ABD'de tecavüz tartışması: Kadın kendi isteğiyle sarhoş olduğu için erkek suçlu bulunmadı

Karar oybirliğiyle verildi (Unsplash)
Karar oybirliğiyle verildi (Unsplash)
TT

ABD'de tecavüz tartışması: Kadın kendi isteğiyle sarhoş olduğu için erkek suçlu bulunmadı

Karar oybirliğiyle verildi (Unsplash)
Karar oybirliğiyle verildi (Unsplash)

ABD'nin Minnesota eyaletinde tecavüz yasaları konusunda yapılan tartışmaları körükleyen bir karar verildi.
Eyaletin Yüksek Mahkemesi 24 Mart tarihinde, şikayetçi kadın kendi isteğiyle sarhoş olduğu için Francios Momolu Khalil'in tecavüzle suçlanamayacağına hükmetti.
Mahkeme belgelerinde adı J.S. diye geçen kadının ifadesine göre, 13 Mayıs 2017'de yaşanan olayda o dönem 20 yaşında olan J.S., arkadaşı S.L'.le bir bara gitti. Ancak ikili çok sarhoş olduğu için içeri alınmazken, Khalil yanında iki erkekle birlikte söz konusu kişilerin yanına gelip onları bir partiye davet etti. Khalil, bunun ardından kadını ve arkadaşını partiye değil evine götürdü.
S.L., arkadaşının eve girer girmez uyuduğunu öne sürdü. J.S. ise Khalil’in kendisiyle cinsel ilişkiye girmeye çalışmasından sonra gözlerini açtığını ve "Hayır, istemiyorum" dese de Khalil’in "Çok güzelsin ve beni tahrik ediyorsun" diye yanıtladığını bildirdi.
J.S. bunun ardından bilincini kaybettiğini, kendisine geldiğinde şortunun ayak bileklerinde olduğunu gördüğünü ve arkadaşıyla evden ayrıldığını iddia etti. Yolda S.L.'e tecavüze uğradığını söyleyen J.S. olayı, 4 gün sonra polise bildirdi.
2019'da Khalil, J.S.'nin zihinsel açıdan yetersiz ve cinsel ilişkiye rıza gösteremeyecek durumda olduğu belirtilerek cinsel saldırıdan 5 yıl ceza aldı. Ancak Khalil'in avukatı, J.S.'nin kendi isteğiyle sarhoş olduğunu belirtip bu karara itiraz etti. Eyalette Temyiz Mahkemesi mahkumiyeti onaylasa da Yüksek Mahkeme, kadının olaydan önce kendi isteğiyle alkol almasını gerekçe göstererek bu kararı bozdu ve 24 yaşındaki Khalil'in tecavüzle suçlanamayacağına hükmetti. Böylece Khalil'e yeniden yargılanma hakkı tanındı.
Minnesota'da sarhoşluk, sadece mağdurlar kendi iradesi dışında sarhoş edilirse cinsel ilişkiye rıza göstermeye engel görülüyor. Yani bir kişinin zihinsel açıdan yetersiz ve cinsel ilişkiye rıza gösteremeyecek durumda kabul edilmesi için, söz konusu kişinin onayı olmadan verilen maddelerle sarhoş olması gerekiyor.
Yargıç Paul Thissen, şu ifadeleri kullandı:
"Kanunun ne anlama geldiği açıksa, onu olmasını dilediğimiz veya olması gerektiğini düşündüğümüz gibi değil, olduğu gibi uygularız."
2019'dan beri hapiste bulunan Khalil'in avukatlarından biri, müvekkilinin yakında serbest bırakılmasını beklediğini bildirdi.
Minnesota'da pek çok kişi, söz konusu kanunu doldurulması gereken bir boşluk olarak görüyor. 2019'da bu konuya dair bir yasa tasarısı önerilse de bunun yerine konuyu incelemek için bir çalışma grubu kurulmuştu.
Cinsel Saldırıya Karşı Minnesota Koalisyonu adlı kâr amacı gütmeyen kuruluşun sözcüsü Lauren Rimestad ise kanunun Khalil gibi kişilerin suçlanmasını imkansız hale getirdiğini söyledi.
 
Independent Türkçe, Washington Post, Vice, Park Rapids Enterprise



İran, reformistlerin Tel Aviv ile temas kurduğu iddialarını yalanladı

Tahran'a yönelik İsrail saldırısının gerçekleştiği yerden yükselen dumanların fotoğrafını çeken insanlar, 23 Haziran 2025 (AP)
Tahran'a yönelik İsrail saldırısının gerçekleştiği yerden yükselen dumanların fotoğrafını çeken insanlar, 23 Haziran 2025 (AP)
TT

İran, reformistlerin Tel Aviv ile temas kurduğu iddialarını yalanladı

Tahran'a yönelik İsrail saldırısının gerçekleştiği yerden yükselen dumanların fotoğrafını çeken insanlar, 23 Haziran 2025 (AP)
Tahran'a yönelik İsrail saldırısının gerçekleştiği yerden yükselen dumanların fotoğrafını çeken insanlar, 23 Haziran 2025 (AP)

İran medya kuruluşları, 12 günlük savaş sırasında bazı İranlı yetkililerin İsrail'e mesaj göndererek, İran Dini Lideri’nin hedef alınması halinde ülkedeki liderlik boşluğunu doldurmaya hazır olduklarını bildirdikleri iddialarını yalanladı.

İran Devrim Muhafızları Ordusu'na (DMO) bağlı Fars Haber Ajansı, ‘İsrail'in toplumda bölünme tohumları ekmek amacıyla reformistlerle ilgili uydurma iddiaları’ hakkında kısa bir açıklama yayınladı.

Açıklamada, “Son günlerde Siyonist varlık, tartışmalı iddialar yayarak 12 günlük savaş sırasında ülke içinde oluşan eşi benzeri görülmemiş birlik ve uyumu bozmak için büyük çaba sarf etti” denildi.

İranlı Öğrenciler Haber Ajansı (ISNA), bu anlatıyı destekleyen platformlar olarak hareket eden muhalif medya kuruluşlarının, iç anlaşmazlıkları körüklemeyi amaçlayan söylentilerin yayılmasına katkıda bulunduğunu belirtti.

Fars Haber Ajansı, yurtdışındaki Farsça yayın yapan medya kuruluşlarını ‘izleyicilerini motive etmek ve İran toplumu içinde bölünmeyi körükleme projesinde başarılı olmak için çeşitli söylentiler yaymakla’ suçladı.

Ajans, özellikle Manoto TV tarafından yayınlanan ve savaş döneminde reformist hareketin önde gelen isimlerinin Siyonist varlık yetkililerine gizli bir mektup göndererek, İran'da rejim değişikliği çabalarına destek istediklerini belirten bir habere atıfta bulundu.

Ajans, bu bağlamda yapılan araştırmaların ‘bu iddianın ilk olarak Siyonist varlığa bağlı hesaplar tarafından ortaya atıldığını ve daha sonra bu projenin medya kolu olarak Manoto TV tarafından büyütülüp desteklendiğini gösterdiğini’ bildirdi.

Fars Haber Ajansı’nda yer alan haberde, “Bu haberin ve son günlerde bu kanallar aracılığıyla yayılan diğer benzer haberlerin yalan olduğuna ve kamuoyunu, özellikle de devrimci kesimi kışkırtmak, yanlış kutuplaşmalar yaratmak ve toplumda fitne ve bölünme ortamı yaratmak amacıyla yayınlandığına şüphe yok” ifadeleri yer aldı.

hy
İran Dini Lideri Ali Hamaney 23 gün sonra ilk kez kamuoyu karşısına çıkarak, cumartesi günü Tahran'da düzenlenen Aşura törenine katıldı. (AP)

ISNA tarafından cumartesi günü sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımda, “Bu haber ve son günlerde ortalıkta dolaşan diğer iddialar doğru değil; özellikle ülkenin devrimci çevrelerinde kamuoyunu karıştırmak, sahte bir kutuplaşma durumu yaratmak ve toplumu gerilim ve bölünmeye doğru itmek için tasarlanmış” ifadesi yer aldı.

Manoto TV cumartesi günü sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, İran ile İsrail arasındaki savaşın ilk haftasında, reformist hareketin önde gelen isimlerinden bir grubun İsrail tarafına bir mektup göndererek, İran'da rejim değişikliği sürecine destek istediklerini belirtti.

Kanal, ‘İsrail'de bilgi sahibi bir kaynak’ olarak tanımladığı kişinin mektubun bir dizi tanınmış reformist tarafından imzalandığını söylediğini aktardı. “Eğer İsrail rejim değişikliğini desteklerse, adaylarımız ülke yönetimini devralmaya tamamen hazırdır” ifadesinin yer aldığı mektupta, İsrail saldırısını kınayan eski Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ilk Dini Lider’in torunu olan müttefiki Hasan Humeyni ve Evin Cezaevi’nde tutuklu bulunan reformist aktivist Mustafa Taczade başta olmak üzere önde gelen isimlere atıfta bulunuldu.

Bu gelişme, İsrailli ‘Terror Alarm’ hesabının 28 Haziran'da X platformunda yaptığı bir paylaşımda, ‘eski İran Cumhurbaşkanı'nın birkaç gün önce DMO tarafından düzenlenen bir suikast girişiminden kurtulduğunu’ iddia etmesinin ardından geldi.

Hasan Ruhani hükümetinde İstihbarat Bakanı ve Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın özel yardımcısı olan Mahmud Alevi cumartesi günü katıldığı bir televizyon programında, “İsrail Tahran'a girmeye, rejimi değiştirmeye ve İslam Cumhuriyeti'nin sonunu kutlamaya hazırlanıyordu” dedi.

Alevi sözlerini şöyle sürdürdü: “Düşman, durumdan şikâyetçi olan bazı vatandaşların kritik bir anda rejimi terk edeceğini düşündü ama yanlış hesap yaptı. İsrail savaşta üstünlüğü ele geçirseydi yeni bir hamle yapabilirdi. Tabii ki spesifik bir şey öngörmüyorum.”

Geçtiğimiz ay Reuters, Hamaney'in halefinin seçilmesine yönelik yoğun tartışmalara aşina olan beş kaynağa dayanarak en önemli iki adayın 56 yaşındaki oğlu Mücteba ve kurucu liderin (Humeyni) torunu 53 yaşındaki Hasan Humeyni olduğunu aktarmıştı. Mücteba Hamaney ve Hasan Humeyni isimleri şaşırtıcı değil, zira bu iki isim en az 10 yıldır Hamaney'in halefi olma ihtimaliyle ilişkilendiriliyordu. Hasan Humeyni reformcu hareketin favorisi olarak görülürken, Mücteba Hamaney DMO liderliği tarafından destekleniyor.

DMO Siyasi ve İdeolojik İşlerden Sorumlu Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Mesud Senayirad, “Siyonist varlığın ya da bu şer ittifakı içindeki müttefiklerinin herhangi bir aptalca eylemi, İran tarafından çöküşlerini hızlandıracak sert bir yanıtla karşılanacaktır” dedi.

İran'ın muhalifleri için olası senaryolardan birinin ‘gri bölgeye’ dönmek ve ‘içerdeki yıkıcı ve hain unsurları’ kullanmak olduğunu söyleyen Senayirad, güvenlik servislerinin ‘savaş sırasında biriken ve halen devam eden deneyim ve hazırlıklara sahip olduğunu’ ifade etti.

Senayirad, “Yakın zamanda keşfedilen ağlar, onlarca yıllık gizli güvenlik ve istihbarat çalışmalarının sonucudur. Son çatışma, savaş sırasında kullanılan bu uyuyan hücreleri izleme fırsatı sağladı. Son tutuklamalar, güvenlik güçlerine gelecekte etkili saldırılar gerçekleştirmelerine yardımcı olması beklenen önemli bilgiler sağladı” ifadelerini kullandı.

Bulunan her ipucunun bu yıkıcı ağların farklı boyutlarının ortaya çıkarılmasına yol açabileceğini ifade eden Senayirad, kurumların daha önce bunlar hakkında kısmi bilgiye sahip olduğunu, ancak son olayların bunları daha geniş bir şekilde açığa çıkardığını açıkladı.

Yerel basına göre DMO dün ülkenin batısında, İran-İsrail savaşı sırasında İsrail bombardımanının vurduğu bir bölgede patlayıcıları imha etmeye çalışan iki üyesinin öldüğünü duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın DMO'ya bağlı Tesnim haber ajansından aktardığına göre, iki DMO üyesi dün ülkenin batısında bulunan Hürremabad'da Siyonist rejimin saldırısı sonucu geride kalan patlayıcıların bulunduğu bir alanı temizlerken, patlayıcıların infilak etmesi sonucu öldü.

İsrail saldırıları, İran'ın nükleer programındaki üst düzey askeri yetkililerin ve bilim adamlarının ölümüne neden oldu. İran yargısı, savaşın en az 936 kişinin ölümüyle sonuçlandığını bildirdi.