عربي English Türkçe اردو فارسى
Logo
Son Haberler
KÖRFEZ

Moritanya, Katar ile diplomatik ilişkilerin yeniden başlayacağını duyurdu

Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve Moritanyalı mevkidaşı İsmail Vild eş-Şeyh Ahmed (QNA)
Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve Moritanyalı mevkidaşı İsmail Vild eş-Şeyh Ahmed (QNA)
    Nuakşot/Şarku’l Avsat
TT
TT

Moritanya, Katar ile diplomatik ilişkilerin yeniden başlayacağını duyurdu

Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve Moritanyalı mevkidaşı İsmail Vild eş-Şeyh Ahmed (QNA)
Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve Moritanyalı mevkidaşı İsmail Vild eş-Şeyh Ahmed (QNA)

Moritanya Dışişleri Bakanlığı, Katar ile dört yıl önce askıya alınan diplomatik ilişkileri sürdürme kararı aldıklarını açıkladı.
Moritanya resmi haber ajansı AMI’ye göre Bakanlık tarafından dün yapılan açıklamada, “Geçen haftalardaki yoğun temasların ardından kardeş Umman’ın katkılarıyla, Moritanya ve Katar devleti aralarındaki diplomatik ilişkileri yeniden başlatma kararı almıştır” denildi.
Açıklamada, iki ülkenin büyükelçilikleri bir an önce yeniden açmaya karar verdiği de ifade edildi.
AFP’ye göre söz konusu açıklama, Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ile Moritanyalı mevkidaşı İsmail Vild eş-Şeyh Ahmed’in Doha’da yaptığı görüşmenin hemen ardından geldi.
Moritanya, Haziran 2017’de Katar ile ilişkilerini kesme kararı alan Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn ve Mısır’ı takip etmiş, Katar ile diplomatik ilişkileri kestiğini duyurmuştu.
Suudi Arabistan’ın El-Ula şehrinde Ocak ayında düzenlenen Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) zirvesinde dört ülke ile Katar arasında uzlaşma sağlandı ve Doha’ya uygulanan kısıtlamalar kaldırıldı.

Daha fazlasını oku

 
 
KÖRFEZ

Suudi Arabistan, radyoaktif sızıntılara karşı çevresinin güvenli olduğunu teyit etti

Suudi Arabistan'ın proaktif ulusal yeteneklerinin yüksek düzeydeki profesyonelliği, radyoaktif serpintilerin erken tahmin edilmesini sağlıyor (Nükleer Düzenleme Kurumu)
Suudi Arabistan'ın proaktif ulusal yeteneklerinin yüksek düzeydeki profesyonelliği, radyoaktif serpintilerin erken tahmin edilmesini sağlıyor (Nükleer Düzenleme Kurumu)
TT
TT

Suudi Arabistan, radyoaktif sızıntılara karşı çevresinin güvenli olduğunu teyit etti

Suudi Arabistan'ın proaktif ulusal yeteneklerinin yüksek düzeydeki profesyonelliği, radyoaktif serpintilerin erken tahmin edilmesini sağlıyor (Nükleer Düzenleme Kurumu)
Suudi Arabistan'ın proaktif ulusal yeteneklerinin yüksek düzeydeki profesyonelliği, radyoaktif serpintilerin erken tahmin edilmesini sağlıyor (Nükleer Düzenleme Kurumu)

Suudi Arabistan Nükleer Düzenleme Kurumu (NRA) dün yaptığı açıklamada, bölgedeki gelişmelerden kaynaklanabilecek radyasyon sızıntılarına karşı ülke çevresinin güvenliğini teyit etti.

NRA X sosyal medya platformundaki resmi hesabından yaptığı paylaşımda, İran ve İsrail arasında birinci haftasını tamamlayan ve giderek tırmanan gerilimin ışığında bu açıklamayı yaptı.

Kurum, bugün şafak vakti yaptığı bir başka paylaşımda, İran'daki Arak Araştırma Reaktörünün askeri olarak hedef alınmasının, nükleer yakıt içermediği için herhangi bir radyolojik yansıması olmayacağını belirtti.

NRA yaptığı açıklamada, bölgedeki durumun günün her saati takip edildiğini, Krallıktaki radyasyon seviyelerinin normal olduğunu ve çevrenin her türlü sonuçtan korunduğunu teyit ettiğini duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın NRA’dan aktardığına göre Kurum, “operasyon merkezinin” olası nükleer acil durumların yansımalarını proaktif bir şekilde tahmin etmek, insanları ve çevreyi radyolojik etkilerden korumak için gerekli önleyici tedbirleri alma konusunda çalıştığını açıkladı.

Kurum, deniz suyu tuzdan arındırma tekniklerinin suyun tuzluluğunu ve beraberinde olabilecek radyoaktif maddeleri gidermek için çalıştığını açıkladı: “Üretilen suda herhangi bir iz bulunmayacaktır, ancak izlemenin yoğunlaştırılması için önleyici proaktif tedbirler alınmaktadır.”

Bu haftanın başlarında, Suudi Arabistan'ın radyolojik yansımaları öngörmek için ulusal proaktif yeteneklerinin Körfez İşbirliği Konseyi (GCC) ülkelerini içerdiğini ve durumun nükleer acil müdahale planlarının etkinleştirilmesini gerektirmediğini ifade etti.