Çin, İran petrolüne yaptırım uygulanması ile ilgili ABD’den bir işaret almadı

Pekin Nükleer Anlaşma’yı koruyacaklarını ve Tahran ile ilişkileri savunacaklarını söyledi

Yasadışı yollarla petrol taşıdıkları için el konulduktan sonra Endonezya sularında Kalimantan eyaletinin Pontianak şehrinin açıklarında demirleyen İran ve Panama bandıralı iki tanker (AFP)
Yasadışı yollarla petrol taşıdıkları için el konulduktan sonra Endonezya sularında Kalimantan eyaletinin Pontianak şehrinin açıklarında demirleyen İran ve Panama bandıralı iki tanker (AFP)
TT

Çin, İran petrolüne yaptırım uygulanması ile ilgili ABD’den bir işaret almadı

Yasadışı yollarla petrol taşıdıkları için el konulduktan sonra Endonezya sularında Kalimantan eyaletinin Pontianak şehrinin açıklarında demirleyen İran ve Panama bandıralı iki tanker (AFP)
Yasadışı yollarla petrol taşıdıkları için el konulduktan sonra Endonezya sularında Kalimantan eyaletinin Pontianak şehrinin açıklarında demirleyen İran ve Panama bandıralı iki tanker (AFP)

Pekin dün ABD Başkanı Joe Biden yönetimi tarafından İran petrolüne yaptırım uygulanmasına yönelik bir işaret almadığını söyledi. Bu, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin bölge turu kapsamında Tahran’a yapacağı ziyaretten iki gün önce geldi.
İran’ın yarı resmi haber ajansı ISNA’ya göre Wang, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile görüşmeden önce İranlı mevkidaşı Muhammed Cevad Zarif ile istişarelerde bulunacak. İki tarafın “stratejik ortaklığı güçlendirmenin yollarını tartışması ve uluslararası ve bölgesel gelişmeler hakkında fikir alışverişinde bulunması” bekleniyor.
Bu, Nükleer Anlaşma’ya imza atan büyük ülkelerden bir dışişleri bakanının ABD Başkanı Joe Biden’ın görevini devralmasının ardından gerçekleştirdiği ilk ziyaret olmuş olacak. Biden selefi Donald Trump’ın 2018 yılında geri çekildiği Nükleer Anlaşma konusunda İran ile müzakereleri yeniden başlatmaya çalışıyor. Ancak sert ekonomik yaptırımlar hala kaldırılmış değil ve Tahran, müzakerelere yeniden başlamadan önce bunların kaldırılmasında ısrarcı.
Görünen o ki Washington ve Tahran arasında ilk kimin anlaşmaya geri döneceğine dair bir anlaşmazlık söz konusu. Bu da İran ekonomisini felç eden ABD yaptırımlarının hemen kaldırılmasını imkansızlaştırıyor.
Çin Ticaret Bakanlığı Sözcüsü Gao Feng, Çin’in İran ile imzalanan Nükleer Anlaşma’yı korumak ve Tahran ile ilişkilerde “meşru çıkarları” savunmak için elinden geleni yapacağını söyledi.
Reuters’a göre Feng yaptığı açıklamada basın mensuplarından gelen bir soruya karşılık, Çin’in Biden yönetiminden İran petrolüne yaptırımlar uygulanması ile ilgili herhangi bir işaret almadığını söyledi.
Çin’in bu açıklamaları Financial Times Gazetesi’nin ABD'li üst düzey bir yetkiliye dayandırdığı haberinin ardından geldi. Söz konusu haberde ABD’li yetkili, ABD’nin Çin’e son haftalarda artan İran petrol sevkiyatlarına yaptırım uygulayacağına dair bir uyarı gönderdiğini söylemişti.
Bundan önce Reuters haber ajansının yaptığı bir habere göre ise İran son birkaç aydır Umman, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Malezya üzerinden Çin’e “dolaylı bir şekilde” rekor miktarlarda petrol sevkiyatı gerçekleştirdi. Ancak Çin gümrük verileri yılın ilk iki ayında herhangi bir şekilde İran petrolü ithal edildiğini göstermiyor.
İran arzındaki artış, mart ayı ortasında varili 70 dolara denk gelen Brent petrol fiyatlarının düşmesine katkıda bulundu.

OPEC üyesinin petrol ihracatı Ocak ayında yükseldi
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) üyesinin petrol ihracatı, ABD yaptırımlarına rağmen dördüncü çeyrekteki artıştan sonra Ocak ayında yükseldi. Bu da Trump'ın ABD başkanlığı görev süresinin sona ermesinin alıcıların tutumlarını değiştirebileceğinin bir işaretiydi.
Cenevre merkezli tanker takipçisi Petro-Logistics iki gün önce yaptığı açıklamada, İran’ın ham petrol ihracatının mart ayında geçen yıla oranla hala yüksek bir seviyede seyrettiğini söyledi. Bu da sevkiyatların görmezden gelindiğine dair işaretleri artırıyor.
2018 yılının sonlarından beri yaptırımlar İran’ın Çin, Hindistan, Japonya ve Güney Kore’ye yaptığı ihracatlarında sert bir düşüşe yol açtı. Bu yaptırımlar, diğer OPEC+ üreticilerinin üretim kesintilerinin yanı sıra, dünyanın en büyük petrol pazarı olan Asya’ya yüksek kükürtlü Orta Doğu ham petrolü ikmalinde azalmaya yol açtı. Asya, ham petrolü ihtiyacının yarısından fazlasını Orta Doğu’dan ithal ediyor.
Çin, İran’ın en büyük ticari ortağı sayılıyor. Geçtiğimiz kasım ayında Çin Gümrük İdaresi, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 11,19 milyar dolar olduğunu ve 2020’nin ilk dokuz ayında yüzde 38,5’lik bir düşüş kaydedildiğini bildirmişti.



Amerikalı ve İngiliz Yahudiler, Gazze savaşının dünya Yahudiliği üzerindeki sonuçları konusunda uyarıyor

Gazeteciler, dün Londra'daki Downing Caddesi dışında Gazze'de gazetecilerin öldürülmesine karşı düzenlenen protestoya katıldı (EPA)
Gazeteciler, dün Londra'daki Downing Caddesi dışında Gazze'de gazetecilerin öldürülmesine karşı düzenlenen protestoya katıldı (EPA)
TT

Amerikalı ve İngiliz Yahudiler, Gazze savaşının dünya Yahudiliği üzerindeki sonuçları konusunda uyarıyor

Gazeteciler, dün Londra'daki Downing Caddesi dışında Gazze'de gazetecilerin öldürülmesine karşı düzenlenen protestoya katıldı (EPA)
Gazeteciler, dün Londra'daki Downing Caddesi dışında Gazze'de gazetecilerin öldürülmesine karşı düzenlenen protestoya katıldı (EPA)

ABD ve İngiltere'deki 2 binden fazla önde gelen Yahudi şahsiyet, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya bir mektup göndererek, Gazze'deki savaşı sona erdirmesi çağrısında bulundu ve savaşın dünya çapındaki Yahudiler üzerindeki endişe verici olumsuz etkileri konusunda uyardı.

Mektup, “Dünya Yahudilerinden Başbakan Netanyahu'ya Protesto Mektubu” başlığını taşıyor ve dört talebi içeriyor: “Gazze halkına sürekli gıda ve insani yardım sağlanması, savaşın sona erdirilmesi, Batı Şeria'da hukukun üstünlüğünün sağlanması ve sizin veya hükümetinizin hiçbir üyesinin açlık ve sürgün politikalarını savaş silahı olarak savunmayacağının taahhüdü”.

Mektup, Netanyahu'nun savaşı sürdürme ısrarının ve Batı Şeria'da Filistinlilere karşı artan yerleşimci şiddetine karşı tutumunun İsrail ve Yahudilere verdiği zarara odaklanıyor.

cdfgthy
Gazze Şeridi'nde gazetecilerin öldürülmesi nedeniyle dün Kahire'deki Gazeteciler Sendikası önünde protesto düzenlendi (AFP)

Mektupta şöyle deniyor: “Sizin liderliğinizdeki hükümetin politikaları ve söylemlerinin İsrail'e ve İsrail'in dünyadaki konumuna, tüm İsrailliler ve Filistinliler için güvenli barışın geleceğine sürekli zarar verdiği gerçeğinden kaçamayız. Bunun, İsrail'in yanı sıra dünya çapındaki Yahudi topluluklarının refahı, güvenliği ve birliği için de ciddi sonuçları var.”

Mektubu imzalayanlar arasında, İsrail'e bağışlarıyla tanınan etkili Yahudi örgütlerin liderleri de vardı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre imzacılar arasında, Kanadalı Yahudi milyarder Charles Bronfman, “Klor” Vakfı Başkanı Vivian Davida ve “Birleşik Yahudi Çağrısı İsrail” örgütünün başkanı Trevor Chen gibi sağcı isimler de bulunuyor.

Girişimin liderliğini, İngiliz Muhafazakar Partisi'nin eski genel müdürü ı Mike Davis ve “Merhaphim: Ortak Vatandaşlığı Geliştirme Enstitüsü'nün kurucusu Mike Brashker üstleniyor. Brashker, İsrail'de yaşadığını ve girişimin "İsrail'in izlediği yolu tersine çevirmeyi" amaçladığını söyledi.

ı89
Tel Aviv'de Gazze Şeridi'nde öldürülen gazetecilerle dayanışma mitingine katılanlar bir pankart taşıyor (AFP)

İsrail'de, Hamas'ın elinde tutuklu bulunanların ailelerinin ve İsrail'deki muhalefet güçlerinin çağrılarına ilave olarak, son dönemde savaşın durdurulmasını talep eden iki girişim öne çıktı. Bunlardan ilki, seçkin muharebe birliklerindeki yüzlerce subayla birlikte yedek hava kuvvetleri pilotlarından oluşan bir grubun, Netanyahu'ya savaşı durdurması, genişletmekten kaçınması ve yedek kuvvetlerin çağrısını iptal etmesini isteyen bir mektup yazmasıydı. Salı akşamı Tel Aviv'deki Genelkurmay Başkanlığı önünde gösteri yapan yüzlerce kişi, siyasi liderleri akıllıca ve sorumlu davranarak, Gazze'yi işgal etmekten kaçınmaya çağıran mektubu okudu.

Mektupta, "Savaş, 676 gün önce başladığından bu yana ağır bir bedel ödetti. Esaret altında her gün ölen kaçırılan askerlerin hayatlarını hiçe sayıyor, askerlerimizin hayatlarını tehdit ediyor, Gazze'de birçok masum insana zarar veriyor ve İsrail'in dünyadaki itibarını zayıflatarak eşi benzeri görülmemiş bir düşüşe sürüklüyor." ifadeleri yer aldı.

Mektupta ayrıca, “Savaşı uzatmak ve Gazze'yi işgal etmek için planlar yapmak, devletin güvenliğini çılgınca tehlikeye atmak, ordunun moralini ve dokunulmazlığını daha da zayıflatmak, İsrail'in adını lekelemek, onu dünyadan izole etmek ve bölgede istikrarlı bir yaşam umudunu yok etmek anlamına gelir” denildi.

dfgthy
Filipinliler, dün Quezon City'de düzenlenen protestoda Gazze'deki katliamı kınayan sloganlar attılar (AP)

İkinci girişim ise önde gelen akademik kurumların, önümüzdeki pazar günü tüm sektörlerde kapsamlı bir greve tam destek vermesini içeriyor. Bu hareket, rehinelerin kurtarılması ve savaşın sona erdirilmesi için dayanışma ve baskıyı ifade ediyor.

Techion, Tel Aviv Üniversitesi, Kudüs'teki İbrani Üniversitesi, Beerşeba'daki Ben-Gurion Üniversitesi ve Açık Üniversite gibi üniversiteler ve akademik kurumlar tarafından yayınlanan ortak bir bildiride, öğretim üyeleri, çalışanlar ve öğrencilerin planlanan greve katılmalarına izin verileceği belirtildi.