Bağdat, İran destekli milislerin gövde gösterisiyle uyandı

Milisler Irak Başbakanı Kazimi’ye ‘kısas uygulamakla’ tehdit etti, ABD’ye meydan okudu ve dolar kurunun düşürülmesini talep etti.

Raballah milis unsurlarının Bağdat’ta silahlı geçit töreni düzenlediği sırada (Twitter)
Raballah milis unsurlarının Bağdat’ta silahlı geçit töreni düzenlediği sırada (Twitter)
TT

Bağdat, İran destekli milislerin gövde gösterisiyle uyandı

Raballah milis unsurlarının Bağdat’ta silahlı geçit töreni düzenlediği sırada (Twitter)
Raballah milis unsurlarının Bağdat’ta silahlı geçit töreni düzenlediği sırada (Twitter)

Irak’ın başkenti Bağdat’taki sakinler, kendine Raballah (Rab Irak lehçesinde grup anlamına gelir) ismi veren silahlı milis grubun gövde gösterisiyle güne uyandı. Raballah’ın İran destekli Hizbullah Tugayları’nın (Ketaib Hizbullah) bir parçası olduğu düşünülüyor. Bağdatlılar, yüzleri maskeli ve çeşitli füzeler, makineli tüfekler, hafif ve orta ağırlıktaki silahlar taşıyan kişilerin bulunduğu onlarca sivil ve askeri aracın hükümet güçlerinin engeline takılmadan başkent sokaklarında dolaşmasını izledi.
Resmi makamların silahlı milislerin gövde gösterisine dair sessizliğini koruması geniş kapsamlı eleştiri ve tepkilere yol açtı. Ortak Operasyonlar Komutanlığı Sözcüsü Tümgeneral Tahsin el-Hafaci, “Sosyal medyada bulunan (askeri geçitle ilgili video) kesitleri karşısında şaşırdık. Sebeplerin öğrenilmesi için güvenlik ve istihbarat çabaları başladı” açıklamasını yaptı. Hafaci, silahlı kişilerin ortaya çıkardığı görüntülerin sona erdiğini belirtti. Bu haberin hazırlandığı ana kadar Irak hükümetinden olayla ilgili resmi bir açıklama yapılmadı.
Haşdi Şabi, kendisine bağlı birliklerin başkent Bağdat içerisinde askeri hareketlilik içerisinde olduğu yönündeki iddiaları kesin bir dille yalanladı. Haşdi Şabi’den yapılan açıklamada, “(Haşdi Şabi) güçlerine ait hareketlerin Silahlı Kuvvetler Komutanı’nın emirleri ve Ortak Operasyonlar Komutanlığı ile koordinasyon içerisinde geldiğini vurguluyoruz. Haşdi Şabi’nin tugayları başka isimlerle değil, rakamlarla isimlendirilir. Aynı şekilde müdürlükleri bilinen resmi isimler taşır” ifadelerine yer verildi.
Raballah’ın, Bağdat şehir merkezinde yaptığı gövde gösterisinin amaçları hakkında birbirinden farklı yorumlar dile getirildi. Raballah milisleri yaptığı açıklamada, hükümetin dört maddeye yanıt vermediği hususunda uyardı; bunlar arasında ABD’ye bir tehdit mesajı vardı. Milisler Başbakan Mustafa el-Kazimi’ye “kısas uygulamakla” tehdit etti.
Milisler ayrıca Irak Temsilciler Meclisi’nden “doların dinar karşısında değer kaybetmesini” talep ederek, siyasileri ve özellikle Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) lideri Mesud Barzani’yi “özel kazanımlar elde etmek amacıyla kasıtlı bir şekilde bütçenin onaylanmasını iptal etmeye veya ertelemeye” karşı uyardı.
Irak hükümeti Aralık 2020’de İran irtibatlı bazı bankaların da aralarında yer aldığı bankaları, Irak Merkez Bankası’nın yürüttüğü günlük döviz alım-satım işlemindeki dolar fiyatları ile yerel pazardaki fiyatları arasındaki farklardan elde edilen büyük kardan mahrum etmek ve bütçe açığını kapatmak amacıyla Irak dinarının dolar karşısındaki değerini yüzde 15 oranında düşürmüştü.
Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr, dün Twitter hesabından paylaştığı mesajda, bazı çevrelerin bir önceki dolar kurundan yararlandığını belirterek, bazı bankaların kazandığı fahiş kazançlara atıfta bulundu. Sadr, Twitter mesajında, “Milislerden biri, döviz gibi bir talep için aziz başkent Bağdat’ta silahlı askeri törene ve yoğun bir konuşlanmaya başvurdu. Dolar kurunu yükseltme kararının faydaları ve zararları var. Bu nedenle onun kararını, ekonomi işlerinde bilgi sahibi uzmanlara bıraktık. Fakat özellikle pazarlarda açgözlülük ve yüksek fiyatların olmasıyla birlikte halkın çok zarar etmesi gerekmiyor” diye yazdı. Sadr ve Meclis’te bulunan hareketi hükümetin dolar kuruyla ilgili kararını destekliyor.
Sadr, mesajının devamında, “Talepleri gerçekleştirmek için silaha başvurmak kabul edilemez bir durum. Hükümet bunun bir daha tekrarlanmasının önüne geçmeli. Bu milisler halkın sempatisini kazanacaklarını zannediyorlar. Asla! Şiddet, halkın sempati kapsamının dışındadır” ifadelerini kullandı. Sadr ayrıca Haşdi Şabi Heyeti’nden, gövde gösterisini yapan grubun kendisine bağlı olması halinde onu cezalandırmasını veya söz konusu grupla bir bağlantısı olmadığını ilan etmesini talep etti.
Sadr’a bağlı Seraya es-Selam isimli milis grup, şubat ayında güvenlik tehditleri bahanesiyle Bağdat’ta askeri gösteri düzenlemiş ve bunu hükümet güçleriyle koordineli bir şekilde yaptığını iddia etmişti. Bu olay, Sadr’ın bugün verdiği tepkinin samimiyetinin sorgulanmasına ve Hareketi’nin geniş çaplı eleştirilerle karşılaşmasına yol açtı.
Irak’ta bazı çevreler, Hizbullah’a bağlı Raballah’ın gövde gösterisinin, döviz kuruyla ilgili taleplerden ziyade “cumartesi günü Kazimi, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Ürdün Kralı 2. Abdullah’ı bir araya getirecek üçlü zirve atmosferini bulandırmayı ve Bağdat’ta güvenliğin olmadığı duygusunu yaratmayı” hedeflediği görüşünde. Irak hükümetine yakın bazı kaynaklar, “Tahran’ın Irak-Mısır-Ürdün yakınlaşmasından oldukça rahatsız olduğunu ve bu nedenle Bağdat’taki milislerini, başkentin istikrarına zarar vermek ve Irak ile Arap komşuları arasında muhtemel bir yakınlaşmaya etki etmek için harekete geçirdiğini” belirtiyorlar.
Kazimi hükümetine yakın bir kaynak, Kazimi’nin “kendisini, masum insanların bedelini ödediği kanlı bir bölgeye çekmeye çalışan milislerin hareketlerinin ve tüm boyutlarının farkında olduğunu” söyledi.



Eş-Şeybani başkanlığındaki Suriye heyeti Ürdün'de

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi bugün Amman'da Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani'yi kabul etti. (Reuters)
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi bugün Amman'da Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani'yi kabul etti. (Reuters)
TT

Eş-Şeybani başkanlığındaki Suriye heyeti Ürdün'de

Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi bugün Amman'da Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani'yi kabul etti. (Reuters)
Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi bugün Amman'da Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani'yi kabul etti. (Reuters)

Suriye’deki yeni yönetimin Dışişleri Bakanı Esad Hasan eş-Şeybani, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) kapsayan bölge turunun bir parçası olarak bugün Ürdün'e ilk resmi ziyaretini gerçekleştirdi.

Savunma Bakanı Murhaf Ebu Kasra ve Genel İstihbarat Şefi Enes Hattab'ın eşlik ettiği eş-Şeybani, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safadi ile görüşmek üzere hemen Amman'daki Dışişleri Bakanlığı binasına gitti.

Safadi 23 Aralık'ta Şam'ı ziyaret etti ve Suriye’deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera ile görüştükten sonra ülkesinin Suriye'nin yeniden inşasına yardım etmeye hazır olduğunu belirterek, ‘Suriye'nin yeniden inşasının Ürdün ve tüm bölge için önemli olduğunu’ ifade etti.

Ürdün 14 Aralık'ta sekiz Arap ülkesi, ABD, Fransa, Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanları ile Birleşmiş Milletler (BM) temsilcisinin katılımıyla Suriye konulu bir toplantıya ev sahipliği yaptı.

Beşşar Esed, 8 Aralık'ta Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) liderliğindeki muhalif gruplardan oluşan bir koalisyonun saldırısı sonucunda devrildi.

Ürdün, Suriye'deki çatışmalar sırasında Şam'daki büyükelçiliğini açık tutan az sayıdaki Arap ülkesinden biri.

Ürdün'ün Suriye ile 375 kilometrelik bir kara sınırı bulunuyor. Amman, komşu ülkede çatışmaların başladığı 2011 yılından bu yana 1,3 milyondan fazla Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaptığını söylerken, BM rakamlarına göre Ürdün'de yaklaşık 680 bin kayıtlı Suriyeli mülteci bulunuyor.

İki ülke arasındaki ticaret 20 Aralık'ta yeniden başladı ve o tarihten bu yana mal yüklü 600 Ürdün tırı Suriye'ye giriş yaptı.

Suriye tarihsel olarak Ürdün için önemli bir ticaret ortağı olmuştur, ancak Suriye'deki çatışma iki ülke arasındaki ticaretin 2010 yılında 617 milyon dolardan 2023 yılında 146,6 milyon dolara düşmesine neden oldu.

Ürdün önceki gün ‘Suriye halkının yanında olma çabalarının’ bir parçası olarak Suriye'ye 300 ton insani yardım gönderdi.

Suriye'deki çatışma yılları boyunca Ürdün, özellikle Captagon hapları olmak üzere uyuşturucu kaçakçılığı operasyonlarından zarar gördü.