İtalya, Fransa ve Almanya paralı askerin Libya’dan çıkarılması çağrısında bulundu

Dibeybe, 25 Mart’ta Trablus’ta yapılan bir görüşme sırasında Libya, Almanya, Fransa ve İtalya dışişleri bakanlarına arabuluculuk yaptı (Reuters)

Dibeybe, 25 Mart’ta Trablus’ta yapılan bir görüşme sırasında Libya, Almanya, Fransa ve İtalya dışişleri bakanlarına arabuluculuk yaptı (Reuters)
Dibeybe, 25 Mart’ta Trablus’ta yapılan bir görüşme sırasında Libya, Almanya, Fransa ve İtalya dışişleri bakanlarına arabuluculuk yaptı (Reuters)
TT

İtalya, Fransa ve Almanya paralı askerin Libya’dan çıkarılması çağrısında bulundu

Dibeybe, 25 Mart’ta Trablus’ta yapılan bir görüşme sırasında Libya, Almanya, Fransa ve İtalya dışişleri bakanlarına arabuluculuk yaptı (Reuters)
Dibeybe, 25 Mart’ta Trablus’ta yapılan bir görüşme sırasında Libya, Almanya, Fransa ve İtalya dışişleri bakanlarına arabuluculuk yaptı (Reuters)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti, İtalya, Fransa ve Almanya dışişleri bakanlarını da içeren üst düzey bir Avrupalı heyetle, Abdulhamid Dibeybe başkanlığında görüşmeler gerçekleştirdi. Hükümet, görüşme sırasında yabancı ‘paralı askerlerin’ ülkeden çıkarılması çağrısı yapan bölgesel ve batı taleplerini kabul etti. Aynı şekilde Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi de Mısır’ın Libya’daki yeni yürütme otoritesine ‘tam ve mutlak’ desteğini dile getirdi.
Mısır Cumhurbaşkanı, 25 Mart’ta Kahire’ye ziyarette bulunan Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ve yardımcısı Abdullah el-Lafi ile Kahire’de bir araya geldi. Ziyaret, Menfi’nin göreve gelmesinden bu yana ilk resmi Mısır ziyareti ve ikinci dış ziyaret oldu.
Görüşme sırasında Sisi, mevcut tarihi aşamayı yönetmede başarıya ulaşmak ve yıl sonunda ulusal seçimler gerçekleştirmek için Mısır’ın Libya’daki yeni yürütme otoritesine her alanda ve tüm ikili, bölgesel ve uluslararası forumlarda ‘tam ve mutlak’ destek verdiğini vurguladı.
Mısır cumhurbaşkanlığı sözcüsü tarafından yapılan açıklamaya göre Sisi, ‘Libya topraklarının birliğini koruma, güvenliğini ve istikrarını sağlama, Libya’nın birleşik bir ulusal ordudan yararlanma, dış müdahalelere son verme ve tüm paralı askerleri ve yabancı savaşçıları Libya’dan uzaklaştırma’ ilkelerinden kaynaklanan ve Libya devletinin çıkarlarını gerçekleştirmeyi amaçlayan Mısır tavrının devam ettiğine dikkati çekti. Aynı şekilde Mısır’ın ‘güvenlik ve istikrarı sağlamak için güvenlik güçleri ve polis de dahil olmak üzere Libya devletinin ulusal kurumlarını yeniden canlandırmak için, çeşitli alanlardaki uzmanlığını’ Libya hükümetine sunmaya tam olarak hazır olduğunu vurguladı.
Öte yandan Menfi, Libya Ulusal Ordusu’nun birleşmesine katkıda bulunan Mısır’ın rolüne ve Mısır kalkınma deneyiminin Libya’ya aktarılmasındaki hayati rolüne övgüde bulundu. Kaynaklar, Sisi’nin birkaç hafta içerisinde Trablus’taki Mısır büyükelçiliğinin yeniden açılacağına dair Menfi’ye güvence verdiğini de söyledi.
Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamaya göre, görüşmede, Trablus’un Libyalı kadroları yetkin kılarak, geçiş aşamasına öncülük etme çabalarını desteklemek amacıyla ilerleyen dönemde iki ülke arasındaki iş birliği ve koordinasyon olasılıkları gözden geçirildi. İlerleyen dönemde her iki tarafın üst düzey yetkilileri arasındaki istişarelerin ve karşılıklı ziyaretlerin yoğunlaştırılmasına karar verildiği aktarıldı.

Birkaç saat süren ziyaretin ardından Menfi ve Lafi, Libya’nın doğusundaki Tobruk şehrine geri döndü. Muhammed el-Menfi, Kahire ziyaretini, iki ülkeyi birbirine bağlayan tarihi bağlar ve ikili ilişkilerin güçlendirilmesi çerçevesinde gerçekleştirdi.

Paralı askerlerin durumu
Libya Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş, paralı askerlerin ülkeden derhal uzaklaştırılması çağrısında bulundu. Menguş, Avrupa heyetiyle düzenlediği ortak basın toplantısında ulusal egemenliğin ‘Dibeybe hükümetinin dış stratejisinde tartışılmaz bir temel olduğunu’ belirtti. Bakan, Libya’nın bölgesel istikrarının sadece Libya’ya değil, Avrupa da dahil tüm komşu ülkelere de olumlu yansıdığını dile getirdi. Necla el- Menguş, bu bağlamda AB ülkelerine, ‘Libya’nın her yerinde büyükelçilik ve konsolosluk faaliyetlerinin geri dönüşünü hızlandırma ve Libya’nın dışından değil içinde vize faaliyetlerinin yürütülmesini kolaylaştırma’ çağrısında bulundu.   
Fransa Dışişleri Bakanı Jean Yves Le Drian, Sirte ve Mısrata şehirleri arasındaki sahil yolunun açılması ve yabancı paralı askerlerin Libya’dan çekilmesi çağrısı yaparken, Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da “Paralı askerlerin geri çekilmesi, Libya’da yaklaşan seçimlere hazırlanmanın temel koşuludur” değerlendirmesinde bulundu. Maas, Avrupa’nın Libya’da barışın sağlanması hususunda ‘büyük bir çıkara’ sahip olduğunu söyledi. Alman Bakan ayrıca, “Bugün (25 Mart) Libya’daki varlığımız, birlik hükümetini desteklemek içindir ve birlikte çalışırsak çok şey başarabiliriz” dedi.
İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio, AB’nin Libya’da istikrar sürecini desteklediğini dile getirdi. Libya’daki krize askeri bir çözüm olmayacağına ikna olduğunu söyleyen Di Maio, “Ateşkes sağlanması, Sirte- Mısrata arasındaki yolun açılması, tüm paralı askerlerin ve yabancı güçlerin Libya’dan çıkarılması gerekiyor” dedi.
Avrupalı yetkililerin bu ortak ziyareti, Dibeybe hükümetinin kurulmasından iki haftadan kısa bir süre sonra gerçekleşti. Aynı zamanda geçtiğimiz Pazar günü Trablus’u ziyaret eden ve Dibeybe ile görüşen İtalya Dışişleri Bakanı açısından ziyaret Libya’ya yönelik ikinci ziyaret oldu. Fransa ve Almanya dışişleri bakanları ise Libya’ya ilk kez ziyarette bulunuyor.
Avrupa troyka heyeti, Dibeybe ve BM misyonu Başkanı Jan Kubis ile de bir araya geldi. Heyetin ziyareti, üç Avrupa ülkesinin yıllarca kaosa tanık olan Libya’daki son siyasi gelişmelere desteklerini gösterme amaçlı bir jest olarak kabul edildi.
Dibeybe hükümetinin sözcüsü Muhammed Hammuda, Çarşamba günü başkent Trablus’ta düzenlediği basın toplantısında, ülkedeki askeri yapının birleşmesinin temel bir gereklilik haline geldiğini vurguladı. İstişarelerin sonuçlarının ve 5+5 askeri komite çalışmalarının ‘iyi olduğu ve istikrarlı bir hızla bu hedefe doğru ilerlediği’ kaydedildi.
Öte yandan Halife Hafter liderliğindeki LUO, Çarşamba günü Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından savaş suçu işlemek suçlamasıyla aranan, ordunun özel kuvvetlerinin komutanlarından Yarbay Mahmud el-Varfali’nin yasını tutuyor. Ülkenin doğusundaki Bingazi şehrinde suikasta uğrayan Varfali’nin cenazesi Çarşamba günü gece geç saatlerde kaldırıldı.
Varfali’nin birliğinden isyan başlatıldığı yönündeki söylentiler ise örtülü bir şekilde yalanlandı. Özel Kuvvetler yaptığı açıklamada, tüm askerlerin görevlerinde ve askeri kışlalarında olduğunu duyurdu. Açıklamada, güvenliği, istikrarı bozmaya ve safları bölmeye çalışan tüm kötü niyetli söylemler reddedildi.



Libya’da UBH Başbakanı TM ve DYK anlaşmazlığından yararlandı mı?

Geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe (UBH)
Geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe (UBH)
TT

Libya’da UBH Başbakanı TM ve DYK anlaşmazlığından yararlandı mı?

Geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe (UBH)
Geçici Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Dibeybe (UBH)

Libyalı siyasetçiler, geçici Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe'yi, bazı krizler ve zorluklar karşısında kararlarından ve hamlelerinden çok muhaliflerinin hatalarının ve fikir ayrılıklarının kurtardığını belirtiyor ve bu yüzden onu ‘şanslı biri’ olarak nitelendirmekten çekinmiyorlar.

Siyasetçiler, yeni bir hükümetin kurulmasını da içeren ‘siyasi yol haritası’ tartışmalarının yapıldığı bir dönemde Temsilciler Meclisi’nde (TM) ve Devlet Yüksek Konseyi’nde (DYK) iç anlaşmazlıkların yaşandığını ve Libya’nın doğusundaki liderlerin dikkatlerinin TM’deki gergin durumla meşgul olmaları nedeniyle Dibeybe’nin önünde bir engel teşkil edecek olan petrol gelirlerine yasal olarak el konulması meselesinden uzaklaştığını da sözlerine eklediler.

TM ve DYK üyeleri bunun olduğunu itiraf etmekten çekinmezken TM üyesi İsam el-Cuheni, TM’nin son oturumunda çıkan anlaşmazlığın, siyasi yol haritasının tartışılmasını engellediğini ve TM Başkanlığının oturumları iki haftalığına ertelemesine neden olduğunu söyledi.

asdfe
DYK toplantılarından bir kare (DYK)

Şarku’l Avsat’a konuşan Cuheni, Dibeybe’nin TM’nin kendi iç anlaşmazlıklarıyla meşgul olmasından yararlandığını ve bu ertelemeden kesinlikle kazançlı çıktığını söyledi. Cuheni, söz konusu anlaşmazlıkların, bazı milletvekillerinin Kurban Bayramı öncesi yapılan TM oturumuna itiraz etmelerinden ve TM’nin verdiği kararların iptalini talep etmelerinden kaynaklandığını kaydetti.

TM, 26 Haziran'da, TM Başkanvekili Misbah Duma'nın başkanlığında, başta Anayasa Mahkemesi başkanı ve üyelerinin seçimi olmak üzere bir dizi kararın oylandığı kapalı bir oturum düzenledi. Bu gelişme, TM ile DYK arasında yeni bir anlaşmazlığa neden oldu.

TM üyesi Hasan ez-Zerka ise ‘Dibeybe’nin yararlanmasını önlemek’ amacıyla TM içindeki ‘önemsiz’ olarak nitelendirdiği anlaşmazlıkların yanı sıra DYK içindeki anlaşmazlıkların üstesinden gelinebileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’a konuşan Zerka, Dibeybe’nin, kontrol ettiği batı bölgesinden bazı milletvekillerini, hükümetinin yerini alacak yeni bir hükümet kurulmasını hedefleyen yol haritasını reddetmeleri için provoke edebileceğini ve DYK’nın bazı üyeleriyle de aynı amaçla iletişim kurabileceğini öne sürdü.

dvfgrth
TM oturumlarından bir Kare (TM)

Öte yandan DYK üyesi Muhammed Mağzeb, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada ne Akile Salih’in ne de DYK Başkanı Halid el-Mişri’nin lideri oldukları meclislerdeki mevcut anlaşmazlıkları kontrol alabileceklerini, çünkü anlaşmazlıkların derinleştiği ve bunun da olayların onların ötesine geçeceğini gösterdiği yorumunda bulundu.

Mağzeb, DYK içindeki anlaşmazlığın, Mişri'nin görevinin sona ermesiyle sonuçlanabilecek güçlü bir rekabetle karşı karşıya kalacağını düşündüğü 1 Ağustos’taki DYK başkanlığı seçimlerine kadar sürebileceği tahmininde bulundu.

DYK içindeki anlaşmazlığın iki grup arasında devam ettiğini söyleyen Mağzeb, bunlardan birincisinin Mişri’nin grubu olduğunu ve bu grubun, Libya’daki krizin çözümünün ülkenin doğusundaki siyasi ve askeri liderlerle anlaşmaya varmak dışında çıkış yolu olmadığına inandığını, ikinci grubun ise doğudaki siyasi ve askeri liderlerle anlaşmaya karşı olmasalar da TM’nin birçok kez verdiği sözden geri dönmesi nedeniyle belli başlı garantilerin sağlanmasını şart koştuğunu söyledi.

Mağzeb, TM Başkanı Salih’in geçtiğimiz aralık ayı sonlarında Yüksek Anayasa Mahkemesi Kanunu’nun onaylanmayacağı sözü vermesine rağmen kanunun resmi gazetede yayınlandığını ve TM’nin Kurban Bayramı'ndan hemen önce o mahkemenin üyelerini seçmek için oy kullandığını da sözlerine ekledi.

TM ve DYK’nın siyasi yol haritasını onaylayıp onaylayamayacaklarını sorgulayan Mağzeb, “DYK olarak, Anayasa Beyannamesi'ndeki 13. değişikliği reddedenlere daha yakınız. Yaklaşık 55 DYK üyesi olarak Mişri'nin 11 Temmuz'da gerçekleşen ve 56 üyenin katıldığı oturumda yol haritasını onaylama şekline itirazda bulunduk. Oturumda herhangi bir kararın kabul edilmesi için katılanların üçte ikisinin, yani 38 üyenin onayını gerekiyordu, ancak sadece 34 üye onay verdi” ifadelerini kullandı.

Mağzeb, son olarak şunları söyledi:

“Yol haritası ülkenin geleceği ile ilgili ve krizin çözümü için 138 üyeli DYK’nın üyelerinin büyük kısmını onayı gerekiyor.”

DYK üyesi Naime el-Hami de Mağzeb ile aynı fikirde olanlardandı. Hami, Mişri'nin yol haritasını DYK üyelerinin önüne birden getirmekte ısrar etmesi ve onlara konuyu tartışmak için yeterli zaman vermemesi nedeniyle, anlaşmazlıkların çözüm yolunda olmadığını ve bu durumun prensip olarak, yol haritanın kendi şartlarına aykırı olduğunu vurguladı. Hami, bu yüzden seçim yasaları çıkana kadar yol haritasının onaylanmayacağı tahmininde bulundu.

Şarku’l Avsat’a konuşan Hami, UBH Başbakanı Dibeybe’nin TM ve DYK üyeleri arasında UBH’nin yerine başka bir hükümetin kurulması çağrısında bulunanlarla buna karşı çıkanlar arasında büyüyen uçurumdan faydalanacağını belirtti. Mişri ile Dibeybe arasında Dibeybe'nin bazı DYK üyeleriyle arasındaki ilişkililerin neden olduğu anlaşmazlığa dikkati çeken Hami, bu anlaşmazlığın söz konusu DYK üyelerinden oluşan bir heyetin Türkiye'ye seyahat etmesinin engellenmesinde ve pasaportlarına el konulmasında da kendini gösterdiğini kaydetti.