Lübnan'da ekmeğin fiyatı bir yılda ikiye katlandı

Lübnan’da gıda güvenliğinin tehdit altında olduğu ve ülkenin çöküşün eşiğine geldiği uyarıları yapıldı.

Beyrut'taki bir fırın (EPA)
Beyrut'taki bir fırın (EPA)
TT

Lübnan'da ekmeğin fiyatı bir yılda ikiye katlandı

Beyrut'taki bir fırın (EPA)
Beyrut'taki bir fırın (EPA)

Lübnan'daki ekonomik krizin etkileri ve Lübnan lirasındaki değer kaybı başlıca gıda ve tüketim mallarını etkilemeye devam ediyor. Ülkede bir yıldan kısa bir süre içinde ekmeğin fiyatı iki kat, yani 500 lira arttı.
Lübnan’da ekmek fiyatları geçen haziran ayından bu yana üçüncü kez zamlandı. Lübnan Ekonomi ve Ticaret Bakanlığı’ndan önceki akşam yapılan açıklamada, ekonomik kriz öncesi bin 500 liradan satılan bir poşet ekmeğin fiyatının 3 bin Lübnan lirasına çıktığı duyuruldu.
Bakanlık, yeni ekmek fiyatının dünya buğday borsası ve akaryakıt fiyatlarına göre belirlendiğini ve hükümet kurulamadığı için dolar karşısında Lübnan lirasının değer kaybettiğini belirtti. Böylece ekmek üretimindeki ham maddelerin fiyatlarında artış yaşandığını bildirdi. Açıklamada, gıda güvenliğinin zarar görmemesi ve ekmek üretiminin durmaması için 960 gramlık bir poşet ekmeğin 3 bin Lübnan lirasından satılacağı, 445 gramlık bir poşet ekmeğin ise 2 bin liraya çıktığı ifade edildi. Lübnan’da geçen şubatta ekmeğin fiyatı 2 bin liradan 2 bin 500 liraya yükselmişti. 
Enerji ve Su Bakanlığı da dün yaptığı açıklamada, bir teneke benzinin fiyatının 400 lira arttığını duyurdu. Böylece 20 litrelik 95 oktan benzinin fiyatı 39 bin 300 lira, 98 oktan benzinin fiyatı ise 40 bin 400 lira oldu.
Ülkede başta et olmak üzere diğer gıda kalemlerinde de artış yaşandı. Dünya Bankası verilerine göre mart ayı başlarında büyükbaş hayvan eti fiyatı bir yıl içinde yüzde 110, tavuk fiyatı ise yüzde 65 oranında arttı.
Çeşitli gıda ve tüketim ürünlerini etkileyen bu artışlar, Lübnan'da yerel para biriminin dolar karşısında değerinin düştüğünü yansıtan ciddi bir ekonomik krize ışık tutuyor. Lübnan lirasının dolar karşısındaki resmi döviz kuru halen bin 507 lira ile sabitlenirken, geçen hafta karaborsada dolar 15 bin lira eşiğine ulaştı. Yani  bu hafta yaklaşık 11 bin liraya gerilemeden önce resmi kurun 10 katı kadar yükseldi. Birleşmiş Milletler'e (BM) göre bu durum Lübnan nüfusunun yarısından fazlasını etkileyen yoksulluk oranında artışa yol açtı. Lübnan'da yıllık enflasyon oranı resmi istatistiklere göre yıl sonunda yüzde 145,8'e ulaştı.
Ülkedeki ekonomik durum, dün Lübnan İşçi Sendikaları Birliği’nin merkezinde yapılan toplantının da gündemindeydi. Lübnan Ticaret, Ekonomi ve Tarım Odası Başkanı Muhammed Şukeyr başkanlığındaki ekonomik kurumlar ve Bişara el-Esmer başkanlığındaki İşçi Sendikaları Birliği’nin bir araya geldiği geniş çaplı toplantıda, üretici güçler ortak tepki gösterdiler.
Esmer yaptığı açıklamada şu uyarılarda bulundu:
"Gıda güvenliği tehdit altında. Sağlık güvenliğinin gidişatı da meçhul. Liranın döviz kuru ise siyasiler ve ekonomistlerin birbiriyle çatıştığı bir bilinmezliğe dönüştü. Ücretler buharlaştı, garantör organlar varlığıyla tehdit ediliyor. Uzun süredir devam eden ekonomik nedeniyle orduyu ve iç güvenlik güçlerini etkiliyor. Bu nedenle güvenlik neredeyse kaybedildi" uyarısında bulundu.
Şukeyr de Lübnan krizini "felaket ve bela" olarak nitelendirdiği açıklamasında şunları söyledi:
"Uluslararası Para Fonu, 2019'da yaklaşık 56 milyar dolar olan Lübnan milli gelirinin 2020'de yaklaşık 18 milyar dolar azaldığını duyurdu. Bu da Lübnan'ın bir yılda ekonomi ve gelir hacminin üçte birini kaybettiği anlamına geliyor. Aynı şekilde ülke kurumlarını, işçilerini ve yaşam standardını da kaybetti. Bu durum ekonomik, sosyal ve yaşam standartları açısından önceki duruma dönmenin uzun yıllar gerektirdiği anlamına geliyor.”
Lübnanlıların çektiği acıların ürkünç boyutuna rağmen bu trajedinin halen ‘emekleme aşamasında’ olduğunu belirten Şukeyr, halkın yiyecek, sağlık, yaşam ve hizmetler açısından arayış içerisine girdiğini vurguladı. Hayatın her alanının çöküşün eşiğinde olduğu konusunda uyardı.



NATO, Trump'a hazırlanıyor: Polonya'daki füze sistemlerinin kontrolü ABD'den alındı

Polonya'ya konuşlandırılan Amerikan yapımı Patriot füze sistemleri, lojistik hatlarının korunmasında kritik öneme sahip (AFP)
Polonya'ya konuşlandırılan Amerikan yapımı Patriot füze sistemleri, lojistik hatlarının korunmasında kritik öneme sahip (AFP)
TT

NATO, Trump'a hazırlanıyor: Polonya'daki füze sistemlerinin kontrolü ABD'den alındı

Polonya'ya konuşlandırılan Amerikan yapımı Patriot füze sistemleri, lojistik hatlarının korunmasında kritik öneme sahip (AFP)
Polonya'ya konuşlandırılan Amerikan yapımı Patriot füze sistemleri, lojistik hatlarının korunmasında kritik öneme sahip (AFP)

NATO, Donald Trump göreve başlamadan önce Polonya'daki hava savunma sistemlerinin kontrolünü ABD'den aldı.

NATO'nun Avrupa Müttefik Kuvvetleri Yüksek Karargahı Sözcüsü Albay Martin O'Donnell, perşembe günü yaptığı açıklamada, Polonya'daki hava savunma sistemlerinin komuta ve kontrolünün ABD'den alındığını belirtti.

O'Donnell, Polonya'nın Rusya-Ukrayna savaşında lojistik bakımından önemli bir konuma sahip olduğunun altını çizdi. Albay, Polonya'daki hava savunma sistemlerinin lojistik hattının korunmasında kritik olduğunu, NATO'nun da bu konuda daha etkili bir rol üstleneceğini ifade etti.

Seçim kampanyasında Ukrayna savaşını 24 saatte sona erdireceğini öne süren Trump, 20 Ocak'ta göreve gelecek. Cumhuriyetçi liderin, savaşla ilgili nasıl bir politika izleyeceği netleşmedi. Ancak uzmanlar, Trump'ın savaşı sonlandırmak için Ukrayna'yı ciddi tavizler vereceği bir barış anlaşması imzalamaya zorlayabileceğini söylüyor. Ayrıca Washington'ın Kiev'e desteği azaltabileceğinden de endişeleniliyor.

Cumhuriyetçi lider, salı günkü açıklamasında NATO üyelerinin savunma harcamalarını gayrisafi yurtiçi hasılalarının (GSYH) yüzde 5'ine çıkarması gerektiğini söylemişti. 

2017-2021 arasındaki ilk başkanlık döneminde, bu oranı yüzde 4 olarak belirleyen Trump, böylece hedefini yükseltmiş oldu. NATO müttefikleri arasındaki hedefse yaklaşık yüzde 2 oranında. NATO verilerine göre ABD, geçen yıl GSYH'sinin yaklaşık yüzde 3,4'ünü savunma harcamaları için kullandı. 

CNN, NATO'nun son hamlesinin, Ukrayna'ya destek faaliyetlerini ABD'den Avrupa'ya kaydırma çabalarının ve NATO'yu "Trump'a karşı koruma" hedefinin bir parçası olduğunu yazıyor. Medya kuruluşuna yaptığı açıklamada O'Donnell, "NATO'nun her geçen gün daha fazla sorumluluk üstlendiği bu çalışmalar devam ediyor" diyor. 

ABD Başkanı Joe Biden, perşembe günü yaptığı açıklamada, görevi bırakmadan önce Ukrayna'ya günü 500 milyon dolarlık mühimmat yardımı gönderileceğini duyurmuştu.

Independent Türkçe, CNN, Wall Street Journal