Ürdün’de sağlık skandalına karşı protestoların başını İslamcılar çekiyor

Ülkede Kovid-19 nedeniyle uygulanan kısıtlamaların yoğun bir şekilde ihlal edilmesi vaka sayısını artırdı

Pazartesi günü Ürdün’ün başkenti Amman’da Salt el-Cedid Devlet Hastanesi'nde oksijen kesintisi nedeniyle protesto gösterileri düzenlendi (AFP)
Pazartesi günü Ürdün’ün başkenti Amman’da Salt el-Cedid Devlet Hastanesi'nde oksijen kesintisi nedeniyle protesto gösterileri düzenlendi (AFP)
TT

Ürdün’de sağlık skandalına karşı protestoların başını İslamcılar çekiyor

Pazartesi günü Ürdün’ün başkenti Amman’da Salt el-Cedid Devlet Hastanesi'nde oksijen kesintisi nedeniyle protesto gösterileri düzenlendi (AFP)
Pazartesi günü Ürdün’ün başkenti Amman’da Salt el-Cedid Devlet Hastanesi'nde oksijen kesintisi nedeniyle protesto gösterileri düzenlendi (AFP)

Ürdün’de güvenlik yetkilileri tarafından ülkenin çeşitli bölgelerinde düzenlenen protesto gösterileri zemininde başlatılan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) kısıtlamalarını ihlal eden protestocuları tutuklama kampanyası, dün (salı) akşam geç saatlere kadar devam etti.
Tutuklama kampanyası, geçtiğimiz cumartesi günü Salt el-Cedid Devlet Hastanesi’nde merkezi oksijen sistemindeki kesinti nedeniyle Kovid-19’la enfekte olan 9 hastanın hayatlarını kaybetmelerinin ardından ülkenin çeşitli bölgelerinde başlatılan protesto gösterilerine son verilmesi amacıyla başlatıldı. Olayların hemen ardından açıklamada bulunan Ürdün Kralı II. Abdullah, Ürdünlülerin hayatlarını korumada ihmali olanlardan hesap sorulacağına dair söz verdi.
Güvenlik birimleri, Ürdün Öğretmen Hareketi ve Ürdün İslami Hareket Cephesi’ne yönelik protesto gösterilerinin başını çektiklerine ilişkin resmi makamlardan yapılan suçlamaların ortasında bazı protesto gösterilerini güç kullanarak dağıtırken olaylar, ülkenin çeşitli noktalarında protestolar düzenleyenlere yönelik tutuklanmaların kapsamının genişletilmesiyle devam etti. Öğretmen Hareketi ve ülkede yasaklı olan Ürdün Müslüman Kardeşler (İhvan) Teşkilatı’nın siyasi kolu İslami Hareket Cephesi, eylem yapma çağrısında bulundular.
Ülkede patlak veren öfkeli protesto gösterileri ve yürüyüşler, göstericilerin hükümeti istifaya çağıran sloganlar atmalarıyla siyasi bir boyut kazandı. Bu arada, Ürdün yargısı, Sağlık Bakanı’nın görevden alınmasına ve hastane yönetiminin tutuklanmasına neden olan Salt el-Cedid Hastanesi olayını soruşturmaya devam ediyor.
Öte yandan dün Ürdün Kamu Güvenlik Müdürlüğü Medya Sözcüsü tarafından yapılan ve Şarku’l Avsat’ın bir kopyasına ulaştığı yazılı açıklamada, “Dün (geçtiğimiz pazartesi), kısıtlamaları ihlal eden toplanmalar düzenlendi. Bu tür eylemler, vatandaşların sağlığını etkiliyor ve salgının ülkenin çeşitli yerlerinde yayılmasına katkıda bulunuyor” ifadeleri yer aldı.
Açıklamada, güvenlik güçlerinin, birçok yerde aralarında ‘Arap uyruklu kişiler’ de bulunan, toplanmakta ısrar eden ve direnen, dağılmayı ve yasalara uymayı reddeden çok sayıda kişiyi tutukladığı belirtildi.
Açıklamada ayrıca pazartesi akşamı saat yediden ve kısmi yasağın başlamasından önce, bu eylemlere katılanlara halk sağlığının korunması ve kısıtlamaların uygulanması için kanunlara uymaları ve dağılmaları çağrısı yapıldığına dikkat çekildi.
Ürdün Kamu Güvenlik Müdürlüğü Medya Sözcüsü, çok sayıda insan, güvenlik güçlerinin uyarılarına uyarak toplanılan yerleri terk ederken, bazı kişilerin tüm uyarılara rağmen dağılmadıklarını ve bu durumun, güvenlik güçlerini, toplum sağlığı ve güvenliğini tehlikeye sokan yasadışı eylemleri, kanunlar çerçevesinde güç kullanarak dağıtmak zorunda bıraktığını söyledi.
Çok sayıda kamu güvenliği personelinin görevlerini yerine getirirken yaralandığını ve şu anda tedavi altında olduklarını açıklayan Medya Sözcüsü, bazı kamu ve özel mülklerin maddi hasara uğradığını ve kasıtlı olarak sabotaja saldırısına maruz kaldığını da sözlerine ekledi.
Öte yandan Ürdün Kralı II. Abdullah, halkın öfkesini azaltmak için hızlı davranarak aralarında Başbakan Bişr el-Hasavne, Genelkurmay Başkanı, İstihbarat Direktörü ve Kamu Güvenliği Müdürü’nün yer aldığı Ulusal Politikalar Konseyi (NPC) kurmaylarına hitaben yayınladığı mesajda, Ürdünlülerin hayatlarını korumada ihmali olduğu kanıtlananların hepsinden hesap sorulacağını belirtti.
Salt el-Cedid Devlet Hastanesi’ndeki oksijen kesintisi olayına ilişkin soruşturmanın sonuçları uyarınca, ‘işinde başarısız veya Ürdünlülerin hayatlarını korumada ihmali olanlardan hesap sorulacağı sözü veren Ürdün Kralı, ‘herhangi bir vatandaşın ihmal sonucu hayatını kaybetmesinin asla kabul edilemez’ olduğunu vurguladı. Büyük ya da küçük her görevli ya da çalışanın sorumluluk düzeyine göre görevini yerine getirmek zorunda olduğunu söyleyen II. Abdullah, aksi halde yerlerini Ürdün ve Ürdünlülere hizmet etmek isteyenlere terk etmeleri gerektiğini belirtti. II. Abdullah, mevkisinin ‘rıza veya nezaket makamı değil, Ürdün’e ve Ürdünlülere sadakatle hizmet etme makamı’ olduğunu vurguladı.
Diğer yandan halkın cep telefonu kameraları ile çektikleri ve sosyal medyada yayınlanan yürüyüş videolarının yayılmasının ardından Ürdünlü yetkililer arasında protestolara katılanların sayısını artırmaya yardımcı olabilecek video ve resimlerin dolaşımını engellemek amacıyla internet yasağı getirilmesiyle ilgili kafa karışıklığı yaşandı.
Bu arada Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklara göre Kral II. Abdullah, protestoların artması ve ülkenin çeşitli bölgelerine yayılması öncesinde yapılan NPC toplantısı sonrası hükümetin güvenlik birimleriyle arasındaki zayıf koordinasyon şikayeti üzerine gerçekleşen bir toplantıya başkanlık etti. Toplantı sonrasında Başbakan Bişr el-Hasavne, Genelkurmay Başkanı, İstihbarat Direktörü ve Kamu Güvenliği Müdürü’nün yer aldığı bir fotoğraf yayınlandı.
Ülkede kapsamlı bir kısıtlama getirilmesi kararıyla ilgili haberlerin sızdırıldığı toplantının amacının sert kararların alınması, yerel güçleri müdahale konusunda ikilemde bırakan olası protestolara yönelik müdahalenin şeklinin belirlenmesi, salgının yayılma hızını ve ölüm vakalarındaki artışı kontrol altına alınması ve salgının etkilerini siyasileştirme girişimlerinin engellenmesi olduğu belirtildi.
Ürdün’de dün açıklanan verilere göre koronavirüs vaka sayısında bir artış yaşandı. Ülkede koronavirüs vaka sayısı 8 bin 910’a ulaşırken 69 kişi ise Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Yaklaşık yüzde 20,12’si pozitif çıkan test sayısı 44 bin 284’e yükselirken aktif vaka sayısı 83 bin 229’a ulaştı. Rakamların yükselmesiyle hastane doluluk oranları da en üst seviyeye ulaşmaya başladı.



BM: Lübnan ordusuna yönelik saldırılar 1701 sayılı BMGK kararının açıkça ihlalidir

İsrail'in Lübnan'ın güneyinde orduya ait bir karakola düzenlediği hava saldırısının ardından olay yerinde toplanan Lübnanlı askerler (AFP)
İsrail'in Lübnan'ın güneyinde orduya ait bir karakola düzenlediği hava saldırısının ardından olay yerinde toplanan Lübnanlı askerler (AFP)
TT

BM: Lübnan ordusuna yönelik saldırılar 1701 sayılı BMGK kararının açıkça ihlalidir

İsrail'in Lübnan'ın güneyinde orduya ait bir karakola düzenlediği hava saldırısının ardından olay yerinde toplanan Lübnanlı askerler (AFP)
İsrail'in Lübnan'ın güneyinde orduya ait bir karakola düzenlediği hava saldırısının ardından olay yerinde toplanan Lübnanlı askerler (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Sözcüsü Stephane Dujarric dün yaptığı açıklamada, Lübnan'da Hizbullah ile İsrail ordusu arasında devam eden çatışmaların hız kazanmasından ve Lübnan ordusunu hedef alan saldırılardan endişe duyduklarını belirtti.

BM internet sitesinde yer alan açıklamada Dujarric, BM Lübnan Geçici Barış Gücü'nün (UNIFIL) çatışmalara dahil olmadığını duyurmasına rağmen Lübnan Silahlı Kuvvetleri'ne karşı devam eden saldırılardan derin endişe duyduğunu söyledi. Dujarric, Lübnan Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik son saldırılarda en az 45 askerin öldüğünü açıkladı.

Lübnan Silahlı Kuvvetlerini hedef alan saldırıların BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) 1701 sayılı kararının açıkça ihlali olduğunu ifade eden Dujarric, bunun aynı zamanda çatışmalarda yer almayanların hedef alınmasını yasaklayan uluslararası insancıl hukukun da ihlali olduğunu vurguladı.

Dujarric, BM’nin Lübnan ve İsrail'i birbirinden ayıran ‘Mavi Hat’ boyunca çatışmaların hız kazanmasından ve yıkımın ve can kayıplarının artmasından derin endişe duyduğunu ifade etti.

BM Genel Sekteri Sözcüsü, çatışan tarafları anlaşmazlıkları şiddet yoluyla değil, müzakereler yoluyla çözmeye çağırdıklarını söyledi.

Hizbullah, İsrail’in Gazze Şeridi'nde yürüttüğü savaşta Filistinlileri desteklemek amacıyla geçtiğimiz yıldan bu yana İsrail’e füzeler ve insansız hava araçlarıyla (İHA) saldırılar düzenliyor. Buna karşın İsrail, Hizbullah’ı ortadan kaldırmak amacıyla geçtiğimiz eylül ayında Lübnan topraklarında saldırılar düzenlemeye başladı.

İsrail’in Lübnan topraklarında düzenlediği saldırılarda şimdiye kadar 3 binden fazla kişi öldü.

Öte yandan İsrail ve Lübnan basını, son birkaç saat içinde İsrail ile Hizbullah arasında bir ateşkes üzerinde anlaşmaya yaklaşıldığını bildirdi.