Efsanelere konu olan Mısır firavunu Tutankamon'un babasının yüzü yeniden canlandırıldı

Efsanelere konu olan Mısır firavunu Tutankamon'un babasının yüzü yeniden canlandırıldı
TT

Efsanelere konu olan Mısır firavunu Tutankamon'un babasının yüzü yeniden canlandırıldı

Efsanelere konu olan Mısır firavunu Tutankamon'un babasının yüzü yeniden canlandırıldı

Mısır tarihinin ünlü firavunu Tutankamon'un babası Akhenaten'in yüzü ölümünden yaklaşık 12 bin yıl sonra yeniden görüldü.
Bilim insanları, yaklaşık 100 yıl önce Krallar Vadisi'nde keşfedilen bir kafatasını, M.Ö. 1353 ve 1335 arasında hüküm süren Firavun Akhenaten'in yüzünü yeniden canlandırmak için kullandı.
Dijital canlandırma, uzun çeneli ve keskin bakışlı, Tutankamon gibi sivri burunlu, 20'li yaşlarda bir adamı ortaya çıkardı.
Yüz rekonstrüksiyonu diye bilinen canlandırmanın tamamlanması aylar sürdü. Araştırma ekibi diğer canlandırmalardan farklı olarak, firavunun yalnızca yüz özelliklerine odaklandı. Bu yüzden canlandırmada saçlar, takılar veya diğer eklentiler yer almadı.

Akhenaten'e ait olduğu düşünülen iskeletin yeniden canlandırılan yüzü (solda), Tutankamon'un yüz özellikleriyle (sağda) benzerlik gösteriyor (Fotoğraflar: FAPAB / BBC)
Ekip, akademik çalışmaların yayımlandığı internet sitesi Academia'da şu ifadelere yer verdi:
"Bu yüz rekonstrüksiyonu, dünya tarihindeki en tartışmalı ve önemli mumyalardan birini metaforik açıdan geri getiriyor. Bu canlandırma Akhenaton'un kendisine atfedilebilir. Ancak kimlik tespiti için daha fazla kanıt isteyenler de olabilir."
Akhenaten'in dijital görüntüsü, Sicilya'daki Adli Antropoloji, Paleopatoloji ve Biyoarkeoloji Araştırma Merkezi'nde (FAPAB) oluşturuldu. Merkezdeki araştırmacılar, 1907'de keşfedilen ve Tutankamon'un babasına ait olduğu düşünülen mumyalanmış kafatasından yararlandı.
Kalıntılar, Tutankamon'un mezarına sadece birkaç metre mesafede yer alan, arkeologların KV 55 diye isimlendirdiği mezarlıkta bulunmuştu. Bu da mumyanın ünlü firavunun babası olduğunu düşündürmüştü.
Mezarın keşfinden yaklaşık bir asır sonra yapılan genetik analizler, içindeki iskeletin Mısır'da tek tanrıcılığı tanıtan ilk krala, yani Akhenaten'e ait olduğunu göstermişti. Ancak bazı bilim insanları bu bulgulara şüpheyle yaklaşmıştı.
Uzmanlara göre Mısır halkının kültürü çok tanrılı inanca adapte olmuştu ve bu yüzden Akhenaten'in tek tanrılı düşünceleri geniş çapta kabul görmemişti.
Hatta Akhenaten öldüğünde, halk firavunun anıtlarını söküp saklamış ve adı da hükümdarlar listesinden silinmişti.
Çok tanrılı inanış, Akhenaten'in oğlu Tutankamon tahta geçtiğinde yeniden egemen olmuştu. Saltanatına 8-9 yaşlarında başladığı düşünülen Tutankamon'un yaklaşık 9 yıl hüküm sürdüğü belirtiliyor. 
Ünlü firavunun akraba evliliğinden doğması nedeniyle birçok hastalıkla mücadele ettiği ve bu durumun ömrünü kısalttığı tahmin ediliyor. Ancak çeşitli efsaneler, firavunun suikasta uğradığını veya kaza geçirdiğini öne sürüyor.

 


Meta, yapay zekâ ihtiyaçları için nükleer enerjiye yöneliyor

Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
TT

Meta, yapay zekâ ihtiyaçları için nükleer enerjiye yöneliyor

Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)

Meta, Constellation Energy'den nükleer enerji satın almak için 20 yıllık bir anlaşma imzalayarak, teknoloji devlerinin veri merkezlerinin artan enerji ihtiyaçlarını karşılamak için sektörle iş birliği yapma eğilimini sürdürdü.

Meta, Haziran 2027'den itibaren Constellation'ın Illinois'deki Clinton Temiz Enerji Merkezi'nden yaklaşık 1,1 gigavat güç satın alacak. Bu, tesisin tek nükleer reaktörünün toplam çıktısını temsil ediyor.

İki şirket, uzun vadeli anlaşmanın santralin devam eden işletimini ve yeniden lisanslanmasını destekleyeceğini doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın CNBC'den aktardığına göre Meta'nın taahhüdü olmadan santral, 2017'den bu yana kullandığı emisyonsuz kredinin süresi dolduğunda kapanma riskiyle karşı karşıyaydı.

Constellation Başkanı ve CEO'su Joe Dominguez, “Meta ile ortaklık yapmaktan gurur duyuyoruz... Meta, mevcut santrallerin yeniden lisanslanmasını ve genişletilmesini desteklemenin yeni enerji kaynakları bulmak kadar etkili olduğunu fark etti” ifadelerini kullandı.

Clinton Centre'ın üretimini de 30 megawatt artıracak olan anlaşmanın şartları açıklanmadı. Santral doğrudan Meta'nın veri merkezlerini beslemeyecek; teknoloji devinin yüzde 100 temiz enerji üretme hedefine katkıda bulunurken bölgesel şebekeye güç sağlamaya devam edecek.

Bu duyuru, büyük teknoloji şirketleri ile nükleer endüstri arasında yapılan bir dizi anlaşmanın sonuncusu. Eylül ayında Constellation, Three Mile Island'ı yeniden çalıştıracağını ve 20 yıllık bir anlaşma kapsamında Microsoft'a enerji satacağını duyurmuştu.

Google geçtiğimiz yıl küçük modüler nükleer reaktörler (SMRs) geliştiren Kairos Power ile yaptığı iş birliğinin ardından üç yeni nükleer tesisin geliştirilmesini finanse etme sözü verdi. Amazon ise ekim ayında bu reaktörlerin geliştirilmesi için 500 milyon dolardan fazla yatırım yaptı ve Mart 2024'te Susquehanna Nükleer Santrali’nde faaliyet gösterecek bir veri merkezi kompleksi satın aldı. Amazon, Google ve Meta gibi teknoloji devleri mart ayında Dünya Nükleer Birliği öncülüğünde 2050 yılına kadar nükleer enerjinin küresel olarak üç katına çıkarılması çağrısında bulunan bir taahhüdü imzaladılar.

Ancak Constellation ile yapılan anlaşma, Meta'nın nükleer enerji sektörüne ilk resmi girişi anlamına geliyor. Şirket aralık ayında, ABD'de bir ila dört gigawatt arasında yeni nükleer kapasite ekleme arzusunu belirterek, ortak olacak nükleer enerji geliştiricileri bulmak için bir teklif talebinde bulundu. Gelişmiş nükleer enerjiye odaklanan bu teklif halen değerlendirme aşamasında ve şirketin Clinton tesisine verdiği destekten farklı.

Meta Küresel Enerji Başkanı Urvi Parekh şunları söyledi: “Yapay zekâ hedeflerimizi ilerletmeye devam etmek için temiz ve güvenilir enerjiyi güvence altına almak şart. Clinton tesisinin önümüzdeki yıllarda da faaliyet göstermesine katkıda bulunmaktan ve bu tesisin ABD'nin enerji liderliğini ilerletmenin önemli bir parçası olduğunu göstermekten gurur duyuyoruz.”

Başkan Donald Trump kısa bir süre önce, 2050 yılına kadar ABD'nin nükleer kapasitesini dört katına çıkarma hedefiyle nükleer enerjinin yaygınlaştırılmasını hızlandırmayı amaçlayan dört kararname imzaladı. Bu kararnameler, diğer hususların yanı sıra, Nükleer Düzenleme Komisyonu'nun elden geçirilmesini ve yerli bir nükleer yakıt tedarik zinciri kurulmasını öngörüyor.

Beyaz Saray ayrıca, küçük modüler reaktörler de dahil olmak üzere reaktörlerin düzenleyici onayının hızlandırılması çağrısında bulundu. Geçmişte nükleer projeler yüksek ön maliyetlerden ve uzun inşaat programlarından mustaripti. Sektör, küçük nükleer reaktörlerin nükleer enerjiyi genişletmek için daha uygun maliyetli bir yol olacağını umuyor. Şu anda ABD'de faaliyette olan küçük nükleer reaktör bulunmuyor.

Diğer yandan Constellation dün yaptığı açıklamada, Clinton sahasında küçük bir nükleer reaktör inşa etme olasılığı için Nükleer Düzenleme Komisyonu'ndan yeni bir lisans almayı değerlendirdiğini duyurdu.