Patso tartışması: İstanbul'da mı doğdu, geleneksel bir lezzet mi, fakirleşmenin sembolü mü?

Fotoğraf (istanbul.com)
Fotoğraf (istanbul.com)
TT

Patso tartışması: İstanbul'da mı doğdu, geleneksel bir lezzet mi, fakirleşmenin sembolü mü?

Fotoğraf (istanbul.com)
Fotoğraf (istanbul.com)

Patatesin fastfood hali olarak tanımlanabilecek patso, sosyal medyada bir tartışma yaşanmasına yol açtı.
Insider’ın 2018 yılında hazırladığı haberin videosu sosyal medyada dolaşıma girdi ve kullanıcılar Türkiye’de özellikle de İstanbul’da en lezzetli patsonun nerede tüketilebileceğini paylaşmaya başladı.
Bazı kullanıcılar ise patsonun ne olduğunu bilmediklerini ifade ettiler.
Insider’in videosuna patsonun geleneksel bir lezzet olmadığı yönünde eleştiriler de geldi.
Sandviç ekmeğinin arasına konulan kızartılmış patates ve turşudan oluşan patsoya isteğe göre ketçap ve mayonez de eklenebiliyor.

Kimileri patsonun, patates ve sosisin birleşiminden oluştuğunu da savunuyor.
Kaşarlısı, sosislisi ve kaşarlı – sosisli olarak da tüketilebilen patsonun ortalama ücreti 10 ile 20 lira arasında değişiyor.

Vedat Milor’dan “utandıran itiraf” paylaşımı
Yemek, şarap ve restoran eleştirmeni Vedat Milor, patso paylaşımları sürerken “utandıran itiraf” başlığıyla bir tweeti, takipçilerine sundu.
Milor, “Bir restoran eleştirmeni olarak patsonun en iyi nerede yeneceğine dair en ufak bir fikrim dahi yok” dedi.

Milor’un paylaşımı başka bir tartışmaya perde araladı.
Patsonun sınıfsal bir yiyecek olduğunu savunan sosyal medya kullanıcıları, Milor’un paylaşımını eleştirdi.
Bir kullanıcı, patsonun fakirleşmenin sembolü olduğunu savunarak, “Bir toplum karbonhidratı, diğer karbonhidrata katıyorsa, fakirdir” dedi.
Başka biri ise, “Bu ülkede öğrencilerin neler yediğinin farkında olmayan sadece Vedat Milor değil. Kantinlerde içi boş tostlar, okul kenarlarında ekmek arasına konulan ‘varla yok arasında’ şeyler… Cebinde harçlığı olmayan öğrenci için öğle yemekleri tam bir çiledir, travmadır” diye yazdı.

Yalova Belediyesi: Patso kentimizde doğdu
Patsonun en iyi tüketilebileceği restoranlar adreslerinin yoğunlukla İstanbul’dan paylaşılması Yalova Belediyesi’ni de harekete geçirdi.

Belediye sosyal medya hesabından “Ülkemizde patso olarak bilinen patates ekmek Yalova’da doğmuş ve şehrimizin vazgeçilmezleri arasına girmiş bir damak tadıdır” itirazını yükseltti.

Independent Türkçe



Netflix'ten tüyler ürperten suç belgeseli: "En dehşet verici vaka"

Fred ve Rose West: Bir İngiliz Korku Hikayesi, üç bölümden oluşuyor (Netflix)
Fred ve Rose West: Bir İngiliz Korku Hikayesi, üç bölümden oluşuyor (Netflix)
TT

Netflix'ten tüyler ürperten suç belgeseli: "En dehşet verici vaka"

Fred ve Rose West: Bir İngiliz Korku Hikayesi, üç bölümden oluşuyor (Netflix)
Fred ve Rose West: Bir İngiliz Korku Hikayesi, üç bölümden oluşuyor (Netflix)

Netflix, Black Mirror'dan bir bölüme benzetilen ve "şimdiye kadarki en korkunç vaka" diye tanımlanan yeni gerçek suç belgeselini izleyiciyle buluşturmaya hazırlanıyor.

Fred ve Rose West: Bir İngiliz Korku Hikayesi (Fred and Rose West: A British Horror Story) adlı belgesel dizi, 14 Mayıs'ta platformda yayına girecek. 

İlk kez yayımlanacak görüntüler

Yayın devi, mini dizinin, Britanya tarihinin en azılı seri katil çifti olarak anılan Fred ve Rose West'in yaşamlarını ve işledikleri korkunç suçları derinlemesine ele alacağını duyurdu.

Platform tarafından yapılan açıklamaya göre, dizide daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış polis görüntüleri ve kamuoyuna hiç duyurulmamış ses kayıtları da yer alacak. Belgesel Gloucestershire polisinin, çiftin 12 kurbanına ait kalıntıları nasıl ortaya çıkardığını da gözler önüne serecek.

Dizi aynı zamanda, bazı kurbanların aile bireyleriyle yapılan özel röportajlara da yer veriyor. Bu kişiler, yıllar süren sessizliklerini ilk kez bozarak, kayıp yakınlarının vahşice öldürüldüğünü öğrendikleri andan itibaren yaşadıkları travmayı, acıyı ve adalet arayışındaki direnişlerini anlatıyor.

Bu yapım, Netflix'in Bir İngiliz Korku Hikayesi başlığı altındaki ikinci dizi olacak. İlki, 2022'de yayımlanan iki bölümlük Jimmy Savile belgeseliydi. 

"Dehşet evi"nin sırları

Fred ve Rose West, 1990'lı yıllarda "dehşet evi" diye anılacak olan Gloucester'daki evlerinde tutuklanmıştı.

Çift, çoğunluğu genç kadınlardan oluşan en az 8 kişiyi bu evin içinde işkence ederek öldürmekle suçlanmış, kurbanlarının çoğunu da bizzat kendileri gömmüştü.

Yapılan kazılarda, evin bodrum katında ve Gloucestershire çevresindeki tarlalarda insan kalıntılarına rastlanmıştı. Fred West 12 cinayetle suçlanırken, Rose West 1995'te 10 cinayetten hüküm giymiş ve müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Rose West, yıllardır sessizliğini koruyor. Fred West ise dava görülmeden önce 53 yaşında hayatını kaybetti. Bu da birçok kişide, başka karanlık sırları da mezara götürdüğü düşüncesini doğurdu.

"Black Mirror’ın Loch Henry bölümünü hatırlattı"

Yakında izleyiciyle buluşacak bu belgesel, daha şimdiden sosyal medyada büyük ses getirdi. Fragmanın YouTube'da paylaşılmasının ardından izleyicilerden pek çok yorum geldi.

Bir kullanıcı, "Bu vakayı biliyorum ve gerçekten bugüne kadar duyduğum en dehşet verici olaylardan biri" derken bir diğeri ekledi: 

Bu dava ve Moors cinayetleri beni hep ürkütmüştür.

Bir başka izleyici ise, "Bu bana Black Mirror’ın Loch Henry bölümünü hatırlattı" dedi. Sözkonusu bölümde, bir çift sakin bir İskoç kasabasına doğa belgeseli çekmeye giderken, kendilerini kasabanın karanlık geçmişine dair bir kabusun ortasında buluyordu.

Independent Türkçe, Mirror, Daily Mail