Libya'daki antik Yunan şehri vandalizm tehdidi altında

 Libya'daki antik Yunan şehri Kirene (AFP)
Libya'daki antik Yunan şehri Kirene (AFP)
TT

Libya'daki antik Yunan şehri vandalizm tehdidi altında

 Libya'daki antik Yunan şehri Kirene (AFP)
Libya'daki antik Yunan şehri Kirene (AFP)

MÖ 6. yüzyılda Yunanlılar tarafından kurulan bugün Libya'nın doğusunda bulunan Şahaat olarak da bilinen ve UNESCO tarafından, Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilen Libya'daki 5 bölgeden biri olan Kirene antik kenti bu günlerde yağma ve buldozer gibi yeni tehditlerle karşı karşıya.
Kirene, zengin bitki çeşitliliği ve onlarca kilometre boyunca uzanan ağaçların bulunduğu göz alıcı Cebel Ahdar bölgesinde yer alıyor. Tarihi sütunlar ve duvarlar, beyaz ve sarı kayalardan yapılmış heykeller sanki yakın geçmişte inşa edilmiş gibi yenilikçi bir geometrik oluşum içinde halen varlığını koruyor.
Turistler, ılık bahar güneşinin altında Atina'daki Akropolis platosundaki Partenon kalıntılarının en büyüğü olan Apollon Tapınağı'nı veya Zeus Tapınağı'nı gezerek ziyaret ediyor. Ancak bu antik kentteki eserlerin kaderi, konut inşaatı, kontrolsüz kazı ve hırsızlık gibi tehlikelerle tehdit altında.
Kirene antik kentinden yetkili Adel Ebu Fejra, AFP ile yaptığı röportajda en büyük sorun, vatandaşların kenti istismar etmesi olduğunu söyleyerek “Bazı insanlar eski eserlerin bulunduğu bölgeleri buldozerlerle yıkıyor, bölüyor ve satıyor. Daha sonra bu paha biçilmez bölgelerin üzerine konutlar inşa ediliyor.” dedi.
Antik kenti çevreleyen toprakların büyük bir kısmı, hükümetin buraları konut ve ticari amaçla kullanıma kapatma kararını reddeden vatandaşlara ait.
İhlalin büyüklüğünü belirlemenin zor olduğuna işaret eden Fejra "Saldırılara maruz kalan bölgeler bizim korumamız altındaki çitle çevrili alan içinde değil. Bazı insanlar devlete ait topraklara girip onları böldü, satışa çıkardı ve üzerine evler yaptı” dedi. Şahaat’ın arkeolojik sit alanının son 10 yılda büyük ihlallere tanık olduğuna inanan Doğu Libya'daki müze yetkilisi İsmail Dakhil ise konuya dair şu açıklamaları yaptı: “Kent antik harabelere grafitiler çizilmesi ve antik eserlerin kazılarak ülke dışına kaçırıldığı çok sayıda gayri resmi kazı da dahil olmak üzere çok sayıda saldırıya maruz kaldı. Arkeolojik alanlarda kentsel yapıların artması, toplam alanlarının yüzde 20 ila 30' unun tahrip edilmesine yol açtığı için, rastgele yapılan inşaatlardan da muzdaribiz."



Yeni Zelanda'dan yeni turist politikası

Sahil şeridinin üzerindeki kemeriyle bilinen Cathedral Cove/Te Whanganui-a-Hei, yabancı turistlerin ziyaret etmek için ücret ödeyeceği yerlerden biri (Unsplash)
Sahil şeridinin üzerindeki kemeriyle bilinen Cathedral Cove/Te Whanganui-a-Hei, yabancı turistlerin ziyaret etmek için ücret ödeyeceği yerlerden biri (Unsplash)
TT

Yeni Zelanda'dan yeni turist politikası

Sahil şeridinin üzerindeki kemeriyle bilinen Cathedral Cove/Te Whanganui-a-Hei, yabancı turistlerin ziyaret etmek için ücret ödeyeceği yerlerden biri (Unsplash)
Sahil şeridinin üzerindeki kemeriyle bilinen Cathedral Cove/Te Whanganui-a-Hei, yabancı turistlerin ziyaret etmek için ücret ödeyeceği yerlerden biri (Unsplash)

Yeni Zelanda, koruma planı kapsamında ülkenin en ünlü dört doğal güzelliğine giriş için yabancı turistlerden ücret almaya hazırlanıyor.

Yurtdışından gelen ziyaretçiler, bu yerleri ziyaret etmek için 20 ila 40 Yeni Zelanda Doları (yaklaşık 485 ila 965 TL) ücret ödeyecek. Başbakan Christopher Luxon ve Koruma Bakanı Tama Potaka'nın açıkladığı önlemler, daha fazla istihdam yaratma ve ücretleri artırma planının bir parçası.

Ücretlerin uygulanacağı ilk yerler, yabancıların genellikle tüm ziyaretçilerin yüzde 80'ini oluşturduğu Cathedral Cove/Te Whanganui-a-Hei, Tongariro Crossing, Milford Sound ve Aoraki Mount Cook olacak.

Doğa Koruma Bakanı Tama Potaka şunları söyledi:

Turistler ekonomimize muazzam katkı sağlıyor ve kimse bunun değişmesini istemiyor. Ancak yurtdışından gelen arkadaşlarımdan, dünyanın en güzel yerlerinden bazılarını ücretsiz ziyaret edebildikleri için çok şaşırdıklarını duydum. Bu özel yerlerde yabancı ziyaretçilerin kişi başı 20 ila 40 dolar arasında ek katkı sağlaması adil olur.

Potaka, "Koruma alanı için bu, yılda 62 milyon dolara (yaklaşık 1 milyar 495 milyon TL) kadar gelir anlamına gelecek ve bu gelir doğrudan aynı alanlara yeniden yatırılacak, böylece turizm sektörümüzün büyük bir kısmının temelini oluşturan alanlara yatırım yapmaya devam edebileceğiz" dedi.

2 Temmuz Cumartesi günü açıklanan plan, "modası geçmiş kurallar" nedeniyle turizm alanında kaçırılan fırsatları vurguladı.

Başbakan Christopher Luxon şunları söyledi:

Birçok Yeni Zelandalı, koruma alanında rehberli yürüyüşlerden kayak alanlarına, belgesel film çekmeye, koyun ve sığır otlatmaya, konserlere ev sahipliği yapmaya ve cep telefonu baz istasyonları inşa etmeye kadar olağanüstü işler yürütüyor. Ancak bunlardan herhangi birini yapmak için bir imtiyaza ihtiyacınız var ve imtiyaz rejimi tamamen bozulmuş durumda, elde edilmesi veya yenilenmesi genellikle yıllar alıyor ve işletmeleri bürokratik bir belirsizlik döngüsüne sokuyor.

Yeni Zelandalılar için giriş ücretsiz kalacak.

Başbakan, "Bu bizim ortak mirasımız ve Yeni Zelandalılar bunu görmek için para ödemek zorunda kalmamalı" dedi.

Luxon, "Yeni Zelandalıları yurtlarında tutmak, iş yaratmak ve tüm Yeni Zelandalılar için ücretleri artırmak konusunda ciddiysek, karşımıza çıkan her fırsata hayır demeye devam edemeyiz" diye ekledi.

Ücretlerin 2027'den itibaren uygulamaya konması bekleniyor.

Independent Türkçe