Tunus Meclis Başkanı Raşid el-Gannuşi, muhalefet kanadındaki bir grup partinin, Meclisin feshedilmesi ve ülkedeki siyasi çıkmazın çözülmesi için erken seçimlere gidilmesi çağrılarına üstü örtülü olarak karşı çıktı.
Aynı zamanda Nahda Hareketi’nin de başkanı olan Raşid el-Gannuşi, Nahda Ulusal Gençlik Hareketinin, Tunus'un bağımsızlığının 65. yıl dönümü vesilesiyle düzenlediği sempozyumda yaptığı konuşmada, Meclisin bir hükümet kurmaktan ve ona güvenoyu vermekten geri kalmadığı sürece feshedilmesi için anayasal ve kanuni bir yol olmadığını söyledi.
Gannuşi, bir basın açıklamasında sözlerine şunları ekledi:
“Meclisi siyasallaştırma fikri, bağımsızlık projesine ve Tunus siyasi kültürüne dayanmaktadır. Ancak bugün Meclisin feshedilmesi çağrısı yapanlar var. Bu bir paradokstur.”
Sempozyum sırasında yaptığı konuşmada temelleri merhum Cumhurbaşkanı Habib Burgiba tarafından atılan bağımsızlık dönemi devletiyle kopuş yaşandığı iddialarını reddeden Gannuşi, “Bağımsızlık dönemi devleti, özellikle kapitalist kent ortamına karşı yoksul kırsal kesimin gerçekleştirdiği 1864 devrimini başlatan taraflar arasındaki sosyal adalette ulaşılamayan başarı için bir çaredir” ifadelerini kullandı.
Daha önce yaptığı açıklamalarda 1965 bağımsızlık dönemi devletinin özellikle ‘eğitim, sağlık ve istikrarı sağlama konularında ve İslami akım da dahil olmak üzere her kesimden siyasi muhaliflerin yargılanmasıyla ilgili siyasi düzeyde başarısızlıklar yaşadığını düşünen Gannuşi, bu düşüncesinden geri adım atmış gibiydi. Gannuşi, bağımsızlık dönemi devletinin Tunuslular lehine birçok başarıya ulaştığını söyledi.
Aralarında Yusuf Şahid liderliğindeki Yaşasın Tunus Partisi, Naci Celul liderliğindeki Ulusal Koalisyon, Abid el-Beriki liderliğindeki Tunus İleriye Partisi’nin yer aldığı muhalif kanattan bir grup parti, Tunus meclisinin feshedilmesini, siyasi dengenin yeniden tesis edilmesini ve siyasi çıkmazı sona erdirmek için erken genel seçimlere gidilmesini talep ettiler. Şarku’l Avsat’a konuşan Tunus İleriye Partisi’nin lideri Abid el-Beriki, erken seçimlere gidilmesini şiddetle önerirken Tunus'u farklı bir aşamaya hazırlamak için bir dizi yasal değişiklik yapılması ve seçim yasasını ihlal edenleri siyaset sahnesinin ön saflarından alınmaları gerektiğini söyledi.
Sol eğilimli Birleşik Demokratik Yurtseverler Partisi ise, güvenlik güçlerinin partinin önde gelen isimlerinden üçünü gözaltına alarak, güvenlik merkezine götürmelerini ve avukatları olmadan ifadelerini almalarını protesto etti. Gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmaları için çağrıda bulunan Parti ayrıca destekçilerini, ‘tiranlığın yeniden meydanlara geri dönmemesi, özgür sesleri bastırmaması ve iktidar karşıtlarını hedef almaması’ için baskı yapmaya çağırdı. Bu gelişmelerin aynı zamanda İçişleri Bakanlığı görevini yürüten Başbakan Hişam eş-Meşişi’nin üzerindeki baskıyı artırması bekleniyor.
Birleşik Demokratik Yurtseverler Partisi, Politbüro Üyesi ve eski milletvekili Eymen el-Alavi ile Parti Merkez Komitesi'nin iki üyesi Ekrem et-Telili ve Gays el-Mervani’nin gözaltına alınmalarını şiddetle kınadı. Parti, göz altıların nedenini, Partinin, güvenlik güçlerinin son protestolar sırasında Tunuslu gençlerin haklarına yönelik ihlallerine karşı durmasına bağlarken eylemcileri ve liderlerini hedef alan bazı güvenlik çevrelerince zulüm altında olduklarını vurguladı.
Öte yandan Başbakan ve Cumhurbaşkanı arasındaki anayasal anlaşmazlığı bir kez daha alevlendirecek olan nihai mahkeme kararlarının açıklanmasına rağmen Başbakan Meşişi, başkent Tunus yakınlarındaki Murnakiye Cezaevi'ne yaptığı ziyaret sırasında, protestolar sırasında tutuklanan bir grup genci affetme sözü veren Cumhurbaşkanı Kays Said ile şiddetli bir anlaşmazlık yaşarken Tunus anayasasının kendisine verdiği yetkileri uygulamaya devam ediyor.
Tutuklanan üç kişinin avukatı olan Yasin Azaze, tutuklamanın bir güvenlik görevlisiyle aralarında çıkan anlaşmazlık sonrasında gerçekleştiğini, ancak güvenlik merkezi müdürünün kendileriyle görüşmeyi reddettiğini belirtti. Avukat Azaze, Tunus Asliye Hukuk Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı'nın kendisini güvenlik merkezinden zorla çıkarılması talebinde bulunduğunu da sözlerine ekledi. Tutuklamalarında duruşma ve suçlama yapılmadan gerçekleştirildiğini söyleyen Avukat Azaze, ‘vatandaşların izinsiz bir şekilde fotoğrafları çekilerek ve yasaların garanti ettiği haklarından alıkonularak kişisel haklarına karşı adaletsizlik, baskı ve taciz uygulandığını’ söyledi.
İş ve Özgürlükler için Demokratik Forum Partisi ise üç ay içinde Cumhurbaşkanı himayesinde kapsamlı bir ulusal diyalogun başlatılması ve diyalogun siyasi, ekonomik ve sosyal alanlardaki tüm konuların tartışıldığı meclis salonlarının dışında yapılması çağrısında bulundu.
İş ve Özgürlükler için Demokratik Forum Partisi Genel Sekreteri Kemal Karkuri, diyalog kapılarının Tunus Meclisi çatısı altındaki tüm partilere, partizan olmayan tüm parlamento bloklarına ve örgütlerine, ulusal organlara, ulusal birliklere, gençlik örgütlerine ve kuruluşlarına ve Mecliste temsil edilmeyen partilere açık olduğunu söyledi.
Tunus'taki mevcut siyasi krizin, özellikle de kabine değişikliğinin Cumhurbaşkanlığı tarafından reddedilmesi ve Cumhurbaşkanı Said ile Başbakan Meşişi arasındaki anlaşmazlıklara çözüm aramak yerine tansiyonun daha da yükselmesinin koalisyon hükümeti tarafından desteklenen mevcut yürütme organını sorunun bir parçası haline getirdiğini belirtti.
Gannuşi, Tunus Meclisinin feshedilmesi çağrılarına tepki gösterdi
Gannuşi, Tunus Meclisinin feshedilmesi çağrılarına tepki gösterdi
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة