Ankara, İdlib ve Halep’teki geçişlerin açılması için Moskova ile anlaştığı iddiasını yalanladı

İdlib’deki Kefer Calis Kampı’ndaki çocuklar. (AFP)
İdlib’deki Kefer Calis Kampı’ndaki çocuklar. (AFP)
TT

Ankara, İdlib ve Halep’teki geçişlerin açılması için Moskova ile anlaştığı iddiasını yalanladı

İdlib’deki Kefer Calis Kampı’ndaki çocuklar. (AFP)
İdlib’deki Kefer Calis Kampı’ndaki çocuklar. (AFP)

Türk askeri kaynaklar, Ankara ve Moskova’nın Suriye’nin kuzeybatısında, rejim ve muhaliflerin kontrolündeki bölgeler arasındaki Halep ve İdlib kentlerinde 3 geçiş noktasının yeniden açılması hususunda anlaşmaya varıldığı yönündeki iddiaları yalanladı.
Anadolu Ajansı ismini açıklamadığı yetkili kaynaklara dayandırdığı haberinde, “İdlib’e yönelik hava taarruzları ve rejim saldırıları ile Tel Rıfat ve Menbiç bölgelerindeki Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekat bölgelerine yönelik taciz, sızma ve bombalı araç saldırılarının devam ettiğini” aktardı.
Söz konusu kaynaklar, Rusya’nın şubat ayında Halep’e bağlı Ebu Zandin ile İdlib’e bağlı Serakib ve Miznaz sınır kapılarının açılarak bölgede yaşayan halkın kullanması için ticari sınır kapısı oluşturulması teklifinde bulunduğunu belirttiler. Fırat Kalkanı Operasyonu bölgesinde bulunan Ebu Zandin Sınır Kapısı’nın, 2020 Şubat ayının sonlarında İdlib’de düzenlenen Bahar Kalkanı Harekatı’ndan bu yana zaten kapalı olduğunu kaydettiler.
İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ndeki Serakib Sınır Kapısı’nın 18 Nisan 2020’de, Miznaz Sınır Kapısı’nın da 30 Nisan 2020’de açılmasının planlandığını ancak halkın rejime yönelik protestoları nedeniyle kapıların açılmadığını aktaran kaynaklar, Rusya'nın 22 Şubat'ta tek taraflı olarak kapıların açıldığını duyurduğunu ve iki gün açık kaldıklarını ancak bu süre zarfında İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi ve Fırat Kalkanı Harekat Bölgesi’nden rejim bölgesine karşılıklı olarak hiçbir geçiş talebi olmadığını belirttiler.
Türk askeri kaynaklar, daha önce de bölgede açılan geçiş kapılarının çok verimli olarak kullanılmadığının görüldüğüne işaret ettiler. İdlib’e yönelik hava taarruzları ve rejim saldırıları ile Tel Rıfat ve Menbiç bölgelerindeki Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı bölgelerine yönelik taciz, sızma ve bombalı araç saldırıları devam ederken yerel halkın kendisini emniyette hissetmesinin mümkün olmayacağını vurguladılar.
Rusya Savunma Bakanlığı çarşamba günkü açıklamasında, bölgedeki zor insani koşulların hafifletilmesi amacıyla İdlib’deki Serakib ve Miznaz ile Ebu Zandin’deki geçiş kapılarının açılması hususunda Türk tarafı ile anlaşmaya vardığını duyurmuştu.
Suriye rejimi perşembe günü muhaliflerle olan İdlib’deki Serakib ve Halep’teki Ebu Zandin kapılarının açıldığını bildirirken muhalifler kapıların açılmasına ilişkin herhangi bir anlaşma yapmadıklarını vurguladılar. Türkiye Savunma Bakanı Hulusi Akar, Rus mevkidaşı Sergey Şoygu ile görüşmesinde, 5 Mart 2020’de Türkiye ve Rusya arasında yapılan İdlib ateşkesine yönelik ihlalleri önlemek ve Suriye’nin kuzeyinde kalıcı bir ateşkesi tesis etmek için birlikte çalışacaklarını söyledi.
Bölge sakinleri, rejimle kapıların açılmasını protesto etti ve hiçbiri kapıları kullanmadı. Rus medyası ve rejime bağlı Suriye basın yayın organları ise “terörist gruplar” diye nitelediği grupların bölge sakinlerinin bu kapılara ulaşmasını engellediğini öne sürdüler.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) dün İdlib’in güney kırsalında yer alan Safuhan, Futeyra, El Bare ve Fuleyfel cephelerinde muhalif kuvvetler ile rejim güçleri arasında karşılıklı bombardımanlar gerçekleştiğini bildirdi. Gözlemevine göre rejim ve muhalifler, Hama’nın kuzeybatı kırsalındaki Sehl El-Gab bölgesindeki El-Amika cephesinde birbirini ağır makineli tüfeklerle hedef aldı. Rejim güçleri ayrıca ağır makineli tüfeklerle Halep’in batısındaki Keferama’daki bölgeleri hedef alırken, Sehl El-Gab’a bağlı Kalidin ve El-Ankavi’yi bombaladı. Gözlemevi’ne göre söz konusu çatışmalarda can kaybı olup olmadığı konusunda bilgi bulunmuyor.
Diğer yandan Haseke kentinin Tel Tamir kırsalındaki temas hatlarında temkinli bir sakinlik hakimdi. Nitekim söz konusu temas hatlarında önceki gece muhalif gruplar ile SDG arasında şiddetli çatışmalar yaşanmıştı. Çatışmalar, muhalif grupların çok sayıda füzeyle SDG’nin mevzilerini hedef almasının ardından meydana geldi. SDG, muhaliflerin sürpriz yeni bir saldırısına karşı alarm halinde.
Suriye Demokratik Meclisi (SDM) Halk İlişkileri Ofisi Üyesi Selam Hüseyin, Moskova ve Ankara’nın Halep ve İdlib’deki üç kapının yeniden açılması konusunda anlaşmaya varmalarının “Suriye’nin kuzeydoğusunda bulunan Özerk Yönetim bölgeleri ile Suriye hükümet bölgelerini silahlı muhaliflerin kontrolündeki bölgelerle bağlayarak bunlar arasında karşılıklı ticari hareketi amaçladığını” öne sürdü. Hüseyin bu anlaşmanın ayrıca “Türkiye, Katar ve Rusya Dışişleri bakanları arasında bu ayın başında gerçekleşen üçlü toplantı sonuçlarının pratikte uygulanması” olduğunu iddia etti. “Anlaşma, emrivakiye boyun eğilmesi ve Suriye coğrafyasına dayatılan işgallerin ve askeri dağılımların kabul edilmesidir” ifadesini kullandı.
Suriye hükümeti yaklaşık bir haftadır Özerk Yönetim bölgelerine bağlanan 3 ana kapıda ticari harekete ve sivillerin geçişlerine kısıtlamalar getiriyor. Bölge sakinleri ve tüccarları rejim bölgelerine bağlanan Rakka, Tabka ve Menbiç kapılarında geçişlerin son birkaç gündür neredeyse durduğunu bildiriyor. Bu durum büyük ölçüde başkent Şam'dan bu bölgelere giden ve yüzde 200'ün üzerinde artan sebze, meyve ve temel gıda fiyatlarına da yansıdı.



Güney Sudan'da eski istihbarat başkanının evinde şiddetli silah sesleri duyuldu

Güney Sudan'ın başkenti Juba (sosyal ağ siteleri)
Güney Sudan'ın başkenti Juba (sosyal ağ siteleri)
TT

Güney Sudan'da eski istihbarat başkanının evinde şiddetli silah sesleri duyuldu

Güney Sudan'ın başkenti Juba (sosyal ağ siteleri)
Güney Sudan'ın başkenti Juba (sosyal ağ siteleri)

Askeri bir kaynak, dün Güney Sudan'ın başkenti Juba'da, geçen ay görevden alınan eski istihbarat başkanı Akol Kor'un ikametgahında şiddetli silah sesleri duyulduğunu doğrularken, Birleşmiş Milletler de onu tutuklama girişiminden söz etti.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre silahlı saldırı, Juba Havalimanı yakınında akşam saat 7 civarında (17:00 GMT) başladı ve yaklaşık bir saat sürdü.

Birleşmiş Milletler, bölgedeki çalışanlarına yönelik yaptığı uyarıda, "eski istihbarat servisi başkanının tutuklanmasıyla ilgili" bir silahlı saldırı yaşandığını bildirdi ve güvenli yerlerde kalmalarını tavsiye etti.

Güney Sudan Halk Savunma Kuvvetleri'nin askeri sözcüsü Nol Ruai Kong, Birleşmiş Milletler Ülke Misyonu (MINOS) radyo istasyonuna "eski istihbarat başkanının evinde silahlı saldırı yaşandığını" söyledi.

Ruai Kong, "Buna güvenlik sağlamak için orada konuşlandırılan ilave güvenlik güçlerimiz de dahil" dedi.

"Ne olduğunu bilmiyoruz ve bu yanlış anlaşılma silah sesine dönüştü ve 2 asker yaralandı" diyen Ruai Kong, "Bundan sonra olay yerine koştuk... ve onlara durmalarını emrederek, durumu kontrol altına almayı başardık" ifadelerini kullandı.

Sudan Post gazetesine konuşan "operasyona katılan bir askeri kaynak", Akol Kor'un "onlarca mensubunun öldüğü ve yaralandığı" şiddetli çatışmalar sonrasında tutuklandığını, ancak tutuklamanın henüz resmi olarak doğrulanmadığını söyledi.

Sudan Post gazetesine göre, sosyal medyada yayılan ve gazete tarafından yayınlanan diğer fotoğraflar, eski istihbarat müdürünün ikametgahının yakınında trafiğin neredeyse durduğunu gösteriyordu; gazeteye göre, silah seslerinden korkan sürücüler arabalarını terk ederek kaçtılar.

Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir, ekim ayında ülkenin bağımsızlığını kazandığı 2011 yılından bu yana bu görevi sürdüren Ulusal İstihbarat Teşkilatı Başkanı Akol Koor'u görevden aldı ve onu huzursuzlukların yaşandığı Warrap Eyaleti'nin valiliği görevine atadı.

Bu adımın nedenleri belirtilmedi. Bu karar, hükümetin aralık ayında yapılması planlanan ülke tarihindeki ilk seçimler için iki yıllık yeni bir erteleme açıklamasından haftalar sonra geldi.

Güney Sudan bağımsızlığından iki yıl sonra, 2013 yılında rakipler, Salva Kiir (başkan) ve Riek Machar (birinci başkan yardımcısı) arasında kanlı bir iç savaşa sürüklendi ve 400 bin kişi öldü, milyonlarca kişi yerinden edildi.