El Fetih, genel seçim öncesi ‘safları sıkılaştırmaya’ çalışıyor

El Fetih Hareketi, hareketin önde gelen isimlerinin bağımsız listeler oluşturma eğilimi devam ederken safları sıkılaştırmaya çalışıyor

Dün Tarkumiya beldesindeki geçiş noktasında koronavirüs aşısı olmak için bekleyen İsrail’de çalışan Filistinliler (AP)
Dün Tarkumiya beldesindeki geçiş noktasında koronavirüs aşısı olmak için bekleyen İsrail’de çalışan Filistinliler (AP)
TT

El Fetih, genel seçim öncesi ‘safları sıkılaştırmaya’ çalışıyor

Dün Tarkumiya beldesindeki geçiş noktasında koronavirüs aşısı olmak için bekleyen İsrail’de çalışan Filistinliler (AP)
Dün Tarkumiya beldesindeki geçiş noktasında koronavirüs aşısı olmak için bekleyen İsrail’de çalışan Filistinliler (AP)

Fetih Hareketi’nden bir kaynak, Filistin’de yakında düzenlenmesi planlanan genel seçimin, İsrail hapishanelerinde tutuklu bulunan Fetih Hareketi Merkez Komitesi Üyesi Mervan Bergusi tarafından desteklenen ‘birleşik tek liste’ ile yapılacağını söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan Kaynak,  “Hareketin, Bergusi’nin desteğine ihtiyacı var ve onunla istişare içinde bir liste hazırlama niyetinde. Bu da Merkez Konseyi üyesi ve Hareketin bir lideri olarak Bergusi’nin hakkıdır. Bu konuda herhangi bir anlaşmazlık olması beklenmiyor” ifadelerini kullandı.
Fetih Hareketi’nin Filistin Devlet Başkanlığı’na aday olacak isim konusundaki görüşmeleri, Yasama Konseyi seçimleri sonrasına ertelediğini belirten aynı kaynak, “Hareketin başkan adayının adı, genel seçim sona ermeden gündemde yer almayacak. Şuan izlenen strateji, tüm safları bir araya getirmek ve onları genel seçimde birleştirmektir” dedi.
Fetih Hareketi’nin bu stratejisi, Hareketin liderlerinden Mervan Bergusi’nin başkanlığa aday olma eğiliminin ve aynı zamanda genel seçimde rekabet etme niyetinde olan hareket içindeki öfkeli akımların varlığı çerçevesinde ortaya çıktı. Hareket, önümüzdeki Mayıs ayında yapılacak genel seçimde ana hareketin resmi listesiyle rekabet eden seçim listeleri oluşturmayı planlayan mevcut ve eski bazı önde gelen isimlerinin bir tür ‘isyanıyla’ karşı karşıya kalmış durumda.
Merkez Komite üyesi Nasır el-Kudva, kendi listesinin oluşturulduğunu açıklarken Hareketten ihraç edilen Muhammed Dahlan da rakip bir liste oluşturmaya çalışıyor. Fetih Hareketi’nin resmi listesiyle rekabet edebilecek liste oluşturma eğiliminde olan diğer liderler arasında ise Nebil Amr’ın adı öne plana çıkıyor.
Hareketin liderlerinden Mervan Bergusi'nin ise nasıl bir yol izleyerek yarışa gireceği ise henüz belli değil. Fetih Hareketi’nden bir kaynak, herkes arasında bir diyalog yürütüldüğünü, Bergusi’nin birleşik tek listeyi desteklediğini ve konunun bu şekilde kapandığını söyledi. Merkez Komite ve Devrim Konseyi'nin örnek bir tutum sergileyerek diyalog başlattıklarını belirten kaynak, “Hareket, herhangi bir karardan önce safları sıkılaştırmak istiyor. Ancak bunun için Hareketteki herkese yönelik sert düzenleyici önlemler alınacak. Önceki seçimlerde yaşanan deneyim tekrar edilmeyecek” şeklinde konuştu.
Son olarak 2006 yılında yapılan seçimlerde Fetih Hareketi içerisinde farklı listeler oluşturulmuş ve kıyasıya bir rekabet yaşanmıştı. Bu duruma kızan Filistinliler, Hamas’a oy vermeyi tercih ettiler. Bu da Fetih'in Yasama Konseyi'ndeki çoğunluğunu kaybetmesine neden oldu.
Fetih Hareketi Merkez Komitesi üyesi ve Sivil İşler Heyeti Başkanı Bakan Hüseyin eş-Şeyh konuya ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi:
“Merkez Komite, 1965'ten günümüze örf ve adetlerinin yanı sıra Hareketin iç tüzüğü ve iç düzenlemelerine tabidir. Merkez Komite bu çerçevede hareket eder. Uyuşmazlık bu çerçeve içindedir ve fikirler bu çerçeve içinde ifade edilir.”
Bakan Şeyh, El Fetih Hareketi’nin Kudüs'teki yetkilileriyle Zoom platformu üzerinden yaptığı bir toplantıda şunları söyledi:
“En önemli olan konu, Fetih’in birliğidir. 2006 yılında yaşanan deneyimin hiçbir koşulda tekrar edilmesine izin vermeyecektir. Bu seçimler, Hareket için büyük önem arz etmektedir ve Fetih Hareketi içindeki birliğin en önemli ifadesidir. Bu da ancak Hareketin, 2021 seçimlerine tek liste ile katılmasıyla gerçekleşecektir. Kimsenin başka bir listeyle (seçimlere) girmesine izin verilemez. Devrimci Konsey üyeleri, Merkez Komite üyeleri, güvenlik teşkilatı yetkilileri ve eski bakanlar olarak hareketin genç kuşaktan üyelerinin önünü açmamız engellendi.”
Merkez Komite dün, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın başkanlığında ‘son noktayı koymak için’ toplandı. Öte yandan Fetih Hareketi, seçim hazırlıklarının takip edilmesi ve adayların seçilmesine yönelik kriterlerin belirlemesi için Gazze Şeridi'nde iki, kuzeyde, merkezde ve güneyde ise çok sayıda komite oluşturdu.
Gruplar ve adaylar, bu ayın sonuna kadar Merkez Seçim Komitesi’ne bir seçim listesi sunabilecekler.
Filistinliler, önümüzdeki Mayıs ayının sonunda yapılması planlanan başkanlık seçimi ile 15 yıllık aranın ardından önümüzdeki Mayıs ayında yapılması planlanan genel seçime katılmaya hazırlanıyorlar.
Bu arada Bakan Hüseyin eş-Şeyh, Fetih Hareketi’nin genel seçimi kazanması halinde, ulusal birlik hükümeti seçeneğini tercih edeceğini ve sadece Fetih Hareketi üyelerinden oluşan bir hükümet kurmayacağını vurguladı. Bakan Şeyh, “Herhangi bir ulusal birlik hükümetine katılmaya davet edilirsek, birinci hedef olan; bölünmeyi sona erdirmek, uzlaşmaya varmak ve Filistin ulusal projesini gerçekleştirmek için bu hükümete katılacağız” ifadelerini kullandı.



Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından... Cep telefonlarımız uzaktan patlatılabilir mi?

Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)
TT

Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından... Cep telefonlarımız uzaktan patlatılabilir mi?

Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)

Lübnan genelinde Hizbullah çağrı cihazları ve telsizlerine yönelik eşi benzeri görülmemiş güvenlik ihlali ve salı ile çarşamba günleri binlerce eş zamanlı patlama, kişisel cep telefonlarının ne kadar tehlikeli olduğu ve nasıl uzaktan patlatılabildiği konusunda birçok soruyu gündeme getirdi.

Cep telefonu bataryaları son derece yanıcı kimyasallardan üretilir, ancak bir kontrol ünitesi doğrudan bataryaya bağlıdır ve bataryayı güvende tutmak için özel bir yazılımla donatılmıştır.

DeepSAFE Technology'nin kurucusu ve McAfee, Intel ve Nokia'da güvenlik ve koruma araştırmaları eski başkanı olan Ahmed Sallam'a göre bu kontrol ünitesi, en önemlisi tüm üniteyi bataryanın sıcaklığını ateşleme noktasına yükseltebilecek kötü amaçlı yazılım içeren başka bir ünite ile değiştirmek olan çok sayıda hackleme yöntemi ile kötü niyetli olarak manipüle edilebilir. Bu, Lübnan vakasında olduğu gibi belirli cihazları hedef almak için yapılabilir.

grbtny
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarında hayatını kaybedenler için düzenlenen cenaze töreninden (AFP)

Şarku’l Avsat'a konuşan Sallam, “Kötü niyetli bir şekilde üretilebilen bataryalar da var. Bunlar ya sıcaklığı belirli bir dereceye yükselterek ya da patlatma sistemini harekete geçiren bir ünite aracılığıyla ateşlenebilen patlayıcı maddeler içerirler. Tüm bunlar, radyo dalgaları ya da herhangi bir kablosuz elektrik dalgası yoluyla uzaktan sinyal alabilen harici bir iletişim ünitesi ile bataryaya içeriden bağlı çok küçük bir kontrol ünitesi yerleştirilerek yapılabilir” ifadelerini kullandı.

Sallam sözlerini şöyle sürdürdü: “Dış dünya ile iletişim olmasa da patlamalar senkronize edilebilir. Kötü amaçlı yazılım, tıpkı saatli bombaların çalıştığı gibi, tüm patlamaların aynı anda gerçekleşmesi için belirli bir anı bekleyebilir.”

Los Angeles'taki California Üniversitesi Kimya Bölümü'nde yardımcı doçent olan ve pil geliştirme ve üretiminde uzmanlaşmış bir ABD şirketi olan Nanotech Energy'nin bilim ve teknoloji şefi Maher el-Kady, “Lübnan'daki patlamalar tesadüfen değil, kasıtlı olarak meydana geldi. Büyük olasılıkla cihazlara uzaktan etkinleştirilen bir kontrol devresi yerleştirilmişti. Bu da patlamaların senkronizasyonunu açıklıyor” şeklinde konuştu.

cdvfgthy
Lübnan Ordusu tehlikeli gördüğü telsiz ve çağrı cihazlarını imha etmek üzere topluyor. (AFP)

Şarku’l Avsat'a açıklamalarda bulunan el-Kady, “Herhangi bir bataryanın patlamasına yol açabilecek birkaç mekanizma vardır. Bunlardan ilki, mobil cihazın ya da elektrikli otomobilin bataryaya metal bir cismin girmesine yol açan bir kazaya maruz kalması ya da batarya parçalarının sıkışmasına ve parçalarının tahrip olmasına yol açan yüksek orandaki basınç yahut da bataryanın yüksek bir yerden düşerek parçalarının tahrip olmasıdır. İki olasılık daha var: Birincisi bataryanın sıcaklığının çok yüksek oranlara çıkmasına neden olarak patlamasına yol açan harici bir katalizörün varlığı ve ikincisi de bataryanın içindeki pozitif terminalin negatif terminale bağlanmasına yol açan harici bir etkileyicinin varlığıyla ilgili” ifadelerini kullandı.

Uzmanlara göre cep telefonları hacklenebilir. Ayrıca üretim ya da tedarik aşamalarından herhangi birinde ya da internet üzerinden erişilerek patlatılmak üzere içlerine kötü niyetli yazılımlar entegre edilebilir.

El-Kady, kasıtlı bir dış neden olmaksızın, üretim hataları nedeniyle bir pilin patlama olasılığının 10 milyon pil başına bir pili geçmediği konusunda kamuoyuna güvence verirken, pillerin 150 santigrat derecenin üzerine çıkabilen yüksek sıcaklıklara dayanmasını sağlamak için titiz testler yapıldığını da belirtti. Ancak bu durum, çağrı cihazlarında ve modern mobil cihazlarda bulunan lityum-iyon pilleri ‘saatli bomba’ olarak tanımlamasına engel olmadı. “Pil patlamalarının neden olduğu hasar, pilin boyutuna ve kullanıcının konumuna veya insan vücudunun hayati organlarından herhangi birine ne kadar yakın olduğuna bağlıdır” diyen el-Kady, elektrikli arabalar söz konusu olduğunda durumun daha da kötüleşeceğini, çünkü batarya boyutlarının bir cep telefonu bataryasının 5 bin ila 7 bin katına ulaşabileceğini belirtti.

Tedarik zincirleri

Yaşananların tekrarlanmasının nasıl önlenebileceği konusunda ise Sallam, tedarik zincirinin güvence altına alınması gerektiğine işaret ederek, Lübnan'a gelen cihazlarda olası değişiklikleri kontrol etmenin ve içlerine yeni bileşenler yerleştirilip yerleştirilmediğini test etmenin birçok yolu olduğunu açıkladı.

 

ascdvrg
Lübnan'daki çağrı cihazı patlamalarının ardından insanlarda cep telefonlarının saldırıya uğraması ve patlaması korkusu hakim (AFP)

Teknik olarak, hassas bir terazi kullanılarak, ne kadar küçük olursa olsun cihazın ağırlığındaki herhangi bir değişiklik tespit edilebilir, böylece üzerinde herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığı anlaşılabilir. Bu hassas terazi, başta batarya olmak üzere her bir birimin ağırlığını doğru bir şekilde hesaplamak için kullanılmalıdır. X-ray ve CT Scan gibi radyolojik cihazların yanı sıra patlayıcılar için kimyasal tespit üniteleri de kullanılabilir ve tüm bu teknik araçlar genellikle havaalanlarının içinde kullanılır. “Lübnan örneğinde meselenin ele alınışında büyük bir güvenlik açığı olduğunu düşünüyorum” diyen Sallam, herhangi bir patlayıcı maddenin varlığını ya da yokluğunu teyit etmek için kullanılabilen teknolojilerin mevcut olduğunu vurguladı.

fvrbgty
Çağrı cihazı patlamalarının kurbanları (AP)

Medya kuruluşlarına göre, Lübnan'daki çağrı cihazları Tayvanlı bir şirket tarafından tasarlanmış ve Avrupa'da bilinmeyen başka bir şirkete üretim lisansı verilmişti. Bu nedenle üretim güvenliği ve uygulama kalitesi ile ilgili konular tespit edilememiş olabilir.

Genel olarak çağrı cihazları, ister alıcı uçta tek yönlü bir bağlantı olsun, ister alıcı ve verici uçta iki yönlü bir bağlantı olsun, iletişim sürecini kontrol etmek için bir sunucuya ihtiyaç duyar. Ancak Sallam'a göre bu sunucular veri tabanlarına sahip ve genellikle siber saldırılara ve hacklere karşı savunmasız olan dijital işletim sistemlerini çalıştırıyor.

“Çağrı cihazları tedarik zinciri boyunca değiştirilebilir, aynı şey sunucular için de geçerli olabilir” diyen Sallam, cihazların kendilerinin de değiştirilebileceğini ve üretim süreçleri ya da nakliye ve tedarik zincirleri sırasında ‘kötü niyetli’ yazılımlar eklenebileceğini açıkladı.