Uzmanlar yanıtladı: Yapay tatlandırıcılar şekerden daha mı sağlıklı?

Yapay tatlandırıcılar, şeker eksikliğinin yaşandığı II. Dünya Savaşı'nda yaygınlaşmıştı (Reuters)
Yapay tatlandırıcılar, şeker eksikliğinin yaşandığı II. Dünya Savaşı'nda yaygınlaşmıştı (Reuters)
TT

Uzmanlar yanıtladı: Yapay tatlandırıcılar şekerden daha mı sağlıklı?

Yapay tatlandırıcılar, şeker eksikliğinin yaşandığı II. Dünya Savaşı'nda yaygınlaşmıştı (Reuters)
Yapay tatlandırıcılar, şeker eksikliğinin yaşandığı II. Dünya Savaşı'nda yaygınlaşmıştı (Reuters)

Bilim insanlarının bilgi teyiti yaptığı Metafact'te bir karşılaştırmada bulunan 8 uzmandan 5'i yapay tatlandırıcıların şekerden daha sağlıklı olduğunu düşünüyor.
İlk yapay tatlandırıcı sakarin, 1879'da Johns Hopkins Üniversitesi'nde profesör olan Ira Remsen tarafından kazara keşfedilmişti.
Bugünlerde yapay tatlandırıcılar, devasa yiyecek ve içecek pazarının merkezinde yer alıyor. Bunlar sadece ucuz olduğu için değil, aynı zamanda obezite tehdidi ve bununla ilişkili sağlık sorunlarıyla mücadeledeki potansiyel rolü sebebiyle insanları cezbediyor.
Örneğin şekerden 200 kat daha tatlı sakarin, sıfır kaloriye sahip. Peki bu, şekerleri yapay tatlandırıcılarla değiştirmemiz gerektiği anlamına mı geliyor? Yoksa dikkate alınması gereken daha fazla faktör mü var?

Yapay tatlandırıcı ve kanser
Yapay tatlandırıcıların kanserle bir bağlantısı olduğuna ilişkin bir görüş mevcut. Bu endişeler, sakarinle beslenen sıçanların mesane kanseri olduğunu gösteren 1978 tarihli bir çalışmadan doğuyor. Öte yandan, bu durumun sadece sıçanlarda ortaya çıktığı ve sakarinin insanlarda kansere yol açmadığı ortaya kondu.
Sadece sakarin değil, ABD Gıda ve İlaç Dairesi ve Avrupa Birliği'nin onayladığı bütün yapay tatlandırıcılar hem hayvanlarla hem de insanlardan toplanan verilerle test edildi. Yani onaylanmış yapay tatlandırıcıların hiçbirinin kanserle bağlantısı yok.

Yapay tatlandırıcılar kilo vermeyi sağlar mı?
Fazla şeker tüketiminin sağlığı kötü etkilediği pek çok kez kanıtlandı. Özellikle şekerli içecekler kilo almaya, metabolik hastalıklara ve tip 2 diyabete sebebiyet verebiliyor. Dolayısıyla birçok kişi, şeker yerine kalorisiz tatlandırıcılar kullanmanın kilo vermeyi sağlayabileceğini düşünüyor.
Ancak 2018'de 56 farklı çalışmanın sonuçlarını inceleyen bir meta analiz, yapay tatlandırıcı kullanan kişilerin çoğu durumda şeker kullananlara göre kilo vermede daha iyi olmadığını göstermişti. Öte yandan tatlandırıcıya geçen aşırı kilolu veya obez bireylerin, şeker yiyenlere göre daha fazla kilo verdiği tespit edilmişti.
Yapılan diğer araştırmalar da şekerden tatlandırıcıya geçişin, kilo vermede olumlu etkisinin çok az olduğunu göstermişti. Uzmanlar bu konuda net bir sonuca varılamamasının, deneylerin karmaşıklığından kaynaklandığını düşünüyor. Zira pek çok farklı tatlandırıcı türü var ve her biri kilo vermede farklı etkilere sahip.
Bir diğer sebepse beslenme düzenindeki diğer değişikliklerin tatlandırıcıya geçişin sonuçlarını etkilemesi. Biyokimyager Dr. Kireon Rooney, tatlandırıcıların diğer gıdalarla birlikte tüketilmesinin, vücuttaki enerjiyi etkileyebileceğini düşünüyor.
Bununla birlikte beslenme uzmanı Cornelie Nienaber-Rousseau ise, tatlandırıcıların "iştahı artırabileceğini, yiyecek arama isteğini tetikleyebileceğini ve şekere duyulan özlemi nüksettirebileceğini" ve dolayısıyla bazı kişilerin kilo alabileceğini belirtti.

Obezite krizine sihirli değnek yok
Beslenme, diyabet ve obezite uzmanı Jennie Brand-Miller, düşük kalorili tatlandırıcıların popülaritesine ve her yerde bulunmasına rağmen, obezite ve aşırı kilo prevalansının (yaygınlık) son 50 yılda üç katına çıktığına dikkat çekti.
Epidemiyolog Gideon Meyerowitz-Katz ise şu ifadeleri kullandı:
"Yapay tatlandırıcılar… şekerle karşılaştırıldığında, bütün göstergeler yapay tatlandırıcıların muhtemelen daha iyi olduğuna işaret ediyor."
Ancak veriler, yapay tatlandırıcıların da en sağlıklı seçenek olmadığını gösteriyor. Zira hücre biyolojisi uzmanı Steven Farber, yapay tatlandırıcıların metabolik hastalıkları, obeziteyi tip 2 diyabeti ve kardiyovasküler hastalıkları artırabileceğini ve kötüleştirebileceğini belirtti. Verilerin düzenli tatlandırıcı kullanımının vücut kitle endeksinde ve kardiyometabolik risklerde artışa sebep olabildiğini gösterdiğini sözlerine ekledi.
 
Independent Türkçe, Science Alert, Metafact



Tazmanya'da 122 yıllık şişe içinde mesaj bulundu

Şişe, Tazmanya'daki Cape Bruny Deniz Feneri'nde uzman ressam tarafından bulundu (Brian Painter/Tasmanya Parklar ve Yaban Hayatı Servisi)
Şişe, Tazmanya'daki Cape Bruny Deniz Feneri'nde uzman ressam tarafından bulundu (Brian Painter/Tasmanya Parklar ve Yaban Hayatı Servisi)
TT

Tazmanya'da 122 yıllık şişe içinde mesaj bulundu

Şişe, Tazmanya'daki Cape Bruny Deniz Feneri'nde uzman ressam tarafından bulundu (Brian Painter/Tasmanya Parklar ve Yaban Hayatı Servisi)
Şişe, Tazmanya'daki Cape Bruny Deniz Feneri'nde uzman ressam tarafından bulundu (Brian Painter/Tasmanya Parklar ve Yaban Hayatı Servisi)

Tazmanya'da, Avustralya'nın en eski deniz fenerlerinden birinin duvarına gizlenmiş 122 yıllık bir şişe mesajı gün yüzüne çıkarıldı. Keşif, tarihçilerin büyük ilgisini çekti.

Nadir bulunan bu mesaj, bu hafta Tazmanya'daki Bruny Adası'nda yer alan Cape Bruny Deniz Feneri'nin fener odasında, rutin koruma çalışmaları sırasında keşfedildi. Buluntuyu fark eden kişi, uzman ressam Brian Burford'dı.

Tazmanya Parklar ve Yaban Hayatı Servisi (PWS), ressamın duvarın paslanmış bölümünde çalışırken "alışılmadık bir şey" fark ettiğini ve daha yakından incelediğinde bunun içinde mektup bulunan cam şişe olduğunu anladığını belirtti.

Şişe, Hobart'a getirildi ve Tazmanya Müzesi ve Sanat Galerisi'nden (TMAG) konservatörler, bitüm kaplı mantarı keserek içindeki hassas içeriği dikkatlice çıkardı.

İçinde, Hobart Denizcilik Kurulu'nun o zamanki Deniz Fenerleri Müfettişi James Robert Meech tarafından kaleme alınmış, 29 Ocak 1903 tarihli, el yazısıyla yazılmış iki sayfalık mektup bulunan bir zarf vardı.

Mektupta, deniz fenerinde yapılan önemli iyileştirmeler, ahşap merdivenin yerine yeni demir spiral merdivenin takılması, yeni beton zemin ve yeni fener odasının yapılması gibi ayrıntılar yer alıyordu.

dfghty
Tazmanya'daki Cape Bruny Deniz Feneri'nde uzman ressam tarafından bulunan şişe (Brian Painter/Tazmanya Parklar ve Yaban Hayatı Hizmetleri)

Ayrıca, ışığın yanıp sönme dizisindeki değişiklikler kaydedilmiş. Daha önce 50 saniyelik döngüyle yanıp sönen ışık, üç saniyelik aydınlık ve ardından 19,5 saniyelik karanlık şeklinde değiştirilmiş ve projede yer alan bekçilerin ve işçilerin adları listeleniyor. PWS'ye göre çalışmalar Denizcilik Kurulu'na 2 bin 200 sterline mal olmuş, bu da bugün yaklaşık 474 bin Avustralya dolarına (yaklaşık 12,5 milyon TL) denk geliyor.

PWS Tarihi Miras Müdürü Annita Waghorn, mesajın durumunun olağanüstü olduğunu söyledi.

"Mektup tek parça halinde çıktığında odadaki heyecanı hissedebiliyordunuz" dedi.

Bu mektup bize deniz fenerinde yapılan çalışmalar ve bu çalışmaları üstlenen kişiler hakkında fikir veriyor. Bu bilgiler, Bruny Adası ve Cape Bruny Deniz Feneri'nin zengin tarihine katkıda bulunuyor.

scdfrgt
Cape Bruny deniz fenerindeki şişede yazarın imzaladığı mesajın ikinci sayfası (Tazmanya Parklar ve Yaban Hayatı Servisi)

TMAG konservatörleri, eski kağıdı korumak için nemlendirme işlemi kullanarak gevşetip düzleştirdi. Mektup nihayetinde halka açık olarak sergilenecek ancak yeri henüz doğrulanmadı.

İlk olarak 1838'de faaliyete geçen Cape Bruny Deniz Feneri, 1996'da hizmet dışı bırakılıp yerine yakındaki güneş enerjisiyle çalışan ışık konana kadar 150 yıldan uzun bir süre gemilere Avustralya'nın en tehlikeli sularından bazılarında rehberlik etmişti.

Buluntu, tarihçileri ve PWS yetkililerini şaşırttı çünkü fener odası 1903'te kurulduğundan beri mühürlü duvar alanına kimse erişmemişti.

Yerel medyanın "son yılların en önemli deniz feneri keşiflerinden biri" diye nitelendirdiği mesaj, eyaletin denizcilik geçmişine ışık tutan bir zaman kapsülü niteliğinde.

Independent Türkçe