ABD’nin Irak politikasını şekillendiren 4 öncelik

ABD’nin Bağdat Büyükelçisi Matthew Tueller
ABD’nin Bağdat Büyükelçisi Matthew Tueller
TT

ABD’nin Irak politikasını şekillendiren 4 öncelik

ABD’nin Bağdat Büyükelçisi Matthew Tueller
ABD’nin Bağdat Büyükelçisi Matthew Tueller

ABD’nin Bağdat Büyükelçisi Matthew Tueller, yeni ABD yönetiminin Irak’ta 4 önceliği bulunduğunu belirterek, bu öncelikleri “DEAŞ ile mücadele ve bunun ışığında ABD güçlerinin Irak hükümetinin talebi üzerine Irak’ta bulunması, Irak hükümetinin yolsuzluk ve ekonomik zorlukların üstesinden gelmesi amacıyla desteklenmesi ve koronavirüs salgını ile iklim değişikliği kriziyle mücadele” şeklinde sıraladı.
ABD Barış Enstitüsü tarafından sanal ortamda düzenlenen panele katılan Büyükelçi Tueller, “ABD’nin stratejik hedefleri Beyaz Saray’da birbirini takip eden yönetimlerin değişmesine rağmen sabittir. Bununla birlikte pratik açıdan, bu ABD rejiminin meyvelerinden biri, her 4 veya 8 yılda bir zorluklara önceki yönetimden farklı gözlerle bakan yeni bir yönetimin gelmesidir. Bu gözler, karşılaştığımız bazı zorluklara yeni objektifler getiriyor. Fakat elbette burada devamlılık olacak. Çünkü ABD’nin, bu hayati önemdeki ülkeye olan ilgisi değişmeyecek” dedi.

“DEAŞ’ı mağlup etmek, ABD’nin önceliği olmaya devam ediyor”
ABD’li büyükelçi konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“Kovid-19 kriziyle mücadele, ekonomik yardımlar ve iklim değişikliği, Başkan Biden yönetiminin önceliklerinin başında geliyor. Biden yönetimi, sadece günlük binlerce hayatı kurtarmak için değil aynı zamanda ekonominin iyileşmesinde gerekli olduğu için salgını kontrol altına almaya çalışıyor. Bu çaba Ortadoğu’daki ekonomik büyüme ile uyumludur. Kontrol altına alınmaması halinde ülkelerin ulusal güvenliğini tehdit edecek olan koronavirüs sebebiyle ekonomik kriz ortaktır. Başkan Biden, iklim değişikliğinden daha uzun vadeli bir zorluğun olmadığının da farkında. Hepimiz iklim hedefleriyle ilgili çıtamızı yükseltmeliyiz. Paris Anlaşması’nın hedeflerine yönelik katkıların nasıl artırılacağı noktasında bölge ülkeleriyle birlikte çalışmaya bağlıyız. İklim değişikliği, halihazırda su kıtlığından ve artan içme suyu için yeterli sıcaklıklara sınırlı erişimden etkilenen Irak'ta gerçek bir sorundur. İklim değişikliği, halihazırda su kıtlığından etkilenen ve içme suyu için uygun sıcaklıklara sınırlı erişimi giderek artan Irak’ta gerçek bir sorundur. Kuraklık durumları da sürekli bir biçimde derinleşiyor. Aynı zamanda petrole dayalı ekonomisini çeşitlendirme ve reforma olan ihtiyacı giderek artan Irak’ın çabalarını destekliyoruz. Zira Irak, ekonomik reformla ilgili geçen yıl Ekim ayında Beyaz Belge’yi ve Ocak ayında reform uygulama planını sundu. Umarız bu reformlar kağıttan gerçeğe aktarılır ve somut bir gerçekliğe dönüşür." 
ABD’nin Bağdat Büyükelçisi Matthew Tueller ayrıca, "DEAŞ’ı mağlup etmek, ABD’nin Irak’ta öncelikli güvenlik misyonu olmaya devam ediyor. Ocak ayında Bağdat’ta gerçekleşen çifte intihar saldırıları, terörün oluşturmaya devam ettiği tehdidin gerçekçi bir hatırlatıcısı oldu. Örgüt maddi olarak kaybetmesine rağmen, Irak’taki ABD güçlerinin varlığı, DEAŞ örgütünü engellemek amacıyla Irak hükümetinin daveti üzerine Peşmerge dahil olmak üzere Irak Terörle Mücadele Kuvvetleri’ne danışmanlık ve destek sunmaya odaklanma hususunda sınırlı bir misyonu yerine getirmek içindir. DEAŞ ve teröristlerin Irak halkını ve bölgesel güvenliği tehdit etmesini engellemede Irak hükümetine yardım etmek gerektiği sürece bu Amerikan varlığının korunması sürdürülmelidir. Irak’ın gelecek seçimleri, Irak demokrasisinde bir dönüm noktasını temsil ediyor. Seçimlerde etkin uluslararası denetim, seçim sürecine olan güveni güçlendirmede faydalı olacak ve 2018 seçimlerindeki düşük katılımın -ki bu durum İran ile müttefik partilerin Temsilciler Meclisi’nde kazanımlar elde etmesine yol açmıştı- tekrarlanmasını önleyecektir" dedi. 

“Yolsuzluk terör tehlikesiyle eşdeğer”
Irak’ın Washington Büyükelçisi Ferid Yasin de dünkü panelde yaptığı konuşmada Irak’taki yolsuzluk tehlikesine dikkat çekerek şunları kaydetti:
“Yolsuzluk terör tehlikesiyle eşdeğer. Zira ülke zorlu bir ekonomik ve mali durumla karşı karşıya. Çoğu Iraklı genç iş bulmakta zorluk çekiyor ve ülkede sunulan hizmetlerden olmaları gerektiği kadar memnun değil. Tüm bunların dışında, diğer tüm ülkeler gibi Kovid-19 hastalığından etkilendik. Silahlı gruplar ve ülke içinde yerinden edilenlerin kaldığı mülteci kamplarla ilgili her şeyin yanı sıra biz çatışma sonrası durumdayız. DEAŞ’ın uyuyan hücreleri ve gezen gruplarıyla açık mücadele sürüyor. (Irak) özellikle ABD ve İran arasındaki gerginliklerin gölgesinde zor bir jeopolitik bağlamdan mustarip. Irak, çatışmaların merkezi olmayı değil, herkesi kazanmak istiyor. İran komşumuz ve ABD dostumuz. Bu, dikkate almamız gereken hakikatlerin çoğunu özetliyor. Çünkü her bir meselenin hakikati var. Irak, bölgede herhangi bir çatışmanın parçası olmaya hazır değil. Bağımsızlığımızın bir parçası ve egemenliğimizin bir vurgusu olarak, bölgede herhangi bir eksene karşı başka bir eksenin parçası olmayacağız. Bununla birlikte tüm dostlarımız arasında ABD, vazgeçilmez olarak tanımlananlar arasında yer alıyor.”



Mısır ordusu Gazze sınırında alarma geçti

İsrail ordusu Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafında ilerliyor. (Reuters)
İsrail ordusu Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafında ilerliyor. (Reuters)
TT

Mısır ordusu Gazze sınırında alarma geçti

İsrail ordusu Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafında ilerliyor. (Reuters)
İsrail ordusu Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafında ilerliyor. (Reuters)

Mısır-İsrail sınırındaki gerilim, Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafındaki İsrail bombardımanı, İsrail güçlerinin bu sabah (Salı) erken saatlerde sınır kapısının kontrolünü ele geçirmesi ve İsrail'in sınır bölgesinde harekete geçtiği yönündeki haberlerin ardından son saatlerde arttı.

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, “Mısır silahlı kuvvetlerinin Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafına kuvvet ve araç konuşlandırdığını” söyledi. Kaynaklar Kahire'nin Hamas ile İsrail arasında yeni ateşkes görüşmelerine tanıklık ettiği bir dönemde ‘kuvvetlerinin alarm durumunda ve tam hazırlıklı olduğunu’ açıkladı.

İsrail medyası, İsrail ordusunun bugün Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki hayati önem taşıyan Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafını kontrol altına aldığını ve dün gece düzenlenen hava saldırılarının ardından Gazze'nin güneyine girdiğini duyurdu.

Mısır, Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafının İsrail'in kontrolüne geçmesiyle sonuçlanan İsrail'in Refah'taki askeri operasyonlarını ‘en sert ifadelerle’ kınadı. Mısır Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in sınır kapısını ele geçirmesini ‘bir milyondan fazla Filistinlinin hayatını tehdit eden tehlikeli bir durum’ olarak nitelendirdi.

Mısır'dan yapılan açıklamada, İsrail tarafına ‘azami itidal göstermesi ve geniş kapsamlı etkileri olacak bir korkutma politikasından kaçınması’ çağrısında bulunulurken, bunun ‘Gazze Şeridi'nde sürdürülebilir bir ateşkese ulaşma çabalarını’ tehdit ettiği uyarısı yapıldı.

Kahire el-İhbariyye televizyon kanalı, üst düzey bir Mısırlı kaynağın İsrail'deki mevkidaşlarını ‘Refah Sınır Kapısı’na Filistin tarafından saldırmanın sonuçları’ konusunda uyardığını aktardı.

Hızlanan askeri gelişmeler, İsrail ve Hamas heyetlerinin yanı sıra ABD, Katar ve Mısır temsilcilerinin de katılacağı bir ateşkes anlaşması imzalanması amacıyla bugün Kahire'nin ev sahipliğinde yapılması planlanan yeni görüşmelerden saatler önce gerçekleşti.


New York'ta Met Gala yakınlarında Filistin yanlısı gösteri düzenlendi

New York sokaklarında Filistin bayrakları (EPA)
New York sokaklarında Filistin bayrakları (EPA)
TT

New York'ta Met Gala yakınlarında Filistin yanlısı gösteri düzenlendi

New York sokaklarında Filistin bayrakları (EPA)
New York sokaklarında Filistin bayrakları (EPA)

Dün (Pazartesi) akşam Met Gala'ya ev sahipliği yapan Metropolitan Sanat Müzesi yakınlarında Gazze'deki savaşı kınamak için toplanan Filistin yanlısı göstericiler, polis tarafından durduruldu.

FVVR
Met Gala'ya yürümek isteyen Filistin yanlısı göstericiler, polis barikatları tarafından engellendi. (EPA)

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre göstericiler, ABD kampüslerinde Filistin yanlısı gösterilerin önemli bir merkezi haline gelen Columbia Üniversitesi'nin girişinde toplandıktan sonra Manhattan'ı geçerek Metropolitan Sanat Müzesi'nin bulunduğu ve çok sayıda ünlünün katıldığı Met Gala'ya ev sahipliği yapan ünlü Beşinci Cadde'ye yaklaştı.

FVRBFRG
Met Gala'ya girmeye çalışan Filistin yanlısı göstericiler, polis tarafından engellendi. (EPA)

Yıldızlar kırmızı halıda yürürken ve paparazziler onların fotoğraflarını çekerken kaç kişinin gözaltına alındığı net olarak bilinmiyordu.

Ancak AFP birkaç kişinin tutuklandığını doğrularken, New York Daily News Metropolitan Sanat Müzesi çevresinde toplanan yüzlerce kişi arasında yaklaşık on protestocunun gözaltına alındığını bildirdi.

DFVFD
ABD polisi protestocuların geçişini engelledi. (EPA)

Organizatörler, X platformu üzerinden ‘Gazze için şehir çapında öfke günü’ adını verdikleri etkinliğin ilanını yayınladılar.

FDBRBG
Filistin yanlısı protestocular New York'taki Central Park'ta yürüyor. (EPA)

Söz konusu gösterinin Columbia Üniversitesi kampüsünü sarsan ve üniversite yönetiminin mezuniyet törenini iptal etmesine yol açan protestolarla bir ilgisi yok gibi görünüyor. Zira Filistin yanlısı protestolar üç haftadır devam ediyor ve polis müdahalelerine sahne oluyor.


İsrail ordusu Refah Sınır Kapısı'nın Filistin tarafında kontrolü ele geçirdiğini duyurdu

 Refah Sınır Kapısı'ndaki İsrail tankları (X)
Refah Sınır Kapısı'ndaki İsrail tankları (X)
TT

İsrail ordusu Refah Sınır Kapısı'nın Filistin tarafında kontrolü ele geçirdiğini duyurdu

 Refah Sınır Kapısı'ndaki İsrail tankları (X)
Refah Sınır Kapısı'ndaki İsrail tankları (X)

İsrail Ordu Radyosu'nun bugün (Salı) bildirdiğine göre Hamas'ın Mısır ve Katar'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes önerisini kabul ettiğini açıklamasına rağmen İsrail güçleri, Gazze Şeridi'nin güneyinde Mısır sınırında bulunan Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafını kontrol altına aldı.

İsrail ordusu “Mısır sınırındaki Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafının operasyonel olarak kontrol altında olduğunu” duyurdu ve ‘özel kuvvetlerin bölgeyi taradığını’ bildirdi.

Ordu, kuvvetlerinin, dün geceden beri Refah'ın doğusunda, bölge sakinlerinin ve bazı uluslararası kuruluşların tahliye edildiği belirli bir bölgede faaliyet gösterdiğini belirtti.

Gazze Sınır Kapıları İdaresi'nden bir sözcü bugün Reuters'a yaptığı açıklamada, Gazze ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı’nın İsrail tanklarının varlığı nedeniyle Filistin tarafında kapalı olduğunu söyledi.

Reuters'a konuşan üç insani yardım kaynağı, sınır kapısından yardım geçişinin kesintiye uğradığını bildirdi.

İsrail ordusu sabah erken saatlerde yaptığı basın açıklamasında, “Kerem Şalom Sınır Kapısı güvenlik nedeniyle bugün kapalı. Güvenlik durumu elverdiğinde yeniden açılacaktır” ifadeleri yer aldı.

İsrail daha önce önerilen anlaşmanın şartlarının taleplerini karşılamadığını açıklamış ve anlaşma müzakerelerine devam etme niyetindeyken, Refah'ta saldırılara devam etmişti.

Yedi aydır devam eden savaştaki gelişmeler, İsrail güçlerinin Refah'ı havadan ve karadan bombalamasıyla başladı. Bir milyondan fazla yerinden edilmiş Filistinlinin sığındığı kentin bazı bölgelerinin boşaltılması talimatı verildi.

Hamas tarafından dün yapılan kısa açıklamada, “Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve Mısır İstihbarat Şefi Abbas Kâmil ile yaptığı iki telefon görüşmesinde, Hamas'ın, ateşkes anlaşması önerisini onayladığını bildirdiği” ifade edildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi ise ateşkes önerisinin İsrail'in taleplerini karşılamadığını, ancak anlaşmaya varmak için müzakerecilerle görüşmek üzere bir heyet gönderileceğini açıkladı.

dfvevervfr
İsrail ordusunun saldırı tehdidi öncesinde, Gazze Şeridi'nin güneyindeki kentin doğu kesimlerinden sivilleri tahliye etmeye başlamasının ardından Refah’tan ayrılan yerlerinden edilmiş Filistinliler (Reuters)

Katar Dışişleri Bakanlığı, Doha'dan bir heyetin İsrail ile Hamas arasındaki dolaylı müzakereleri yeniden başlatmak üzere bugün Kahire'ye gideceğini açıkladı.

Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamada, Savaş Kabinesi'nin Refah'taki operasyonun devam etmesini onayladığı belirtildi. Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ise X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, ‘Netanyahu'nun Refah'ı bombalayarak ateşkesi baltalama riskini aldığını’ ifade etti.

Gazze'deki sağlık yetkililerine göre İsrail askerî harekâtı 34 bin 600'den fazla Filistinlinin ölümüne neden oldu. Birleşmiş Milletler (BM) ise Gazze'de kıtlığın eli kulağında olduğu uyarısında bulundu.

Gazze'deki savaş Hamas mensuplarının 7 Ekim'de İsrail'e saldırmasıyla patlak verdi. İsrail saldırıda yaklaşık bin 200 kişinin öldüğünü ve 133'ünün halen Gazze'de olduğuna inandığı 252 kişinin esir alındığını açıkladı.

Refah bombardıman altında

Herhangi bir ateşkes, kasım ayında Hamas'ın esirlerin yaklaşık yarısını serbest bıraktığı bir haftalık ateşkesten bu yana çatışmalarda ilk duraklama olacak.

O zamandan bu yana yeni bir ateşkese varma çabaları, Hamas'ın savaşı kalıcı olarak durdurma sözü vermeden daha fazla esiri serbest bırakmayı reddetmesi, İsrail'in ise sadece geçici bir duraklamayı görüşmekte ısrar etmesi nedeniyle sonuçsuz kaldı.

Heniyye'nin Basın Danışmanı Tahir en-Nunu Reuters'a yaptığı açıklamada, önerinin, hareketin Gazze'deki yeniden inşa çabaları, yerlerinden edilen Filistinlilerin geri dönüşü ve İsrailli esirlerin İsrail hapishanelerindeki Filistinli tutuklularla takas edilmesine ilişkin taleplerini karşıladığını söyledi.

Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki başkan yardımcısı Halil el-Hayya, teklifin altı haftalık üç aşamadan oluştuğunu ve ikinci aşamada İsrail'in Gazze'deki güçlerini geri çekeceğini ifade etti.

dfvrbt
Eşyalarıyla birlikte araçların arkasında oturan yerlerinden edilmiş Filistinliler (Reuters)

İsrail dün, Gazze Şeridi'nin 2,3 milyonluk nüfusunun yaklaşık yarısının son sığınağı olan Mısır sınırındaki Refah'ın bazı bölgelerinin boşaltılması emrini verdi.

Sağlık görevlileri, İsrail'in Refah'ta bir eve düzenlediği saldırıda aralarında bir kadın ve bir çocuğun da bulunduğu beş Filistinlinin öldüğünü duyurdu.

Çok sayıda Hamas savaşçısının ve muhtemelen onlarca esirin Refah'ta olduğunu söyleyen İsrail, zafer için bu kilit kentin ele geçirilmesi gerektiğini belirtiyor.

Diğer taraftan ABD, müttefiki İsrail'i Refah'a saldırmamaya çağırdı ve oradaki sivilleri korumak için henüz açıklamadığı tam bir plan olmadan ilerlememesi gerektiğini bildirdi.

ABD'li bir yetkili, Washington'un İsrail'in Refah'a yönelik son saldırılarından endişe duyduğunu, ancak bunların büyük bir askeri operasyon anlamına gelmediğine inandığını söyledi.

Bazı Filistinli aileler, kısa mesajlar, telefon aramaları ve Arapça broşürler aracılığıyla İsrail ordusunun yaklaşık 20 kilometre uzaklıktaki ‘genişletilmiş insani bölge’ olarak tanımladığı yere gitmeleri yönünde talimat aldıktan sonra, bahar yağmurları altında bölgeden kaçmaya başladı.


Hizbullah'ın insansız hava aracı saldırısında iki İsrail askeri öldürüldü

İsrail'in kuzey Lübnan sınırından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in kuzey Lübnan sınırından yükselen dumanlar (AFP)
TT

Hizbullah'ın insansız hava aracı saldırısında iki İsrail askeri öldürüldü

İsrail'in kuzey Lübnan sınırından yükselen dumanlar (AFP)
İsrail'in kuzey Lübnan sınırından yükselen dumanlar (AFP)

Lübnan Hizbullahı, İsrail'in kuzeyindeki Metulla kasabası yakınlarında İsrail askerlerinin toplandığı bir toplama noktasına insansız hava aracıyla dün (Pazartesi) saldırı düzenlediğini açıkladı.

İsrail ordusu daha sonra saldırıyı ve iki askerin öldürüldüğünü doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre Hizbullah, İsrail sınırındaki askeri hedeflere onlarca roket attığını belirtti.

İsrail ve Hizbullah, Gazze'deki savaşın başlangıcından bu yana her gün karşılıklı sınır ötesi bombardıman gerçekleştiriyor.

Hizbullah'ın saldırıları şu ana kadar İsrail'in kuzeyindeki dar bir şeritle sınırlı kaldı. Saldırılar, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi üzerindeki baskısını hafifletmeyi amaçlıyor.


‘Gazze Savaşı’ İran-Suriye ilişkilerine gölge düşürüyor

Yermuk Mülteci Kampı’ndaki Kudüs Günü anma töreninde, İran'ın resmi temsiliyeti ve İranlı ve Lübnanlı Hizbullah liderlerinin fotoğrafları yer almadı. (Şarku’l Avsat)
Yermuk Mülteci Kampı’ndaki Kudüs Günü anma töreninde, İran'ın resmi temsiliyeti ve İranlı ve Lübnanlı Hizbullah liderlerinin fotoğrafları yer almadı. (Şarku’l Avsat)
TT

‘Gazze Savaşı’ İran-Suriye ilişkilerine gölge düşürüyor

Yermuk Mülteci Kampı’ndaki Kudüs Günü anma töreninde, İran'ın resmi temsiliyeti ve İranlı ve Lübnanlı Hizbullah liderlerinin fotoğrafları yer almadı. (Şarku’l Avsat)
Yermuk Mülteci Kampı’ndaki Kudüs Günü anma töreninde, İran'ın resmi temsiliyeti ve İranlı ve Lübnanlı Hizbullah liderlerinin fotoğrafları yer almadı. (Şarku’l Avsat)

Gazze Şeridi'nde devam eden savaş, İran'ın Suriye'deki askeri varlığını gölgede bırakmış görünüyor.

Yerel kaynaklara göre Tahran, önde gelen birçok komutanının İsrail hava saldırılarında öldürülmesinin ardından Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) üyelerini tahliye etme ve tanınmış komutanlarının karargâhlarını Şam kırsalından Lübnan yakınlarındaki bölgelere taşıma planları yapmaya başladı. Bu savaşın rüzgârları iki ülke arasındaki ilişkileri de etkiledi; Şam'ın Tahran'a karşı takındığı ‘tarafsız’ tutumdan sonra gerilemeye başlayan ilişkiler, iki ülkenin başkanlık kurumları arasındaki yabancılaşma ve Şam'ın ‘savaş sahalarının birliği’ ekseninden uzaklaşması, ardından Tahran'ın Suriye güvenlik birimlerinin kendi subaylarının hareketleri hakkında bilgi sızdırdığına dair şüpheleri, Şam'ın Arap açılımına dair işaretlere verdiği yanıttan duyduğu endişe ve Batı ile ilişkileri normalleştirerek İran darboğazından çıkma arzusu şeklinde ortaya çıktı.

Şarku’l Avsat'ın saha gözlemlerine göre Seyyide Zeynep'teki silahlı varlık şu anda özellikle İran, Irak, Lübnan, Pakistan ve Afganistan'dan gelen Şii ziyaretçilerin uğrak yeri olan türbe çevresinde ve Şam Uluslararası Havaalanı yolundan bölgeye giden el-Mustakbel kontrol noktasında Hizbullah unsurlarıyla sınırlı.

Seyyide Zeynep'in kuzeyinde bulunan Huceyre kasabasındaki yerel kaynaklar, “Burası komutanın ve İranlı dini ve askeri liderlerin karargâhı. Ancak İsrail bölgeye yönelik bombardımanını yoğunlaştırdığından beri nadiren görülüyorlar. Son zamanlarda onları hiç görmedik, ortadan kayboldular” şeklinde konuştu.


Hamas ateşkesi kabul ederken İsrail işgalde ısrar ediyor

Hamas'ın dün (pazartesi) Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ateşkes önerisini kabul ettiğini açıklamasını kutlayan Filistinliler (AFP)
Hamas'ın dün (pazartesi) Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ateşkes önerisini kabul ettiğini açıklamasını kutlayan Filistinliler (AFP)
TT

Hamas ateşkesi kabul ederken İsrail işgalde ısrar ediyor

Hamas'ın dün (pazartesi) Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ateşkes önerisini kabul ettiğini açıklamasını kutlayan Filistinliler (AFP)
Hamas'ın dün (pazartesi) Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta ateşkes önerisini kabul ettiğini açıklamasını kutlayan Filistinliler (AFP)

Hamas dün (Pazartesi) Mısır'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes önerisini kabul ettiğini açıklarken, İsrail buna karşılık olarak Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ı işgal etmeye devam edeceğini duyurdu. İsrail Başbakanlık Ofisi'nden yapılan açıklamada, Savaş Kabinesi'nin oybirliğiyle, esirlerin serbest bırakılmasını sağlamak ve savaşın diğer hedeflerine ulaşmak amacıyla Hamas'a askeri baskı uygulamak için İsrail'in Refah operasyonuna devam etmesine karar verdiği ifade edildi. Açıklamada aynı zamanda İsrail'in Kahire'nin ev sahipliği yaptığı müzakereleri tamamlamak üzere bir heyet göndereceği de belirtildi.

İsrail'in bu tutumu, Hamas'ın yaptığı açıklamada Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve Mısır İstihbarat Şefi Abbas Kâmil ile yaptığı iki telefon görüşmesinde hareketinin ateşkes önerisini kabul ettiğini bildirmesinin ardından geldi.

Hareket içindeki kaynaklar Şarku’l Avsat'a “Mısır ve Katar'ın hareketin sorularına ve endişelerine verdiği net yanıtlar alındıktan ve hareketin içinde ve dışında yapılan istişarelerden sonra onayın açıklandığını” belirterek, “Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın olumlu yanıta doğrudan katkıda bulunduğunu” söyledi.

Duyurunun hemen ardından Gazze Şeridi'nde şarkılar söylenerek ve havaya ateş açılarak kutlamalar yapıldı.

Ancak İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN resmi bir kaynağa dayandırdığı haberinde, Hamas'ın İsrail'in kabul ettiğinden farklı ve tek taraflı bir Mısır belgesini kabul ettiğini belirtti. Üst düzey yetkililer Kanal 12'ye, anlaşmanın İsrail tarafından kabul edilemeyecek uzun vadeli bir öneriyle ilgili olduğunu söyledi.

Gelişmeler, Mısırlı bir kaynağın Hamas heyetinin ateşkes müzakerelerini sürdürmek üzere bugün (Salı) Kahire'ye geleceğini açıklamasının ardından geldi.

Diğer yandan bölgesel ve uluslararası örgütler, Refah'ta askeri bir operasyonun tehlikeleri konusunda uyarıda bulundu. Suudi Arabistan, İsrail güçlerinin neden olduğu büyük yıkımın ardından güvenli sığınakların olmayışı nedeniyle, İsrail işgal güçlerinin Refah'ı hedef almasının tehlikelerine karşı uyarısını yineledi.


Hamas’tan  her biri 42 gün sürecek üç aşamalı bir anlaşma girişimi

Hamas’ın Gazze Yönetimi Başkan Yardımcısı Halil el-Hayya ve Hamas’ın Lübnan Temsilcisi Usame Hamdan, basın toplantısında (Reuters- Arşiv)
Hamas’ın Gazze Yönetimi Başkan Yardımcısı Halil el-Hayya ve Hamas’ın Lübnan Temsilcisi Usame Hamdan, basın toplantısında (Reuters- Arşiv)
TT

Hamas’tan  her biri 42 gün sürecek üç aşamalı bir anlaşma girişimi

Hamas’ın Gazze Yönetimi Başkan Yardımcısı Halil el-Hayya ve Hamas’ın Lübnan Temsilcisi Usame Hamdan, basın toplantısında (Reuters- Arşiv)
Hamas’ın Gazze Yönetimi Başkan Yardımcısı Halil el-Hayya ve Hamas’ın Lübnan Temsilcisi Usame Hamdan, basın toplantısında (Reuters- Arşiv)

Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki başkan yardımcısı Halil el Hayya, dün (Pazartesi) televizyonda yaptığı açıklamalarda, hareketin onayladığı ateşkes teklifinin her biri 42 gün süren üç aşamalı bir anlaşma olduğunu söyledi.

El-Hayya, anlaşmanın ikinci aşamasının İsrail'in Gazze'den tamamen çekilmesini öngördüğünü belirtti.

El-Hayya, "Katar ve Mısır'daki arabulucuların bize sunduğu öneri, kalıcı bir ateşkese ulaşmak amacıyla her biri 42 gün süren 3 aşamadan oluşuyor" dedi. El Hayya anlaşmanın, kalıcı bir ateşkesin sağlanması amacıyla, "Gazze'den tamamen çekilmeyi, yerinden edilenlerin geri dönüşünü ve mahkumların değişimini" içerdiğine dikkat çekti.


Irak'ta "terör" suçundan hüküm giyen 11 kişinin idam cezası infaz edildi

Irak Bayrağı (EPA)
Irak Bayrağı (EPA)
TT

Irak'ta "terör" suçundan hüküm giyen 11 kişinin idam cezası infaz edildi

Irak Bayrağı (EPA)
Irak Bayrağı (EPA)

Irak güvenlik ve sağlık kaynakları, Fransız Haber Ajansı AFP'ye dün (Pazartesi) Iraklı yetkililerin "terör suçlarından" hüküm giymiş 11 kişiyi infaz ettiğini, bunun, nisan sonundan beri idam cezasına çarptırılan ikinci grup olduğunu belirtti.

İsminin açıklanmasını istemeyen bir güvenlik kaynağı, infazların Zikar Valiliği'nin (güney) Nasıriye şehrindeki El-Hout hapishanesinde gerçekleştirildiğini ve burada geçen ay da "terör suçlarından" hüküm giymiş diğer 11 kişinin daha idam edildiğini söyledi.


Hamas’ın desteklediği, İsrail’in ise reddettiği ateşkes anlaşmasının başlıca detayları neler?

İsrail'in Cibaliye Mülteci Kampı’nı bombalamasının ardından enkaz altında yakınlarını arayan Filistinliler, 31 Ekim 2023 (Reuters)
İsrail'in Cibaliye Mülteci Kampı’nı bombalamasının ardından enkaz altında yakınlarını arayan Filistinliler, 31 Ekim 2023 (Reuters)
TT

Hamas’ın desteklediği, İsrail’in ise reddettiği ateşkes anlaşmasının başlıca detayları neler?

İsrail'in Cibaliye Mülteci Kampı’nı bombalamasının ardından enkaz altında yakınlarını arayan Filistinliler, 31 Ekim 2023 (Reuters)
İsrail'in Cibaliye Mülteci Kampı’nı bombalamasının ardından enkaz altında yakınlarını arayan Filistinliler, 31 Ekim 2023 (Reuters)

Hamas Hareketi dün bir açıklama yaparak Gazze’de ateşkes ve esir takası mutabakatı için üç aşamalı bir anlaşmayı kabul ettiğini duyurdu. Ancak İsrailli bir yetkili, anlaşmanın ‘hafifletilmiş’ hükümleri olduğu gerekçesiyle, İsrail için kabul edilemez olduğunu söyledi.

Hamas Hareketi ile İsrail arasındaki dolaylı müzakerelere Katar ve Mısır ile birlikte arabuluculuk yapan ABD, Hamas’ın yanıtını incelediğini ve Ortadoğu'daki müttefikleriyle görüşeceğini açıkladı.

Reuters haber ajansının Hamas yetkilileri ve müzakerelerle ilgili bilgi sahibi bir yetkili tarafından şimdiye kadar açıklanan detaylarına dayandırdığı haberine göre Hamas Hareketi’nin onayladığını açıkladığı üç aşamalı anlaşmada şunlar yer alıyor:

Birinci aşama

1- Toplam 42 gün sürecek ateşkes.

2- Hamas, İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin serbest bırakılması karşılığında 33 İsrailli rehineyi serbest bırakacak.

3- İsrail Gazze'deki güçlerini kısmen geri çekecek ve Filistinlilere Gazze'nin güneyinden kuzeyine hareket etme özgürlüğü tanıyacak.

İkinci aşama

1- Toplam 42 günlük bir başka ateşkes dönemi olacak ve Gazze'de ‘sürdürülebilir bir sakinliğin’ yeniden sağlanmasına dair bir anlaşma yapılacak. Müzakereler hakkında bilgi sahibi olan bir yetkili, Hamas Hareketi’nin ve İsrail'in ‘kalıcı bir ateşkes’ konusunda herhangi bir müzakere başlatmama konusunda anlaştıklarını söyledi.

2- İsrail güçleri Gazze'den tamamen çekilecek.

3- Hamas, İsrail'in Filistinli tutukluları serbest bırakması karşılığında İsrailli rehineler arasındaki aktif görevde olan askerleri ve yedek askerleri serbest bırakacak.

Üçüncü aşama

1- Karşılıklı olarak alıkonulan cenazeler takas edilecek ve Katar, Mısır ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından denetlenen bir plana göre Gazze’nin yeniden inşası başlatılacak.

2- Gazze Şeridi'ne uygulanan abluka tamamen kaldırılacak.


İtalya'da Müslümanlara ibadet engeli: Dua edecek yerleri kalmadı

Müslüman göçmenler, tekrar kültür merkezlerinde ibadet edebilmek için mahkeme kararını bekliyor (AFP)
Müslüman göçmenler, tekrar kültür merkezlerinde ibadet edebilmek için mahkeme kararını bekliyor (AFP)
TT

İtalya'da Müslümanlara ibadet engeli: Dua edecek yerleri kalmadı

Müslüman göçmenler, tekrar kültür merkezlerinde ibadet edebilmek için mahkeme kararını bekliyor (AFP)
Müslüman göçmenler, tekrar kültür merkezlerinde ibadet edebilmek için mahkeme kararını bekliyor (AFP)

Fransız haber ajansı AFP, İtalya'nın Monfalcone ilçesinde Müslümanların ibadet ettiği yerlerin kapatılmasının yarattığı olumsuz etkiyi haberleştirdi. 

Haberde, "Yüzlerce Müslümanın cuma namazını otoparkların beton zemininde kılmak zorunda kaldığı" yazıldı.

İtalya'nın kuzeydoğusundaki Gorizia kentine bağlı Monfalcone ilçesinin belediye başkanı Anna Maria Cisint, kasımda Müslümanların namaz kıldığı iki kültür merkezinin kapatılmasına karar vermişti. 

Ayrıca aralıkta, eski bir süpermarketin bulunduğu alanda namazlarını kılmak isteyen Müslümanlar, belediyenin söz konusu yeri inşaat alanı ilan etmesiyle engellenmişti. 

Bunun ardından 23 Aralık'ta yaklaşık 8 bin kişi uygulamaya karşı protesto yürüyüşü düzenlemişti. 

2006'da Bangladeş'ten Monfalcone'ye geldiğini ve İtalyan vatandaşlığına geçtiğini söyleyen Rejaul Hak, Müslümanlara adil davranılmadığını savunarak şöyle konuştu:

Söyleyin nereye gideyim? Neden Monfalcone'nin dışına çıkmak zorundayım? Burada yaşıyorum, burada vergi ödüyorum! Katolikler, Ortodokslar, Protestanlar, Yehova Şahitleri, hepsi kendi kilisesine sahip. Bizim niye ibadethanemiz olmasın?

İktidar ortağı radikal sağcı Lig Partisi'nden Cisint ise şehir planlama kanunlarının ibadethane yerlerinin inşasını sınırladığını belirterek, yasalara uygun davrandıklarını savundu.

İzinsiz bölgelerde ibadete izin vermeyeceklerini söyleyen Cisint, Müslümanlara yönelik herhangi bir ayrımcılık yapmadıklarını öne sürerek "Bir belediye başkanı olarak kimseye karşı değilim, böyle bir tavırla vakit kaybedemem. Ben yasaları uygulamakla yükümlüyüm" dedi. 

Yaklaşık 59 milyon nüfusa sahip İtalya'da 2,7 milyona yakın Müslüman yaşıyor. AFP'nin aktardığına göre İslam'ın İtalyan hukukunda resmi bir statüsü olmaması, ibadethane sorununu daha da karmaşıklaştırıyor.

Birçok tersanenin yer aldığı Monfalcone'de 30 binden fazla kişi yaşıyor. Yabancı uyruklu 9 bin 400 kişiden 6 bin 600'üyse Müslümanlardan oluşuyor.

Cisint ise Monfalcone'nin daha fazla Müslüman göçmeni kaldıramayacağını öne sürerek, "Bu sayı Monfalcone için çok fazla. Gerçekten çok fazla. Durum bu" dedi. 

İtalyan İslam Dini Cemaati'nin (COREIS) başkanı Yahya Zanolo, ülke çapında resmi olarak tanınan cami sayısının 10'u bulmadığını belirtti. Zanolo bu yüzden Müslümanların derme çatma yerlerde ibadet etmek zorunda kaldığını, bunun da "gayrimüslim nüfusta korkuya ve önyargılara yol açtığını" söyledi. 

Monfalcone'de çalışan Müslüman göçmenlerden 38 yaşındaki Ahmed Raju da "Hiç aşamayacağımız devasa bir duvarın önünde gibi hissediyoruz" dedi. 

İlçedeki Müslümanlar, kültür merkezlerinde ibadete getirilen yasağı mahkemeye taşımıştı. AFP'nin aktardığına göre karar duruşması 23 Mayıs'ta yapılacak.

Independent Türkçe