Avrupa ülkeleri AstraZeneca aşısının kullanımını askıya alırken İngiltere aşıyı savundu

AstraZeneca aşısı (Reuters)
AstraZeneca aşısı (Reuters)
TT

Avrupa ülkeleri AstraZeneca aşısının kullanımını askıya alırken İngiltere aşıyı savundu

AstraZeneca aşısı (Reuters)
AstraZeneca aşısı (Reuters)

Almanya, Fransa ve İtalya dün (Pazartesi), bazı ülkelerin tehlikeli yan etkilere sahip olma olasılığından bahsetmesinin ardından tedbir amaçlı AstraZeneca aşısının kullanımını askıya aldı. Bu da Avrupa'da zaten durma noktasına gelen aşılama kampanyasını kaosa sürükledi. Danimarka ve Norveç, AstraZeneca aşısı olanlarda kanama, pıhtılaşma ve düşük trombosit sayısı semptomları bildirildikten sonra geçen hafta aşının kullanımını durdurdu. Norveç’i İzlanda ve Bulgaristan takip ederken, İrlanda ve Hollanda Pazar günü aşının kullanımını askıya alacaklarını açıkladılar. En büyük ve kalabalık Avrupa ülkelerinden bazılarının attığı adımlar, üretimindeki sorunlar nedeniyle AstraZeneca da dahil olmak üzere aşı tedariği sıkıntısı çeken bölgelerde aşılama kampanyasının hızının düşmesiyle ilgili endişeleri artırdı.
Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn, minimum düzeyde olmasına rağmen kan pıhtılaşması riskinin göz ardı edilemeyeceğini belirterek, "Karar siyasi değil, Paul-Ehrlich Enstitüsü'nün güncel tavsiyesi doğrultusunda verildi” dedi. Fransa ise, yeniden aşılamaya geçmeden önce  bugün (Salı) yayınlanacak Avrupa İlaç Ajansı'nın (EMA) aşı ile ilgili yeni kararının bekleneceğini açıkladı. İtalya da EMA'nın kararına kadar ülkede AstraZeneca'nın koronavirüs aşı sürecinin "ihtiyati ve geçici bir tedbir" olarak durdurulduğunu bildirdi. Avusturya ve İspanya, aşının belirli sevkiyatlarının kullanımını durdururken, Dünya Sağlık Örgütü (WHO), dünya çapında bugüne kadar yaklaşık iki milyon 700 bin kişinin ölümüne neden olan hastalığa karşı aşı kampanyalarını durdurmamaları için ülkelere çağrıda bulundu.
WHO sözcüsü Christian Lindmeier, Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, "Vakaların aşının alınmasından kaynaklandığına dair hala bir kanıt yok. Hayatları kurtarabilmemiz ve virüsten kaynaklı ağır hastalıkları önleyebilmemiz için aşı kampanyalarına devam etmemiz önemli" dedi. İngiltere hükümeti aşının güvenliğine dair endişesi olmadığını belirtirken, Polonya faydalarının risklerinden daha ağır bastığını dile getirdi. WHO, danışma komitesinin aşının etkisine ilişkin raporları gözden geçirdiğini ve bulgularını mümkün olan en kısa sürede yayınlayacağını bildirdi. Ancak WHO, Güney Afrika'da ortaya çıkan yeni türün aşının etkinliğini azaltabileceği ülkeler de dahil olmak üzere, geçen ay aşının kullanımına yönelik tavsiyesini büyük ölçüde değiştirmenin olası olmadığını belirtti.

AstraZeneca aşısına güvence veriliyor
AstraZeneca, daha önce yaptığı açıklamada, AB ve Birleşik Krallık'ta 17 milyon kişiye bu aşıdan yapıldığını ve kan pıhtılaşması riskinde artış olduğuna dair hiçbir kanıt bulamadığını belirtti. İngiltere Başbakanı Boris Johnson ise dün yaptığı açıklamada, AstraZeneca aşısının güvenli olduğunu ve hükümetin aşı kampanyasında kullanımından tamamen emin olduğunu söyledi. Johnson, insanlara AstraZeneca aşısının güvenli olduğuna dair güvence verip veremeyeceği sorusunu, "Evet, verebilirim" şeklinde yanıtladı. İngiltere İlaç ve Sağlık Ürünleri Düzenleme Kurumu'nun (MHRA) dünyanın en sıkı ve tecrübeli denetçilerine sahip olduğunu belirten Johnson, bunların aşılama programının devam etmemesi için hiçbir neden görmediklerini ifade etti. İngiltere Başbakanı, “Bu nedenle aşı kampanyasından son derece eminiz. Kampanyanın ülke çapında hızla ilerleyişini görmek mükemmel” ifadesini kullandı.
İtalya'daki tıp uzmanları da AstraZeneca aşısının güvenli olduğunu belirterek, bazı ülkelerin kanda pıhtılaşmayla ilgili endişeler nedeniyle kullanımını askıya almasının ardından hızlı sonuçlara ulaşma konusunda uyarıda bulunduklarını bildirdi.  İtalyan İlaç Ajansı (AIFA) Direktörü Giorgio Palu, La Repubblica gazetesine verdiği demeçte, daha fazla aşı yapıldığında birçok yan etkinin de söz konusu olacağını belirtti. İtalya Sağlık Bakanlığı da aşıyı kullanmaya devam ediyor. Bakanlıktan Uzman Dr. Franco Locatelli, Corriere della Sera gazetesinin bugünkü basımında, "AstraZeneca insanları salgından korumaya yardımcı oluyor" dedi. Ayrıca, insanların geçici bir sorun nedeniyle bu durumdan hızlı sonuçlar çıkarmaması gerektiğini belirterek, Avrupa'daki milyonlarca insanın aşıyı aldığına dikkati çekti.
Öte yandan, Rus haber ajansı Interfax’ın haberine göre Rusya, birçok Avrupa ülkesinde Sputnik V  aşısının üretilmesi için anlaşmaya vardığını açıkladı. Rusya Doğrudan Yatırım Fonu (RDIF) Başkanı Kiril Dmitriyev'in bu planı Pazartesi günü Moskova'da açıkladığı, ancak ilgili şirketlerin isimlerini vermediği bildirildi. Dmitriyev, Almanya, Fransa, İtalya ve İspanya'daki firmalarla anlaşmalar yapıldığını açıkladı. Rusya’nın amacı, Avrupa'da onay alınır alınmaz Rus aşı sevkiyatlarının Avrupa ülkelerine ulaşmaya başlamasını sağlamak.
Avrupa İlaç Ajansı (EMA) Rus aşısını incelemeye devam ediyor. İtalya hükümeti, bir hafta önce Lombardy kentindeki Adienne S.r.l. (Adienne Pharma & Biotech) şirketinin Temmuz ayından itibaren Sputnik V aşısını üreteceğini duyurmuştu. Rusya'nın verdiği bilgilere göre aşı, EMA’nın onayı olmadan üretimin başladığı Macaristan da dahil olmak üzere yaklaşık 50 ülkede onaylandı. Kremlin, Avrupa'da Sputnik V aşısının onaylanma sürecinin siyasallaşmasından şikayet etti.

 


İsrail, Lübnan'ın güney bölgelerini fosfor bombasıyla vurdu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrail, Lübnan'ın güney bölgelerini fosfor bombasıyla vurdu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyindeki bir beldeye fosfor bombasıyla saldırı düzenlediği bildirildi.

Lübnan resmi ajansı NNA'nın geçtiği habere göre, İsrail ordusu Lübnan'ın güneyinde ve sınır hattında yer alan Hiyam beldesini ağır topçu atışları ve fosfor bombasıyla vurdu.

İran destekli Hizbullah Hareketi ise yaptığı açıklamada İsrail ile çatışmalardaki kayıpları ve saldırılar hakkında bilgi verdi.

Açıklamada, İsrail'in sınır üzerinde yer alan Metula yerleşim biriminde İsrail askerlerinin daha önce vurulan bir askeri aracı çekmek isterken hedef alındığı, aralarında ölü ve yaralıların olduğu aktarıldı.

Hizbullah ayrıca İsrail'in yine sınır hattında bulunan Malikiye mevziisine saldırı düzenlediğini belirtti.

Hizbullah, İsrail ile çatışmalarda 2 mensubunun daha öldürüldüğünü duyurdu.

İsrail ordusu ile 8 Ekim 2023'ten beri sınırda yaşanan çatışmalarda ölen Hizbullah mensubu sayısı 278'e yükseldi.

Ayrıca Çatışmalarda, 54 Lübnanlı sivil, 18 Emel Hareketi, 13 Hamas, 12 İslami Cihad mensubu ile 7 İsrailli sivil ve 11 asker öldü.


İsrail’in İran'a karşı “soğuk ve acı verici” saldırı seçenekleri arayışı

İsrail Ordu Sözcüsü Doron Gavish gazetecilere açıklamalarda bulunurken (Reuters)
İsrail Ordu Sözcüsü Doron Gavish gazetecilere açıklamalarda bulunurken (Reuters)
TT

İsrail’in İran'a karşı “soğuk ve acı verici” saldırı seçenekleri arayışı

İsrail Ordu Sözcüsü Doron Gavish gazetecilere açıklamalarda bulunurken (Reuters)
İsrail Ordu Sözcüsü Doron Gavish gazetecilere açıklamalarda bulunurken (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya yakın çevreler, İsrail'in İran saldırısına vereceği yanıt için planın hazır olduğunu ve sadece uygun zamanın kararlaştırılmasının beklediğini söylese de Tel Aviv'deki siyasi kaynaklar, meselelerin İsrail içinde bile henüz çözüme kavuşturulmadığını vurguladılar. Aynı kaynaklar, ABD yönetimi ve bazı Batılı ülkelerde olduğu gibi İsrail'de de gerilimin tırmanarak geniş çaplı bir bölgesel savaşa dönüşmesinden ciddi endişe duyulduğunun altını çizdiler.

İsrail'in büyük ve acı verici bir misillemede bulunmasına karşı çıkan İsrailli kaynaklar, “Yahya Sinvar, çatışmaları bölgesel bir savaşa dönüşmesini hayal ediyor ve umuyor. Sinvar, 7 Ekim saldırısını planlarken stratejik programını Hizbullah, İran ve Arap devletlerini de içine çekecek bölgesel bir savaşın fitilini yakmak üzerine kurdu. Ancak bunda başarısız oldu. Şimdi İsrail hükümeti onun oyununa gelmemeli ve onun hedeflerini gerçekleştirmemeli” ifadelerini kullandılar.

Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) dünkü haberine göre İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İngiltere ve Almanya dışişleri bakanlarıyla yaptığı görüşmede İsrail'in ‘kendini savunma hakkını saklı tuttuğunu’ söyledi. İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ve Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile görüştükten sonra İsrail Savaş Kabinesi’nin toplantısına katılan Netanyahu, ülkesinin müttefiklerinden ‘her türlü öneri ve tavsiyeyi’ aldığını ifade ederek “Ancak şunu da açıkça belirtmek isterim ki kendi kararlarımızı kendimiz vereceğiz” diye ekledi.

Hamursuz (Pesah/Fısıh) Bayramı’da ateşkes ihitmali

Öte yandan İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, ülkesinin İran’ın saldırısına kesinlikle karşılık vereceğini açıkladı. Bununla birlikte Halevi, Yahudilerin pazar günü başlayıp hafta boyunca devam edecek olan Hamursuz Bayramını normal bir şekilde kutlamaları çağrısında bulundu.

Halevi’nin açıklamasından tansiyonun düşürülmesi için ya Tahran'ı uyuşmuş hale getirecek askeri bir adım atılması, ya güçlü bir karşılık verilmesini gerektirmeyen hafif bir misilleme kararı alınması ya da İsrail'in saldırıya yanıtının bayramdan sonra geleceğinin teyidi olmak üzere üç farklı anlam çıkarıldı. Ancak, özellikle Netanyahu'nun lideri olduğu Likud Partisi’nin ve dinci Siyonist partilerin önde gelen isimlerinin yoğunlukta olduğu sağ görüşlü siyasi liderler açıklamalarında İran'a karşı büyük bir askeri saldırı başlatılması ve tüm dünyanın bu saldırıda İsrail'in yanında seferber olup onu yalnız bırakmamasını isterken bir yandan Ortadoğu'da barış için ortaya atılan uluslararası projeleri reddediyor gibi görünüyorlardı.

myhjm
Güney Lübnan'daki BM askeri üssüne giriş yapan bir UNIFIL askeri aracı (AFP)

İsrail'in İran’a karşı vereceği yanıtla ilgili değerlendirmelerinin merkezindeki konu ise yanıtın zamanlaması olarak karşımıza çıkıyor. Savaş Kabinesi’nde yer alan ve her ikisi de İsrail’in eski genelkurmay başkanlarından olan Benny Gantz ve Gadi Eisenkot, Savaş Kabinesi’ni İran’ın İsrail'e saldırısına derhal karşılık vermeye ikna etmeye çalıştılarsa da Netanyahu buna karşı çıktı ve ABD'nin İran’a karşılık verilmemesi yönündeki baskısına boyun eğdi. Gantz şimdi İran saldırısı karşısında ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa ile kurulan ittifaka odaklanılması gerektiğini savunuyor. ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa, küresel bir savaşa yol açabilecek bölgesel bir savaşın fitilinin ateşlenmemesi için ciddi bir askeri saldırıya karşı çıkarken Ortadoğu'da İran eksenine karşı, barış için yeni siyasi ufuklar açmaya dayalı bir sürecin yeniden başlatılması için planlar yapıyor ve Netanyahu'nun bunu kabul etmemesi durumunda kendilerine İsrail'de başka ortaklar bulmaya çalışıyorlar.

İsrail’de iç anlaşmazlıklar

İsrail Savunma Bakanlığı'nda Siyasi-Askeri Büro Başkanı olarak görev yapmış olan emekli General Amos Malka'ya göre bu konuda içeride yaşanan anlaşmazlıklar İsrail’e büyük zarar veriyor. İran'a karşı misillemedeki gecikmenin saldırının değerini ve etkisini azaltacağını düşünen Malka, “Eğer misilleme çok uzun süre ertelenirse sembolik bir saldırıya dönüştürülmeli ve büyük bir hedef vurulmalı, savaş uçaklarının kullanıldığı bir savaş saldırısı şeklinde olmamalı” diye konuştu.

İsrail’in sağ eğilimli televizyon kanalı Kanal 14'e yaptığı açıklamada Malka, şunları söyledi:

İran'ın insansız hava araçları (İHA) ve balistik füzelerle yaptığı saldırı, benzer bir saldırıyla karşılık verilmesini gerektiriyor. Bunu yapmaktan kaçınmak hem İran ve İsrail’in diğer düşmanları tarafından yanlış anlaşılacaktır. ABD yönetimi bu misillemenin yapılmasına ikna edilmeli. Çünkü bu bizim, onların ve müttefiklerinin ortak çıkarınadır. Bu konuda başarısız olunursa başka hedeflere yönelmeli.

İsrail eski Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı emekli General Giora Eiland ise şu değerlendirmede bulundu:

İran'daki hedeflere saldırmaktan yana olanların öne sürdüğü fikirler anlaşılabilir ve hatta mantıklı da. Ancak İran topraklarına açıktan bir saldırıda bulunmaktan kaçınmak için en az beş neden var. Bunlardan birincisi, saldırı eğer sadece bir gösteriden ibaret olursa, yarardan çok zarar verir. Eğer çok büyük olursa, İran'ın karşılık vermesi neredeyse kaçınılmaz olur ve bu da bizi istemeden de olsa İran'la uzun bir savaşa girmeye zorlar. İkincisi, İran'ın vereceği herhangi bir karşılık ABD'nin bölgedeki çıkarlarına da ters düşebilir. Bu durumda bölgesel bir savaşa sürükleniriz. Saldırıya uğrayan Arap devletleri de İsrail’i bu savaşa neden olmakla suçlar. Üçüncüsü, İsrail'in kuzey sınırındaki durumu normalleştirmek ve Celile sakinlerinin evlerine dönmelerini sağlamak şeklinde İran'dan daha acil olan bir önceliği var. Şimdiye kadar aldığımız uluslararası destekten faydalanmak ve bunu Londra, Washington ve Paris'in tavsiyelerini dinleme isteğimizle pekiştirerek karşılığında Lübnan meselesinde kayıtsız şartsız destek istemek ve bu desteği de kuzeyde bir çözüm için (ABD ve Fransa’dan) etkili bir baskıya dönüştürmek doğru bir davranış olacaktır. Eğer bu konuda kısa sürede başarılı yakalanmazsa İsrail Lübnan'da büyük bir askeri operasyon başlatmasına kayıtsız şartsız destek veririz. Dördüncüsü, İsrail'in İran’la ilgili öncelikli çıkarı İran'ın nükleer silahlardan arındırılmasıdır. İran, şimdiye kadar bu tehlikeli hedefe doğru güvenli bir şekilde ilerleme kaydetti. İran'ın son saldırısı, bu nükleer silahların sadece İsrail için değil, İran için de ne kadar tehlikeli olduğunun kanıtıdır. Beşincisi ise İsrail ve İran uzun süreli bir askeri çatışmaya girerse, bu Ürdün'ün istikrarını da etkiler. Ürdün tıpkı Sudan gibi İran'ın sızmak ve egemenliğini tehlikeye atmak istediği bir ülke.

Suriye'deki eylemlere devam

Bu saydığı nedenlerinin hiçbirinin İran’a karşı herhangi bir adım atılmaması yönünde bir tavsiye olmadığının altını çizen Eiland, “Geçtiğimiz hafta yaşanan olay İsrail'in Suriye'deki saldırısına İran'ın verdiği yanıtla tetiklendi. Bu konuda geri dönüş yok. İsrail'in son dokuz yılda Suriye'de gerçekleştirdiği eylemler bu ülkede ikinci bir Hizbullah örgütünün kurulmasını engelledi. İran’ın Suriye'deki hedeflerine yönelik eylemler devam etmeli. İranlıların bu durumda karşılık vermeyeceklerini düşünüyorum” diye konuştu.

‘Diğer olasılıklarla’ ilgili olarak ‘sık sık suikastlar ve kimliği belirsiz saldırılar gibi soğuk ve acı verici misillemelere başvurduğunu’ belirten İsrailliler, ‘İranlı üst düzey isimlerin nerede uyuduğunu ve İsmail Heniyye'nin çocuklarının ve torunlarının hangi arabada seyahat ettiğini bilen İsrail'in, düşmanlarının niyetlerini analiz etmek ve anlamak söz konusu olduğunda karanlıkta el yordamıyla hareket ettiğini ve İran'ın büyük bir saldırıya nasıl tepki vereceğini bilmediğini’ söylüyorlar.

thn
İsrail’in İran’ın Şam’daki konsolosluk binasına düzenlediği hava saldırısında hasar gören İran bayrağını değiştiren bir konsolosluk çalışanı (AFP)

İsrailli askeri analist Amos Harel, dün Haaretz gazetesi için kaleme aldığı makalede, İsrail'de İran'a verilecek yanıtla ilgili istişarelerin halen devam ettiğini, karşı saldırının hemen yapılıp yapılmayacağının henüz belli olmadığını ve saldırının bölgesel bir savaşa dönüşmesini önlemek için ABD yönetimi tarafından kabul edilebilir olan, yani sınırlı ve odaklanmış bir saldırı tercih edilebileceğini yazdı.

Gazze'deki savaşın İsrail için şimdiye kadar hedeflerine ulaşılamadan devam ettiğinin altını çizen Harel, “Mevcut durumda bu hedeflerin ulaşılabilirliği de son derece şüpheli. İsrail'in dikkatini ve odağını İran'la çatışmaya kaydırması, Gazze'yle ilgilenmesini engelleyecek ve tüm cephelerde savaşın uzamasına yol açacak. Eğer İranlılar İsrail'e karşı gelecekte atılacak misilleme adımlarına Hizbullah'ın füze kabiliyetlerini de dahil etmeye karar verirlerse, Hizbullah da bu savaşa tamamen dahil olacak” ifadelerini kullandı.


Zelenskiy'den AB zirvesinde İsrail örneği üzerinden "hava savunma desteği" sitemi

Ukrayna'nın kuzeyindeki Çernihiv kentinde yıkım (AFP)
Ukrayna'nın kuzeyindeki Çernihiv kentinde yıkım (AFP)
TT

Zelenskiy'den AB zirvesinde İsrail örneği üzerinden "hava savunma desteği" sitemi

Ukrayna'nın kuzeyindeki Çernihiv kentinde yıkım (AFP)
Ukrayna'nın kuzeyindeki Çernihiv kentinde yıkım (AFP)

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Avrupa Birliği (AB) liderlerine İsrail'e verilen hava savunma desteğinin ülkesi için bir aciliyet olduğu mesajını verdi.

Zelenskiy, Brüksel'de düzenlenen AB zirvesinin Ukrayna bölümüne video konferans yöntemiyle bağlandı.

Rusya'nın dün Çernigiv'e düzenlediği füze saldırısında 14 kişinin öldüğünü anımsatan Zelenskiy, şunları kaydetti:

"Biz Ukrayna'da ne yazık ki birkaç gün önce Orta Doğu'da gördüğümüz savunma düzeyine sahip değiliz. Müttefiklerin ortak gücü sayesinde İsrail'e yönelen neredeyse tüm füzeleri ve insansız hava araçlarını düşürmeyi başardılar. İsrail ve diğer bölge ülkelerinin semalarında olduğu gibi, Avrupa'yı balistik füzelerden ve "Şahed"lerden, seyir füzelerinden ve bombalardan korumamız gerektiğine inanıyoruz. Bizim gökyüzümüz ve komşularımızın gökyüzü aynı güvenliği hak ediyor."

ABD ve İngiltere'nin yanı sıra AB üyesi Fransa da İran'ın İsrail'e 13 Nisan'daki hava saldırısının önlenmesine destek vermişti.

- Liderler, aciliyetin altını çizdi

Öte yandan AB zirvesinin dış ilişkiler oturumunda ele alınan Ukrayna başlığının ardından, sonuç bildirisinin ilgili bölümü kabul edildi.

Bildiride "AB, son zamanlarda enerji sektörüne yönelik olanlar da dahil olmak üzere, Rusya'nın Ukrayna'nın sivillerine ve sivil altyapısına yönelik devam eden hava ve füze saldırılarını güçlü bir şekilde kınıyor." ifadesi yer aldı.

AB ve üye ülkelerinin jeneratörler ve güç transformatörleri gibi ekipmanlar ile insani ve sivil koruma için yardım malzemeleri göndermeye devam edeceğinin aktarıldığı bildiride, "AB, Ukrayna'ya acilen hava savunması sağlanması, topçu mühimmatı ve füzeler de dahil olmak üzere gerekli tüm askeri yardımın sağlanmasının hızlandırılması ve yoğunlaştırılması ihtiyacının altını çiziyor." değerlendirmesi yapıldı.


G7, İran yaptırımları ve dondurulan Rus varlıkları konusunda iş birliği sözü verdi

G7 Dışişleri Bakanları Zirvesi Genel Merkezi’nin önündeki İtalyan polisleri (EPA)
G7 Dışişleri Bakanları Zirvesi Genel Merkezi’nin önündeki İtalyan polisleri (EPA)
TT

G7, İran yaptırımları ve dondurulan Rus varlıkları konusunda iş birliği sözü verdi

G7 Dışişleri Bakanları Zirvesi Genel Merkezi’nin önündeki İtalyan polisleri (EPA)
G7 Dışişleri Bakanları Zirvesi Genel Merkezi’nin önündeki İtalyan polisleri (EPA)

Yedi büyük sanayileşmiş ülkeden maliye yetkilileri, İran'ın İsrail'e yönelik saldırısını kınadı ve Ukrayna'ya yardım etmek amacıyla dondurulan Rus egemen varlıklarını kullanmak için "mümkün olan tüm yollar" üzerinde çalışmaya devam etme sözü verdi.

Grubun ülkelerinin maliye bakanları ve merkez bankası başkanlarının katıldığı toplantı sonrasında yayınlanan ortak bildiride, "İran'ın istikrarsızlaştırıcı bölgesel faaliyetlerini desteklemek için silah üretimi ve transfer yeteneğini engellemeye yönelik her türlü eylemi yakından koordine etme sözü verdikleri" belirtildi.

Ayrıca Gazze'deki krizle ilgili endişelerini dile getirerek, bölgede genel olarak istikrar çağrısında bulundular.


Washington, Venezuela'ya petrol yaptırımlarını yeniden uygulayacak

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AFP)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AFP)
TT

Washington, Venezuela'ya petrol yaptırımlarını yeniden uygulayacak

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AFP)
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro (AFP)

Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) haberine göre Amerikalı yetkililer dün (Çarşamba), Başkan Nicolas Maduro'nun muhalifleri "bastırmaya" devam etmesi nedeniyle ABD'nin Venezuela'ya petrol yaptırımlarını yeniden uygulayacağını doğruladı.

Joe Biden'ın yönetiminden yetkililer, Caracas'ın Maduro'ya karşı rakiplerin başkanlık seçimlerine katılmasını engelledikten sonra, ilerleme sağlamak için Washington tarafından belirlenen son tarih olan 18 Nisan itibarıyla taahhütlerini yerine getirmediğini belirtti.


Hizbullah, milislerinin öldürülmesine ‘yanıt olarak’ bir İsrail askeri karargâhının bombalandığını duyurdu

Demir Kubbe sistemi, Hizbullah'ın Cuma akşamı Lübnan'dan İsrail'e fırlattığı roketleri önledi. (Reuters)
Demir Kubbe sistemi, Hizbullah'ın Cuma akşamı Lübnan'dan İsrail'e fırlattığı roketleri önledi. (Reuters)
TT

Hizbullah, milislerinin öldürülmesine ‘yanıt olarak’ bir İsrail askeri karargâhının bombalandığını duyurdu

Demir Kubbe sistemi, Hizbullah'ın Cuma akşamı Lübnan'dan İsrail'e fırlattığı roketleri önledi. (Reuters)
Demir Kubbe sistemi, Hizbullah'ın Cuma akşamı Lübnan'dan İsrail'e fırlattığı roketleri önledi. (Reuters)

Hizbullah bugün (Çarşamba) yaptığı açıklamada, dün (Salı) Lübnan'ın güneyindeki iki kasabayı hedef alan İsrail saldırılarında üç savaşçısının öldürülmesine ‘yanıt olarak’ İsrail'in kuzeyindeki bir askeri karargâhı roket ve insansız hava araçlarıyla (İHA) vurduğunu duyurdu.

AFP'nin haberine göre Hizbullah yaptığı açıklamada, savaşçılarının ‘düşmanın Ayn Baal ve eş-Şehabiyye'de bir dizi direnişçiyi öldürmesine yanıt olarak’ Arab el-Aramşe köyündeki İsrail karargahına güdümlü füzeler ve İHA’larla saldırı düzenlediğini söyledi.

İsrail i24 News televizyonu, İsrail'in kuzeyindeki Arab el-Aramşe'de bir binayı vuran saldırıda biri ağır olmak üzere beş kişinin yaralandığını bildirdi. Daha fazla ayrıntı verilmedi.

Şarku’l Avsat’ın Arap Dünyası Haber Ajansı'ndan (AWP) aktardığı habere göre Hizbullah bugün erken saatlerde, aralarında Meron Üssü’ndeki güdümlü füzelerin bulunduğu hava kontrol biriminin de yer aldığı, İsrail'in kuzeyindeki askeri mevkileri hedef alan beş operasyon gerçekleştirdiğini duyurdu.

İsrail ordusu ve Hizbullah, 7 Ekim'de Gazze Şeridi'nde savaşın başlamasından bu yana neredeyse her gün sınır ötesi bombardıman gerçekleştiriyor.


Kremlin Ortadoğu'da itidal çağrısında bulundu

Moskova'da Rusya Devlet Başkanlığı'nın merkezi olan Kremlin (AFP)
Moskova'da Rusya Devlet Başkanlığı'nın merkezi olan Kremlin (AFP)
TT

Kremlin Ortadoğu'da itidal çağrısında bulundu

Moskova'da Rusya Devlet Başkanlığı'nın merkezi olan Kremlin (AFP)
Moskova'da Rusya Devlet Başkanlığı'nın merkezi olan Kremlin (AFP)

Kremlin bugün (Çarşamba) İran'ın İsrail'e yönelik saldırısı konusunda Moskova'nın önceden uyarı alıp almadığını doğrulamaktan ya da yalanlamaktan kaçınırken, Ortadoğu'daki tüm tarafları çatışmadan geri adım atmaya çağırdı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dün (Salı), tüm tarafları yeni bir çatışmayı kışkırtacak her türlü eylemden kaçınmaya çağırarak, bunun bölge için yıkıcı sonuçları olacağı uyarısında bulundu.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov bugün, Moskova ile yakın ilişkilere sahip Tahran'ın Cumartesi günü İsrail'e yönelik saldırılar öncesinde Rusya'yı uyarıp uyarmadığı sorusuna, bu konuda söyleyecek bir şeyi olmadığını söyledi.

Peskov, “Bu çatışmanın tırmandırılması hakkında konuşmak bile istemiyoruz. Bu İsrail'in, İran'ın ve tüm bölgenin çıkarlarına aykırı. Rusya, İran ile yakın ve yapıcı ilişkiler sürdürüyor. İsrail ile de yapıcı ilişkilerimiz var. Gerilimi azaltma ihtiyacı üzerine görüşmeler yapıyoruz. Bölgedeki tüm ülkeleri makul ölçülerde itidalli davranmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.

Gazetecilere yaptığı açıklamada durumun ciddi olduğunu ifade eden Peskov, “İsrail ile İran arasında doğrudan bir çatışmadan bahsediyoruz. Zira bir ülkenin konsolosluğu tahrip edildiğinde, bunu dolaylı bir çatışma olarak tanımlamak zordur” dedi.


Ukrayna lideri Zelenski'den Batı'ya çağrı: "İsrail için sergilediğiniz birliği bize de gösterin"

Rusya'nın 24 Şubat 2022'de başlattığı savaşta Ukrayna, Batılı müttefiklerinden askeri yardımları artırmasını istiyor (AP)
Rusya'nın 24 Şubat 2022'de başlattığı savaşta Ukrayna, Batılı müttefiklerinden askeri yardımları artırmasını istiyor (AP)
TT

Ukrayna lideri Zelenski'den Batı'ya çağrı: "İsrail için sergilediğiniz birliği bize de gösterin"

Rusya'nın 24 Şubat 2022'de başlattığı savaşta Ukrayna, Batılı müttefiklerinden askeri yardımları artırmasını istiyor (AP)
Rusya'nın 24 Şubat 2022'de başlattığı savaşta Ukrayna, Batılı müttefiklerinden askeri yardımları artırmasını istiyor (AP)

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, İsrail'e gösterilen desteğin ülkesi için de sağlanmasını istedi.

Zelenski, Telegram hesabından pazartesi günü yaptığı açıklamada, uluslararası kamuoyundan Rusya'ya karşı "birlik sergileyerek Ukrayna'ya daha kuvvetli destek vermesini" talep etti. 

Ukrayna lideri, açıklamasında "Özgür dünya, İsrail'i savunarak böyle bir birlikteliğin sadece mümkün değil, aynı zamanda yüzde 100 etkili olduğunu da kanıtladı" ifadelerini kullandı.

Zelenski, müttefik ülkelerden "siyasi irade" göstermelerini isteyerek, "Aynı şey, İsrail gibi NATO üyesi olmayan Ukrayna'yı terörden korumak için de mümkün" dedi. 

Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba da İsrail için gösterilen dayanışmadan övgüyle bahsederek, "Müttefikler çok koordineli şekilde hareket ettiğinde, tek bir füzenin bile hedeflere düşmediğini, İsrail'deki hedeflere ulaşmadığını görüyoruz" ifadelerini kullandı.

1 Nisan'da İran'ın Şam'daki konsolosluk binasına hava saldırısı düzenlenmişti. İsrail'in resmen üstlenmediği olayda, İran Devrim Muhafızları Ordusu'ndan ikisi general rütbesinde toplam 7 kişi ölmüştü. 

Bunun üzerine İran, 13 Nisan'ı 14 Nisan'a bağlayan gece, 360 drone, seyir füzesi ve balistik füzeyle İsrail'e misilleme yapmıştı. 

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) füze ve drone'ların yaklaşık yüzde 99'unun hava savunma sistemleriyle etkisiz hale getirildiğini belirtmişti. ABD donanmasına ait gemiler üç balistik füze ve 70 kamikaze drone'u vurmuştu. Fransa, Ürdün ve Birleşik Krallık (BK) da İsrail'in savunmasına destek vermişti.

5 saat süren saldırıda, 7 yaşındaki Amina el Hasoni adlı bir kız çocuğu, İsrail'in attığı önleme füzesi kaynaklı şarapnelden ağır yaralanmıştı. 

Diğer yandan Gazze savaşı ve İran-İsrail çatışmaları nedeniyle ABD'nin Ukrayna'ya desteğinde eskiye kıyasla azalma görülmüştü. ABD Başkanı Joe Biden'ın 60 milyar dolarlık askeri yardım paketi, özellikle Cumhuriyetçi parlamenterlerin itirazları nedeniyle Kongre'ye takılmıştı.

Independent Türkçe, RT, AFP


AB'den 35 bin gence ücretsiz Avrupa turu: İşte Türk vatandaşlarının da başvurabileceği programın şartları

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

AB'den 35 bin gence ücretsiz Avrupa turu: İşte Türk vatandaşlarının da başvurabileceği programın şartları

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, “DiscoverEU” programı kapsamında, aralarında Türkiye vatandaşlarının da bulunduğu 35 bin genç için trenle ücretsiz Avrupa turu düzenleyecek.

BBC Türkçe’den Yusuf Özkan’ın haberine göre; başvuru sonucu tura katılma hakkı elde eden gençler, 1 Temmuz 2024 ile 30 Eylül 2025 arasında, 30 gün boyunca trenle Avrupa’nın birçok kentini ücretsiz dolaşabilecek.

Gençler, gittikleri ülkelerde toplu taşıma, kültürel etkinlikler, konaklama, yemek, spor ve diğer alanlarda 40 binden fazla indirim olanağı sunan bir indirim kartına da sahip olacak.

Ücretsiz Avrupa turu için kimler başvurabilecek?

Trenle ücretsiz Avrupa turu için başvurular dün başladı. Başvuru süresi, 30 Nisan Salı günü TSİ 13.00’te sona erecek.

Tur için, 1 Temmuz 2005-30 Haziran 2006 tarihleri arasında doğan AB üyesi ülke vatandaşları ile Türkiye, İzlanda, Lihtenştayn, Kuzey Makedonya, Norveç, Sırbistan’dan gençler başvurabilecek.

Başvurular nasıl yapılacak?

Başvurular, “Avrupa Gençlik Portalı” (European Youth Portal) üzerinden yapılacak. AB ile ilgili toplam altı sorunun bulunduğu bir testi yanıtlayan gençler, başvuru hakkı elde edecek.

Gençler, tek başlarına seyahat edebilecekleri gibi, başvuruya uygunluk sağlayan dört arkadaşıyla da programa katılabilecek.

Testi doğru yanıtlayan gençlerden 35 bini trenle ücretsiz Avrupa seyahati kazanacak.

Avrupa turuna katılanlar nereleri görebilecek?

Tura katılma hakkı elde eden gençler, AB ülkelerinin tümü de dahil, istedikleri rotayı belirleyebilecek.

İsteyenlerse, geçen yıl başlatılan Yeni Avrupa Bauhaus ilkeleri doğrultusunda AB’yi güzel, sürdürülebilir ve kapsayıcı kılan kent ve bölgeleri içeren farklı güzergahları seçebilecek.

Ücretsiz tur, mimarlık, müzik, güzel sanatlar, tiyatro, moda ve tasarım gibi çeşitli kültürel noktaları birleştiren DiscoverEu Kültür Rotası ile UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Avrupa Kültür Başkentlerini de kapsıyor.

Ücretsiz tura katılan engelli veya sağlık sorunu bulunan gençlere özel destek sağlanacak.

AB Komisyonu tarafından 2018 yılında başlatılan DiscoverEU programına, 1 milyondan fazla aday, 284 bin ücretsiz seyahat kartı için başvuruda bulundu.

 

BBC Türkçe


Birleşik Krallık'ta 2009'dan sonra doğanlara sigara satışı yasaklandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Birleşik Krallık'ta 2009'dan sonra doğanlara sigara satışı yasaklandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Birleşik Krallık yeni neslin hayat boyu sigaraya erişimini yasaklayacak tasarı parlamentoda onaylandı.

Böylece “sigarasız nesil” yaratma girişimi kapsamında, 1 Ocak 2009’dan sonra doğanlara sigara satışı yasaklandı.

Salı akşamı onaylanan yasa ile bu yıl 15 yaşına giren çocuklar, hayatları boyunca sigara alamayacak.

Avam Kamarası'nda yasa tasarısı 383 milletvekilinin onayıyla geçti, 67 milletvekili yasaya karşı çıktı.

Yasa iktidardaki Muhafazakar Parti içinde tartışma yaratmıştı. İktidar partisi parlamentodaki oylama sırasında vekillerin istedikleri oyu kullanmakta özgür olacağını vurguladı. Buna karşın yasanın ana muhalefetteki İşçi Partisi ve Liberal Demokrat Parti vekillerinin oylarıyla geçmesi bekleniyordu. Yasa sigara içmeyi değil, sigara ürünlerinin satışının yasaklanmasını içeriyor.

"Yasa özgürlük karşıtı"

Tütün kullanımı, ülkede önlenebilir ölüm sebepleri arasında en başta yer alıyor.  Kalp krizi, felç, akciğer kanseri gibi sigara kullanımına bağlı nedenlerle hemen hemen her dakika bir kişi hastaneye yatırılıyor.

Sağlık Bakanı Victoria Atkins yasa ile binlerce hayat kurtarılacağı gibi ülkedeki sağlık sistem üzerindeki baskının da azalacağını savundu.

Atkins, “Gerçek şu ki tütün kullanımının güvenli bir seviyesi yok. Gerçekten çok zararlı ve bu nedenle gelecek nesilleri korumak için bu adımı atıyoruz” dedi.

Yasa ile sahada kontrol yapacak yetkililere, çocuklara tütün ya da elektronik sigara sattığı tespit edilen marketlere anında 100 sterlin ceza kesme yetkisi tanınıyor. Bu cezalardan elde edilecek gelir, yasanın işlerliğini sıkılaştırmak için kullanılacak.

İktidardaki Muhafazakarlar arasında bazı vekiller bu yasaya “işlemeyeceği” düşüncesiyle karşı çıkıyordu.

Eski başbakan Boris Johnson, yasa için “delice” ifadesini kullanmayı seçmişti.

Johnson sonrası başbakanlık koltuğuna oturan ve ülkenin en kısa süre başbakanlık yapan ismi olan Liz Truss ise yasanın “özgürlük” karşıtı olduğunu savundu.

Independent Türkçe, BBC Türkçe