Afrika, geciken aşılara karşı uyarıda bulundu

Nairobi’de cumartesi günü Kenyalılar sokağa çıkma yasağı öncesinde evlerine dönmek için acele ederken (AFP)
Nairobi’de cumartesi günü Kenyalılar sokağa çıkma yasağı öncesinde evlerine dönmek için acele ederken (AFP)
TT

Afrika, geciken aşılara karşı uyarıda bulundu

Nairobi’de cumartesi günü Kenyalılar sokağa çıkma yasağı öncesinde evlerine dönmek için acele ederken (AFP)
Nairobi’de cumartesi günü Kenyalılar sokağa çıkma yasağı öncesinde evlerine dönmek için acele ederken (AFP)

Afrika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (Africa CDC) Direktörü Dr. John Nkengasong dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, Hindistan’ın yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı üretilen aşılarının ihracatını yavaşlatma kararının Afrika’da planlanan aşılama çalışmalarını karmaşık bir hale getirdiğini açıkladı.
AFP’nin haberine göre, sıklıkla ‘dünyanın eczanesi’ olarak adlandırılan Hindistan, yeni bir salgın dalgası ve başarısız bir aşılama kampanyası ile yüzleşirken, geçen hafta yapılan bir açıklama ile aşıların ihracatının erteleneceğini duyurdu.
Africa CDC Direktörü Dr. John Nkengasong, “Hindistan Serum Enstitüsü tarafından üretilen Oxford-AstraZeneca aşıları, Afrika’da yürütülmekte olan aşılama kampanyasının omurgasını temsil ediyor” dedi. Afrika kıtasının teslim almakta olduğu dozların çoğu, fakir ülkelere aşı sağlanmasını hedefleyen COVAX mekanizması kapsamında geliyor. Nkengasong, Afrika Birliği’nin 55 üye ülkesinin nüfusunun yaklaşık yüzde 30’unu aşılama hedefine dikkat çekerek, sevkiyatların ertelenmesi durumunda belirlenen hedeflere 2021 sonuna kadar ulaşılmasının pek mümkün olmadığını söyledi. Dr. ayrıca “Gecikme devam ederse -Bunun ihracat yasağı değil bir gecikme olmasını umuyorum, çünkü böyle bir şey bu durumda felaket olur- aşılama programımıza uymak son derece sorunlu bir hale gelecek” dedi.
Bu haftanın başlarında, Johnson&Johnson şirketi Afrika ülkelerine 400 milyona ulaşan aşı dozu teslim edileceğini duyurdu, ancak aşıların ilk partisinin 2021’in üçüncü çeyreği öncesinde teslim edilmesi beklenmiyor.
Nkengasong şu ana kadar 29 Afrika ülkesinin aşı teslim aldığını belirtti. Afrika ülkeleri şu ana kadar 29,1 milyon aşı dozu aldı ve sağlık çalışanları, yaşlılar ve kronik hastalıkları olan kişilere odaklanılarak toplamda 10,3 milyon aşı dozu uygulandı.
Geçen ay vaka sayısında haftalık yüzde 53’lük bir artış gözlemlenen Kenya gibi bir dizi Afrika ülkesi salgının yayılması ile yüzleşiyor. Kenya’daki aşılama kampanyası, başta sağlık çalışanlarının aşıya karşı güvensizliği sebebiyle kaos içinde ilerlerken, öncelik gruplarına dahil olmayan birçok kişinin aşılama merkezlerine gelerek aşı olmaları sebebiyle aşılar tükeniyor.
AFP’nin aktardığına göre, Rus aşısı Sputnik V’nin iki dozu Afrika’daki özel kliniklerde yaklaşık 70 dolara satılıyor.



İran ve İsrail'in savaşa geri dönme riskine dair 4 işaret

İran ve İsrail bayrakları (Reuters)
İran ve İsrail bayrakları (Reuters)
TT

İran ve İsrail'in savaşa geri dönme riskine dair 4 işaret

İran ve İsrail bayrakları (Reuters)
İran ve İsrail bayrakları (Reuters)

İran ve İsrail arasındaki gerilim, bugüne kadarki en doğrudan ve yıkıcı çatışmaları olan haziran ayındaki 12 günlük savaşın ardından yüksek seyretmeye devam ediyor. Amerikan “Newsweek” dergisi, Tel Aviv ve Tahran'ın savaşa geri dönme riski taşıdığına dair dört göstergeye dikkat çekti.

Dergi, çatışmanın 13 Haziran'da İsrail'in İran'ın nükleer ve askeri hedeflerine yönelik saldırılarıyla başladığını ve bunun yüzlerce insansız hava aracı (İHA) ve balistik füzenin İsrail'i hedef aldığı yaygın bir İran tepkisini tetiklediğini bildirdi.

22 Haziran'da ABD, İran'ın önemli nükleer tesislerine hava ve füze saldırıları düzenledi. İran ise ABD Ee-Udeyd üssünü hedef alarak misillemede bulundu.

24 Haziran'da varılan ateşkese rağmen, derin stratejik ve nükleer gerilimler çözümsüz kalmaya devam ediyor.

Sana'daki Husiler, İran'la dayanışma içinde ABD ve İsrail bayraklarını yaktı (Reuters)Sana'daki Husiler, İran'la dayanışma içinde ABD ve İsrail bayraklarını yaktı (Reuters)

İran-İsrail çatışmasının tırmanmasının, Ortadoğu'yu istikrarsızlaştırabileceği, küresel enerji ve güvenliği tehdit edebileceği, ABD ve Çin gibi büyük güçleri doğrudan çatışmaya sürükleyebileceği belirtildi. Ateşkes, temel ihtilaflı konuları ele almadan bırakarak yeni bir çatışmanın önünü açtı. Şarku’l Avsat’ın Newsweek’ten aktadığı analize göre son dönemdeki bazı gelişmeler, yeni bir çatışma riskinin arttığına işaret ediyor.

“Newsweek”, yeni çatışmalara yol açabilecek nedenleri inceledi.

1-Hızlı Silahlanma

İsrail tarafından zarar verilen savunmasını yeniden inşa etmeye çalışan İran, Çin'den karadan havaya füze bataryaları satın alarak her iki tarafı da yeniden silahlandırıyor.

Ayrıca Çin Savunma Bakanlığı, İran'ın eskiyen ve çoğunluğu Rus yapımı olan hava savunma sistemlerini geliştirmek amacıyla bu uçakları satın almak istediğine dair haberler arasında, "dost ülkelere" J-10 çok amaçlı savaş uçağı tedarik etme isteğini doğruladı.

Bu arada, İsrail'in Lübnan üzerindeki hava devriyelerini güçlendirdiğini, sivilleri korumak için yeni yerel güvenlik birimleri oluşturduğunu ve ön saflardaki birlikleri desteklemek için yedek kuvvetleri yeniden harekete geçirdiğini Savunma Bakanı Israel Katz doğruladı.

Amerika Birleşik Devletleri, eksilen teçhizatın yerine yenilerini koymak için İsrail'e silah sevkiyatını hızlandırdı, İsrail’e gelişmiş hassas mühimmat ve füze savunma sistemleri sağladı.

2- İran Nükleer Programının Durumu

Çatışma sırasında İran nükleer tesislerine verilen büyük hasara rağmen, önemli tesislerin kapatılıp kapatılmadığı belirsizliğini koruyor.

İran, uranyum zenginleştirmeye ve gelişmiş santrifüjler geliştirmeye devam ettiğini, nükleer hedeflerini sürdürdüğünü ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile denetimler konusunda iş birliğini askıya aldığını belirtiyor.

Trump yönetimiyle müzakerelerin geleceği ise belirsizliğini koruyor.

3- Trump ve Netanyahu'nun Yakınlaşması

Kısa bir süre önce Trump ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İran'la nasıl başa çıkılacağı konusunda fikir ayrılığına düşmüş gibi görünüyordu.

Ancak son görüşmeler, Tahran'ın nükleer emelleri ve bölgesel vekillerine verdiği destek konusunda yakınlaşmalarının güçlendiğini gösteriyor.

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eşini Sara'yı Beyaz Saray'da ağırladı (DPA)ABD Başkanı Donald Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eşini Sara'yı Beyaz Saray'da ağırladı (DPA)

Netanyahu, Trump'ın yaklaşımını açıkça desteklerken, "İsrail kendini savunmak için gerekli tüm önlemleri alacak" dedi.

Netanyahu, yakın iş birliklerinin bir göstergesi olarak, Trump'ı Nobel Barış Ödülü'ne aday göstererek, Ortadoğu güvenliği konusunda ortak bir cephe oluşturduklarını vurguladı.

4- Tahran Vekillerinin Artan Faaliyetleri

Yemen'deki İran destekli Husiler, son zamanlarda İsrail'e yönelik saldırılarını yoğunlaştırdı; Tel Aviv yakınlarındaki bölgeleri füze ve insansız hava araçlarıyla hedef aldı ve Kızıldeniz'de İsrail ile bağlantılı olduğu iddia edilen Yunan Eternity C ve Magic Seas adlı iki gemiyi batırdı.

Bu koordineli saldırılar, Husilerin artan askeri yeteneklerini ve İran'ın İsrail'e baskı yapma ve hayati önem taşıyan nakliye hatlarını aksatma konusundaki geniş kapsamlı stratejisini ortaya koyuyor.

Artan çatışmalar ise ABD'nin bölgede doğrudan bir askeri çatışmaya sürüklenme olasılığını artırıyor.

Sırada ne var?

İran askeri yeteneklerini güçlendirirken ve Husiler gibi vekilleri bölgesel saldırılarını artırırken gerilim yüksek seyrediyor.

Tahran diplomasiye ihtiyatlı bir ilgi gösterse de nükleer veya füze geliştirme çalışmalarını durdurmaya dair hiçbir işaret vermiyor. İsrail ise bu tehditlerle mücadele etmeye kararlı.

Newsweek'e göre, birçok cephede baskı artarken, yeni bir doğrudan çatışma riski devam ediyor.