Suudi Arabistan'ın Yemen Büyükelçisi Muhammed Al Cabir, geçen Pazartesi günü ilan edilen Suudi girişimini “Yemen'de barışı sağlamak ve inşa etmek için cesur bir stratejik girişim" olarak nitelendirdi. Ayrıca girişimin, Suudi Arabistan Krallığı'nın 2011 yılından bu yana Yemen’de sürdürdüğü cesur ve stratejik girişimlerinin bir devamı niteliğinde olduğunu ve Yemen'de güvenlik ve istikrarı sağlamayı hedeflediğini ifade etti.
Şarku’l Avsat Suudi Büyükelçi’ye Suudi Arabistan’ın girişimine dair beklenen tepkilerle ilgili olası senaryoları sordu. Öte yandan, girişime yönelik uluslararası ivme ve Yemen hükümeti ile Yemen'e dost ülkeler ve hatta Husilerden gelen destekleyici olumlu işaretler dikkati çekti. Büyükelçi Cabir, “Husilerden girişime yönelik olumlu işaretler alıyoruz” dedi. Ayrıca, Husilerin Sözcüsü Muhammed Abdusselam’ın ‘Girişim yeni bir şey getirmiyor’ sözleriyle girişimi veya ana bileşenlerini kesin bir şekilde reddetmediğine işaret ettiğini belirtti.
Şarku’l Avsat’ın Suudi Büyükelçi ile yaptığı görüşmede Büyükelçi, ülkesinin Yemen'de güvenlik istikrarının sağlanması ve Yemen halkının çektiği acılardan kurtulması ve Arap ve Körfez çevrelerinde aktif ve olumlu bir şekilde var olmaları için her türlü çabayı göstermeye devam ettiğini vurguladı.
Riyad'ın Yemenli taraflara açıklığıyla ilgili sorulara cevaben Suudi Arabistan ve Yemen’in onlarca yıldır stratejik ilişkilere sahip olduğunu vurgulayan Büyükelçi şu ifadeleri kullandı:
“Yemen’i siyasi tarafların bağlılıklarına ve yönelimlerine bakılmaksızın milyarlarca dolarla destekledik. Ancak aynı zamanda Yemenliler arasında devletin güvenliğini ve istikrarını sağlamak için bir fikir birliği yaratmaya çalışıyoruz ve böylece ülkelerinde barışı sağlamak için tüm Yemenlilerle iletişim kuruyoruz. Siyasi diyaloga başvuruyoruz ve sorunlarını siyasi eylemle iyileştirmeye çalışıyoruz.”
Girişim hakkında
Büyükelçiye göre girişimin ilan edilmesinden önce Suudi Arabistan, Yemen hükümeti, Umman, koalisyon ülkeleri ve Yemen'de barışa ilgi duyan ülkelerin etrafını sardı ve ardından bu ülkeler girişimi memnuniyetle karşıladılar. Büyülelçi, girişimin uygulama mekanizmasının BM Yemen Temsilcisi Martin Griffiths ve ekibi tarafından geliştirileceğini belirtti.
Büyükelçi ayrıca, Husilerin İran'a bağlı olmadıklarını ve İran'ın menfaatlerinden ziyade Yemen halkının menfaatini ön planda tuttuklarını tüm dünyaya ispat etme fırsatı olduğunu vurguladı.
Cabir, "Husilerin herhangi bir geçiş dönemi veya sonraki hükümete katılımını kabul etmek bir kazanç için kabul edilebilir mi?" sorusuna cevaben şu açıklamayı yaptı:
“Yemenliler neye karar verirlerse versinler herkes onları bu konuda destekleyecektir. Yemenliler bu konuda netler. Ortaklıktan, siyasi çalışmalardan ve herkesin siyasi çalışmaya katılımından bahsediyorlar. Yemen hükümeti ve siyasi taraflarla barış hakkında konuştuğumuzda, Husilerin çatışmayı sona erdirme ve devlete dahil olmaları talebiyle karşılaştık. Bu doğal bir talep.”
Suudi Arabistan'ın Yemen'deki hedefleri
-Suudi Arabistan, çeşitli taraflar arasındaki kapsamlı Yemen müzakerelerine öncülük etmeye hazır mı?
Hiç şüphesiz. Krallık bu adımları destekliyor ve müzakerelerin gerçekleşeceği yer de dahil olmak üzere Yemenliler neye razı olacaklarsa onu destekliyoruz. Yemenlilerin halklarının yararına, güvenlikleri uğruna, devletlerinin yeniden restorasyonu ve inşası ve mahallelerinin ve bölgelerinin güvenliği için buluşması, konuşması, tartışması ve çözüm üretmesi için çabalıyoruz.”
-Suudi Arabistan'ın Yemen'deki en önemli siyasi hedefleri neler?
"Yemen'in güvenliği ve istikrarı, topraklarını kontrol eden bir hükümetin varlığı, Yemen topraklarının Suudi Arabistan'a saldırmak için kullanılmaması ve Bab el-Mendeb ve genel olarak bölgenin tehdit edilmesinin önlenmesi.”
-Ancak bunun için sihirli bir formül olduğunu düşünüyor musunuz?
"Sihirli bir formül yok. Yemen, son on yılın ve savaşın zorluklarına ek olarak, siyasi partilerin ilişkileriyle ilgili ve bir dizi uzun tarihsel ve ekonomik karmaşaya tanık olan bir ülke. Bu karışıklık yeni değil. Ancak Yemen'deki istikrar sürecini tüm taraflarla birlikte ilerletmek için yorulmadan çalışıyoruz ve bu büyük bir zaman ve çaba gerektiriyor.”
Suudi Büyükelçi, Suudi Arabistan’ın Yemen’deki yardımları hakkında sorulan soruya cevaben yaptığı açıklamada, Suudi Arabistan'ın Kral Selman İnsani Yardım Merkezi aracılığıyla ve kalkınma projeleri ve havalimanları ve limanların iyileştirilmesi yoluyla Yemen'deki insani yardım çalışmalarının lideri olduğunu belirtti. Suudi Arabistan’ın Yemen’in Kalkınması ve Yeniden Yapılanması Programı aracılığıyla daha fazla mal, emtia ve gıda taşıma kapasitesini artırmaya çalıştığını belirten Büyükelçi, Suudi Arabistan’ın Yemen Merkez Bankası'na verdiği büyük destek sayesinde temel malzemelerin satın alımını kolaylaştırdığını ve böylece döviz kurları veya mallar olsun fiyatlarda düşüşe gidildiğini kaydetti.
Hudeyde Limanı
Hudeyde Anlaşması'nın veya Stockholm Anlaşması’nın gerektiği gibi uygulanmamasına dikkat çekilen girişimde, Yemen’in batısındaki Kızıldeniz sahilinde yer alan valilikteki Yemen Merkez Bankası hesabındaki gelirlerin durumunun onaylanması gerektiği kaydedildi.
Büyükelçi Cabir, Hudeyde ile ilgili soruya şu ifadelerle cevap verdi:
"Hudeyde Limanı’nda olanlar Husiler tarafından anlaşmanın ihlalidir. BM'nin Yemen Özel Temsilcisi Martin Griffiths, Stockholm Anlaşması'na dayanarak bir anlaşma imzaladı. Buna göre Yemen hükümeti ve Husiler, Husilerin kontrolündeki Hudeyde Merkez Bankası hesabına petrol türevleri üzerindeki vergi ve gümrüklerin yatırılması şartıyla istisnasız tüm gemilerin geçişine Yemen'de Araştırma ve Doğrulama Mekanizması (UNVIM) öncülüğünde ve takibi altında izin vermelidir. Yemen kanunlarına göre vergi ve gümrük uygulayabilecek tek yetkili Husiler.”
“Nitekim gemiler limana girdi ve para Husilerin kontrolündeki Merkez Bankası'na yatırıldı. Bu Yemen hükümetinin ülkedeki insani durumu iyileştirme çerçevesinde büyük bir ödün vermesidir. Ancak sadece 2 ay 10 gün sonra Husiler Yemenli sivillerin maaşlarını ödemek yerine parayı çekip savaş çabası için harcadı.”
Suudi Büyükelçi, Husilerin parayı bu şekilde elden çıkarmasını tehlikeli ve insani yardım çalışmaları için zararlı" olarak nitelendirdi. Ayrıca ülkesinin uluslararası toplumla uluslararası anlaşmaları uygulamaya koymaya çalıştığını vurgulayarak, “Aynı zamanda bu gemilerin Hudeyde Limanına girmesini ve vergilerden gelen paranın sivillerin maaşı için ödenmesini sağlamak istiyoruz” dedi.
Savaşın tarafı
-Girişime yönelik bazı eleştirileri nasıl değerlendiriyorsunuz? Basında bizler krizin Yemen-Yemen şeklinde gerçekleştiğini biliyoruz. Ancak Suudi Arabistan'ın savaşa taraf olduğunu düşünen ya da söylemek isteyen taraflar var. Buna nasıl cevap verirsiniz?
“Krallık meşru hükümeti destekliyor ve devleti yeniden kurmaya çalışıyor. Gerçek şu ki, askeri destek haricinde, Krallığın yaptığı tüm ülkeler tarafından Yemen hükümetini desteklemek için yapılıyor. Ancak İran hariç. Uluslararası toplum, Yemen hükümetini ve meşru hükümetle bağlantılı büyükelçilerini tam olarak tanıyor. Ayrıca çeşitli Yemenli taraflarla görüşüyor ve Husilere siyasi olarak ve medya yoluyla baskı yaparak onları siyasi sürece dahil olmaya çağırıyor. Uluslararası toplum 2011'den beri Yemen'e çok fazla yatırım yaptı. Körfez girişiminin ardından Suudi Arabistan, Körfez ülkeleri ve uluslararası toplum Yemen'de bir güvenlik, barış ve istikrar durumu yaratmak için çok çalıştı.
Riyad Anlaşması
Aden'deki göstericiler 16 Mart 2021 Salı günü Yemen’in geçici başkenti Aden'deki Meaşık Başkanlık Sarayı'na baskın düzenledi. Olayın ardından 24 saat geçmeden Suudi Arabistan açıklama yaparak baskını kınadı ve Riyad Anlaşması taraflarını acil yanıt ve anlaşmada kalan noktaların uygulanmasının tamamlanması için Riyad'da toplantıya çağırdı. Her iki taraf da bu daveti memnuniyetle karşıladı.
Büyükelçi, Özellikle Aden'deki olaylardan sonra Riyad anlaşmasının geri kalan kısımlarını uygulamak için yapılan toplantılarla ilgili şunları kaydetti:
“Anlaşmanın taraflarına Riyad'a gelmeleri için resmi davette bulunduk ve ayrıca temaslarımız aracılığıyla onları davet ettik. Riyad'a vardıklarında toplantılar ve tartışmalar olacak.”
-Anlaşmada belirtilen maddeler hakkında detay verebilir misiniz? Hangi kısımlar kaldı?
“Aslında çok fazla madde var. Ancak karmaşık değiller ve üzerinde çalışılabilir. Bu konu zorunlu olarak tarafların birbirine cevap vermesini gerektiriyor. BAE’deki ve koalisyon ülkelerindeki kardeşlerimizin katılımıyla bu krizi ele almak için bir arabulucu ve koalisyon lideri olarak rolümüzü gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Herkes bunu başarmak için samimiyetle çalışıyor. Ancak Riyad Anlaşması'nın uygulanmasını sağlamak için taraflardan yanıt almaya ihtiyacımız var.”