Türkiye genelinde Şubat ayında 81 bin 222 konut satıldı: Yabancılarda en çok satış İran vatandaşlarına yapıldı

Reuters
Reuters
TT

Türkiye genelinde Şubat ayında 81 bin 222 konut satıldı: Yabancılarda en çok satış İran vatandaşlarına yapıldı

Reuters
Reuters

Türkiye genelinde konut satışları Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %31,6 azalarak 81 bin 222 oldu. Konut satışlarında, İstanbul 15 bin 929 konut satışı ve %19,6 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul'u 7 bin 757 konut satışı ve %9,6 pay ile Ankara, 4 bin 659 konut satışı ve %5,7 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının en az olduğu iller sırasıyla 27 konut ile Bayburt, 31 konut ile Ardahan ve 34 konut ile Tunceli oldu.

İpotekli konut satışları Şubat ayında 14 bin 669 olarak gerçekleşti
Türkiye genelinde Şubat ayında ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %66,5 azalış göstererek 14 bin 669 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı %18,1 olarak gerçekleşti. İpotekli satışlarda İstanbul 3 bin 174 konut satışı ve %21,6 pay ile ilk sırada yer aldı. İpotekli konut satışının en az olduğu iller 1'er konut ile Bayburt ve Hakkari oldu. Ardahan ilinde ise ipotekli konut satışı gerçekleşmedi.

Diğer satış türleri sonucunda 66 bin 553 konut el değiştirdi
Diğer konut satışları Şubat ayında Türkiye genelinde bir önceki yılın aynı ayına göre %11,3 azalarak 66 bin 553 oldu. Diğer konut satışlarında İstanbul 12 bin 755 konut satışı ve %19,2 pay ile ilk sıraya yerleşti. İstanbul'daki toplam konut satışları içinde diğer satışların payı %80,1 oldu. Ankara 6 bin 55 diğer konut satışı ile ikinci sırada yer alırken, Ankara'yı 3 bin 653 konut satışı ile İzmir izledi. Diğer konut satışının en az olduğu il 26 konut ile Bayburt oldu.

Şubat ayında 24 bin 737 konut ilk defa satıldı
Türkiye genelinde ilk defa satılan konut sayısı Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %33,7 azalarak 24 bin 737 oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın payı %30,5 oldu. İlk satışlarda İstanbul 4 bin 510 konut satışı ve %18,2 ile en yüksek paya sahip olurken, İstanbul'u bin 716 konut satışı ile Ankara ve bin 335 konut satışı ile İzmir izledi.

İkinci el konut satışlarında 56 bin 485 konut el değiştirdi
Türkiye genelinde ikinci el konut satışları Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %30,7 azalış göstererek 56 bin 485 oldu. İkinci el konut satışlarında İstanbul 11 bin 419 konut satışı ve %20,2 pay ile ilk sırada yer aldı. İstanbul'daki toplam konut satışları içinde ikinci el satışların payı %71,7 oldu. Ankara 6 bin 41 konut satışı ile ikinci sırada yer alırken, Ankara'yı 3 bin 324 konut satışı ile İzmir izledi. 

Konut satışları Ocak-Şubat döneminde %34,7 azaldı
Ocak-Şubat döneminde konut satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre %34,7 azalışla 151 bin 809 olarak gerçekleşirken ipotekli konut satışı %70,5 azalışla 25 bin 401, diğer satış türleri ise %13,7 azalışla 126 bin 408 oldu. Bu dönemde ilk defa satılan konutlar %35,9 azalışla 47 bin 5, ikinci el konut satışları ise %34,1 azalışla 104 bin 804 olarak gerçekleşti.

Yabancılara Şubat ayında 2 bin 964 konut satışı gerçekleşti
Yabancılara yapılan konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre %26,0 azalarak 2 bin 964 oldu. Yabancılara yapılan konut satışlarında, Şubat ayında ilk sırayı bin 525 konut satışı ile İstanbul aldı. İstanbul'u sırasıyla 533 konut satışı ile Antalya, 211 konut satışı ile Ankara, 138 konut satışı ile Mersin ve 64 konut satışı ile Samsun izledi.
Ocak-Şubat döneminde yabancılara yapılan konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %28,7 azalarak 5 bin 639 oldu.

Ülke uyruklarına göre en çok konut satışı İran vatandaşlarına yapıldı
Şubat ayında İran vatandaşları Türkiye'den 477 konut satın aldı. İran vatandaşlarını sırasıyla, 432 konut ile Irak, 259 konut ile Rusya Federasyonu, 230 konut ile Afganistan ve 119 konut ile Kazakistan vatandaşları izledi.



ABD ve Türkiye arasındaki LNG anlaşması, Rusya'yı nasıl etkileyecek?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

ABD ve Türkiye arasındaki LNG anlaşması, Rusya'yı nasıl etkileyecek?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD ve Türkiye arasında geçen ay imzalanan sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ve nükleer enerji anlaşmasının yankıları sürüyor. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na (BMGK) katılmak için geçen ay ABD'ye gitmiş, Beyaz Saray'da Başkan Donald Trump'la bir araya gelmişti. 

İki ülke arasında imzalanan Stratejik Sivil Nükleer İşbirliği Mutabakat Zaptı kapsamında hem sivil nükleer enerji hem de LNG sektöründe ortak çalışılmasına karar verilmişti. BOTAŞ, 20 yıl boyunca toplamda yaklaşık 70 milyar metreküp doğalgaz eşdeğeri LNG almak için Mercuria ve Woodside Energy ile anlaşma yapmıştı. 

Reuters'ın analizinde, Türkiye'nin bu anlaşmayla doğalgaz üretimini artırıp ABD'den LNG ithal ederek 2028 sonuna kadar doğalgaz ihtiyacının yarısından fazlasını karşılayabileceği yazılıyor. 

Trump, 25 Eylül'deki açıklamasında Türkiye'nin Rusya'dan doğalgaz satın almasını istemediğini belirtmişti. Analizde, Ankara yönetiminin bunu göz önünde bulundurarak enerji tedarikini çeşitlendirmeyi amaçladığı yorumu yapılıyor. Böylelikle Türkiye'nin "enerji güvenliğini artırabileceği ve bölgesel bir doğalgaz merkezine dönüşme hedefinde ilerleyebileceği" belirtiliyor. 

Analizde, Türkiye'nin ithal ettiği LNG'yi ve kendi ürettiği doğalgazı Avrupa'ya yeniden ihraç edeceği, Rusya ve İran'dan aldığı doğalgazı da yurtiçinde kullanacağı savunuluyor. 

Diğer yandan Türkiye-ABD anlaşmasının, Rusya ve İran'ın Avrupa enerji piyasasındaki payını olumsuz etkileyeceğine dikkat çekiliyor. Rusya, Türkiye'nin en büyük gaz tedarikçisi ancak pazar payı 20 yıl önce yüzde 60 iken, sözkonusu oran bu yılın ilk yarısında yüzde 37'ye geriledi. Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesinin ardından Avrupa ülkelerinin çoğu doğalgaz ithalatını büyük ölçüde sınırladı veya durdurdu. 

Türkiye'nin Rusya'yla yaptığı Mavi Akım ve TürkAkım boru hatları üzerinden yıllık 22 milyar metreküp doğalgaz tedariki sağlayan sözleşmeler sona ermek üzere. İran'la yapılan 10 milyar metreküplük sözleşme 2026 ortasında sonlanacak, Azerbaycan'la yapılan toplamda 9,5 milyar metreküplük iki anlaşmanın biri 2030, diğeriyse 2033'te bitecek. 

Paris merkezli düşünce kuruluşu Akdeniz Enerji ve İklim Örgütü'nden Sohbet Karbuz, Türkiye'nin bu sözleşmelerin bir kısmını uzatabileceğini ancak tedarik çeşitliliğini artırmak için daha esnek şartlar ve daha küçük hacimlerde anlaşma yapmak isteyeceğini söylüyor. 

Analizde, Türkiye'nin Rusya'dan doğalgaz tedarikini azaltmaya yönelik adımlar atmak durumunda kalacağına da dikkat çekiliyor. Moskova merkezli Enerji ve Finans Enstitüsü'nden Aleksey Belogoryev "BOTAŞ'ın teorik olarak iki ila üç yıl içinde Moskova'dan ithalatı durdurabileceğini" savunuyor ve ekliyor: 

Bu bir ihtimal ancak böyle bir şey yapmayacaklar çünkü Rus gazı fiyat açısından rekabetçi ve BOTAŞ'ın diğer tedarikçilere baskı yapmak için kullanabileceği bir fazlalık yaratıyor.

Independent Türkçe, Reuters, Bloomberg


Savaş etkisi: Çin petrol depolarını büyütüyor

Çin petrole bağımlılığını farklı stratejilerle azaltmaya çalışıyor (Reuters)
Çin petrole bağımlılığını farklı stratejilerle azaltmaya çalışıyor (Reuters)
TT

Savaş etkisi: Çin petrol depolarını büyütüyor

Çin petrole bağımlılığını farklı stratejilerle azaltmaya çalışıyor (Reuters)
Çin petrole bağımlılığını farklı stratejilerle azaltmaya çalışıyor (Reuters)

Çin, Ukrayna savaşının etkisiyle petrol rezervi sahası inşaatlarını hızlandırdı.

Reuters'ın analizinde, Pekin yönetimine ait Sinopec ve CNOOC gibi petrol ve doğalgaz firmalarının, 2026'da 11 tesise en az 169 milyon varil depolama kapasitesi eklemeyi planladığı aktarılıyor.

Kimliklerinin paylaşılmaması şartıyla konuşan kaynaklara göre Çin, bunun 37 milyon varillik kısmının inşası halihazırda yapıldı. Yeni tesisler de tamamlandığında Çin'in iki haftalık net ham petrol ithalatının hepsinin tesislerde depolanabileceği belirtiliyor. Diğer yandan Pekin yönetiminin rezerv verilerini gizli tuttuğu ve gerçek rakamların değişebileceği ifade ediliyor. 

Dünyanın en büyük petrol ithalatçısı Çin, bu bağımlılığının yaratabileceği olası sorunlarla mücadele edebilmek için depolama kapasitesini artırmayı hedefliyor. 

Pekin yönetimi ayrıca yenilenebilir enerjide de hızlı atılımlar yapıyor. Benzin ve dizel talebi düşerken, genel petrol tüketiminin 2027'de zirveye ulaşması, daha sonra da düşüşe geçmesi öngörülüyor.

Çin ilk stratejik petrol rezerv tesisini 2006'da kurmuştu. Ancak analizde, Rusya-Ukrayna savaşının petrol piyasasında yarattığı dalgalanma ve Batı ülkelerinin Kremlin'in enerji sektörüne yaptırımları nedeniyle Pekin'in kendini güvenceye almak istediği yazılıyor.

Şi Cinping yönetiminin 2023 sonundan beri devlet destekli şirketlere petrol stoklama talimatı gönderdiğine de dikkat çekiliyor. 

Singapur merkezli emtia verisi şirketi Sparta Commodities'den analist June Goh, "Ham petrol ithalatına büyük ölçüde bağımlı olan Çin'in stok oluşturma stratejisiyle enerji güvenliğini garantiye almayı amaçladığını" belirtiyor. 

Bloomberg'ün analizinde de petrolünün yüzde 70'ini ithal eden Çin için stok ve rezerv kapasitesini geliştirmesinin "ulusal güvenlik meselesi" olduğuna dikkat çekiliyor. Özellikle Rusya ve İran'la ilgili jeopolitik gelişmelerin, bu ülkelerden yüksek miktarda petrol satın alan Pekin yönetimini doğrudan etkilediği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Reuters, Bloomberg


Altın, güvenli liman talebiyle ilk kez 3 bin 900 doları aştı

Londra'daki Hatton Garden Metals'deki kıymetli metal satıcılarında sergilenen altın külçeleri (Reuters)
Londra'daki Hatton Garden Metals'deki kıymetli metal satıcılarında sergilenen altın külçeleri (Reuters)
TT

Altın, güvenli liman talebiyle ilk kez 3 bin 900 doları aştı

Londra'daki Hatton Garden Metals'deki kıymetli metal satıcılarında sergilenen altın külçeleri (Reuters)
Londra'daki Hatton Garden Metals'deki kıymetli metal satıcılarında sergilenen altın külçeleri (Reuters)

Altın, bugün ilk kez ons başına 3 bin 900 doların üzerine çıktı. Bu yükseliş, zayıflayan yenin ardından oluşan güvenli liman talebi, ABD’de hükümetin kapanması ve FED’in faiz indirimlerine yönelik artan beklentilerin etkisiyle gerçekleşti. Spot altın, ons başına %1,1 artışla 3 bin 929,91 dolara yükseldi. ABD aralık vadeli altın işlemleri de %1,2 artışla bin 954,70 dolara yükseldi.

KCM Trade'de kıdemli piyasa analisti olan Tim Waterer, "Japonya'daki Liberal Demokrat Parti seçimlerinin ardından zayıflayan yen, yatırımcıların yöneldiği güvenli liman varlıklarının sayısını azalttı ve altın bundan faydalandı" dedi. "Devam eden ABD hükümetinin kapanması, ABD ekonomisi ve GSYİH üzerindeki potansiyel etkisi üzerinde hâlâ bir belirsizlik bulutunun asılı kaldığı anlamına geliyor."

Water, özellikle bu ay FED’in faiz indirimi beklentileri göz önüne alındığında, altının bu koşullar altında yatırımcılar için tercih edilen varlık olduğunu ifade etti.

Mali açıdan şahin bir isim olan Sanae Takaichi'nin iktidar partisinin başına geçmesi ve başbakan seçilmesinin ardından yen, ABD doları karşısında son beş ayın en büyük düşüşünü yaşadı.

Üst düzey bir Beyaz Saray yetkilisi dün yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın Kongre Demokratlarıyla kısmi hükümet kapanışını sona erdirmek için yapılan müzakerelerin "sonuç vermediğine" karar vermesi halinde, Trump yönetiminin federal çalışanları toplu olarak işten çıkaracağını söyledi.

Altın, 2024'te %27'lik bir artışın ardından bu yıl şimdiye kadar %49 değer kazandı. Bu yükseliş, merkez bankalarının agresif alımları, altın destekli borsa yatırım fonlarına (ETF) olan talebin artması, doların zayıflaması ve artan ticaret ve jeopolitik gerilimler nedeniyle korunma arayışında olan bireysel yatırımcıların artan ilgisiyle desteklendi.

Bu yükseliş, Federal Rezerv'in faiz oranlarını çeyrek puan düşürmesinin ve yılın geri kalanında borçlanma maliyetlerini istikrarlı bir şekilde azaltacağını göstermesinin ardından geçen ay yeniden destek buldu.

CME Group'un FedWatch aracına göre, yatırımcılar hem ekim hem de aralık aylarında sırasıyla %95 ve %83 olasılıklarla 25 baz puanlık ek faiz indirimini fiyatlıyor.

Spot altının ons fiyatı ilk olarak mart ayında 3 bin doları, eylül ortasında ise 3 bin 700 doları aştı. Bu yükseliş, birçok aracı kurumun iyimser olmasına yol açtı.

Diğer piyasalarda, spot gümüş %1,2 artışla ons başına 48,53 dolara, platin %1,2 artışla 1.623,88 dolara ve paladyum %1,2 artışla 1.275,65 dolara yükseldi.