırmak için çabalarını desteklemek.

Liderler, Bahreyn Krallığı'nın Arap Grubu'nu önümüzdeki iki yıl boyunca BM Güvenlik Konseyi'nde daimi olmayan üye olarak temsil etmesine desteklerini dile getirerek, Körfez İşbirliği Konseyi ve kardeş Arap ülkelerinin özlemlerini yerine getirme yeteneğine olan güvenlerini dile getirerek, uluslararası barış ve güvenliğin teşvikinde aktif bir ortak olarak rolünü, çatışmaların çözümünde diyaloğu önceliklendirmesini ve hoşgörü, bir arada yaşama ve insan kardeşliği değerlerini yüceltmesini vurguladılar.

Liderler ayrıca, köklü tarihi dostluk ilişkilerinin güçlendirilmesine odaklanan ve Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerinin dost ülkelerle geniş ortaklıklar kurmaya açık olduğunu yansıtan, ortak çıkarlarını desteklemeyi amaçlayan, ilişkileri kapsamlı bir stratejik ortaklığa yükseltmek için ortak bir eylem planı geliştirilmesi konusunda mutabakata varılan iki taraf arasındaki görüşmelere, dost İtalya Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Giorgia Meloni'nin katılımından duydukları memnuniyeti dile getirdiler.

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkelerinin liderleri olan Majesteleri ve Altesleri, toplantılarının sonunda, KİK ülkeleri ve halkları için güvenli ve istikrarlı bir bölgede güvenlik ve sürdürülebilir refah sağlamak ve daha adil ve müreffeh bir dünya inşasına katkıda bulunmak amacıyla kardeşçe dayanışma ve stratejik bütünleşme ufuklarını genişletmek için kurumsal iş birliği mekanizmalarının geliştirilmesinin gerekliliğini ve KİK ülkeleri ve halkları için daha parlak bir gelecek sağlamak amacıyla bu ilkelere olan güçlü bağlılıklarını vurguladılar.


Körfez ülkeleri, Katar'a yönelik saldırıların ardından ortak caydırıcılığı güçlendirmek için savunma hazırlıklarını yoğunlaştırıyor

(foto altı) Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi (Şarku’l Avsat)
(foto altı) Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi (Şarku’l Avsat)
TT

Körfez ülkeleri, Katar'a yönelik saldırıların ardından ortak caydırıcılığı güçlendirmek için savunma hazırlıklarını yoğunlaştırıyor

(foto altı) Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi (Şarku’l Avsat)
(foto altı) Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi (Şarku’l Avsat)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, altı KİK ülkesinin Katar’a yönelik iki saldırı sırasında dayanışma gösterdiğini ve ‘Körfez’in kaderinin bir, güvenliğinin tek’ olduğunu kanıtladığını vurguladı.

El-Budeyvi, bugün Manama’da düzenlenen KİK Zirvesi’nin açılışında yaptığı konuşmada, konsey ülkelerinin, Katar’a yönelik İsrail saldırıları sonrasında düzenlenen Olağanüstü Ortak Savunma Konseyi toplantısının karar ve tavsiyelerini uygulamaya başladığını söyledi.

Buna bağlı olarak birçok ortak askeri tatbikatın gerçekleştirildiğini belirten el-Budeyvi, “Şu anda ortak deniz tatbikatları devam ediyor” dedi. Ayrıca, ortak caydırıcılık kapasitesini artırmak amacıyla özel askeri komite toplantılarının da sürdüğünü ifade etti.

KİK Genel Sekreteri, konsey ülkelerinin Katar’a yönelik iki saldırının ardından ülkenin güvenliği ve egemenliğini desteklemek için harekete geçtiğini hatırlattı.

İran, 23 Haziran 2025’te Katar’daki el-Udeyd Hava Üssü’nün de aralarında bulunduğu çeşitli Amerikan üslerine yönelik roket saldırıları düzenlemiş, bu saldırılar ABD’nin İran nükleer tesislerine yönelik harekâtına karşılık olarak gerçekleştirilmişti.

9 Eylül 2025’te ise İsrail, Doha’da Hamas heyetinin bulunduğu tesisi hedef alan hava saldırıları düzenledi.

El-Budeyvi, KİK’in Katar’ı destekleyen tutumunun, herhangi bir Körfez ülkesine yönelik tehdidin tüm konsey ülkeleri için doğrudan bir tehdit olduğunu ortaya koyduğunu belirtti.

El-Budeyvi, KİK ülkelerinin Filistin konusundaki tutumunu da şu ifadelerle vurguladı: “KİK ülkeleri, bu meselenin merkezi önemini, işgalin sona erdirilmesi gerektiğini ve 1967 sınırları içinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını desteklemektedir.”

El-Budeyvi, Suudi Arabistan’ın iki devletli çözümün uygulanmasına yönelik uluslararası çabalardaki liderliğini övdü ve Eylül 2025’te New York’ta düzenlenen uluslararası konferansın Filistin devletinin tanınmasına açık destek sunduğunu memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti.

Genel Sekreter ayrıca, 14 Ekim 2025’te Şarm eş-Şeyh’te gerçekleştirilen Barış Zirvesi sonuçlarını ve Katar, Mısır, Türkiye ile ABD arasında imzalanan anlaşmayı olumlu karşıladı. El-Budeyvi, Gazze’de savaşın ilk aşamasının durdurulması sürecinin başlamasını ve tüm tarafların ateşkes anlaşmasına uymasının gerekliliğini vurguladı. El-Budeyvi ayrıca, KİK ülkelerinin Filistin halkına yönelik insani ve yardım desteğini takdir etti.

Uluslararası ortaklıklar

KİK Genel Sekreteri, konsey ülkelerinin politikalarının, siyasi istikrar, ekonomik kalkınma ve güvenlik iş birliğini bir araya getiren başarılı bir bölgesel iş birliği modeli sunduğunu belirtti. Bu sayede KİK, bölgesel ve uluslararası ortaklıklar için örnek bir platform haline geldi.

El-Budeyvi, 2025 yılında gerçekleştirilen uluslararası ortaklıklara da değinerek, 14 Mayıs 2025’te Riyad’da düzenlenen Körfez-ABD Zirvesi’nin başarılı geçtiğini aktardı.

Genel Sekreter ayrıca, 27 Mayıs 2025’te Malezya’nın Kuala Lumpur kentinde yapılan KİK-ASEAN (Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği) Zirvesi ve Çin ile gerçekleştirilen üçlü zirveye de dikkat çekti. Konseyin 2025 yılı boyunca Arap ülkeleri, dost ülkeler ve uluslararası gruplarla 13 ortak bakanlar toplantısı düzenlediğini vurguladı.

Ekonomik entegrasyon

KİK Genel Sekreteri, ekonomik entegrasyon alanında önemli adımların atıldığını vurguladı. El-Budeyvi, Körfez Sivil Havacılık Otoritesi’nin kurulmasını, Katma Değer ve Özel Tüketim Vergisi Anlaşması’nda bazı maddelerin revize edilmesini, Körfez Sanayi Platformu’nun başlatılmasını ve Dördüncü Sanayi Devrimi Körfez Merkezi’nin uygulanmasına başlanmasını örnek gösterdi. Ayrıca, Gümrük Birliği projesinde ilerleme kaydedildiğini ve Gümrük Veri Değişim Platformu’nun 2026 yılında devreye alınacağını belirtti.

Genel Sekreter, ortak Körfez pazarının güçlendirilmesi, hizmet ticaretinin düzenlenmesi, mesleki yeterliliklerin karşılıklı tanınması mekanizmaları ve Malezya ile Serbest Ticaret Müzakereleri’nin başlatılması gibi adımlara da dikkat çekti.

El-Budeyvi, birleşik düzenlemeler için Mevzuat Hazırlama Kılavuzu’nun yayımlandığını, yolsuzlukla mücadeleye yönelik Körfez rehberlerinin uygulandığını ve İnsan Hakları Konseyi nezdinde Körfez grubu için çeşitli kararların kabul edildiğini aktardı.

Güvenlik alanında ise Genel Sekreter, 2026-2030 dönemini kapsayan Körfez Güvenlik Stratejisi’nin kara para aklama suçlarıyla mücadeleye yönelik olarak onaylandığını belirtti. El-Budeyvi, 2027’de Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) düzenlenecek Körfez/Uluslararası Güvenlik Konferansı hazırlıklarının sürdüğünü, Katar’da ‘Arabian Gulf Security 4’ tatbikatının planlandığını ve hava yolculuğunda ‘Tek Nokta’ uygulamasının ikili anlaşmalar çerçevesinde hayata geçirilmesi için hazırlıkların devam ettiğini açıkladı.


Budeyvi: Körfez ülkeleri ortak füze kalkanı kurulmasını görüşüyor

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, Manama'da gazetecilerle bir araya geldi (Şarku'l Avsat)
Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, Manama'da gazetecilerle bir araya geldi (Şarku'l Avsat)
TT

Budeyvi: Körfez ülkeleri ortak füze kalkanı kurulmasını görüşüyor

Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, Manama'da gazetecilerle bir araya geldi (Şarku'l Avsat)
Körfez İşbirliği Konseyi Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi, Manama'da gazetecilerle bir araya geldi (Şarku'l Avsat)

Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Casim Muhammed el-Budeyvi,  yarın  (Çarşamba) Bahreyn’de yapılacak liderler zirvesine hazırlanan altı Körfez ülkesinin, füze saldırılarına karşı birleşik bir savunma sistemi oluşturmayı ve Konsey ülkelerini koruyacak ortak bir “füze kalkanı” kurmayı görüştüklerini açıkladı.

Budeyvi, Bahreyn’in başkenti Manama’da, 46. Körfez Zirvesi’nin başlamasından önce medya temsilcileriyle yaptığı söyleşide, ortak Körfez savunmasının, liderlerin çarşamba günü ele alacağı en önemli başlıklardan biri olacağını belirtti.

Bölgesel gerilim gölgesinde zirve

Genel Sekreter, zirvenin bölgedeki son gelişmeler ışığında gerçekleştiğini, özellikle Katar’ın İran ve İsrail tarafından düzenlenen iki saldırıya maruz kalmasının Körfez ülkelerini ciddi şekilde endişelendirdiğini ifade etti.

İran, 23 Haziran 2025’te Katar’daki El-Udeyd Hava Üssü dâhil olmak üzere Katar ve Irak’taki bir dizi ABD üssüne füze saldırısı düzenlemişti. Tahran yönetimi bu saldırının, ABD’nin İran’ın nükleer tesislerini hedef alan operasyonuna bir yanıt olduğunu açıklamıştı.

Ardından 9 Eylül 2025’te İsrail savaş uçakları, Doha’da Hamas heyetinin müzakere ofisinin bulunduğu bir binayı hedef almıştı.

Budeyvi, bu saldırıların ardından Körfez İşbirliği Konseyi liderlerinin Doha’da dayanışma toplantısı düzenlediğini ve Körfez topraklarının benzer saldırılardan korunması için savunma bakanlarını olağanüstü toplantıya çağırdıklarını söyledi.

Beş maddelik savunma paketi

Genel Sekreter, Doha’daki toplantıda Körfez savunma bakanlarının beş savunma tedbiri üzerinde uzlaştığını açıkladı ancak bu önlemlerin ayrıntılarına değinmedi. Budeyvi, bu adımların, ortak Körfez askeri iş birliğini ilerletmeyi ve güçlendirmeyi hedeflediğini vurguladı.

Ayrıca Körfez ülkelerinin ortak bir füze kalkanı sistemi kurma yönünde çalışma yürüttüğünü söyleyen Budeyvi, bu konuda ilgili üretici ülkelerle müzakerelerin de yapıldığını belirterek, “Yakın zamanda bir çözüme ulaşmayı umut ediyoruz” dedi.

Serbest ticaret anlaşmaları gündemde

Budeyvi, medya toplantısında Körfez’in dünya ülkeleriyle serbest ticaret anlaşmaları yapma çabalarına da değindi. Yakında Pakistan, Yeni Zelanda ve Güney Kore ile yeni serbest ticaret anlaşmalarının imzalanacağını açıkladı.

Birleşik Krallık ile yürütülen müzakerelerde ise önemli ilerleme kaydedildiğini belirten Budeyvi, anlaşmanın tamamlanması için “çok az bir bölümün kaldığını” ifade etti.

Genel Sekreter, Körfez–İngiltere ortaklığının uzun bir iş birliği ve karşılıklı güven tarihine dayandığını, gelecekte ise ortak çıkarlar temelinde daha kapsamlı siyasi koordinasyon, güvenlik ve savunma alanlarında iş birliği, ekonomik ve yatırım ortaklıkları ve kültürel değişimi içeren geniş bir ortaklık vadettiğini söyledi.

46. Körfez Zirvesi Bahreyn’de

Körfez liderleri, Bahreyn’de düzenlenecek 46. Körfez Zirvesi sırasında bölgesel ve uluslararası gelişmeleri, ayrıca Körfez ortak çalışma mekanizmalarının güçlendirilmesini ele alacak. Bu zirve, 25 Mayıs 1981’de Konsey’in kuruluşundan bu yana Bahreyn’in ev sahipliği yaptığı sekizinci KİK zirvesi olacak.