Ürdün Temsilciler Meclisi ülke bütçesini oy çokluğu ile onayladı

Ürdün Temsilciler Meclisi ülke bütçesini oy çokluğu ile onayladı
TT

Ürdün Temsilciler Meclisi ülke bütçesini oy çokluğu ile onayladı

Ürdün Temsilciler Meclisi ülke bütçesini oy çokluğu ile onayladı

Ürdün Temsilciler Meclisi dün, ülkede geçen yıl mart ayından bu yana tanık olunan Kovid-19 krizinin neden olduğu kötü ekonomik şartların etkilerine rağmen, iki milyar Ürdün dinarı (yaklaşık üç milyar dolar) açıkla ülkenin genel bütçesini oy çokluğu ile onayladı.
100'den fazla milletvekilinin ve 6 parlamento bloğunun görüşmeler gerçekleştirdiği oturum maratonunun ardından milletvekillerinin çoğu seçim bölgelerindeki hizmetlere odaklandı. Ayrıca eski milletvekilleri eleştiri çıtasını yükselterek Dr. Beşir el-Hasavne hükümetindeki yeni milletvekillerinin mali analiz performansındaki gözle görülür zayıflığa dikkat çektiler.
Hasavne hükümeti, 2021 Genel Bütçe Yasası ve bağımsız hükümet birimlerinin bütçesine ilişkin parlamento tartışmalarının sonlanması ile geçen ayın ortasında güvenoyu testini geçmişti. Son olarak da 10 Kasım'da seçilen yeni parlamentoyla ikinci en zorlu yüzleşmesini yaşamıştı. Hasavne hükümeti, oturuma katılan 129 milletvekilinin 86'sının güvenoyunu almıştı.
Ürdün Parlamentosu’ndaki İslami eğilimli Ulusal Reform Koalisyonu üyesi Salih el-Armuti'nin bütçeyi açıkladığı konuşmasında da olduğu gibi, Hasavne hükümetine sert eleştiriler yönelten milletvekillerinin sözleri oylama sonuçlarını etkilemedi. Armuti, bütçeyi "vatandaşlar ve ülke için korkunç bir terörizm" olarak nitelendirerek tartışılmaya uygun olmadığını ve mevcut mali durumun devam etmesi halinde Ürdün devletinin iflasını ilan edeceğini savundu.
Ürdün Maliye Bakanı Muhammed el-Asas dün oylama öncesi görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada, hükümetin muafiyetleri ve vergi kaçakçılığını durduracak bir yapı kurmanın zorluğundan endişe etmesi nedeniyle yeni vergiler uygulamaya başvurmayacağını belirtti. Ayrıca Kovid-19 salgınının Ürdün ekonomisini etkileyen krizleri derinleştirdiğine dikkat çekti.
Bakan Asas, hükümetin geçen haziran ayında bir milyar 750 milyon dolar değerindeki Eurobond senetlerinin iç borçlanmayı azaltmak için geldiğini ve 2020 Ekim ayı sonuna kadar yeni bir iç borçlanmanın önlenmesine yardımcı olduğunu kaydetti. Ayrıca Ürdün’ün kredi notunu koruduğunu vurguladı.
İnsan hakları örgütlerinin tahminlerine göre ülkedeki işsizlik oranı eşi görülmemiş seviyelere yükselerek yüzde 24'e ulaştı. Zorluık yaşayan sektörlerdeki çalışanların oranı da toplam işgücünün yaklaşık yüzde 48'i kadar oldu. Bakan Asas, hükümetin iş arayan gençleri istihdam edemediğini söyledi.
Parlamentoda Ekonomi ve Yatırım Komitesi Başkanı Milletvekili Halid Ebu Hasan da yaptığı konuşmada, genel bütçe ve bunların içindeki hükümet birimleri yasa tasarısının “kuruntulara” yol açan dijital görüşmeler olduğunu belirterek ekonomi için bir dizi teşvik önleminin uygulanması çağrısında bulundu. Hasan bunun için yatırımın teşvik edilmesi, gümrük muafiyetlerinin birleştirilmesi, enerji faturasının düşürülmesi, karşılıklı ticaretin desteklenmesi ve Razzaz hükümetinde yeni düzeylerde gelir vergisi uygulanmasına tanık olan tüm vergi yükü dosyasının yeniden incelenmesi önerisinde bulundu.
Resmi kaynaklar Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamada, Başbakan Hasavne’nin geçen ekim ayı başında kurulan hükümette ilk bakanlık değişikliği için seçenekleri araştırdığını aktardılar. Gözlemciler Hasavne hükümetinin kurulmasını, ülkenin ekonomik olarak geçtiği kritik aşama ile uyuşmayan 32 bakandan oluşması nedeniyle “kalabalık” olarak nitelendirdi. Ayrıca son aylarında Ürdün’de itibarını kaybetmesine neden olan artan kamuoyu eleştirisiyle karşı karşıya kalan Ömer Razzaz hükümetinin bıraktığı ağır bir mirası devraldığını ifade ettiler.
Ürdün’de beklenen kabine değişikliği ile ilgili medyaya sızan bilgiler ise hız kazandı. Kaynaklar değişikliğin hizmet niteliğindeki bir dizi bakanlığı etkileyeceğini ve 7 adet devlet bakanı unvanına sahip bakanlık hariç bakanların portföylerinin sayısını azaltacağını öne sürdülar. Hükümet ise belirli teknik veya profesyonel uzmanlıklara sahip olmadan bakanların isimlendirilmesinin ve aynı zamanada bakanlık ekibinin önceki hükümetlere kıyasla kadın temsilci sayısında azaltmaya gitmesinin bir sonucu olarak eleştirilere maruz kaldı.



Türkiye ve Suriye arasında güvenlik iş birliğinin güçlendirilmesine ilişkin görüşmeler

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Ankara'da Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab ile bir araya geldi (SANA)
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Ankara'da Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab ile bir araya geldi (SANA)
TT

Türkiye ve Suriye arasında güvenlik iş birliğinin güçlendirilmesine ilişkin görüşmeler

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Ankara'da Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab ile bir araya geldi (SANA)
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya Ankara'da Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab ile bir araya geldi (SANA)

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Suriye İçişleri Bakanı Enes Hattab ile iki bakanlık arasında, özellikle güvenlik alanında iş birliği fırsatlarını görüştü. Anadolu Ajansı'nın (AA) haberine göre görüşme dün Ankara'da gerçekleşti.

Bakan Yerlikaya, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, iki bakanlık arasında, özellikle güvenlik alanında ve Suriye İçişleri Bakanlığı ve bağlı birimlerine gerekli desteğin sağlanması konusunda iş birliği olanaklarını ele alındığını belirtti.

İki bakan ayrıca tecrübe paylaşımı, Suriye İçişleri Bakanlığı güvenlik ve bağlı birimlerine gerekli desteğin sağlanması ve yoğunlaştırılmış eğitim programının verilmesi, Türkiye’de geçici koruma altında bulunan Suriyelilerin ülkelerine dönmeleri ile ilgili iş birliği yapılması gereken konularda değerlendirmelerde bulundular.

Suriye İçişleri Bakanı Hattab, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada İçişleri Bakanı Yerlikaya ile ‘Suriye ve Türkiye arasında güvenlik iş birliğini güçlendirmenin yollarını’ görüştüğünü açıkladı. Suriyeli Bakan, “Türk kurumlarının tecrübelerinden yararlanarak Suriye’deki güvenlik kurumlarının desteklenmesi ve geliştirilmesi için mekanizmaları araştırdık” ifadelerini kullandı.

Hattab, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ayrıca Türkiye'de ikamet eden Suriyelilerin durumunu ele aldık. Onların güvenli ve onurlu bir şekilde ülkelerine geri dönmelerini sağlamak ve işlerini kolaylaştırmak için ortak taahhüdümüzü teyit ettik.”

Suriye İçişleri Bakanı, Ankara'da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile de görüştü. Yılmaz, Suriyeli bakanla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde görüştükten sonra X platformundaki hesabından yaptığı paylaşımda, Suriye'de iç huzurun, ekonomik kalkınmanın ve sosyal refahın pekiştirilmesi için güvenliğin güçlendirilmesinin önemini vurguladı. Yılmaz, “Türkiye Cumhuriyeti olarak Suriye’nin istikrarına, kurumsal kapasitesinin geliştirilmesine ve her kesimi kapsayan yönetişimine destek vermeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:

“Temennimiz, kapsayıcı ve meşru yönetim altında Suriyeli kardeşlerimizin temel hak ve özgürlüklerden eşit şekilde yararlandıkları bir ortamın tesisidir.”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı ayrıca Türkiye'nin Suriye'nin istikrarına, toprak bütünlüğüne ve egemenliğine güçlü desteğini sürdüreceğini vurguladı.

hh
Türkiye'den ülkelerine dönen Suriyeli bir aile (AP)

Suriye'deki yeni yönetim, Beşşar Esed rejiminin devrilmesinden bu yana ülkede güvenliği sağlamak için yoğun çaba sarf ediyor.

Türk kaynaklar, Ankara ile Şam arasında ağustos ayı sonlarına kadar Suriye'deki geçiş dönemi yönetimine yeni ordunun kurulması ve eğitilmesi konusunda yardım sağlamak amacıyla bir askeri anlaşma imzalanabileceğini açıklamıştı.

Vatan Partisi’ne yakınlığıyla bilinen Aydınlık gazetesi, Türkiye ve Suriye'nin ağustos ayı sonlarına kadar askeri iş birliği anlaşması imzalamayı planladığını ve anlaşmanın Türkiye'nin Suriye'deki yeni yetkililere ordu kurma ve asker yetiştirme konusunda yardım etmesini öngördüğünü yazdı.

Kaynaklardan biri, Türkiye'nin bu talebe dayanarak, Şam hükümetinin talebi üzerine Suriye'nin savunma kapasitesini güçlendirmek için eğitim, danışmanlık ve teknik destek sağlama çabalarını sürdürdüğünü söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile geçtiğimiz mayıs ayında İstanbul'a yaptığı ziyaret sırasında Suriye ve Türkiye arasında askeri iş birliğini görüşmüştü. Şara ayrıca Türkiye'deki bir dizi savunma sanayi tesisini ziyaret etti.

Aydınlık gazetesi, söz konusu anlaşmanın Türkiye’nin Suriye'de üç askeri üs kurmasını öngördüğünü, bunlardan birincisinin Palmira'da (Tedmur), ikincisinin Humus’taki Tifor Askeri Hava Üssü’nde, üçüncüsünün ise Halep kırsalındaki Minniğ Hava Üssü’nde kurulacağını bildirdi. Şarku’l Avsat’ın Aydınlık gazetesinden aktardığına göre anlaşma çerçevesinde ayrıca Suriye ordusuna danışmanlık desteği sağlanacak ve kapasitesi güçlendirilecek.