Fas’ta Adalet ve Kalkınma Partisi’nden seçim hesaplama sistemine tepki

Faslı çiftçiler, Ficic’deki tarım arazilerinden çıkartılmalarını protesto ediyor. (AFP)
Faslı çiftçiler, Ficic’deki tarım arazilerinden çıkartılmalarını protesto ediyor. (AFP)
TT

Fas’ta Adalet ve Kalkınma Partisi’nden seçim hesaplama sistemine tepki

Faslı çiftçiler, Ficic’deki tarım arazilerinden çıkartılmalarını protesto ediyor. (AFP)
Faslı çiftçiler, Ficic’deki tarım arazilerinden çıkartılmalarını protesto ediyor. (AFP)

Fas Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (PJD) olağanüstü gündemle hafta sonu toplanan en yüksek karar organı Ulusal Konsey,  önümüzdeki birkaç ay içinde yapılacak seçimlerde ‘listelere kayıtlı olanlara dayanarak seçim bölenini’ hesaplamaya karşı olduğunu yineledi. Konsey, bu durumun ‘demokratik sürecin özüne hakaret olduğunu ve seçime büyük zarar vereceğini’ belirterek siyasete ve seçimlere katılıma karşı çekimser kalmanın ‘sürdürülmesine’ katkı sunacağını vurguladı.
Açıklama, parlamentonun çoğunluk ve muhalefet tarafından sunulan seçim kanunlarında değişikliği onaylamasının ardından geldi. Kanun, seçim böleninin seçmenlere göre değil listelere kayıtlı olanlara dayanarak hesaplanmasını öngörüyor.
Ancak İslami eğilime sahip partinin Ulusal Konseyi hafta sonu yaptığı toplantının kapanış açıklamasında, ‘seçim barajının’ kaldırılmasına ilişkin değişikliğe karşı çıktı. Konsey, bu durumun seçilmiş konseylerin Balkanlaşmasını gerektireceğini ve onları güçlü ve uyumlu ittifaklar kurma zorluğuyla karşı karşıya bırakacağını savundu.
Konsey, ‘demokratik seçimin temellerine’ darbe indiren bu ‘caymaların’ karşısında ‘ülkede halk iradesinin sürmesi ve demokratik seçeneklerin genişletilmesi için yeni verilere, mücadelenin devamlılığına ve savunuculuğa dayanarak’ olası seçenekleri tartışmaya devam etme kararı aldığını kaydetti.
Bir parti kaynağı, konseyin oturumlarında seçim böleninin Anayasa Mahkemesi tarafından listelere kayıtlı olanlara dayanarak onaylanması durumunda izlenecek bir dizi seçeneğin tartışıldığını belirtti. Bu seçenekler arasında ‘kraliyet tahkimine başvurmak, seçimleri boykot etmek veya seçimlere katılımı azaltma kararı almak’ var. Aynı şekilde Temsilciler Meclisi’nde güven oyunu çekme veya istifasını sunma talebiyle Başbakan Sadeddin Osmani’ye de bazı öneriler yapıldı.
Diğer yandan Ulusal Konsey’in kapanış açıklamasında, hint kenevirinin yasallaştırılmasına yönelik yasa tasarısı nedeniyle kendisine yöneltilen eleştirilere rağmen partinin mevcut liderliğinden güvenin geri çekilmesine ilişkin herhangi bir tavır yer almadı. Ayrıca yeni bir liderliğin seçilmesi için olağanüstü bir konferans düzenleme talebine de yer verilmedi.
Konsey, Ulusal Konsey Başkanı İdris el-Ezemi el-İdrisi’nin hint kenevirinin yasallaşmasını protesto amacıyla istifa etmesine ilişkin olarak ‘başkanının performansından gurur duyduklarını, görevlerini ve oynadığı rolleri sürdürmesine bağlı olduklarını’ ifade etti.
Konsey, partinin eski Genel Sekreteri Abdelilah Benkirane’nin hint keneviri nedeniyle parti üyeliğini dondurması konusunda da açıklamada bulundu. Benkirane’ye kararından geri çekilme çağrısı yaptı. Ayrıca Benkirane’yi ‘parti ve kurucularının sembollerinden biri’ olarak nitelendirdi. Konsey açıklamasında Benkirane’yi Rabat’taki evinde ziyaret etmek için bir komite oluşturarak kararından geri çekilmeye davet etti.
Ulusal Konsey’i diğer taraftan Cezayir makamlarının ‘Faslı çiftçileri topraklarından çıkarma’ kararına ilişkin gelişmelerle ilgili olarak partinin Cezayir makamlarınca gerçekleştirilen ‘kışkırtıcı’ eylemi şiddetle kınadı. Cezayir makamları, Faslıların, Cezayir ile doğu sınırında bulunan Ficic kentindeki Vadi el-Arca’nın kuzeyinde bulunan tarım arazilerine girmelerini engellemişti. Bu bağlamda Konsey, bu durumla ‘gerekli kararlılık ve bilgelikle’ başa çıkma çağrısında bulundu.



Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hizbullah: İsrail'in tehditleri bizi silahlarımızı bırakmaya zorlamayacak

 İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in geçtiğimiz perşembe günü Güney Lübnan'daki Cebel er-Reyhan'a düzenlediği hava saldırısının ardından yükselen dumanlar (AFP)

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım bugün yaptığı açıklamada, silahlarını teslim etmesi için ABD'nin sürekli baskısı altında olduğu bir dönemde İsrail'in tehditlerinin Hizbullah’ı ‘teslim olmaya’ ya da silah bırakmaya itmeyeceğini vurgularken, İsrail'in varlığını sürdürmesini ‘gerçek bir kriz’ olarak değerlendirdi.

Aşure günü münasebetiyle televizyonda yaptığı konuşmada Kasım şunları söyledi: “Bu tehdit bize teslim olmayı kabul ettirmiyor. Bize pozisyonlarınızı yumuşatın denmiyor ama saldırganlığa son verin deniyor... Bize silahlarımızı bırakmamız söylenmiyor.”

Kasım, ‘Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacaklarını’ vurguladı. Şarku’l Avsat’ın Lübnan Ulusal Haber Ajansı'ndan (NNA) aktardığına göre Kasım, “Koşullar zor ve karmaşık olsa da direniş ateşini yakmaya devam etme inancına sahibiz. Lübnan'da ve bölgede işgalin meşrulaştırılmasının bir parçası olmayacağız. Bir taviz ve aşağılama olan normalleşmeyi kabul etmeyeceğiz. Biz emanetin bekçileriyiz, devam edeceğiz ve yüzleşeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kasım sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi tehdit etmek için çalışıyorlar ve bizden onlara yeni adımlar atılmazsa teslim olmamız gerektiğini söylüyorlar... Bu tehdit bizi teslim olmaya zorlamayacak. İsrail-ABD saldırganlığı, cinayetleri ve suçları durmalı. Sorun İsrail, direniş değil. Direniş çözümlerden biridir ve İsrail'in hayatta kalması gerçek bir krizdir.”

asdfrgt
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Reuters)

Kasım, “Önümüzde anlaşma ve 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının uygulanması olmak üzere iki aşama var. Bizim tutumumuz ilk aşamanın tamamlanması ve anlaşmanın uygulanmasının ardından kararı uygulamaya hazır olacağımız yönünde. Anlaşmaya varmak için esnekliğe sahibiz” dedi.

Kasım sözlerine şöyle devam etti: “ABD ve İsrail'in öldürmekle ya da teslim olmakla tehdit eden denklemiyle ilgilenmiyoruz. Biz haklarımıza bağlıyız. Şehit olmamız ya da galip gelmemiz gerekiyorsa biz varız. Bizim kabiliyetimizi, duygularımızı ve pozisyonlarımızı tartışmayın, biz sahanın adamıyız. Hizbullah adına her iki seçeneğe de hazır olduğumuzu beyan ediyorum. Barışa, ülkeyi inşa etmeye, ilerleme ve istikrar için iş birliğine hazırız. Çatışmaya ve savunmaya da hazırız; biz boyun eğmeyen, haklarımızdan ve onurumuzdan vazgeçmeyen bir halkız. Lübnan'da büyük bir hapishanede yaşamayı kabul etmiyoruz.”