Sudan Egemenlik Konseyi üyesi Aişe Musa Şarku’l Avsat’a konuştu: ‘Sudanlı kadınlar doğaları gereği cesur’

Aişe Musa (Şarku’l Avsat)
Aişe Musa (Şarku’l Avsat)
TT

Sudan Egemenlik Konseyi üyesi Aişe Musa Şarku’l Avsat’a konuştu: ‘Sudanlı kadınlar doğaları gereği cesur’

Aişe Musa (Şarku’l Avsat)
Aişe Musa (Şarku’l Avsat)

Sudanlı kadınlar büyük bir çoğunlukla Ömer el-Beşir rejimine karşı Sudan devrimine katıldı. Yürüyüşler, kadınlardan birinin başlattığı meşhur zılgıtlarla cadde ve meydanlara inerek yapılırken, Sudan devrimi, Genelkurmay Başkanlığı önünde gerçekleşen oturma eylemleriyle meyvesini verdi.
Sudan devrim tarihinde kadınlar önemli bir rol oynanmıştı. Ancak Aralık 2019 devriminde kadınlar baskı, cinayet ve şiddet karşısında büyük bir cesaret gösterirken, kendilerine tavizsiz haklarının verilmesi çağrısında bulunan seslerden çok sayıda da şehit verdi.
Sudan Egemenlik Geçiş Konseyi’nin üyelerinden Aişe Musa, devrim zaferinin ardından iktidar hiyerarşisinde zirveye çıkan iki isimde biri.
Sudanlı kadınlar küçük yaşlardan itibaren bakanlık ve yargı organlarında görev almış olmasına rağmen Aişe Musa ve Reca Nikola benzeri görülmemiş bir fikir birliğiyle Başkanlık Konseyi’nde ilk yer alan isimlerden.
Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle Hartum’daki Başkanlık Sarayı ofisinde Şarku’l Avsat’ı kabul eden Aişe Musa, Sudanlı kadınların durumuna ilişkin ve mücadeleleriyle nereye geldiğini görmek adına bir röportaj verdi.
Başkanlık Sarayı’na girebilen Ayşe Musa’nın elleri hala tebeşir tozuyla kaplıydı. Musa, kadınların işe gitmesinin kadının evdeki rolünü kısıtlayan toplumsal değerlere karşı bir isyan olarak görüldüğü dönemde eğitim veren bir öğretmendi.
Musa, Sudanlı kadınların 1960 yıllardan beri devam eden ve öğretmen, öncü ve kamuoyu liderlerinin en önemli rolü oynadığı kümülatif mücadele sayesinde bu konuma ulaştığını düşünüyor. Kadınların rollerine ilişkin farkındalıklarının, yurtdışındaki eğitim burslarının, derneklerdeki, sivil toplum kuruluşlarındaki ve feminist kuruluşlardaki faaliyetlerinin bir sonucu olarak ortaya çıktığını ifade eden Ayşe Musa, bu sebeple rollerini kadın meseleleriyle sınırlamadıklarını ve halka ilişkilerde rol oynamak için harekete geçtiklerini belirtti.
Gençliğinden beri ulusal işlerde yer alan Musa, ülkesinin bağımsızlığından bu yana doğduğu el-Abyad şehrinde daha fazla kız okulu açılmasını talep etmek için gösterilere liderlik ettiğini ve sonuç olarak kadınların lehine gerçek bir değişimin başlangıcının yaşandığını söyledi. Bilinçli ve seçkin kadınlara eğitim verdiği için eğitimsizlik konusunda asi olduğunu vurgulayan Musa, babası dahil olmak üzere ailesindeki eğitimli erkek ve kadınların eğitimi destekleyen duruşundan etkilendiğini bildirdi.
Ömer el-Beşir rejimini deviren protestolara liderlik eden Sudanlı kadınların dikkat çekici cesaretine ilişkin açıklamada bulunan Musa, “Sudanlı kadınlar doğaları gereği cesur ve koşullar onları yüzleşmeye zorluyor. Devrim sırasında yaşananlar on yıllardır kadınlara uygulanan adaletsizliği ezen ve haklarını ihlal eden rejime karşı çıkan doğal bir tepki” şeklinde konuştu.
Sosyal gerçekliğe ve özellikle kadınların siyasi çalışmalarda hak ettikleri pozisyonları elde etmedeki adaletsizlik olarak tanımladığı şey hakkında sert eleştiri yapan Musa, Sudanlı kadınların siyaset uygularken imkanları ve yeteneklerine göre eşitsizliklere maruz kaldığını söyledi. Musa, tabanda kadınların büyük rolünün dikkat çekici bir şekilde fark edildiğini ancak liderlik merdiveni yükseldikçe sayılarının azaldığına dikkati çekti.
Ülkedeki egemen hiyerarşinin tepesindeki varlığının, erkeklerin siyasi eylem üzerindeki kontrolüyle çelişmediğini aktaran Musa, görevlerini yerini getirirken zorluk yaşamadığını çünkü bunun geçiş hükümetindeki durumun farklılığından kaynaklandığını ifade etti.
Aişe Musa Egemenlik Konseyi’nde var olan bir kadının kamusal meseleleri büyük ölçüde etkilediğini ve buna katkı sağladığını söyleyerek, özellikle Konsey’in kadın haklarıyla ilgili meselelerde kendilerine daha çok sorumluluk verdiğine dikkati çekti. Egemenlik Konseyi’nde kadının rolünün merkezciliğine bağlı kalarak, Konsey üyeliğinde beklenen değişiklikten korktuğunu ve kadınların temsil edilmesinin bu değişimin kurbanı olacağına dair endişesini de aktaran Musa, iktidar koalisyonunun temsilcileri değiştirme hakkına sahip olduğunu ancak görevinde kalması konusunda ısrarcı olacağını kaydetti. Musa kadınların yönetime katılım oranında haksızlık yaşandığını belirterek, çünkü anayasanın yüzde 40 kadının temsilini şart koyduğuna dikkati çekti.



Gazze'de ateşkes için ihtiyatlı iyimserlik… ABD'nin oynayacağı role güven

İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırı nedeniyle, yerinden edilen insanların barındığı UNRWA okulunun enkazını arayan Filistinliler (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırı nedeniyle, yerinden edilen insanların barındığı UNRWA okulunun enkazını arayan Filistinliler (AFP)
TT

Gazze'de ateşkes için ihtiyatlı iyimserlik… ABD'nin oynayacağı role güven

İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırı nedeniyle, yerinden edilen insanların barındığı UNRWA okulunun enkazını arayan Filistinliler (AFP)
İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırı nedeniyle, yerinden edilen insanların barındığı UNRWA okulunun enkazını arayan Filistinliler (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın önümüzdeki günlerde gerçekleştireceği bölge turu, Gazze Şeridi'nde bir ateşkes anlaşmasına varılması olasılığı açısından merakla bekleniyor. İsrail'de savaşın sona erdirilmesi yönünde büyük gösteriler düzenlenirken, Kahire temasların varlığını, öneri ve fikir alışverişinde bulunulduğunu teyit ediyor ve Washington'un rolüne güveniyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlara göre Trump'ın Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) kapsayan turu öncesindeki bu büyük ivme, ABD'nin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya açık bir şekilde baskı yapması halinde bir anlaşmayla sonuçlanabilir. Hamas'ın ABD'nin kapsamlı bir çözüm garantisi vermesi halinde, ateşkesi kabul etmesi muhtemel.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre Papa 14. Leo, 8 Mayıs'ta seçildikten sonra Aziz Petrus Meydanı'nda düzenlediği ilk pazar ayininde Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması ve tüm esirlerin serbest bırakılması çağrısında bulundu.

‘Askeri çözüm yok’

Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul dün Kudüs'te yaptığı açıklamada, ‘ateşkes için ciddi müzakerelere geri dönülmesi’ çağrısında bulunarak, ‘Gazze Şeridi'ndeki çatışmanın askeri yollarla çözülemeyeceğini ve siyasi bir çözümün odak noktası olması gerektiğini’ vurguladı.

Görsel kaldırıldı.İsrail'in Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği saldırı nedeniyle, yerinden edilen insanların barındığı UNRWA okulunun enkazı arasında oturan protez bacaklı bir Filistinli (AFP)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan bir televizyon röportajında, Gazze konusunda günlük temasların ve karşılıklı önerilerin varlığını teyit ederek, gerilimin sona erdirilmesi için baskı yapılmasında ABD'nin rolünden yararlanmanın önemini vurguladı. Trump yönetiminin göreve gelmeden önceki tutumunun ateşkesin istikrar kazanmasına yardımcı olduğunu ve mevcut ABD yönetiminin de aynı güçle mevcut çabaların başarısına katkıda bulunacağını umduğunu ifade etti. Abdulati, “Kapsamlı bir ateşkese ulaşmak için ABD ve Katar'ın başını çektiği uluslararası ortaklarla iş birliği içinde Mısır'ın yoğun girişimleri devam ediyor” dedi.

ABD Dışişleri Bakanlığı Bölge Sözcüsü Samuel Warburg dün Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Trump'ın ziyaretinin, Gazze Şeridi'ndeki gelişmeler de dahil olmak üzere çeşitli dosyalarda ‘koordinasyonu artıracağını’ doğruladı, ancak bir ateşkes anlaşmasına varılıp varılmayacağı konusunda bilgi vermedi.

Baskılar artıyor

Mısırlı strateji uzmanı Tümgeneral Semir Ferec, Trump'ın ziyaretinden önce ya da ziyaretiyle birlikte bir anlaşmaya varılacağı beklentisiyle savaşın sona erdirilmesi için büyük beklentiler, baskılar ve uluslararası taleplerin arttığını söyledi. Mısır'ın Trump'ın rolüne güvenmesinin doğru bir tutum olduğunu ve özellikle Gazze dosyasının yaklaşan tur sırasında güçlü bir şekilde masada olacağı için anlaşmanın sağlanmasına önemli ölçüde katkıda bulunabileceğini belirtti.

Hamas'a yakın bir Filistinli siyasi analist olan İbrahim el-Medhun'a göre ise ‘tüm olasılıklar halen masada, ancak İsrail ateşkesi garanti eden ya da Filistin halkına karşı devam eden soykırımı durduran herhangi bir anlaşmayı reddetmekte ısrar ediyor.’

Görsel kaldırıldı.İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları nedeniyle yerlerinden edilen Filistinlilerin kaldığı çadırlar (Reuters)

Öte yandan Hamas, maliyeti ne olursa olsun herhangi bir kısmi anlaşmaya girmeyi reddediyor. Kapsamlı bir anlaşmaya varmak istediğini vurguluyor, ancak aşılamayacak net koşullar ve kırmızı çizgiler belirliyor.

El-Medhun'a göre kırmızı çizgiler üç yönlü; ‘İlk olarak hiçbir koşul altında silahların teslim edilmesinden söz edilmiyor, zira direniş için silahlar hayatta kalmanın garantisi ve caydırıcılık aracıdır. İkinci olarak ister liderler ister sıradan insanlar olsun, Filistinlilerin yerinden edilmesi reddediliyor. Son olarak, saldırganlığın kapsamlı bir şekilde durdurulmasına, kuşatmanın kaldırılmasına ve esirlerin serbest bırakılmasına yol açmayan her türlü kısmi anlaşmaya karşı çıkılıyor.’

El-Medhun, “Hamas kısa süre önce İsrail'in değiştirilmiş bir teklifini reddetti. Çünkü bu teklif kabul edilemeyecek kırmızı çizgilere dokunan noktalar içeriyordu. Ancak hareket diyaloğa açık olmakla birlikte silahları teslim etmeyecek, mevcut koşullar altında gelecekteki herhangi bir hükümette yer almayacak ve herhangi bir kısmi anlaşmayı kabul etmeyecek” ifadelerini kullandı.

İsrail Kanal 12 televizyonuna göre cumartesi akşamı binlerce İsrailli, savaşın sona erdirilmesi ve tüm esirlerin geri dönmesi talebiyle Savunma Bakanlığı yakınlarında gösteri yaptı. Bu gelişme, cumartesi günü Gazze Şeridi'nde hayatta olan iki İsrailli esirden birinin Gazze Şeridi'nde devam eden savaşın sona erdirilmesi çağrısında bulunduğu videonun Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları tarafından yayınlanmasıyla aynı zamanda gerçekleşti.

Hamas'ta iyimserlik

Hamas kaynakları dün Şarku’l Avsat'a yaptıkları açıklamada, Katar ve Mısır'ın katıldığı, ABD'li ve İsrailli yetkililerin yakından takip ettiği görüşmelerde ‘bu kez bir anlaşmaya varılabileceğine dair iyimserliğe tanık olunduğunu’ belirterek, ‘şu anda önerilenler üzerinde anlaşmaya varılması halinde önümüzdeki 48 saat içinde bir anlaşmanın ilan edileceğini’ öne sürdü.

Kaynaklar, ‘ABD tarafının kısmi bir anlaşmaya varmaya odaklandığını, hareketin liderliğinin ise anlaşmanın açık ve net bir metin taşımasını, Başkan Trump'ın garantisini içermesini, İsrail'in ilk aşamada olduğu gibi anlaşmaları ihlal etmeden savaşı sona erdirecek ikinci bir aşamaya geçilmesini talep ettiğini’ açıkladı.

Görsel kaldırıldı.İsrail'in dün Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a düzenlediği saldırıda öldürülen bir çocuğun cenazesini taşıyan Filistinli (Reuters)

‘Hamas'ın ateşkesi hızlandırmak ve Trump yönetimine net bir mesaj göndermek için ABD vatandaşı İsrailli asker Edan Alexander da dahil olmak üzere tüm esirleri serbest bırakmaya istekli olduğunu’ belirten el-Medhun, “Şimdi parola, soykırımı durdurmak, insani yardımın girişine izin vermek ve savaşın kapsamlı bir şekilde durdurulması için işgal hükümetine gerçek bir baskı yapma sorumluluğuna sahip olan ABD yönetiminin elinde” dedi.

Trump'ın bölgeye yapacağı ziyaret sırasında Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmenin yollarını açıklayacağı bir anlaşmanın çerçevesini duyurmasını bekleyen Ferec, önümüzdeki saatlerin ABD'nin tutumunu, takas anlaşmasının tamamlanma şansını ve yardım girişini duyurmak açısından belirleyici olacağını öne sürdü.