Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile dün Riyad’da bir görüşme gerçekleştirdi.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Rus Bakan Lavrov arasındaki görüşmede, bölgesel ve uluslararası gelişmelerin yanı sıra iki dost ülke arasındaki ilişkiler ve çeşitli alanlardaki iş birliğini geliştirme yolları gözden geçirildi.
Suudi Arabistan ve Rusya, Suriye, Yemen, Libya ve Filistin gibi bazı Arap ülkelerinde yaşanan kriz ve sorunlara karşı çözümlere ulaşmak ve enerji piyasalarının istikrarını sağlamak için çalışma ve çabaları sürdürmek gerektiğini vurguladı.
Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan da, Rus mevkidaşı Lavrov ile bir görüşme gerçekleştirdi.
Prens Faysal söz konusu görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, gerçekleştirdikleri ‘verimli’ görüşmede iki ülke arasındaki iş birliği, koordinasyon ve ortaklığı güçlendirecek bir dizi ortak ilgi konusunu ele aldıklarını söyledi.
Bu alanlardaki en önemli iş birliği alanlarından birinin de, iki ülkenin 2020’de yaşanan zorlu dönemde, enerji piyasalarının istikrarına katkıda bulunan OPEC + çatısı altında olan iş birliği olduğuna dikkat çekti.
Suudi Bakan, Rus mevkidaşı ile yaptıkları toplantıya ilişkin, “Bölgesel ve uluslararası meselelerdeki gelişmeleri tartıştık. Radikalizm ve terörle mücadele, sivilleri ve sivil nesneleri uluslararası insancıl hukuk ve teamül kurallarına uygun olarak koruma konusundaki ortak taahhüdümüzü yeniledik” dedi.
“Husilerin saldırıları küresel ekonominin merkezini hedefliyor”
Prens Faysal bin Ferhan, Husi milislerin Ras Tanura Limanı ve Saudi Aramco’nun Zahran’daki tesislerini hedef alan başarısız saldırı girişimlerinin, sadece Suudi Arabistan’ın güvenlik ve ekonomik yeteneklerini değil, aynı zamanda petrol kaynakları, küresel enerji güvenliği ve küresel ekonominin merkezini hedeflediğini söyledi.
Bu saldırının uluslararası toplum tarafından geniş bir şekilde kınandığını söyleyen Prens Faysal, İran’ın Husi milislere SİHA ve baslitik füzeler de dahil sürekli gelişmiş silah tedarikinde bulunduğunu vurgulayarak, BM’nin İran’a silah ambargosunu genişletmesi gerektiğini dile getirdi.
“Suudi Arabistan gerekli tüm caydırıcı tedbirleri alacak”
Suudi Bakan, ülkesinin ulusal yetenek ve kazanımlarını korumanın yanı sıra enerji kaynaklarının istikrarı, petrol ihracatının güvenliğini sağlamak, deniz trafiği ve küresel ticareti garanti altına almak ve bu tür terörist saldırıları durdurmak için gerekli tüm caydırıcı tedbirleri alacağını vurguladı.
“Suudi Arabistan Yemen’de siyasi çözümü destekliyor”
Yemen krizine değinen Prens Faysal, Suudi Arabistan’ın Yemen’deki krize karşı siyasi bir çözüme ulaşma konusunda verdiği desteği bir kez daha dile getirerek, “Riyad Anlaşması’nın uygulanması ve yeni Yemen hükümetinin kurulması, krize entegre bir siyasi çözümün önünü açmada önemli bir adımdır” dedi.
Ülkesi ve Arap Koalisyonu’nun, Yemen’deki operasyonları bir yıldan fazla bir süre önce durdurduğunu hatırlatan Prens Faysal, “Askeri operasyonlar, artık ön cepheleri korumak ve balistik füzeler ve SİHA’lardan gelen tehdit kaynaklarını ele almak için savunma operasyonlarıyla sınırlı. Ateşkes anlaşmasının gecikmesinin sorumluluğu, şimdiye kadar ateşkesi kabul etmekten kaçınan Husi milislerinin sorumluluğundadır” diye konuştu.
Bununla birlikte, Suudi Arabistan’ın Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in ateşkese ulaşma ve kapsamlı bir siyasi süreç başlatma çabalarına verdiği desteğin altını çizdi.
“İran konusundaki uluslararası çabaları destekliyoruz”
Prens Faysal İran hakkında ise, “Suudi Arabistan, İran’ın nükleer silah ve balistik füze sistemi geliştirmemesini ve diğer ülkelerin iç işlerine karışmamasını sağlamanın yanı sıra Körfez bölgesini tüm kitle imha silahlarından kurtarmayı amaçlayan uluslararası çabaları destekliyor” dedi.
“Dost Rusya ile stratejik ittifakımıza değer veriyoruz”
Bölgede güvenlik konusunda ‘Rusya’daki dostlar’ ile diyalog ve istişareyi sürdürmeyi dört gözle beklediklerini dile getiren Prens Faysal, “Dost Rusya ile stratejik ittifakımıza değer veriyoruz ve iki dost ülke arasında koordinasyon, danışma ve iş birliğinin en üst düzeyde var olduğunu teyit ediyoruz” şeklinde konuştu.
“Suriye krizine siyasi bir çözümden başka bir çözüm yok”
Prens Faysal Suriye konusunda ise, “Suudi Arabistan, Suriye halkının güvenliğini garanti altına alacak ve onları terör örgütleri ile mezhepçi milislerinden koruyacak şekilde, Suriye krizinin çözümüne yönelik çabaları desteklemeye devam etmenin önemini vurguluyor” dedi.
Suriye krizine karşı siyasi bir çözüm gerektiğinin altını çizen Prens Faysal, Suriye rejimi ile muhalefetin siyasi bir çözüm üzerinde anlaşması konusunda umudunu dile getirdi.
Prens Faysal, ortak basın toplantısında Şarku’l Avsat’ın bu konudaki bir sorusuna ise şöyle yanıt verdi;
“Suudi Arabistan, krizin başından beri çözüm çağrısında bulunuyor. Kardeş bir ülkede meydana gelen kanamayı durdurmanın bir yolunu bulma konusunda Rusya da dahil olmak üzere tüm taraflarla koordinasyon sağlama isteği var. Suudi Arabistan, Suriye’deki durumun çözümüne ve istikrarına katkıda bulunan bir siyasi yol bulması konusunda Rusya ile hemfikir. Çünkü Suriye krizine siyasi bir çözümden başka bir çözüm yok.”
Suudi Arabistan ve Rusya’nın, tüketiciler ve üreticiler için adil bir petrol fiyatı istediğini belirten Prens Faysal, “OPEC + mekanizmasının temeli budur. Bu çerçevede iyi bir koordinasyon var ve küresel ekonomi için gerekli olanı yapmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
Lavrov: İki ülkenin ticareti 1,7 milyar dolara çıktı
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ise basın toplantısındaki konuşmasında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ekim 2019’daki ziyareti ve diğer ikili temaslar bağlamında üzerinde mutabık kalınan konuların başarıldığını söyleyerek, geçen yıl iki ülke arasındaki ticaretin 1,7 milyar dolara çıktığını bildirdi.
Suudi Arabistan ile iş birliği
Rusya Doğrudan Yatırım Fonu ile Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu arasındaki işbirliğini teyit ettiklerini söyleyen Lavrov, “Rus Sputnik V aşısının klinik denemelerinin üçüncü aşamasının Suudi Arabistan’da organize edilmesi ve üretiminin yapılması olanakları da dahil olmak üzere, yeni tip koronavirüsün yayılmasıyla mücadelede işbirliği konularına ortak ilgi duyuyoruz” dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı, enerji piyasalarında iki ülke arasındaki işbirliğine ilişkin olarak, küresel petrol piyasalarında işbirliğini sürdürme kararlılığını vurguladıklarını ve bu işbirliğini sürdürme niyetine zarar verebilecek herhangi bir olay görmediklerini vurguladı.
“Rusya Körfez diyaloğunu harekete geçirmeye hazır”
Suudi mevkidaşıyla bölgesel ve uluslararası gelişmeleri tartıştıklarını belirten Lavrov, öncelikli olarak, bölge ülkeleri arasında doğrudan diyalog başlatılarak, tehditlere ve zorluklara cevap verecek ortak mekanizmalar oluşturulması yoluyla Körfez bölgesinde uzun vadeli istikrarın sağlanmasına büyük önem verdiklerini ifade etti.
Dünya için büyük önem taşıyan bu bölgede güvenliğin sağlanması için Rusya’nın bu diyaloğu harekete geçirmeye hazır olduğunu da vurguladı.
Lavrov’un Libya, Filistin, Yemen ve Suriye yorumu
Libya’da çözümün ve kamu kurumlarının oluşumunun hızlandırılması için BM çatısı altında uluslararası çabaların harekete geçirilmesi gerektiği konusunda anlaştıklarını söyleyen Lavrov, Filistin-İsrail krizini Arap Barış Girişimi temelinde çözme ihtiyacını tartıştıklarını da ekledi.
Yemen’deki gelişmelerden endişe duyduklarını söyleyen Lavrov, diyaloğun ve Yemen’deki tüm siyasi partilerin çıkarlarının dikkate alınmasının önemine işaret etti.
Lavrov, ABD’nin Husileri yabancı terör örgütleri listesinden çıkarmasını, ‘Yemen’deki siyasi sürecin bir parçası olmaları için’ destekleyen (BM) Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in çabalarını desteklediklerini belirtti.
Suudi mevkidaşı ile Suriye’deki durumu tartıştıklarını söyleyen Lavrov, “Suriye’nin egemenliği, bağımsızlığı, toprak bütünlüğü ve Suriyelilerin kendi akıbetini tayin etme hakkına bağlıyız” dedi.
Bakanlar arasındaki toplantıya her iki ülkeden de bakanlar ve üst düzey isimler katıldı.