Suriye’nin nüfus yapısı hızla değişiyor

Şiddetli savaşların ardından yüz binlerce sivil yerlerinden edildi (Reuters)
Şiddetli savaşların ardından yüz binlerce sivil yerlerinden edildi (Reuters)
TT

Suriye’nin nüfus yapısı hızla değişiyor

Şiddetli savaşların ardından yüz binlerce sivil yerlerinden edildi (Reuters)
Şiddetli savaşların ardından yüz binlerce sivil yerlerinden edildi (Reuters)

Yayınlanan raporlar, Suriyelilerin göç etmesinin sadece çatışma kaynaklı olmadığını, aynı zamanda bölgesel ve siyasi kontrolü güçlendirmenin stratejik bir yolu olarak ‘etnik temizlik’ nedeniyle meydana gelen yerinden edilmelerin büyük olasılıkla coğrafyadaki yapıyı kalıcı olarak değiştirebileceğine işaret ediyor.
Jusoor Araştırma Merkezi, 2011 yılının ortalarında Suriye'deki nüfusun resmi olarak yüzde 1,7 büyüme oranıyla 21 milyondan fazla olarak tahmin edildiğini bildirdi. 2021'e geldiğimizde ise 2011'de başlayan çatışmanın bir sonucu olarak Suriye'deki nüfus sayısında önemli bir değişiklik oldu. Suriye rejiminin barışçıl protestolara aşırı şiddet uygulamasından sonra taraflar arasında iç çatışma yaşandı. Bunun neticesinde Suriye‘deki ekonomik ve yaşam koşulları çok sayıda insanı Suriye dışına çıkmaya itti. Aynı zamanda çok sayıda insanın yurtdışına çıkmasına sebep olan göç anlaşmaları yapıldı.
Yaşananlar neticesinde farklı bölgelere ve gruplara dağılmış toplam Suriyeli sayısı 26 milyonun üzerinde. Bu sayının yaklaşık 16 milyonu Suriye’de yaşamaya devam ederken, 9 milyonu ise ülke dışında. Ayrıca bir milyondan fazla insan ya öldürüldü ya da kayıp. Bu rakamlar, Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşlardan alınan verilere, Suriyelilerin ikamet ettiği ülkelerdeki resmi verilere ve her ülkeden en az bir yerel kaynaktan alınan raporlara ve 2011 sonrası dönemde Suriye dışında yaşayanların ve yerlerinden edilenlerin istatistiklerine dayanmaktadır. Rapor, Suriyelilerin yüzde 57'sinin ülkenin yüzölçümünün yaklaşık yüzde 65'ini oluşturan rejim kontrolündeki bölgelerde yaşadığına, yüzde 24’ünün Suriye'nin yaklaşık yüzde 10'unu oluşturan muhalif bölgelerde ve yüzde 19'unun Fırat'ın doğusundaki ‘Özerk Yönetim’ bölgelerinde yaşadığına dikkati çekti.
Suriye Politika Araştırma Merkezi raporunda, “Demografik göstergeler bu özelliklerdeki radikal değişimi farklı yönlerden gösterdiği için çatışmanın Suriye'deki nüfus özelliklerini ciddi şekilde etkiledi" ifadesine yer verdi. Öncelikle nüfus artışı eğilimi, çatışma öncesindeki yüksek seviyelerden negatif nüfus artış oranlarına doğru değişiklik gösterdi. Suriye içindeki nüfus 2015’de 2,3, 2016’da 2,9 ve 2017’de 1,9 azalarak 2017'de 19,22 milyona geriledi. Ancak, 2018'de yüzde 0,9 ve 2019'da 1,1 nüfus artışıyla pozitif bir büyüme kaydederek 2019'da 19,6 milyona ulaştı.
Araştırma Merkezi’ne göre nüfus sayısındaki düşüş genel olarak 3 faktörden kaynaklanıyor. Birincisi, yüksek sayıda savaş kurbanına bağlı olarak ölüm oranlarındaki keskin artış. İkincisi, 2010 ve 2017 yılları arasında yüzde 38,8 olan doğum oranının yüzde 25 oranlarına düşmesi. Ancak bu tespit savaş sırasında, doğum oranındaki artışa özellikle yerinden edilmiş kişiler arasında doğurganlık oranındaki artışa işaret eden birçok araştırma ve geçerli eğilimlerle çelişiyor. Üçüncüsü, yurtdışındaki yüksek göç ve sığınma oranları. Komşu ülkelerdeki mülteci sayısının 5 milyondan fazla olduğu tahmin ediliyor. Sonuç olarak net göç oranları 2010'da binde 4'den 2013'te binde 70,5'e yükselirken, 2017 yılında kademeli olarak binde 34,3'e geriledi.
Ortaya çıkan demografik özellikler arasında kadınların erkeklere oranı açısından cinsiyet bileşiminde de değişiklik var. Erkeklerin, özellikle de genç yaştaki erkeklerin ölüm sayılarının kadınlara göre artması yerinden edilme ve iltica etmenin etkisi gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanmaktadır.
Araştırmaya göre, toplam yerinden edilmemiş nüfustaki kadınların oranı yüzde 51 iken, ülke içinde yerinden edilmişler arasında kadınların erkeklere oranı yüzde 57 idi. Aynı zamanda nüfustaki yaş dağılımı da değişiklik göstermiş durumda. Özellikle yerinden edilmişler arasında 15-39 yaş arasındaki kişilerin yüzdesi, gerek savaş şartlarına bağlı zorunlu göç, gerek orduda zorunlu askerlikten kaçmak, gerekse askeri operasyonlara katılımın veya ölü sayısının artmasının sonucu olarak azaldı.



Ankara’dan Suriyeli mültecilerin dönüşlerini hızlandırmak için “Halep'i kalkındırma” adımı

Suriye'nin kuzeybatısındaki Zerdana köyündeki bir mülteci kampında pazartesi günü yüksek sıcaklıklar nedeniyle serinlemeleri için çocukların üzerine su serpildi (AFP)
Suriye'nin kuzeybatısındaki Zerdana köyündeki bir mülteci kampında pazartesi günü yüksek sıcaklıklar nedeniyle serinlemeleri için çocukların üzerine su serpildi (AFP)
TT

Ankara’dan Suriyeli mültecilerin dönüşlerini hızlandırmak için “Halep'i kalkındırma” adımı

Suriye'nin kuzeybatısındaki Zerdana köyündeki bir mülteci kampında pazartesi günü yüksek sıcaklıklar nedeniyle serinlemeleri için çocukların üzerine su serpildi (AFP)
Suriye'nin kuzeybatısındaki Zerdana köyündeki bir mülteci kampında pazartesi günü yüksek sıcaklıklar nedeniyle serinlemeleri için çocukların üzerine su serpildi (AFP)

Türk basınında yer alan bazı haberlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla hükümetin, Suriyeli mültecilerin ülkelerine gönüllü olarak dönmelerine yönelik çabaları hızlandıracak bir adımla Suriye'nin kuzeybatısındaki Halep ilinde ekonomik ve sosyal kalkınmayı sağlamak amacıyla üçlü bir mekanizma kurduğu bildirildi.

Hükümete yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Suriyelileri mültecilerin Suriye’nin kuzeyinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve onunla birlikte hareket eden Suriye Milli Ordusu (SMO) tarafından güvenliğin sağlandığı yerlere gönüllü olarak dönmelerini teşvik etmek amacıyla İçişleri Bakanlığı, iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ve AK Partili milletvekillerinden oluşan üçlü bir mekanizma oluşturulması talimatı verdiğini aktardı.

hty
Suriye-Türkiye sınırında Halep’e açılan Bab es-Selame (Öncüpınar) Sınır Kapısı (Reuters)

Gazete, üçlü mekanizmanın Suriye’nin kuzeyinde güvenliğin sağlandığı bölgelerde ekonomik ve ticari hayatı canlandırmayı ve aralarında Türklerin de olduğu iş insanlarını, geri dönen mültecilerin istihdam edilmesi için bölgede proje uygulamaya, fabrika ve tesis kurmaya teşvik etmeyi amaçladığını kaydetti.

Halep’in canlandırılması

Gazete, üçlü mekanizmanın üzerinde çalıştığı yol haritasının en önemli ve öne çıkan yönlerinden birinin Suriye'nin ekonomi başkenti olan Halep’i ekonomik ve sosyal yönden canlandırmak olduğunu bildirdi.

Ankara, ülkelerine gönüllü olarak dönmeye teşvik edilecek yüzbinlerce Suriyeli mülteciye iş imkanı sağlamak amacıyla Halep'in yol haritasına dahil edilmesi için Şam ve Moskova ile görüşmelerini sürdürüyor.

Hürriyet gazetesinin hükümete yakınlığıyla bilinen yazarı Abdülkadir Selvi, geçtiğimiz hafta, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in bu ay olası Türkiye’ye ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapacağı görüşmede, masada Suriye ile ilgili iki konunun olacağını, bunlardan birinin mültecilerin gönüllü olarak ülkelerine dönmeleri, ikincisi ise Ankara ile Şam arasındaki normalleşme ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed arasında bir görüşme yapılması olduğunu yazdı.

Erdoğan ile Esed görüşmesinin önemine dikkati çeken Selvi, çünkü Türkiye'nin önceliğinin Suriyelilerin güvenli bir şekilde evlerine dönmesini sağlamak olduğunu belirtti. Türkiye'deki Suriyelilerin önemli bölümünü Halep’ten gelenlerin oluşturduğuna dikkati çeken Selvi, onların Halep’e güvenli bir şekilde dönüşünün sağlanması gerektiğini vurguladı.

Selvi, bu yüzden Ankara’nın Türk ve Suriye askerinin koordinasyon içinde olacağı güvenlik noktaları oluşturulması gerektiğini düşündüğünü de sözlerine ekledi.

Ankara, geçtiğimiz mayıs ayında Suriye ile ilişkileri normalleştirme müzakereleri kapsamında Rusya'nın himayesinde ve İran'ın da katılımıyla Suriye'de dört ülkenin temsilcilerinin yer aldığı bir askeri koordinasyon merkezi kurulması için anlaşmaya varıldığını açıklamıştı.

Türk askerinin Suriye'nin kuzeyindeki varlığı meselesi, Ankara ile Şam arasındaki ilişkilerin normalleşmesi sürecinde ilerlemenin önünde engel teşkil ediyor. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamalarda, ‘Türkiye’nin Suriye topraklarını işgali’ dediği durum sona ermeden ilişkilerin normalleşmesinden ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmekten bahsedilmesinin mümkün olmadığını vurguladı.

Öte yandan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, geçtiğimiz cumartesi günü yaptığı bir açıklamada, TSK’nın Türkiye sınırlarının ve Türk halkının güvenliğini sağlamadan geri çekilmesinin düşünülemeyeceğini ve Esed'in ‘bu konuda daha aklıselimle hareket edeceğine inandığını’ söyledi.

Türkiye'de geçtiğimiz mayıs ayında yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri sırasında en sıcak dosyalardan biri olan Suriyeli mülteciler dosyası 31 Mart'ta yapılması planlanan yerel seçimlere aylar kala yeniden gündeme geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümetinin Suriye'nin kuzeyinde TSK tarafından oluşturulan güvenli bölgelerde bir milyondan fazla Suriyeli mülteciyi güvenli ve insana yakışır bir yaşam sağlayacak koşullarda barındırmayı amaçlayan projeler üzerinde çalıştığını ve yaklaşık 553 bin Suriyelinin Suriye’nin kuzeyinde TSK ve SMO tarafından kontrol edilen bölgelere geri döndüğünü çok kez vurguladı.

ascd
Rusya'nın BMGK’nın Türkiye ile Suriye arasındaki Bab el-Hava Sınır Kapısı üzerinden yapılan insani yardımların süresini uzatma kararını reddetmesi üzerine 17 Temmuz’da Suriye'de düzenlenen bir protesto sırasında yere çizilen Rusya bayrağı ve üzerindeki veto yazısı (EPA)

Bunun yanında Ankara, Suriyeli mültecilerin ilerleyen süreçte sadece bahsi geçen güvenli bölgelere değil, Suriye ordusunun kontrolündeki yerlere de dönmelerini sağlamak istiyor.

3 milyon 321 bin Suriyeli mülteci

İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı, Türkiye'deki Suriyeli mültecilere ilişkin son verilerinde geçici koruma sağlanan Suriyelilerin sayısının 3 milyon 321 bin 72 olduğunu açıkladı.

Geçtiğimiz mayıs ayında yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerinden sonra hükümet, ülkedeki yabancılar dosyasında katı bir politika izlemeye başladı. Başta İstanbul olmak üzere çeşitli illerde, Suriyeliler de dahil olmak üzere çeşitli milletlerden yasadışı göçmenleri ve ikamet koşullarını ihlal edenlere karşı üç aydır aralıksız devam eden bir güvenlik operasyonu sürdürülüyor.

Türkiye'de Suriyeli mültecilerin bazılarının zorla sınır dışı edildiğine dair haberler sık ​​sık basında yer alsa da İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Türkiye'de geçici sığınmacı statüsüne sahip Suriyelilerin sınır dışı edilmediklerini açıkladı. Göç İdaresi Başkanlığı, kayıtlı olmadıkları illerde ikamet eden Suriyelilere 24 Eylül'e kadar kayıtlı oldukları illere dönmeleri için süre tanıdı. Türkiye’de 6 Şubat meydana gelen depremden etkilenen 11 ilden İstanbul'a taşınan mültecilerin ise bir sonraki duyuruya kadar İstanbul’da kalmalarına izin verildi.