Omuz ağrısı karaciğer kanserine işaret ediyor olabilir

Omuz ağrısı karaciğer kanserine işaret ediyor olabilir
TT

Omuz ağrısı karaciğer kanserine işaret ediyor olabilir

Omuz ağrısı karaciğer kanserine işaret ediyor olabilir

İngiliz Express internet sitesi, karaciğer kanseri olan bir kişide görülen erken belirtilere ilişkin bir rapor yayınladı. Karaciğer kanseri genellikle semptomları ileri dönemlere kadar görülmeyen bir hastalık olarak kabul ediliyor.
Express, Amerikan Kanser Derneği'ne göre karın ağrısı şikayetinin bilinen en yaygın semptom olmakla birlikte, buna sağ kürek kemiği yakınındaki ağrının da eşlik edebileceğini bildirdi. Ayrıca tümörün beyne ağrının aslında karaciğerden geldiği halde omuzdan geldiğini söyleyerek sinirlerin tahriş olmasına yol açabileceğini aktardı.
Habere göre hasta genellikle sağ omuzda ağrı hissediyor. Ancak ağrı her iki tarafta da ortaya çıkabiliyor ve arkaya (sırta) doğru uzanabiliyor.
Haberde, İngiltere Ulusal Sağlık Sistemi’nden (NHS) aktarıldığına göre karaciğer kanseri olan bir kişide görülen diğer semptomlar şöyle sıralandı:
Cilt renginin veya göz beyazlarının sarı renge dönmesi, normalden daha fazla kaşıntı, koyu renkli idrar, soluk renkli dışkı, açıklanamayan iştahsızlık veya kilo kaybı, kendini iyi hissetmeme veya grip belirtileri.
Haberde, yemek yerken çabuk doyma, mide bulantısı ve hazımsızlık gibi hastalığın diğer semptomlarının sindirim sürecini etkileyebileceği ve şişkinliğin yemek yeme zamanıyla bağlantılı olduğu kaydedildi.
Harbe göre İngiltere Ulusal Sağlık Servisi şu açıklamada bulundu:
"Bu tür semptomlar çok yaygındır ve birçok farklı durumdan kaynaklanabilir. Semptomların varlığı, kesinlikle karaciğer kanseri olduğunuz anlamına gelmez. Ancak bir pratisyen hekime kontrol ettirmeniz önemlidir. Erken teşhis, hastalığın tedavi edilmesine imkan sağlar."
Express’e göre karaciğer kanserinin belirli bir sebebi yok. Ancak bazı insanların diğer insanlara göre yakalanma olasılığının daha yüksek olduğu tespit edildi. 60 yaşın üzerindekiler, erkekler ve hepatit, siroz, safra kesesi taşı, diyabet, karaciğer parazitleri, HIV ve aile öyküsü gibi belirli rahatsızlıkları olan kişilerin bu gruba dahil olduğu ifade edildi.
Haberde, karaciğer kanseri gelişme riskini azaltmak için alınabilecek bazı önlemlere de yer verildi. Bunların başında kişilerin obez ise kilo vermesi, zararlı kimyasallara maruz kalınan işlerde çalışılıyor ise koruyucu kıyafet giyilmesi ve maske takılması, alkolün azaltılması ve sigaranın bırakılması geliyor.



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe