TBMM'den sonra eylemini HDP Genel Merkezi'nde sürdürüyor… Gergerlioğlu: AK Parti ve ülkücüler dahil toplumun birçok kesiminden destek var

Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun "Adalet Nöbeti" 11. günde / Fotoğraf: Independent Türkçe
Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun "Adalet Nöbeti" 11. günde / Fotoğraf: Independent Türkçe
TT

TBMM'den sonra eylemini HDP Genel Merkezi'nde sürdürüyor… Gergerlioğlu: AK Parti ve ülkücüler dahil toplumun birçok kesiminden destek var

Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun "Adalet Nöbeti" 11. günde / Fotoğraf: Independent Türkçe
Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun "Adalet Nöbeti" 11. günde / Fotoğraf: Independent Türkçe

28 Şubat dönemindeki hak ve hukuksuzların karşısında durdu. 
Başörtüsü yasakları nedeniyle üniversitelere alınmayan kız öğrencileri savundu ve yanlarında yer aldı
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Başkanlığı döneminde ise haksızlığa uğrayanları destekledi. 
Derken hekimlik yaptığı sırada çıkartılan Kanun Hükmündeki Kararname (KHK) ile ihraç edildi. 
Ancak hiç pes etmedi. Dindar olmasına rağmen Halkların Demokratik Partisi'nden (HDP) milletvekili seçildi. 
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) girdikten sonra, hiç ayrım yapmadan herkesin hakkını, hukukunu savundu. 
Haksızlığa uğrayan kişilerin durumunu TBMM'nin gündemine taşıdı. 
Cezaevlerindeki yapılan "çıplak aramayı" dillendirince hedef oldu. 
Daha önce bir internet sitesinin attığı tweeti retweetlediği için almış olduğu cezanın kesinleşmesi üzerine milletvekilliği düşürüldü. 
Meclisteki eylemi sabah namazı için "abdest" aldığı sıra son buldu. 
Fakat o cezaevine gireceğini bile bile bu kez de HDP Genel Merkezi'ndeki eylemler ile sesini kitlelere ulaştırmaya çalışıyor. 
"Adalet Nöbeti"nin 11. gününde olan eski HDP Kocaeli Milletvekili Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu, Independent Türkçe'ye konuştu.

"Böyle bir usulsüzlük yapacaklarını sanmıyorum"
Sürdürdüğü "Adalet Nöbeti" direnişinin güçlenerek ve büyüyerek devam ettiğini belirten Gergerlioğlu, yaptığının bir vicdan buluşması nöbeti olduğunu söyledi.
Kendisini TBMM'de atanların halkın gönlünden atamayacaklarını kaydeden Gergerlioğlu, "Moralimiz gayet iyi ve motive durumdayız" dedi.
Teslim olmak için savcılık tarafından yapılan tebligatın perşembe günü dolduğu bilgisini paylaşan Gergerlioğlu, "Süre bitene kadar direnişimi genel merkezde, sonra evde sürdüreceğim. Beni alacaklarsa evimden alsınlar. Ankara'dayım ve bir yere gitmiyorum. Bu süre zarfında mesajlarımı kamuoyuna sunmaya devam edeceğim" diye konuştu.
Toplumun tüm kesimlerinin zulme karşı mazlumdan yana tavır almaya çağıran Gergerlioğlu, "Zulme maruz kalmak sadece mazlum sorunu değil, tüm toplumun sorunudur. Mazlumlarla dayanışmaya zulme uğramamış olanlarda destek vermeli. Sürdürülen mücadele kolektif insan hakları çalışmasına dönmezse bir yere varmaz. Örneğin Kürt meselesini Türkler de sahiplenmeli" değerlendirmesinde bulundu.
Tanınan süre bitimine kadar bir polis müdahalesiyle karşılaşmayı düşünmediğini aktaran Gergerlioğlu, böyle bir usulsüzlük yapacaklarını düşünmediğini belirtti.
Gergerlioğlu, "Bana resmi bir süre tanındı ancak ben teslim olmamayı seçtim. Artık yakalama kararı çıkarır ve gelip beni alırlar. Bir yere kaçmıyorum. Gidip kendi elimizle teslim olmak bir tavrımız olamaz, mümkün de değil. Son ana kadar direnişimi sürdüreceğim" dedi.

"'Ülkücüyüm ama size yapılan yanlıştır' diyenler var"
İktidarın açlık tehditlerine karşı toplumun tüm kesimlerine "Adalet Nöbeti"ne daha çok destek verme ve sürdürme çağrısında bulunan Gergerlioğlu, devamında şunları söyledi:
"İktidar herkesi açlıkla tehdit ediyor. Memura, milletvekiline daha doğrusu toplumun tüm kesimlerine ‘konuşma, tutuklarım, maaşından olursun' gibi tehditlerle korku saçmaya çalışıyor. Buna karşılık çok etkili bir ses yükselmiyor ve ses çıkmadığı için de zulüm devam ediyor. Toplumun birçok kesiminin destek verdiği direnişimiz sürüyor. AK Partili ve ülkücüler de arayıp destek veriyor. ‘Ülkücüyüm ama size yapılan yanlıştır, haksızlığa maruz kaldınız' diyen var. Sadece kendi tabanımızdan değil halkın her kesiminden güçlü bir destek alıyoruz. Bizde bunu önemsiyor ve büyütmeye çalışıyoruz."
"Adalet Nöbeti" eylemini cezaevine girmemek için yapmadığını ifade eden Gergerlioğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu eylem haksızlık ve hukuksuzluğa karşı pasif bir başkaldırıştır. Cezaevine gireceğim netleşti ancak sonuna kadar bu adaletsizliği dünyaya duyurmaya çalışacağım. Benden sonra da toplumun bunu sahiplenmesini, bayrağı yerde bırakmamasını isterim. Fark gözetmeksizin tüm insan hakları konusuna sıkı sıkıya sarılmalıyız. Mesela ben sadece bir kesimin hakkını savunsaydım bana bunu yapmazlardı. Herkesin hak ve hukukunu savunduğum için rahatsız oldular. Başarının anahtarı taraf olmak değildir, başarı kim olursa olsun zalime karşı mazlumdan yana durmaktır. Bunu yaptığınız takdirde muktedirler size çok kızıyor ve susturmaya çalışıyor. Ben bunun için susturulmak istendim."

Independent Türkçe



Trump'ın müttefiklerinin onu 'çılgın bir destekçi’ diye uyardıkları Loomer kim?

 Laura Loomer (AFP)
Laura Loomer (AFP)
TT

Trump'ın müttefiklerinin onu 'çılgın bir destekçi’ diye uyardıkları Loomer kim?

 Laura Loomer (AFP)
Laura Loomer (AFP)

İsa en-Nehari

Sağcı aktivist Laura Loomer'ın Donald Trump'la sık sık bir araya gelmesi dikkatlerden kaçmadı. Son olarak Demokrat Parti’nin Hint ve Afrika kökenli başkan adayı Kamala Harris'in kazanması halinde Beyaz Saray'ın köri gibi kokacağını söyleyen Loomer'ın geçmişteki tartışmalı açıklamaları, sadece Demokratların değil, Loomer'ın artan nüfuzuna ve partiyi bölebilecek etkisine karşı uyaran Trump destekçisi Cumhuriyetçilerin de tepkisini çekti.

Loomer'ın Harris'e ‘uyuşturucu kullanan fahişe’ demesi, İslam dinini ‘kanserli bir tümör’ olarak tanımlaması ve İslam dinine duyduğu nefretten ‘gurur duyduğunu’ söylemesi de diğer tepki çeken ifadelerinden sadece birkaçı. New York Times (NYT) gazetesine göre Loomer'ın 2017 yılında attığı ve Akdeniz'i geçen yaklaşık 2 bin göçmenin ölümünü kutladığı bir tweet sosyal medyada viral olmuştu.

Komplo teorileri barındıran söylemleri, Müslüman sürücüleri hedef almasının ardından Facebook ve Instagram hesaplarının yanı sıra araç çağırma uygulamaları Uber ve Lyft hesaplarının askıya alınmasına neden olmuştu. Twitter hesabı da kapatılmıştı, ancak Elon Musk’ın Twitter’ı satın almasının ardından ismini değiştirerek X platformu olarak ifade özgürlüğünü teşvik etmeye yönelik genel politikasının bir parçası olarak Loomer'ın hesabı yeniden etkinleştirildi.

Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, Radikal sağcı komplo teorisyeni Loomer'la ilgili bir haberinde Donald Trump'ın Nancy Pelosi gibi siyasi rakiplerine ‘çılgın’ demeyi sevdiği vurgulanarak “O halde neden 11 Eylül komplo teorisinin destekçisi Laura Loomer ona eşlik ediyor? Trump, Bayan Loomer ile birlikte olmaktan mutlu görünüyor. Bu, kendisine seçim zaferine mal olabilir” ifadeleri yer aldı.

Eski Başkan’ın yakın çevresi, Trump'ın Loomer’ın tavsiyelerini dinlediğini söylüyor. Gazete, Loomer’ın Twitter hesabının askıya alınmasını protesto etmek için 2018 yılında sosyal medya platformunun New York'taki merkezi önüne kendini zincirlemesi, Florida Valisi’nin eşi Casey DeSantis'in meme kanseri konusunda yalan söylediğini ima etmesi ve kendisini eleştiren Senatör Lindsey Graham'a iftira atması gibi tuhaf geçmişine atıfta bulunarak Trump'ın Loomer’ın tavsiyelerini dinlemesine karşı uyardı.

Peki, kim bu Loomer?

Laura Loomer, 1993 yılında Arizona'da doğdu. İnternet dünyasına ilk adımını 2015 yılında bir üniversite öğrencisiyken, kampüste DEAŞ yanlısı bir kulüp kurma önerisini tartışan üniversite yetkililerinin videosunu gizlice kaydedip yayınlayarak attı. Cumhuriyetçi Parti 2020 yılında Trump'ın desteğiyle onu Florida'daki kongre seçimlerinde aday gösterdi, ancak Demokrat Partili rakibine karşı kaybetti. Bundan iki yıl sonraki ikinci denemesi de başarısız oldu.

Loomer (31) kendisini ‘beyaz milliyetçi yanlısı’ olarak nitelendiriyor. ABD’yi de ırk çeşitliliği sonucu yok edilmiş bir ‘beyaz Yahudi-Hıristiyan etno devleti’ olarak tanımlıyor. Sosyal medyada, özellikle de X platformunda oldukça aktif olan Loomer, 1,2 milyon takipçisiyle ABD'nin en önde gelen komplo teorisyenlerinden biri. Önceleri 11 Eylül'ün ABD hükümeti tarafından gerçekleştirilen bir komplo olduğuna inanıyordu, ancak daha sonra bu teorisinden geri adım attı.

Loomer, 2017 yılında New York'ta Shakespeare'in Julius Caesar oyunu sahnelenirken gösterimin yarıda kesilmesine yol açtıktan sonra dikkatleri üzerine çekmeye başladı. Loomer, oyun sırasında sahneye atlayıp suikasta kurban giden Julius Caesar’ı canlandıran aktörün Trump'a benzeyen bir kostüm giymesine “Bu Donald Trump'a karşı bir şiddettir!” diye bağırarak itiraz etti. Loomer, kendi ifadesiyle ‘sağ kanada karşı siyasi şiddetin normalleştirilmesine’ bir son verilmesini istedi.

Cumhuriyetçilerden eleştiri

Loomer, Harris ile münazaranın yapılacağı gün Trump'la birlikte seyahat ettikten ve 11 Eylül anma törenine katıldıktan sonra başkanlık seçimleri sürecinde ön plana çıktı. Bu durum, özellikle de Loomer'ın arkasında olduğuna inanılan Trump’ın göçmenlerin kedi ve köpekleri yediğine ilişkin son açıklamasının ardından, Loomer'ın Trump üzerindeki etkisinin boyutuna ilişkin tartışmaları yeniden gündeme getirdi.

Aşırı sağcı olmakla suçlanan Cumhuriyetçi Temsilci Marjorie Taylor Greene, Trump'ı Loomer'ı bölgesinde tutmaması konusunda uyararak onu ‘belgelenmiş bir yalancı’ olarak nitelendirdi. Loomer’ın açıklamalarını ‘dehşet verici ve son derece ırkçı’ olarak nitelendiren Greene, Loomer hakkında “Biz Cumhuriyetçileri ve ABD’yi yeniden büyük yapma kampanyasını temsil etmiyor” dedi.

Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham ise Loomer tarafından yapılan açıklamaların ‘son derece rahatsız edici’ olduğunu söyledi. Senatör Thom Tillis da X hesabından yaptığı paylaşımda, Laura Loomer'ın ‘düzenli olarak Cumhuriyetçileri bölmeyi amaçlayan berbat sözler sarf eden çılgın bir komplo teorisyeni’ olduğunu yazdı.

Loomer’ın Trump’ın seçim kampanyasıyla bağlantısı

Şarku’l Avsat’ın NYT’den aktardığı habere göre Trump geçtiğimiz yıl Loomer'ı seçim kampanyasında görevlendirmeye sıcak bakıyordu. Fakat üst düzey yardımcılarının, Loomer'ın seçim çalışmalarına zarar verebileceği yönündeki endişelerini dile getirmesi üzerine geri adım attı. Ancak Loomer, Trump'ın seçim çalışmalarında yer bulamamasına rağmen eski Başkan’a yakın olmaya devam etti. Bu durum, Trump’ın seçim kampanyası içindeki ve dışındaki bazı müttefiklerini üzdü.

Haber sitesi Semafor, Trump’ın seçim kampanyası ekibine yakın bir kaynağın, Loomer'ın Trump'ın zayıflıklarını daha da kötüleştireceğine dair ciddi endişeler olduğunu söylediğini aktardı. Semafor’a göre kampanya ekibine yakın bir başka kaynak ise Loomer'ın rolünü küçümsedi ve Trump’ın Harris ile olan münazarasının hazırlıklarına dahil olmadığını söyledi.

Düzenli olarak Trump'ı destekleyen etkinliklere katılan Loomer, daha önce de Trump'ın Florida'daki malikanesinde görülmüştü. Loomer, Bu yılın başlarında Trump’ın uçağıyla Iowa'ya gitmiş ve Trump burada düzenlenen bir etkinlikte onu sahneden selamlamıştı. Trump, ayrıca Truth Social hesabında Loomer tarafından yayınlanan videoları paylaşmıştı.

Loomer, geçtiğimiz hafta 11 Eylül saldırılarının yıldönümünü anma töreninde Trump'ın yanında göründükten sonra Trump'ın seçim kampanyasında çalıştığı iddialarını reddetti. Misafir olarak davet edildiğini söyleyen Loomer, “Beni arayan ve adeta takıntılı bir şekilde bugün onlarla konuşmamı isteyen birçok muhabir için cevabım ‘hayır’. Hikayelerim ve araştırmalarım üzerinde çalışmakla çok meşgulüm. Sizin komplo teorilerinizi tartışacak vaktim yok” ifadelerini kullandı.

Peki, Trump Loomer hakkında ne diyor?

Trump, iki gün önce Kaliforniya'da düzenlenen bir basın toplantısında Loomer'ın sadece bir ‘destekçisi’ olduğunu ve Harris ya da 11 Eylül hakkındaki son yorumlarından haberdar olmadığını belirterek “Laura'yı kontrol altına alamam, ne istiyorsa onu söylemeli, o özgür bir ruh” dedi.

Bu açıklamadan birkaç saat sonra Trump, sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, “(Laura'nın) yaptığı açıklamalara katılmıyorum. Ama beni destekleyen milyonlarca insan gibi Laura da Marksistlerin ve radikal sol faşistlerin bana saldırmasını ve beni acımasızca karalamasını izlemekten yoruldu” yazdı.