Tel Aviv ve Tahran arasındaki ‘sessiz’ çatışma: İsrail, hava ve kara saldırılarından çok İran’ı en fazla denizde vuruyor

2019 yılının Temmuz ayında İran petrolünü Suriye’ye taşıdığı şüphesiyle Cebelitarık yakınlarında el konulan Grace 1 petrol tankeri (Reuters)
2019 yılının Temmuz ayında İran petrolünü Suriye’ye taşıdığı şüphesiyle Cebelitarık yakınlarında el konulan Grace 1 petrol tankeri (Reuters)
TT

Tel Aviv ve Tahran arasındaki ‘sessiz’ çatışma: İsrail, hava ve kara saldırılarından çok İran’ı en fazla denizde vuruyor

2019 yılının Temmuz ayında İran petrolünü Suriye’ye taşıdığı şüphesiyle Cebelitarık yakınlarında el konulan Grace 1 petrol tankeri (Reuters)
2019 yılının Temmuz ayında İran petrolünü Suriye’ye taşıdığı şüphesiyle Cebelitarık yakınlarında el konulan Grace 1 petrol tankeri (Reuters)

İsrail’deki güvenlik kaynakları, geçen hafta hakkında birtakım bilgilerin yayınlandığı ‘esrarlı gemi savaşları’nın aslında sanılandan çok daha büyük olduğunu açıkladı. Kaynaklar, Suriye’deki İran hedeflerine düzenlenen hava saldırılarının dikkat çektiği bir sırada açık denizde İran gemilerine karşı daha büyük saldırıların yapıldığını, ancak iki tarafın (Tel Aviv ve Tahran) bunun hakkında konuşmadığını ve bunu ‘sanki aralarındaki en büyük ortak sırmış’ gibi sakladıklarını söylediler.
Bu kaynaklar, geçtiğimiz hafta başka İsrail kaynaklarının İran gemilerine 12 saldırı düzenlendiğini söyledikleri Wall Street Journal’de yayınlanan raporun buzdağının sadece görünen kısmı olduğunu ve sayının bundan çok daha fazla olduğunu söylediler. Kaynaklara göre İsrail’in İran gemilerine yönelik saldırılarının sayısı hava saldırılarının sayısını geçiyor. Ancak buradaki fark bu saldırılarda insani kayıplar olmaması. Çünkü İsrail deniz komandoları bu gemileri batırmaya çalışmıyor. Aksine gemilerin faaliyetlerini sekteye uğratıp sahiplerini Hizbullah’ın ve İran destekli diğer milislerin faaliyetlerini finanse etmemeleri için milyarlarca dolar değerinde mali zarara uğratmaya çalışıyor.
Haaretz gazetesinden askeri analist Amos Harel dün bu operasyonlar hakkında bilgi verdi. Harel’in ifadelerine göre İsrail ve Batı merkezli istihbarat birimleri 2,5 yıl önce İran’ın büyük petrol tankerleriyle nasıl petrol kaçakçılığı yapmaya çalıştığını ortaya çıkardı. Buna göre petrol tankerleri İran’ın güneyindeki limanlardan hareket ediyor. Daha sonra Süveyş Kanalı’ndan Akdeniz’e geçiyorlar ya da kamufle olmak için daha uzun rotalar izliyorlar. Uzun rotalar izlediklerinde Güney Afrika'daki Ümit Burnu'nun etrafından dolaşıyorlar ve Kızıldeniz’de hedef haline gelmemek için Cebelitarık Boğazı'ndan Akdeniz'e girmek üzere batı kıyılarının etrafından dolaşıyorlar. Bu gemilerin nihai hedefi Tartus ve Lazkiye limanları arasında yer alan Suriye’nin kuzeyindeki Baniyas Limanı’na ulaşmak. Gemiler İran’a getirilen uluslararası ticaret kısıtlamalarını, Tahran’a nükleer programını geliştirme ısrarı sonucu dayatılan yaptırımları ve Esed rejiminin vatandaşlarına yaptığı zulümlerden ötürü Suriye’ye getirilen kısıtlamaları atlatacak şekilde petrol kaçakçılığı yapıyor. Harel söz konusu istihbarat birimlerinin bu gemilerin ve başka gemilerin Hizbullah’a silah finanse etmeye devam etmek için bu yolları kullandığını düşündüklerini belirtti. İran petrolünün sevk edilmesi karşılığında Suriyeli işadamları aracılığıyla Hizbullah’a para aktarılıyor.
Harel, İsrail’in güneyde Kızıldeniz’den kuzeyde Suriye kıyılarına kadar pek çok yerde İran petrol tankerlerini hedef aldığını belirtti. İran’ın çok sayıda petrol tankeri, çalışmalarında hayati önemi olan noktalar bombalanarak infilak ve füze atışları olmadan “sessiz sabotaj operasyonları” ile hedef alındı. Bazen gemilere onarılamayacak kadar büyük hasarlar verildi ve İranlılar bu gemileri İran'daki bir limana çekmek zorunda kaldı. Raporlar, operasyonlarda gemideki kişilerin hedef alınmadığını veya gemilerin batırılmaya çalışılmadığını ve ayrıca çevreye de zarar verilmediğini gösteriyor.
İsrail deniz komandolarının 2002 yılında İran’dan Gazze Şeridi’ne silah taşıdığı iddiası ile Karine A gemisine, 2009 yılında Lübnan’a giden Francop gemisine ve 2014 yılında Klos-C gemisine operasyon düzenleyip el koymalarının ve 2010 yılında da Gazze’ye uygulanan kuşatmayı kırmak amacıyla yola çıkan Özgürlük Filosu’na saldırı düzenlemelerinin aksine İsrail Deniz Kuvvetleri, bu seferki operasyonlarının “dikkat çekmemesi” için İran petrol tankerlerine el koymaktan kaçındı. İsrail’in tüm saldırıları Batılı birimlerle koordinasyon sağlanarak yapıldı. Bununla ilgili yapılan açıklamada İran’ın bu tür seyahatlerdeki her başarısının, İsrail’e ve bölgedeki diğer ülkelere yönelik terör faaliyetlerini desteklemek ve finanse etmek üzere kendisine para sağlamak anlamına geldiği kaydedildi.
Tel Aviv’deki kaynaklar, İsrail ve İran arasında yazılı olmayan bir anlaşma ile bu saldırıların gizli tutulduğunu söyledi. Zira İsrail, operasyonların başarılı geçmesini hedeflerine ulaşmak olarak görüyor. İran ise bu saldırılar hakkında konuşursa hem bunlara yanıt vermek hem de uluslararası prosedürleri ihlal ettiğini kabul etmek zorunda kalacak. Ancak sık sık yapılan saldırılar sonucunda İran, İsrail'in yaptığı düşünülen saldırılara karşılık verebileceğinin bir göstergesi olarak geçtiğimiz ayın sonunda Umman Körfezi'nde İsrail’e ait bir gemiye bombalı saldırı düzenlemişti.



Los Angeles yangınlarında 10 kişi öldü ve 10 bin bina kül oldu

İtfaiyeciler Los Angeles'ın West Hills bölgesindeki yangınla mücadele ediyor (AP)
İtfaiyeciler Los Angeles'ın West Hills bölgesindeki yangınla mücadele ediyor (AP)
TT

Los Angeles yangınlarında 10 kişi öldü ve 10 bin bina kül oldu

İtfaiyeciler Los Angeles'ın West Hills bölgesindeki yangınla mücadele ediyor (AP)
İtfaiyeciler Los Angeles'ın West Hills bölgesindeki yangınla mücadele ediyor (AP)

Los Angeles Bölgesi adli tabipliği dün geç saatlerde yaptığı bir güncellemeyle, bölgedeki orman yangınlarında ölenlerin sayısının 10'a yükseldiğini açıkladı.

ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki itfaiyeciler, Los Angeles bölgesinde Pasifik Kıyısı'ndan Pasadena'ya kadar en az 10 bin yapıyı tahrip eden ve binlerce kişiyi evlerini terk etmeye zorlayan bir dizi büyük yangını kontrol altına almak için mücadele ediyor.

fvrgbtyh
İtfaiyeciler Los Angeles'taki Mount Wilson yakınlarında Angeles Ulusal Ormanı'ndaki yangınla mücadele ediyor (Reuters)

Yangınları tetikleyen ve kaotik tahliyelere yol açan şiddetli rüzgarlar bir miktar azalmış olsa da meteoroloji uzmanları tehlikenin bugün de devam edeceği uyarısında bulundu.

İtfaiyeciler, Pasifik Palisades ve Altadena'da dün akşam itibariyle hala yanmakta olan büyük alevlerle birlikte geniş bir bölgeye yayılan yangınlarla mücadele ediyor.

Görevdeki son günlerini geçirmekte olan ABD Başkanı Joe Biden, dün öğleden sonra Beyaz Saray'da orman yangınlarının yönetiminde görev alan yetkililerle yaptığı toplantıda, “Bu, Kaliforniya tarihindeki en büyük ve en yıkıcı orman yangınıdır” ifadelerini kullandı.

Biden ayrıca “iklim değişikliğinin gerçek olduğu” konusunda da ısrar etti.

rgthyu
İtfaiyeciler Los Angeles'ın bir bölgesinde yangınla mücadele ediyor (AP)

Yerel yetkililer dün, Los Angeles'ı üç gündür kasıp kavuran şiddetli yangınlarla mücadele etmek üzere yaklaşık 400 Ulusal Muhafız’dan oluşan bir askeri takviye yapıldığını açıkladı.

Bir süredir alevlerin tehdidi altında olan film endüstrisinin merkezi Hollywood'da, yerel yetkililere göre tepelerdeki yangın kontrol altına alındı ve tahliye emri dün sabah kaldırıldı.

hy6u7
Kaliforniya'da yangınlar devam ederken havadan çekilen görüntülerdeki yıkılan evler (AFP)

ABD'nin seçilmiş Başkanı Donald Trump, TruthSocial ağında, Kaliforniya'nın, Demokrat hükümetin yağmur suyunu “işe yaramaz bir balık türünü korumak için” yönlendiren politikaları nedeniyle su sıkıntısı çektiğini iddia etti.

Aslında Los Angeles'ta Colorado Nehri'nden tüketilen suyun büyük bir kısmı tarım için öncelikli olarak kullanılıyor.

Başkan Joe Biden şu anda Kaliforniya'yı ziyaret ediyor. Beyaz Saray, acil federal yardım tahsis ettikten sonra, dün İtalya'ya yapmayı planladığı ziyareti iptal ettiğini duyurdu.

Seçilmiş başkan yangınları, partinin en umut verici isimlerinden biri olarak görülen Kaliforniya valisinin liderliğindeki Demokrat kampa saldırmak için kullandı.

Trump dün Truth Social'da, Kaliforniya Valisi “Gavin Newsom istifa etmeli; bu onun hatası” diye yazdı.

Daha önceki bir mesajında ise “Biden/Newsom ikilisinin beceriksizliğini ve kötü yönetimini” kınamıştı. ABD Başkanı olarak 20 Ocak'ta ikinci kez göreve başlayacak olan Cumhuriyetçi milyarder, daha önce de Beyaz Saray'a dönmesi halinde Kaliforniya'nın Demokrat valisini yangınlarda federal yardımı reddetmekle tehdit etmişti.