Yemen ordusu Taiz’de operasyona hazırlanıyor

Hacca’daki Yemen hükümet güçleri. (AFP)
Hacca’daki Yemen hükümet güçleri. (AFP)
TT

Yemen ordusu Taiz’de operasyona hazırlanıyor

Hacca’daki Yemen hükümet güçleri. (AFP)
Hacca’daki Yemen hükümet güçleri. (AFP)

Yemen’in kuzeybatısındaki Hacca’da dün Husilere yönelik operasyon düzenleyen ulusal ordu, yoğun nüfusun bulunduğu Abs bölgesini kurtarma yolunda, birçok köyü geri almayı başardı. Ordu güçleri, son günlerde kuzeybatı yönünde kaydettiği ilerlemenin ardından Taiz’de geniş çaplı operasyonlar başlatmaya hazırlanıyor.
Diğer yandan, resmi kaynaklara göre Yemen hükümeti, Avrupa Birliği'nden (AB) Yemen’e yönelik müdahalesini durdurması ve Husi milislere destek vermeyi bırakması için İran rejimine baskı yapması talebinde bulundu.
Talep, Yemen Dışişleri ve Göçmen İşleri Bakanı Ahmed Avad’ın AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Josep Borrell ile gerçekleştirilen telefon görüşmesinde iletildi.
SABA haber ajansının bildirdiğine göre Husilerin totaliter, ırkçı ve saldırgan yapısının Yemen ve bölgenin geleceği için ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirten Avad, milislerin fikir ve inançlarını zorla empoze etme yönünde faşist bir yaklaşım sürdürdüğünü kaydetti. Eğitim müfredatını değiştirdiklerini, ölüm ve saldırganlık sloganlarını yaymak, çocuklara nefret kültürü aşılayarak kendi düşmanlıklarına alet etmek için yaz kursları yürüttüklerini vurguladı.
İran’ın Yemen’de yürüttüğü projenin başarılı olmayacağını belirten Bakan Avad, bölgenin güvenliğini istikrarsızlaştırma çabalarını durdurması için İran rejimine, aynı zamanda Yemen ve Suudi Arabistan’a yönelik saldırgan eylemlerini durdurmaları için Husi milislere baskı yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Avad, Yemen meşru hükümetinin barışı sağlama, Birleşmiş Milletler'in (BM) Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths’in çabalarını destekleme, aynı zamanda siyasi bir çözüme ulaşma yolundaki tüm samimi uluslararası çabaları olumlu bir şekilde ele alma yönündeki çabalarını sürdüreceğini belirtti.

Operasyonlar sürüyor
Yemen Ulusal Ordusu'na bağlı 5. Askeri Bölge Kuvvetleri, Hacca sınır ilindeki geniş alanların Husilerden kurtarıldığını duyurdu.
Ordu güçlerinin kapsamlı bir saldırı başlattığını bildiren askeri medya, milis saflarının tamamen dağıldığını ve birçok köyün kurtarıldığını ifade etti. Nitekim el-Ukkaşiye, el-Curf, el-Kelfud, el-Hamra, eş-Şebeke, el-Measır, ez-Zahr ve Şaab ed-Devş köylerinin yanı sıra birçok silah ve aracın geri alındığı, milislerin ağır kayıplar verdiği belirtildi.
Şarku’l Avsat’a konuşan iki askeri kaynak, Yemen kuvvetlerinin Beni Hasan’daki bölgeleri, aynı zamanda Abs bölgesi tepeleri ve çevresini kurtarmayı, sahil tarafından el-Luhayya şehri ve limanına nüfuz etmeyi, Abs ve Şefer bölgelerini doğudan, Harad-Hudeyde yolu üzerindeki kasabaları ise güneyden kuşatmayı amaçladığını bildirdi.
Cephelerdeki bu gelişmeler, bölgede yaklaşık bir buçuk yıl süren durağanlığın ardından kaydedildi. Nitekim gözlemciler, 5. Askeri Bölge Kuvvetleri’nin Husilerin Marib ve el-Cevf üzerindeki baskısını hafifletmeye çalışacağı görüşünde.
Hacca’daki hükümet güçleri, Harad’ın büyük bölümünü, Midi, Hayran ve Musteba bölgelerini ve aynı zamanda Abs bölgesinin bazı kısımlarını kontrolü altında tutuyor. Husi milisler ise çoğu engebeli dağlık alanlar olmak üzere kalan 31 müdürlüğü elinde bulunduruyor.
Ordu, Taiz halkından Husiler tarafından kandırılanları sağduyuya, anavatanları ve haysiyetlerini korumak için ulusal ordu saflarına katılmaya davet etti. Açıklamada, güvenliklerinin sağlanacağı vurgulandı.
Mihver Komutanlığı tarafından yapılan resmi açıklamada, tüm birim ve saha komutanları sorumluluk üstlenmeye, iyi örnek olmaya, güven sağlamaya çağrıldı.
Ordunun Taiz'deki direktifleri, özellikle de kuvvetlerin Husilerin Meafir ve Cebel Habeşi’deki son mevzilerini yok etmesinin ardından yerel yönetimin yaptığı ilin tamamen kurtarılmasını sağlama yönünde genel seferberlik çağrısının ardından geldi.
Marib cephelerindeki çatışmalar, Meşruiyeti destekleyen Arap Koalisyonu Hava Kuvvetleri’nin desteğiyle devam etti. Resmi kaynaklar Ulusal Ordu’nun ve Murad cephesindeki halk direnişinin perşembe günü Marib’in güneyinde açtığı ateşte Husilerden onlarca ölü ve yaralı kaydedildiğini bildirdi.
Silahlı Kuvvetler’e bağlı medya merkezinin askeri kaynaklardan aktardığına göre ordu ve direniş savaşçıları, Husi milislerinin Murad cephesindeki askeri alanlara başlattığı saldırıyı püskürttü.
Askeri medya kaynaklarına göre Husi milisler, son günlerde Marib cephesinde yüksek askeri rütbelerde bulunan birçok saha komutanını kaybetti. Mani Ali Gazi, Musallah Yahya Şemile, Yahya Hamin el-Hamzi, Salih Mehdi Musallah eş-Abadi, İsmail Zeyd el-Mueyyed ve Taha Muhammed Yahya el-Maruni’nin de söz konusu kişiler arasında yer aldığı biliniyor.
Kaynaklar, son beş hafta içerisinde Marib ve el-Cevf’te kaydedilen çatışmalarda en az 4 bin Husi milisin öldürüldüğü tahmininde bulunuyor. Husiler, geçtiğimiz 10 gün içerisinde Sana ve kontrolleri altında tuttukları diğer bölgelerde 250’den fazla üyesini kaybetti.

 


Berri Şarku'l Avsat'a konuştu: Cumhurbaşkanlığı seçimi zamanında yapılmalı

 Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri seçim tarihinin ertelenmemesinde ısrar ediyor. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı)
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri seçim tarihinin ertelenmemesinde ısrar ediyor. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı)
TT

Berri Şarku'l Avsat'a konuştu: Cumhurbaşkanlığı seçimi zamanında yapılmalı

 Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri seçim tarihinin ertelenmemesinde ısrar ediyor. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı)
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri seçim tarihinin ertelenmemesinde ısrar ediyor. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı)

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, iki yılı aşkın süredir devam eden cumhurbaşkanlığı boşluğunun ardından, cumhurbaşkanını seçmek üzere 9 Ocak'ta yapılması planlanan parlamento oturumunun gerçekleştirilmesi için çabaların sürdüğünü belirtti. Berri, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, erteleme gibi bir niyetinin olmadığını ve siyasi güçlerden bu yönde bir talep almadığını yineledi.

Şu anda çabalarının seçimlerin başarısına odaklandığını vurgulayan Berri, bir sonraki hükümet, başbakanın ismi ve bakanlar kurulu hakkında önceden mutabakata varmaya çalıştığı yönündeki söylentileri yalanlayarak, “Cumhurbaşkanlığı her şeyden önce gelir” dedi. Diğer konuların açık bir siyasi ve anayasal yolu olduğuna işaret eden Berri, cumhurbaşkanının başbakanı seçmek için yürüttüğü bağlayıcı parlamento istişarelerine ve cumhurbaşkanı adayının hükümetin şekli konusunda milletvekilleriyle yürüttüğü bağlayıcı olmayan istişarelere atıfta bulundu.

Berri, müttefiki eski Milletvekili Velid Canbolat'ın Lübnan Ordu Komutanı General Joseph Avn'ı cumhurbaşkanı olarak desteklemesi konusunda yorum yapmaktan kaçınarak, “Her şey oturumda netleşecek” dedi. Berri daha önce yaptığı açıklamalarda, Avn'ın seçilmesi için ordu komutanı da dahil olmak üzere üst düzey yetkililerin seçilmelerinden en az iki yıl önce görevlerinden istifa etmelerini gerektiren kanun için bir anayasa değişikliği yapılması gerektiğini söylemişti. Diğer bir olasılık da Avn'ın oturumda en az 86 oy alarak seçilmesinin, eski Cumhurbaşkanı Mişel Süleyman'ın seçilmesinde olduğu gibi ‘örtük bir değişiklik’ olacağı yönünde.

Hizbullah'ın parlamento bloğu üyesi olan milletvekili Hüseyin el-Hac Hasan dün yaptığı açıklamada, seçim oturumu için yeter sayının 86 milletvekili olduğu göz önüne alındığında, “Şu ana kadar tüm yeter sayının yeni bir cumhurbaşkanı seçmek için üzerinde anlaştığı bir isim yok” diyerek Avn'ın bu fikir birliğine sahip olmadığını ima etti.

Sputnik'e yaptığı açıklamada el-Hac Hasan, Hizbullah'ın cumhurbaşkanı seçilmesi için devam eden temasların bir parçası olduğunu, ancak mevcut aşama, ilgili ekipler arasında sürekli istişareler ve iletişimden ibaret olduğu için Hizbullah’ın bu istişarelerin seyri hakkında şu anda açıklayacağı bir şey olmadığını söyledi. Hasan, bu temas ve toplantıların önümüzdeki dönemde artacağını ve sonuçlarının 9 Ocak'ta yapılması planlanan parlamento oturumuna aktarılacağını ifade etti. Bloğunun ‘cumhurbaşkanlığı için henüz herhangi bir adaya karar vermediğini’ belirten Hasan, öne sürülen isimler üzerindeki tartışmaların halen devam ettiğini açıkladı. Bloğun resmi tutumunun siyasi müttefikleriyle koordinasyon sağlandıktan sonra açıklanacağını ifade eden Hasan, destekleyecekleri adayın net bir resmini elde etmek için şimdilik beklemenin en iyisi olduğunu vurguladı.

Hizbullah'ın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde egemenlik konusunu göz ardı etmediğini belirten Hasan, çoğu siyasi partinin ‘egemenliğin niteliğinden’ bahsettiğini, ancak bir sonraki cumhurbaşkanında bulunması gereken güç, proje, inisiyatif ve reform ve değişim iradesi gibi birçok nitelik olduğunu söyledi.

Hasan sözlerini şöyle sürdürdü: “Yönetim ve ekonomide reform yapmak, mali ve parasal politikaları iyileştirmek, devlet kurumlarını yeniden inşa etmek, aynı zamanda Lübnan'ın güçlü yönlerini koruyup geliştirmek ve Siyonist düşmana karşı Lübnan'ın kazanımlarını korumak için çalışan reformist bir cumhurbaşkanı istiyoruz.”

Aynı bağlamda Milletvekili Abdurrahman el-Bizri de ‘bu aşamada gerekli olanın, reformları gerçekleştirmek için net bir yönelime sahip ve Taif Anlaşması’na ikna olmuş bir cumhurbaşkanına sahip olmak olduğunu’ vurguladı. LBCI'ye verdiği demeçte ‘ordu komutanının ordu dosyasını yönetmeyi başarmış Maruni bir şahsiyet olduğunu, ancak seçilmesi için anayasa değişikliği gerektiğini’ vurgulayan el-Bizri sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Soru şu: Bu aşamada siyasi mi, ekonomik mi yoksa askeri bir isme mi ihtiyacımız var? Bence siyasi bir isme ihtiyacımız var.”