ABD’den Çin’in 'Kuşak ve Yol' projesine rakip girişim önerisi

ABD ve Çin heyetleri arasında geçtiğimiz hafta Anchorage'da (Alaska) yapılan görüşmeden bir kare (AP)
ABD ve Çin heyetleri arasında geçtiğimiz hafta Anchorage'da (Alaska) yapılan görüşmeden bir kare (AP)
TT

ABD’den Çin’in 'Kuşak ve Yol' projesine rakip girişim önerisi

ABD ve Çin heyetleri arasında geçtiğimiz hafta Anchorage'da (Alaska) yapılan görüşmeden bir kare (AP)
ABD ve Çin heyetleri arasında geçtiğimiz hafta Anchorage'da (Alaska) yapılan görüşmeden bir kare (AP)

ABD Başkanı Joe Biden geçtiğimiz cuma günü Asya devi ile Batılı ülkeler arasındaki gerilimin arttığı bir dönemde, ‘demokratik’ ülkelerin Çin’in ‘Kuşak ve Yol’ projesine rakip olarak altyapıya yatırım yapmaları için bir girişim başlatmaları önerisinde bulundu.
Washington’ın Çin'in kuzeybatısındaki Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde başta Uygur Türkleri olmak üzere Müslüman azınlıklara yönelik insan hakları ihlallerinin faillerine yaptırım uygulanması ve Çin’in de buna karşın bazı Batılı isimlere yaptırımlar uygulayarak karşılık vermesi nedeniyle Pekin'le gerilim yaşanırken Başkan Biden, cuma gecesi, İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile yaptığı telefon görüşmesi sırasında girişimin başlatılması önerisinde bulunduğunu söyledi.
Fransız Haber Ajansı’nın (AFP) aktardığına göre ABD Başkanı gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Çin’in Kuşak ve Yol projesine atıfta bulunarak, ‘dünyanın dört bir yanındaki gerçekten yardıma ihtiyacı olan toplumlara yardım edilmesi amacıyla benzer bir girişimin demokratik ülkeler tarafından başlatılmasını önerdiğini’ söyledi.
Pekin, bölgesel güçleri ve Batılı ülkeleri endişelendiren Kuşak ve Yol girişimiyle krediler vererek ve projeler başlatarak son yıllarda bazı ülkelerdeki nüfuzunu arttırdı. Çin bu girişim çerçevesinde onlarca ülkenin karayolları, demiryolları, barajlar ve limanlar inşa etmesine ve geliştirmesine yardımcı oldu.
Çin’in resmi haber ajansı Yeni Çin Haber Ajansı’nın (XINHUA) haberine göre Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Mart ayı başlarında ülkesinin ‘kalıcı barış, küresel güvenlik ve ortak refahın olduğu açık, kapsayıcı, temiz ve güzel bir dünya inşa etmek için diğer ülkelerle birlikte çalışacağını’ vurguladı. Ancak Pekin, enerji yatırımını sınırlarının ötesine genişletmek için Kuşak ve Yol girişiminden yararlanmaya çalışırken, Çinli bankalar kömür projelerini finanse etmeye devam ediyor.
Boston Üniversitesi tarafından hazırlanan Çin'in küresel enerji projelerini finanse etmesine ilişkin veri tabanına göre Çin, 2000 ile 2018 yılları arasında kömür projelerine yaklaşık 57 milyar dolar harcadı.
Öte yandan Londra’dan Başbakan Johnson ile Başkan Biden arasındaki telefon görüşmesiyle ilgili yapılan açıklamada, Batılı ülkelerin Çin’in Kuşak ve Yol projesine rakip bir girişim başlatmaları önerisine değinilmedi, ama İngiltere Başbakanı ve ABD Başkanı'nın Sincan Özerk Bölgesi’ndeki ‘insan hakları ihlalcilerine’ yaptırım uygulamak için ciddi adımlar atılmasını ele aldıkları belirtildi.
Avrupa Birliği (AB), İngiltere, Kanada ve ABD, Sincan Özerk Bölgesi’nde siyaset ve ekonomi alanından bazı yetkililere yaptırımlar uyguladı. Buna karşın Pekin, insan hakları ihlalleri raporlarına karşı koordineli adım atarak Avrupa ülkeleri ve İngiltere’den bazı isimlere yaptırımlar uyguladı.
Pekin, Sincan Özerk Bölgesi’ndeki durumun ‘bir iç mesele’ olduğunda ısrar ederken geçtiğimiz cuma günü, başta Uygur Türkleri olmak üzere Müslüman azınlıklara yönelik muameleyle ilgili ‘yalanlar ve yanılsamalar’ yaymakla suçlanan İngiltere’den dokuz kişiye ve dört kuruluşa yaptırımlar uyguladığını duyurdu.
İnsan hakları örgütleri, Çin'i bir milyon Uygur Türkü ve diğer Müslüman azınlıklardan insanları, Sincan Özerk Bölgesi’ndeki gözaltı kamplarında alıkoymakla suçluyor. Çin ise bu suçlamaları şiddetle reddediyor. AFP’nin haberine göre Pekin, söz konusu kampların ‘nüfusu dini radikalizm ve ayrılıkçılık eğilimlerinden uzak tutmayı’ amaçlayan ‘mesleki eğitim merkezleri’ olduğunu söylüyor.



ABD-Birleşik Krallık ticaret anlaşmasında neler var?

Londra'da bir Rolls-Royce Dawn'ın kaputundaki Rolls-Royce logosu (DPA)
Londra'da bir Rolls-Royce Dawn'ın kaputundaki Rolls-Royce logosu (DPA)
TT

ABD-Birleşik Krallık ticaret anlaşmasında neler var?

Londra'da bir Rolls-Royce Dawn'ın kaputundaki Rolls-Royce logosu (DPA)
Londra'da bir Rolls-Royce Dawn'ın kaputundaki Rolls-Royce logosu (DPA)

İngiliz yetkililer, ABD ile yapılması beklenen bir ticaret anlaşmasının, ABD Başkanı Donald Trump'ın küresel ekonomiyi sarsan gümrük vergilerinin etkilerini hafifleteceğini umuyor.

Trump bu yılın başlarında, ABD'ye ithal edilen tüm otomobillere yüzde 25 gümrük vergisi uygulanacağını açıklamış ve bu önlem Rolls-Royce ve Aston Martin gibi İngiliz lüks otomobil üreticilerini olumsuz etkilemişti.

Bu vergiler, 2 Nisan'da yürürlüğe giren ve aralarında İngiliz ürünlerine yönelik yüzde 10'luk genel gümrük vergisinin de bulunduğu bir dizi gümrük vergisine ek olarak uygulanıyor.

Downing Street bugün yaptığı açıklamada, Birleşik Krallık ile ABD arasındaki ticaret görüşmelerinin ‘hızlı bir şekilde devam ettiğini’ ve bugün ilerleyen saatlerde bir güncelleme beklendiğini bildirdi. Bu açıklama, ABD Başkanı Donald Trump'ın ‘son derece saygın bir ülke’ ile ‘büyük bir ticaret anlaşması’ yapıldığını duyurmasının ardından geldi.

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın Sözcüsü, “Başbakan her zaman Birleşik Krallık'ın ulusal çıkarları doğrultusunda hareket edecektir. ABD hem ekonomik hem de ulusal güvenliğimiz için vazgeçilmez bir müttefiktir... İki ülke arasındaki anlaşma görüşmeleri hızla devam etmektedir ve Başbakan bugün ilerleyen saatlerde konuyla ilgili bilgi verecektir” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Independent'tan aktardığına göre anlaşma, İngiliz otomotiv ve çelik endüstrilerine uygulanan yüzde 25'lik gümrük vergisinin tüm etkilerinden belirli sayıda İngiliz ihracatını muaf tutan kotalar içerebilir.

Bunun karşılığında Birleşik Krallık, Meta ve Amazon gibi büyük ABD teknoloji şirketlerini etkileyen dijital hizmetler vergisi konusunda taviz verebilir.

2020'de yürürlüğe giren yüzde 2'lik vergi, Birleşik Krallık'a yılda yaklaşık 800 milyon sterlin (yaklaşık 1 milyar dolar) gelir sağlıyor.

Anlaşmanın bir parçasını oluşturabilecek diğer hususlar arasında ABD otomobillerine uygulanan gümrük vergilerinde taviz verilmesi ve ABD tarım ürünlerine uygulanan vergilerin azaltılması da yer alıyor.