23. kattan paraşütle atladı, paraşüt açılmadı

Polis ekipleri, olaya dair soruşturmanın devam ettiğini bildirdi (Google Haritalar)
Polis ekipleri, olaya dair soruşturmanın devam ettiğini bildirdi (Google Haritalar)
TT

23. kattan paraşütle atladı, paraşüt açılmadı

Polis ekipleri, olaya dair soruşturmanın devam ettiğini bildirdi (Google Haritalar)
Polis ekipleri, olaya dair soruşturmanın devam ettiğini bildirdi (Google Haritalar)

ABD'nin Florida eyaletinde 21 Mart'ta ilginç bir olay yaşandı. Adının Timothy Ackerman olduğu öğrenilen kişi, Panama City Beach şehrindeki bir otelin balkonundan atladı ve paraşütün açılmaması sebebiyle hayatını kaybetti.
Polis ekipleri, 31 yaşındaki Ackerman'ın önce 14. kattan atladığını bildirse de yapılan soruşturma adamın 23. kattan atladığını ortaya koydu.
Orlanto Sentinel'ın Time'dan aktardığına göre, Ackerman'ın yaptığı BASE jumping (paraşütle gökdelen, köprü ve bina gibi sabit yüksek yerlerden serbest atlayış yapma), hem atlayışı gerçekleştiren hem de atlayışın yapıldığı bölgedekiler için çok fazla risk teşkil ediyor.
Time, BASE jumping'in Amerika'daki hemen hemen bütün şehirlerde yasak olduğunu belirtiyor. Zira yetkililer de olaydan sonra şu açıklamayı yaptı:
"Panama City Beach Polis Teşkilatı, bir binaya izinsiz girmenin yasalara aykırı olduğunu herkese hatırlatıyor. Florida'da BASE jumping'e izin veren bir yer de yok."
Bununla birlikte mypanhandle.com'a göre, bölgede zaman zaman BASE jumping yapan kişiler oluyor. Örneğin 2016'da bir binanın 30. katından atlamak isteyen bir kişi yakalanmıştı. Geçen ay da bir güvenlik görevlisi, çatıdan atlayan bir kişi görmüş ancak paraşütün açılıp açılmadığından emin olmadığını bildirmişti.
 
Independent Türkçe, WJHG, Orlando Sentinel, Mypanhandle.com, news.com.au



Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Yüksek Mahkemesi'nin, Trump yönetiminin Biden dönemindeki insani şartlı tahliye programını sonlandırmasına izin veren kararı onaylamasının ardından İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) bu hafta Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan binlerce göçmene sınır dışı bildirimleri dağıtmaya başladı.

CNN'nin incelediği bildirimlerde, göçmenlere gönüllü olarak ayrılmamaları halinde, "kişisel düzenlemelerini yapıp ülkesine sorunsuz şekilde dönme fırsatı tanınmaksızın" gözaltı ve sınır dışı edilme gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecekleri uyarısında bulunuldu.

Biden yönetiminin başlattığı insani şartlı tahliye programı, koşulları sağlayan göçmenlere iki yıllık kalış izniyle Birleşik Devletler'e giriş izni veriyordu. Program kapsamında, söz konusu 4 ülkenin yaklaşık 530 bin yurttaşına ABD’ye giriş izni verilmişti.

Trump yönetimi, "yeterince incelemeden geçirilmemiş" göçmenlerin ülkeye girişine izin verdiği gerekçesiyle programı eleştirmişti. Ancak program zaten başvuru sahiplerinin geçmişlerinin incelenmesini ve kamuya yük olmamaları için bir mali sponsor bulmalarını şart koşuyor.

Görsel kaldırıldı.
Sığınma talebinde bulunan bir göçmen, Trump'ın göreve başlamasının ardından CBP One uygulamasında randevusunun iptal edildiğini gösteriyor (AP)

Yüksek Mahkeme, yönetimin programı durdurma yönündeki acil talebini geçen ay kabul ederek DHS'in program kapsamında ABD'de yaşayanlara sağlanan güvenceleri kaldırmaya başlamasının önünü açtı.

DHS çarşamba günü yayımladığı açıklamada programa kayıtlı kişilerin çalışma izinlerini iptal edeceğini doğrulamıştı.

DHS Halkla İlişkiler Bakan Yardımcısı Tricia McLaughlin yaptığı açıklamada, "Biden yönetimi Amerika'ya yalan söyledi" demişti. 

Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan gelen, yeterince denetlenmemiş yarım milyondan fazla yabancının ve bunların yakın aile üyelerinin bu feci şartlı tahliye programları aracılığıyla ABD'ye girmesine izin verdiler; onlara Amerikan işlerinde rekabet etme ve Amerikalı işçilerin ücretlerini düşürme fırsatı verdiler; tespit edilen sahteciliğe rağmen, kariyer memurlarına bu programları sürdürmeleri yönünde baskı yaptılar ve ardından ortaya çıkan kaos ve suçlardan Kongre'deki Cumhuriyetçileri sorumlu tuttular.

Biden yönetimi bu programı, sığınma başvurularında sıkça adı geçen ülkelerden gelen göçmenlere yasal ve kontrollü bir yol sunarak güney sınırındaki baskıyı hafifletme yönünde bir strateji olarak tanıtmıştı. 

Programın kaldırılmasıyla birlikte göçmen hakları savunucuları ve hukuk uzmanları, sınır dışı edilme riskiyle karşılaşanlarla ilgili bir dizi hukuki mücadele ve insani endişe dalgasına hazırlanıyor.

Bu gelişme, göçmenlikle ilgili gerginliğin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı bir dönemde yaşanıyor.

Geçen hafta sonu Los Angeles'ta, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) operasyonlarına karşı protestolar patlak vermiş ve Trump asker göndererek yanıt vermişti.

Bunun yanı sıra ülke çapında ICE karşıtı gösteriler başladı ve cumartesi günü için daha fazlası planlanıyor.

Independent Türkçe