Boskalis CEO’su: Süveyş Kanalı’ndaki geminin tamamen kurtarılması kolay olmayacak

Dev geminin burnu kıyıdan 102 metre uzaklaştırıldı (AFP)
Dev geminin burnu kıyıdan 102 metre uzaklaştırıldı (AFP)
TT

Boskalis CEO’su: Süveyş Kanalı’ndaki geminin tamamen kurtarılması kolay olmayacak

Dev geminin burnu kıyıdan 102 metre uzaklaştırıldı (AFP)
Dev geminin burnu kıyıdan 102 metre uzaklaştırıldı (AFP)

Süveyş Kanalı’nda geçtiğimiz hafta karaya oturan Ever Given isimli dev konteyner gemisini kurtarmaya çalışan Boskalis şirketi CEO’su Peter Berdowski, geminin kısmi olarak yüzmesine ilişkin haberlerin iyi olduğunu, ancak sürecin tamamlanmasının kolay olmayacağını söyledi.
Reuters’a göre Berdowski, “Yeni bir römorkör gelecek ve geminin tamamen kurtulmasına yardımcı olmak için pruvanın altına su pompalanacak, ancak bu çabalar işe yaramazsa gemideki konteynerlerin azaltılması gerekebilecek” dedi.
Süveyş Kanalı Kurumu Başkanı Usame Rabi ise, dev geminin burnunun kıyıdan 102 metre uzaklaştırıldığını ve yüzde 80 oranında doğru yöne çevrildiği bildirdi.
Rabi, bugün yaptığı açıklamada, Panama bandıralı dev konteyner gemisinin kısmi olarak tekrar yüzdürüldüğünü, burnunun kıyıdan 102 metre uzaklaştırıldığını ve yüzde 80 oranında doğru yöne çevrildiğini belirtti.
Kurum Başkanı ayrıca, yerel saat ile 11.30’da gelgit ile su seviyesi 2 metre daha yükseldiğinde tekneyi hareket ettirme çabalarının devam edeceğini söyleyerek, “Gemi tamamen yüzdükten ve teknik inceleme için bekleme alanına yönlendirildikten sonra kanalda seyrüsefer trafiği yeniden başlayacak” dedi.
Shoe Kisen’in sahibi olduğu, Tayvan merkezli Evergreen şirketi sözcüsü de, geminin hareket ettirildiğini ancak henüz yüzdürülmediğini açıkladı.
Sözcü, 11 trol teknesinin bugün sabah saatlerinden itibaren, kanala doğru 30 derecelik bir açıyla sıkışmış durumda olan 224 bin ton ağırlığındaki gemiyi kurtarmaya çalıştığını bildirdi.
Geminin pruvasının kanala sıkıştığında hasar gördüğünü dile getiren Sözcü, ek bir hasarın tespit edilmediğini sözlerine ekledi.



Washington Gazze'de diplomatik çözüm istiyor

ABD vatandaşlığına sahip İsrailli rehine Idan Alexander önceki gün Tel Aviv'de ailesiyle buluştu (AFP)
ABD vatandaşlığına sahip İsrailli rehine Idan Alexander önceki gün Tel Aviv'de ailesiyle buluştu (AFP)
TT

Washington Gazze'de diplomatik çözüm istiyor

ABD vatandaşlığına sahip İsrailli rehine Idan Alexander önceki gün Tel Aviv'de ailesiyle buluştu (AFP)
ABD vatandaşlığına sahip İsrailli rehine Idan Alexander önceki gün Tel Aviv'de ailesiyle buluştu (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, dün Hamas'ın elindeki İsrailli esirlerin ailelerine diplomatik çözümlerle sonuca ulaşmayı istediğine dair güvence verirken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı sürdürme ve Hamas’ı ortadan kaldırma kararlılığını ilan ederek süreci sekteye uğratmaya çalıştı.

İsrailli rehinelerin aileleri, Witkoff'un dün Tel Aviv'de ABD’nin Rehine İşleri Özel Temsilcisi Adam Boehler’in de katılımıyla kendileriyle yaptığı görüşmeyi aktararak “Hepimiz diplomatik bir çözüm görmek istiyoruz. Gerçek şu ki hayatta kalanların çoğu diplomatik çözümlerle (Gazze’den) ayrıldı” dediler. Witkoff, dün İsrailli temsilcilerin de katılımıyla yeni bir müzakere turunun başladığı Katar’ın başkenti Doha'ya hareket etmeden önce yaptığı açıklamada, “Adam (Boehler) ve ben müzakerelerde ilerleme şansı olduğunu düşünmeseydik Doha'ya gitmezdik” dedi.

Öte yandan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Tüm esirlerin serbest bırakılması ve Hamas'ın ortadan kaldırılması ortak iki hedeftir” dedi.

Netanyahu sözlerine şöyle devam etti:

Biz (yani İsrail ordusu) önümüzdeki günlerde görevi tamamlamak ve Hamas'ı yenilgiye uğratmak için tüm gücümüzle (Gazze Şeridi’ne karşı) harekete geçeceğiz. Hamas ‘Durun! 10 esiri daha serbest bırakmak istiyoruz’ diyebilir. Tamam, öyle olsun, onları alacağız ve sonra göreve devam edeceğiz, ancak savaşı durdurmayacağız. Geçici ve sınırlı bir ateşkes yapılabilir, ancak sonuna kadar gideceğiz.

Netanyahu'nun açıklamalarından önce Hamas, Idan Alexander’ın serbest bırakılmasının İsrail'in askeri baskısı sonucu değil, ABD yönetimiyle yapılan temaslar sonucu gerçekleştiğini belirten bir açıklama yayınlamıştı.