Çin’de 2019’un sonlarında ortaya çıkan yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) mutasyona uğrayan türleri bilim insanları ve genel olarak insanları taşıdıkları riskler konusunda endişelendiriyor.
Şu anda, Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre üç mutant virüs ‘endişe verici’ olarak kabul ediliyor.
Bunlar İngiltere, Güney Afrika ve Japonya’da tespit edilenler. Ancak Japonya’daki mutant tür Brezilya’dan gelen yolcularda görülmesi nedeniyle Brezilya mutasyonu olarak biliniyor.
Buna paralel olarak, potansiyel olarak problemli genetik özelliklerinden dolayı izlenmeleri gereken mutasyonlar kategorisi de var.
Şu anda WHO, İskoçya, ABD ve Brezilya’da bunlardan üçünü izliyor.
Fransa’daki Pasteur Enstitüsü Virüs Genom Birimi Başkanı Olivier Schwartz AFP’ye verdiği demeçte, “Önümüzdeki haftalar ve aylar bize bu mutantların çok hızlı yayılan endişe kategorisine dahil edilip edilmeyeceğini veya mevcut düşük hızlarında yayılmaya devam edip etmeyeceklerini bize gösterecek” dedi.
Virüsün mutasyona uğrayan türlerinin ortaya çıkması şaşırtıcı değil ve bu doğal bir süreç. Çünkü virüs, hayatta kalmasını sağlamak için zamanla mutasyona uğrar.
İngiltere Ulusal Sağlık Hizmeti (NHS), “Dünya çapında 4 binden fazla SARS-CoV-2 çeşidi tanımlandı” açıklamasında bulunurken, WHO bunların çoğunun halk sağlığı önlemleri açısından hiçbir etkisi olmadığını iddia ediyor.
Üç ‘endişe verici’ mutant virüsün en bulaşıcı olduğu konusunda bilimsel bir fikir birliği var.
Dünyanın dört bir yanındaki birkaç araştırmacı grubu, bu mutantların biyolojik özelliklerini analiz ediyor ve neden daha bulaşıcı olduklarını bulmaya çalışıyorlar.
Schwartz, bazı mutant virüslerin daha fazla bulaşıcı olma nedenine ilişkin, “Bununla ilgili birkaç hipotez var. Viral yükün daha yüksek olması, varyantın hücrelere daha kolay nüfuz etmesi veya daha hızlı çoğalması olabilir” yorumunda bulundu.
Örneğin WHO, birkaç araştırmaya dayanarak İngiltere mutasyonunun yüzde 36 ile 75 arasında daha bulaşıcı olduğunu bildirdi.
Harvard Üniversitesi’nden araştırmacılar ise, İngiltere mutasyonun neden olduğu enfeksiyonun daha uzun süre devam edebileceğine dair başka bir hipotez öne sürdüler.
BMJ tıp dergisinde 10 Mart’ta yayınlanan bir araştırmaya göre, İngiltere mutasyonu yüzde 64 daha ölümcül. Bu mutant tür, her bin vakada normal koronavirüsün neden olduğu 2,5 ölüme kıyasla 4,1 ölüme neden oldu.
Öte yandan, WHO Güney Afrika mutasyonunun hastanede ölme riskini yüzde 20 artırdığını tahmin ediyor.
Aşıların etkinliği nedir?
Birçok laboratuvar çalışmasına göre, İngiltere mutasyonu aşıların etkinliğini önemli ölçüde zayıflatmadı, ancak Brezilya ve Güney Afrika versiyonlarının taşıdıkları E484K mutasyonu nedeniyle aşılar üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu görülüyor.
Bununla birlikte, aşıların bazı mutant türlere karşı etkinliğinin azalması artık hiç etkili olmadıkları anlamına da gelmiyor.
Ek olarak, bu araştırmalar aşılamadan sonra vücudun tepkisine, yani antikor üretimine odaklanıyor.
Her durumda, aşı üreticileri mutant virüslerle savaşmak için özel olarak tasarlanmış aşılarının yeni versiyonları üzerinde çalışıyor.
ABD merkezli ilaç şirketi Moderna, 10 Mart’ta Güney Afrika varyantına karşı etkinliklerini değerlendirmek için bir klinik çalışmanın parçası olarak ilk hastaları yeni nesil aşılarla aşılamaya başladığını duyurdu.
Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi’nin (ECDC) uyardığı gibi, mevcut aşıların daha az etkili olabileceği varyantlar muhtemelen ortaya çıkmaya devam edecek.