Macron-Barzani görüşmesinde Irak ve bölgesel dosyalar ele alındı

IKBY Başkanı Barzani, Paris’te Fransız-Kürt ilişkilerini güçlendiren çabalarda bulundu

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, IKBY Başkanı Neçirvan Barzani’yi dün Elysee Sarayı'nda kabul etti (AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, IKBY Başkanı Neçirvan Barzani’yi dün Elysee Sarayı'nda kabul etti (AFP)
TT

Macron-Barzani görüşmesinde Irak ve bölgesel dosyalar ele alındı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, IKBY Başkanı Neçirvan Barzani’yi dün Elysee Sarayı'nda kabul etti (AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, IKBY Başkanı Neçirvan Barzani’yi dün Elysee Sarayı'nda kabul etti (AFP)

Paris ile Iraklı Kürtler arasında, Fransa'nın sosyalist cumhurbaşkanı Francois Mitterrand'ın dönemine (1981-1995) dayanan eski bir ilişki var. Mitterrand, eşi Danielle’in başkanı olduğu ve faaliyetlerinin çoğunu Iraklı Kürtlere yardım etmeye adayan ‘France-Libertes’ (Fransa Özgürlükler Vakfı) aracılığıyla Iraklı Kürtler için çok önemli bir rol oynadı. Paris, uçuşa yasak bölgenin ve o zamanlar ‘Hat 36’ olarak bilinen güvenli bölgenin kurulması için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) önemli bir rol üstlendi. Ayrıca Fransa’nın eski Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner’ın, ‘Sınır Tanımayan Doktorlar’ örgütünü yönetirken Kürt bölgesine insani yardım sağlanmasında rolü oldu.
Elysee Sarayı'nda birbiri ardına göreve gelen cumhurbaşkanları, Paris ile Erbil arasındaki yakın ilişkiyi sürdürdüler. Son yıllarda Elysee Sarayı ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) başkanlığı arasında yapılan toplam 10 görüşme, bunun iyi bir kanıtıdır. Irak'ı Fransız diplomasisi için bir ‘öncelik’ olarak gören Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yönetimi sırasında Paris’in, gerek Bağdat ile gerekse Erbil ile ilişkileri daha da güçlendi. Bu nedenle IKBY Başkanı Neçirvan Barzani’nin Paris ziyareti ve dün Elysee Sarayı'nda Macron ile yaptığı görüşme, iki tarafın da aralarındaki ilişkileri geliştirme ve iletişimi sürdürme arzuları çerçevesinde gerçekleşti.
Burada Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un geçtiğimiz yıl 2 Eylül’de Bağdat'ı ziyaret ettiği ve daha sonra 19 Ekim'de Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi'yi kabul ettiğini hatırlatmakta fayda var. Barzani ile Macron arasında ise Aralık 2017'deki ilk görüşmenin ardından dördüncü, Paris’te yapılan üçüncü görüşme gerçekleşti. İlk ziyarette Barzani, referandum sayfasının, IKBY’nin ayrılmasını önlemek için komşu ülkeler ile ittifak yapan Irak'tan bağımsızlığa çevrilmesi için yardım istemek üzere Fransa'ya gelmişti. Cumhurbaşkanı Macron o dönem Bağdat ve Erbil'i referandumu ve sonuçlarını unutarak aralarındaki ilişkileri normalleştirmeleri ve yeniden diyaloga başlamaları için büyük çaba sarf etti. İkinci görüşme, 2019 yılının Temmuz ayında, üçüncüsü ise Macron’un Irak ziyareti sırasında gerçekleşti.
Fransa, DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu’na (DMUK) katılan ilk ülkelerden biriydi. Fransa geçtiğimiz yıllarda Irak güçleri ve peşmergeler için eğitmenler ve uçaklar göndererek askeri çabalara katkıda bulundu. Ayrıca komando gücüyle ve Irak kuvvetlerine gelişmiş bir topçu sistemi sağlanmasıyla da destek oldu.
Macron ve Barzani’nin dün bir çalışma yemeği olarak gerçekleştirdikleri görüşmede, Barzani'nin dış politika danışmanı Falah Mustafa ve IKBY Başkanlık Divanı Başkanı Fevzi Hariri de katıldı. İki liderim çalışma yemeğinin ardından basın açıklaması yapması bekleniyordu. Ancak basın toplantısının iptal edildiğini gazetecilere bildirdi. İptalin sebebi ise açıklanmadı. Parisli çevreler, iptali Macron'un yeni tip koronavirüs Kovid-19 salgınının daha fazla yayılmasına karşı mücadeleyle meşgul olmasına bağladılar. Siyaset ve sağlık alanından yetkililer, İngiltere'de rastlanan mutasyona uğramış yeni koronavirüs türünün yayılmasından endişe ediyorlar.
Cumhurbaşkanı Macron'un yarın Sağlık Savunma Konseyi oturumuna başkanlık etmesi ve daha sonra bir ulusa sesleniş konuşması yapması bekleniyor.  Ayrıca bazı bölgelerde halihazırda yürürlükte olan kısıtlamaların sıkılaştırılması ve okulların kapatılması gibi daha sert önlemler alınacağı tahmin ediliyor. Öte yandan Barzani’nin Elysee Sarayı’ndaki görüşmenin ardından Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian ve Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo ile görüşmesi bekleniyordu.
Fransa’nın Bağdat Büyükelçisi Bruno Hubert'in geçtiğimiz pazartesi Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi ile görüşmesinde Barzani'nin Paris ziyaretini açıklaması dikkat çekiciydi. Irak Başbakanlık Ofisi’nden yapılan açıklamaya göre görüşmede, Irak ve Fransa ilişkilerini geliştirmenin yolları ele alındı. Açıklamada, Paris’in ‘Irak'a olan takdirini ve her alanda yapılan ikili iş birliğini güçlendirme arzusunu dile getirdiği’ belirtildi. Bu arada Büyükelçi Hubert’in Barzani'nin Fransa ziyaretinin esasları ve amaçları konusunda Irak Başbakanı Kazimi’ye bilgi vermiş olabileceği düşünülüyor.
Diğer yandan dün Elysee Sarayı’nda gerçekleşen görüşmede birçok dosya ele alındı. Ele alınan konular arasında, DEAŞ’la ve genel olarak terörizmle mücadelenin sürmesi, DMUK’un geleceği ve ABD Başkanı Joe Biden dönemindeki görevleri, Washington’ın Irak ve bölgedeki yeni planları, Irak'ın ve özellikle IKBY’nin içinde bulunduğu mevcut genel koşullar, Fransız ve Kürt tarafları arasındaki ilişkilerin ve Türkiye ile ilişkilerin nasıl geliştirileceği başlıkları yer aldı.
IKBY Başkanlığı internet sayfasından yapılan açıklamada, Kovid-19 salgınıyla mücadele dosyasının da iki taraf arasında ele alınan konulardan biri olduğu belirtildi. IKBY Paris Temsilcisi Ali Dolemeri açıklamasında, “Ziyaret, Paris'in Irak ve IKBY’ye büyük önem verdiğini gösteriyor. Görüşme,  ‘IKBY olmadan Irak’ta ya da bölgede hiçbir şekilde uzlaşının veya istikrarın sağlanamayacağı’ düşüncesinden ötürü büyük önem taşıyor” dedi. Dolemeri, Paris'in IKBY’nin ve özellikle de Neçirvan Barzani'nin bu konudaki rolüne ihtiyacı olduğunu ve Fransa'nın Irak'taki bazı sorunların ele alınmasında yardımcı olabileceğini söyledi.  Bu da her iki tarafın da diğerine ihtiyacı olduğu anlamına geliyor.
Dolemeri, iki tarafı siyasi ve diplomatik olarak birbirine bağlayan ‘güçlü ilişkilere’ sahip olduğuna ve bu ilişkileri güçlendirmek istediklerine dikkati çekti.
Paris’in Irak ve IKBY’de savunma da dahil her alanda konumunu güçlendirmeye çalıştığı herkes tarafından biliniyor. Daha önce Fransa Savunma Bakanı Florence Parly Bağdat’ı ziyaret etmişti. Irak'ın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü savunan Paris, Irak'la arasındaki ilişkilerin bir ‘çıkış noktası’ olmasını ve Irak’ın ABD-İran çatışmasının rehini veya kurbanı olarak terk edilmemesini istiyor. Özellikle IKBY’deki yeniden yapılanmaya katkıda bulunmak isteyen Paris, Sincar'da (Şengal) bir hastane inşa etmeye başlarken Musul Üniversitesi'ni de yeniden inşa etmek istiyor. Paris, Irak'ın egemen kararına saygı duyulması, hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi, milislerin dağıtılması ve Erbil ile Bağdat arasındaki diyalogun sürdürülmesi çağrısında bulunuyor. Bunun yanı sıra Macron daha önce Türkiye'nin kuzey Irak'taki askeri operasyonlarını şiddetle eleştirmiş ve Türkiye’den Irak’ın egemenliğine saygı göstermesini talep etmişti.
Son olarak IKBY Başkanı Barzani, dün öğleden sonra Twitter hesabından paylaştığı mesajda, “Bugün Paris'te dostum Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüşmekten büyük mutluluk duydum. Fransa'nın IKBY’ye olan desteğini sürdürmesini takdir ettiğimi bir kez daha yineledim. İkili ilişkileri, Irak ve bölgesel meseleleri ve önümüzdeki fırsatları ve zorlukları tartıştık” ifadelerini kullandı.



Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.


İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye’deki bazı silahlı grupların Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşündüğünü söyledi. Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre Katz, İsrail’in Şam ile güvenlik anlaşması ya da normalleşme yolunda olmadığını belirterek, Suriye ordusu ya da ülkedeki farklı milislerin İsrail yerleşimlerine saldırma veya Suriye’deki Dürzi toplumunu yeniden tehdit etme ihtimaline karşı hazırlık yapıldığını ifade etti.

Katz, Husilerin de Golan Tepeleri’ne yönelik olası bir kara harekâtını değerlendirdiğini söyledi.

Öte yandan, İsrail güçleri Aralık 2024’te Beşşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Suriye’nin güneyinde dokuz noktada konuşlandı. Bu noktaların büyük bölümü, iki ülke arasındaki sınırda Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölgede yer alırken, konuşlanma alanları arasında Cebel Hermon’un (Şeyh Dağı) Suriye tarafındaki iki nokta da bulunuyor.

İsrail, bu birliklerin İsrail yerleşimlerini korumak ve düşman unsurların eline geçtiğinde tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak amacıyla Suriye topraklarında yaklaşık 15 kilometre derinliğe kadar faaliyet yürüttüğünü açıkladı. Bu potansiyel tehdit unsurları arasında Lübnan Hizbullahı ile İran destekli diğer milis gruplar da yer alıyor.

Suriye’nin güneybatısında bulunan Golan Tepeleri, başkent Şam’ın yaklaşık 60 kilometre batısında yer alıyor ve toplamda 1.860 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. İsrail, Haziran 1967 Savaşı sırasında bölgenin yaklaşık 1.250 kilometrekarelik kısmını işgal etmiş, 1981’de ise fiilen ilhak etmişti. Ancak bu ilhak, bölgeyi hâlen işgal altındaki Suriye toprağı olarak kabul eden Birleşmiş Milletler tarafından tanınmıyor.