BMGK’dan Libya'daki ateşkesi izlenmesi için ‘etkili mekanizma’ çağrısı

Libya’da bir mayın temizleme ekibi çalışmalarını yürütüyor (Reuters)
Libya’da bir mayın temizleme ekibi çalışmalarını yürütüyor (Reuters)
TT

BMGK’dan Libya'daki ateşkesi izlenmesi için ‘etkili mekanizma’ çağrısı

Libya’da bir mayın temizleme ekibi çalışmalarını yürütüyor (Reuters)
Libya’da bir mayın temizleme ekibi çalışmalarını yürütüyor (Reuters)

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), uluslararası toplumu, tüm güçlerini ve yabancı paralı askerlerini "daha fazla gecikmeden" Libya'dan çekmeye çağırdı. BMGK, BM ekibinin ateşkesi izlemek için "etkili ve güvenilir bir mekanizma" kurarak ülkede konuşlandırılmasını memnuniyetle karşıladığını açıkladı. Güvenlik Konseyi bu açıklama ile ABD Başkanı Joe Biden yönetimine olumlu bir mesaj gönderdi. Biden yönetimi, geçtiğimiz günlerde "paralı askerlerin geri çekilmesi” için şartların olgunlaştığını, böylece Libyalıların silah bırakma, anlaşmazlıkları barış içinde çözme ve daha istikrarlı ve müreffeh bir sayfa açma" fırsatı yakalayacağını kaydetti.
ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Başkan Biden adına yaptığı bir açıklamada, Libya halkını "Libya’yı 24 Aralık 2021'de yapılacak seçimlere götürecek" bir ulusal birlik hükümeti kurduğu için tebrik etti. Sullivan, bu bağlamda şu açıklamalarda bulundu: "Tüm Libyalılar, yıllar süren sancılı iç çatışmalar ve siyasi kargaşanın ardından, demokratik süreçte liderlerini seçme, egemenliklerini dış müdahale ve şiddetten uzaklaştırma ve daha parlak bir gelecek sağlama fırsatını hak ediyor. BM arabuluculuğunu desteklemek adına, Libyalılar tarafından seçim için hazırlanan yol haritasını baltalamak isteyen herhangi bir tarafın hesap verebilirliğini artırmak amacıyla uluslararası ortaklarımızla birlikte çalışacağız. Askeri tırmanışın temelsiz mantığı başarısız oldu. Libyalılara paralı askerler ve zararlı silahlar gönderen yabancı ülkelerin onları geri çekmeye başlamalarının ve Libya'nın barışçıl siyasi geçiş taleplerine saygı göstermelerinin zamanı geldi. Şimdi Libyalılar için silah bırakma, farklılıkları barışçıl bir şekilde çözme, yeni bir hukuk ve düzen dönemine geçme ve tarihlerinde daha istikrarlı ve müreffeh bir sayfa açma fırsatı var."
Bu açıklama, Güvenlik Konseyi'nin, Temsilciler Meclisi’nin, Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Libya Ulusal Birlik Hükümeti'ne Libya'da bu yılın sonunda yapılacak seçimler öncesi döneme liderlik etmesi için verdiği güveni memnuniyetle karşıladığını ifade eden bildiriyi yayınladığı bir zamanda geldi. Bildiride ayrıca bu adımın ve Kasım 2020'de Tunus'ta Libya Siyasi Diyalog Forumu'nun kararlaştırdığı yol haritasına uygun olarak kurumları birleştirmenin önemi vurgulandı. Diğer yandan, tüm Libya makamlarını ve partilerini "tüm yetki ve görevlerin yeni geçici hükümete sorunsuz bir şekilde devredilmesi çağrısının yapıldığı açıklamada Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanı Fayiz es-Serrac'ın, bu konudaki açıklamasının memnuniyetle karşılandığı ifade edildi. Güvenlik Konseyi ayrıca geçici hükümeti "kadınların tam, eşit ve anlamlı katılımını sağlayacak düzenlemeler de dahil olmak üzere 24 Aralık'ta özgür ve adil cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri yapılması için gerekli düzenlemeleri yapmaya" çağırdı. Güvenlik Konseyi’nin geçici hükümete yönelik yaptığı çağrılar arasında şunlar da yer aldı: "Libya halkına daha iyi bir hizmet sunmak, kapsamlı bir ulusal uzlaşma sürecini başlatmak, sivillerin korunması da dahil olmak üzere uluslararası insancıl hukuk kapsamındaki yükümlülüklere uymak ve 23 Ekim 2020 ateşkes anlaşmasının tam olarak uygulanmasına öncelik vermek." Güvenlik Konseyi tüm tarafları "ateşkes anlaşmasını tam olarak uygulamaya ve tüm yabancı güçleri ve paralı askerleri daha fazla gecikmeden Libya'dan çekerek antlaşmanın tam uygulanmasına saygı göstermeye ve desteklemeye" çağırıyor. Güvenlik Konseyi “ilgili konsey kararlarına uygun olarak Birleşmiş Milletler tarafından uygulanan silah ambargosuna tüm devletlerin tam olarak uyması” ve "Libya önderliğinde, ateşkesi izlemek için Birleşmiş Milletler himayesinde etkili ve güvenilir bir mekanizma kurmanın önemi” konularına da ayrıca vurgu yaptı.



Dibeybe hükümeti Tahran'la kanal açarak neyi hedefliyor?

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Libyalı mevkidaşı Necla Menguş'u Tahran'da kabul etti. (İran Dışişleri Bakanlığı)
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Libyalı mevkidaşı Necla Menguş'u Tahran'da kabul etti. (İran Dışişleri Bakanlığı)
TT

Dibeybe hükümeti Tahran'la kanal açarak neyi hedefliyor?

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Libyalı mevkidaşı Necla Menguş'u Tahran'da kabul etti. (İran Dışişleri Bakanlığı)
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Libyalı mevkidaşı Necla Menguş'u Tahran'da kabul etti. (İran Dışişleri Bakanlığı)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Dışişleri Bakanı Necla Menguş'un İran'ın başkenti Tahran'a yaptığı resmi ziyaret, geçtiğimiz hafta yerel ve bölgesel medyanın ana gündemlerindendi. Söz konusu ziyaret, üst düzey bir Libya delegasyonunun yaklaşık 17 yıl aradan sonra İran’a yaptığı ilk diplomatik ziyaretti.

Menguş'un İranlı mevkidaşı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın daveti üzerine Tahran’a yaptığı ziyaret, Dibeybe hükümetinin bundan elde edebileceği fayda hakkında bazı soruları gündeme getirdi. Belki de görüşme Lübnan'da tutuklu bulunan Hannibal Kaddafi'nin dosyasının görüşülmesini amaçlıyordu.

Libya Temsilciler Meclisi (TM) üyesi Rabia Ebu Ras, Dibeybe hükümetinin “bölge ve bilge dışında birçok taraf ve güçle ittifaklar kurmaya çalıştığını ve Libya içindeki siyasi konumunu ve gücünü daha uzun süre elinde tutma kabiliyetini güçlendirmek amacıyla yeni bölgesel politikalarda aktif bir taraf olmayı hedeflediğini” söyledi.

Rabia Ebu Ras Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamalarda, bu ziyaretin arkasında Dibeybe hükümeti için ‘potansiyel kazanımlar’ olduğuna işaret ederken, bazılarının Türkiye'nin bu ziyaret için arabulucu rol oynadığı fikrini dışladı. Ebu Ras, söz konusu ziyaretin Menguş'un geçtiğimiz mayıs ayında Kuveyt, Bahreyn, Umman ve Suudi Arabistan'ı kapsayan Körfez gezisi sırasında planlanmış olabileceğini ifade etti.

El-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi araştırmacılarından Mısırlı Dr. Muhammed Naci Abbas, Manguş'un ziyaretinin gerçekten de Dibeybe hükümetinin ‘dış ilişkilerinin marjını genişletmesine’ olanak sağlayabileceği tezine katılıyor. Abbas ziyaretin, İran'ın Kuzey Afrika ülkelerine açılma isteğinin ve Tahran ile Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin gelişiminin üzerine geldiğini söyledi.

Abbas, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, “İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi yönetimi, selefi Hasan Ruhani'ye yöneltilen Kuzey Afrika ve Arap bölgesini dikkate almamak ve yalnızca Batı’ya güvenmekle ilgili suçlamaları ele almak istiyor” dedi.

İran uzmanı olan Mısırlı araştırmacı, ziyaretin iki ülke arasındaki çeşitli alanlarda ortaklıklar, ekonomik ilişkiler veya İran'ın Libya'daki siyasi krizin çözümünde herhangi bir rol oynaması gibi amaçlarla gerçekleştiğini reddederek şunları söyledi: “Libya siyasi arenasında nüfuz sahibi olanlar, Washington, Kahire, Ankara ve Libya'nın geri kalan komşu ülkeleri gibi, burada açık bir varlığa sahip olanlardır. Dolayısıyla Tahran'ın tüm bunların üzerine geçmesi düşünülemez.”

Mısırlı araştırmacı değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Evet, İran medyası Abdullahiyan'ın Menguş ile yaptığı görüşmelerde ülkesinin Libya'daki yeniden yapılanma çabalarına katılma arzusuna ilişkin ifadesine atıfta bulundu. Ancak bu, İran'a uygulanan ekonomik yaptırımlara ek olarak, Libya siyasi sahnesinin devam eden karmaşıklığı göz önüne alındığında (dışlanmasa da) büyük ölçüde erken.”

Libyalı siyasi analist İzzeddin Akil ise Menguş'un Tahran'a yaptığı ziyaretin amacının “ABD önerilerini İran tarafına iletmek” ve Tahran'ın 2015 yılından bu yana tutukluluğunun devam etmesinde ısrar eden bazı Lübnanlı güçler üzerindeki güçlü etkisi nedeniyle, Hannibal Kaddafi meselesini görüşmek” olduğuna inanıyor.

Akil, “Dibeybe'nin Hannibal'i gerçekten Libya'ya geri getirebilmesinin siyasi rakipleri (TM ve Devlet Yüksek Konseyi) karşısında konumunu güçlendirmenin yanı sıra, seçim tarihi geldiğinde cumhurbaşkanlığı yarışında eski rejim destekçilerinin ve ona bağlı olanların oylarını garanti edeceğini" söyledi.

Akil, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, “Tahran, krizlerini gidermek ve Arap bölgesindeki herkese açılmak istiyor. Bu ziyaret, amaçlarının bir kısmını gerçekleştirdi. İran, diplomatik tecrübesiyle ziyareti geliştirmekten ve iki ülke arasında gelecekteki ilişkileri çeşitli yollarla pekiştirmekten çekinmeyecektir” şeklinde konuştu.

Libyalı yazar Abdullah el-Kebir, ziyaretin Hannibal Kaddafi davasıyla ilgili olabileceğini belirterek,  Dibeybe'nin eski rejimin destekçilerini yanına çekmede herhangi bir olumlu ilerlemeden fayda sağlayacağı görüşüne destek verdi.

El-Kebir, Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada, ziyaretle ilgili birçok soruyu, (iki ülke arasındaki Kaddafi dönemindeki güçlü ilişkiye kıyasla) iki ülke arasındaki ilişkilerin uzun vadeli kopmasına bağladı. El-Kebir, “İran önemli bir bölge ülkesi. Onunla yeni bir sayfa ve Trablus ile Tahran arasındaki kapalı kapıları yeniden açmak faydalı olabilir. Şiilik korkuları ise Sünni Maliki düşünce okulunun bazı mensupları tarafından abartılıyor” değerlendirmesinde bulundu.