Nahda Barajı müzakereleri bugün AfB’nin arabuluculuğunda Kinşasa'da başlıyor

Nahda Barajı müzakereleri bugün AfB’nin arabuluculuğunda Kinşasa'da başlıyor
TT

Nahda Barajı müzakereleri bugün AfB’nin arabuluculuğunda Kinşasa'da başlıyor

Nahda Barajı müzakereleri bugün AfB’nin arabuluculuğunda Kinşasa'da başlıyor

Mısır, Sudan ve Etiyopya’nın dışişleri ve sulama bakanları, Addis Ababa'nın 2011'den bu yana Nil'in ana kolu üzerine inşa ettiği Nahda (Rönesans/Hedasi) Barajı müzakereleri için bugün Kongo Demokratik Cumhuriyeti’Nin başkenti Kinşasa'da bir araya gelecekler. Nahda Barajı krizini çözmek için düzenlenecek olan yeni müzakere turunun ilkine AfB’nin şubat ayı dönem başkanı Kongo Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi ev sahipliği yapacak. Diğer yandan Mısır Sulama Bakanlığı dünkü açklamasında, su kullanımını rasyonelleştirmeyi ve su ünitesinden elde edilen kazancı en üst düzeye çıkarmayı amaçlayan büyük ulusal projeleri uygulamaya devam ettiklerini vurguladı.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, müzakerelere katılmak için dün Kinşasa'ya gitti. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Bakan Şukri dün yaptığı açıklamada, "Mısır, Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nin davetine, üç ülkenin çıkarlarını dikkate alacak bir şekilde barajın doldurulması ve işletilmesi konusunda yasal olarak bağlayıcı bir anlaşmaya varılmasıyla sonuçlanacak ciddi ve etkili bir müzakere sürecinin başlatılması çağrısı çerçevesinde yanıt verdi” dedi. Sudan resmi haber ajansı da dün yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Meryem es-Sadık ve Sulama ve Su Kaynakları Bakanı Yasir Abbas'ın da aralarında bulunduğu Sudanlı bir heyetin Nahda Barajı toplantılarına katılmak üzere bugün Kinşasa'ya gideceğini aktardı. Ajansa göre Sudanlı heyet bu tura, müzakere yöntemini ve sürecini belirlemek ve üzerinde bir uzlaşıya varmak amacıyla katılacak. Ayrıca heyetin, özellikle Sudan'ın üç tarafın bir anlaşmaya varmasına yardımcı olmak sunduğu için dörtlü bir uluslararası arabuluculuk teklifi çerçevesinde, son aylarda müzakerelerin askıya alınmasına neden olan çıkmazın ötesine geçen yapıcı müzakerelerin sürdürülmesini hedeflediği belirtidi. 
Mısır ve Sudan Etiyopya'yı kapsamlı bir anlaşmaya varılıncaya kadar önümüzdeki temmuz ayında baraj rezervuarını doldurma planlarını ertelemeye çağırıyor. Sudan müzakerelerin önündeki engellerin kaldırılması için Afrika Birliği (AfB), Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) ve ABD’den oluşan dörtlü bir arabuluculuk mekanizması teklifinde bulunmuştu. Ancak teklif Etiyopya tarafından reddedildi. Mısır ve Sudan, barajın doldurulmasının su payları üzerindeki etkisinden endişe duyuyor. Kahire önceki açıklamalarında, su haklarını koruma ve barajla ilgili herhangi bir anlaşmada herkes için fayda sağlama ilkelerine vurgu yaparak müzakereleri tamamlama konusundaki kararlılığını yinelemişti. 
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, birkaç gün önce yaptığı açıklamada, "Mısır'ın Nil suyundaki payını tehlikeye atmayacağı” konusunda uyarıda bulundu. Kongo Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı’ndan yetkililer, toplantının AfB’nin şubat ayı dönem başkanı Kongo Demokratik Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Felix Tshisekedi'nin ev sahipliğinde yapılacağını ve 3 gün süreceğini bildirdiler. AfB'nin Güney Afrika dönem başkanlığı sırasında geçen yıl Mısır, Etiyopya ve Sudan arasında müzakereler yapıldı ancak bir fikir birliğine varılamadı. 
Etiyopya’nın Kahire Büyükelçisi Marcus Tekeli, “konuya ilişkin üç ülke arasında diyalog konusunda bir anlaşma sağlanmazsa, herkesin kazanacaği bir anlaşmaya ulaşmanın zor olacağını" belirtti. Etiyopya haber ajansının Büyükelçi Tekeli’den aktardığı habere göre Büyükelçi, "Etiyopya'nın ilkeli pozisyonu ve anlaşmazlıkları diyalog yoluyla çözme konusundaki uzun vadeli taahhüdünü” vurguladı. Tekeli önceki açıklamalarında, ülkesinin tüm tarafları tatmin edecek bir anlaşmaya varmak için müzakerelerin devam etmesi konusunda kararlı olduğunu söylemişti.
Diğer yandan Mısır Sulama Bakanlığı “Mısır su kullanımını rasyonelleştirmeyi ve su ünitesinden kazancı en üst düzeye çıkarmayı amaçlayan büyük ulusal projeleri uygulamaya devam ediyor" açıklamasında bulundu. Mısır Su Kaynakları ve Sulama Bakanı Muhammed Abdulati dün, kanalların rehabilitasyonuna yönelik ulusal projenin nasıl yürütüleceği ve taşkın sulama sistemlerinden modern sulama sistemlerine geçişe ilişkin ulusal proje hakkında bir rapor aldı. Raporda şu ifadeler yer aldı:
“Mısır'ın çeşitli vilayetlerinde bin 372 km uzunluğundaki kanalların rehabilitasyonu tamamlanırken, 4 bin 584 km uzunluğundaki diğer kanalların rehabilitasyonu işlemi de devam ediyor. Ayrıca 1089 km için mali kaynak sağlandı. Böylece projenin kapsadığı toplam kanal uzunluğu 7 bin 45 km oldu. Bu da hedeflenen 7 bin km'den fazla oldu. 2022'nin ortalarında sona ermesi beklenen projenin ilk aşaması için toplam maliyet 18 milyar Mısır cüneyhi (1,14 milyar dolar) olarak tahmin ediliyor.”
Bakanlık’a göre kanalların rehabilitasyonuna ilişkin ulusal proje, suyun yönetimi ve dağıtımı, tükenen kanallara su ulaştırma sürecini iyileştirmeyi ve vatandaşları su yollarını korumaya ve çevreyi kirlilikten korumaya teşvik etmeyi amaçlıyor. Ayrıca projenin uygulandığı alanlarda somut ekonomik, sosyal, kültürel ve çevresel getiriler sağlaması bekleniyor.



Esed'in devrilmesinin yıldönümü kutlanıyor... ve destekçileri iki ayaklanma planlıyor

Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda büyük bir kalabalık tarafından kutlandı
Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda büyük bir kalabalık tarafından kutlandı
TT

Esed'in devrilmesinin yıldönümü kutlanıyor... ve destekçileri iki ayaklanma planlıyor

Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda büyük bir kalabalık tarafından kutlandı
Beşşar Esed rejiminin devrilmesinin birinci yıl dönümü dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda büyük bir kalabalık tarafından kutlandı

Suriye'de devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed'in devrilmesinin yaklaşık 1. yıl dönümünü anma etkinlikleri devam ederken, dün Suriye'nin eski istihbarat şefi ve Esed’in kuzeni tarafından, Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara yönetimine karşı Suriye kıyılarında iki ayaklanma başlatma planları hakkında bilgi sızdırıldı.

Bu bilgi, dün Hama'daki el-Asi Meydanı'nda, Esed güçlerinden kurtuluşunun birinci yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen büyük bir miting sırasında geldi. Resmi SANA haber ajansının haberine göre, etkinliğe katılanlar, meydanın ortasına 500 metre uzunluğunda ve 4 metre genişliğinde bir Suriye bayrağı asarak "toprak ve halkın birliğini sembolik bir şekilde vurguladılar."

Bu kutlamalarla eş zamanlı olarak Reuters, Suriye'nin eski istihbarat yetkilisi Tümgeneral Kemal Hasan ile Esed'in milyarder kuzeni Rami Mahluf'un, yeni hükümete karşı iki ayaklanma başlatma umuduyla on binlerce potansiyel savaşçıya milyonlarca dolar harcadığını belirten bir araştırma yayınladı.

Aileye yakın dört kişi, Aralık 2024'te Rusya'ya kaçan Esed'in Moskova'da sürgünde yaşama fikrine büyük ölçüde alıştığını söyledi.


Kanada, Suriye'yi terörü destekleyen devletler listesinden çıkardı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)
TT

Kanada, Suriye'yi terörü destekleyen devletler listesinden çıkardı

Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Ahmed el-Şara, geçen Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşuyor (Arşiv-Reuters)

Kanada hükümeti, dün yaptığı açıklamada, Suriye'yi terörü destekleyen yabancı devletler listesinden çıkardığını ve Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilmesine yardımcı olan muhalif ittifakın lideri olan Heyet Tahrir el-Şam'ı da terör örgütleri listesinden çıkardığını bildirdi.

Hükümet yaptığı açıklamada, "Bu önlemler, Birleşik Krallık ve ABD de dahil olmak üzere müttefiklerimiz tarafından yakın zamanda alınan kararlarla uyumlu olup, Suriye geçiş hükümetinin Suriye'de istikrarı teşvik etme ve vatandaşları için kapsayıcı ve güvenli bir gelecek inşa etme, bölgesel istikrarı teşvik etmek ve terörizmle mücadele etmek için küresel ortaklarla çalışma çabalarını takip etmektedir" ifadelerine yer verdi.


Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
TT

Trump’ın açıklaması ateşkesi tehlikeye mi attı? 17. Maddeyle Gazze'de fiili bölünme ihtimali masada mı?

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)
Filistinliler, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Nuseyrat mülteci kampında kaplarını suyla dolduruyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın, Gazze’deki ateşkes anlaşmasının “ikinci aşamasının değiştirileceği” yönündeki kısa ve belirsiz açıklaması, bu değişikliğin ne anlama geldiğine ilişkin soruları gündeme taşıdı.

Uzmanlara göre Trump’ın işaret ettiği değişiklik, anlaşmanın uygulanma biçiminde bir revizyon anlamına geliyor. Buna göre, İsrail’in hâlihazırda yüzde 55’ini kontrol ettiği Gazze’den çekilmesi ve Hamas’ın silahsızlandırılmasına geçilmesi yerine, 17. maddenin devreye alınması söz konusu olabilir. Bu madde, barış planının taraflardan biri kabul etmese bile tek taraflı olarak ilerletilmesine imkân tanıyor.

10 Ekim’de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasındaki 17. madde, Hamas’ın öneriyi geciktirmesi veya reddetmesi halinde, “yardımların genişletilmesi dahil, planın belirtilen unsurlarının, İsrail ordusunun terörden arındırılmış olarak uluslararası istikrar gücüne devrettiği bölgelerde uygulanacağını” düzenliyor.

Geçen ekim ayında Hamas ile İsrail arasında imzalanan “barış belgesi” sadece birinci aşamayla ilgili maddeleri içeriyordu. Bu aşama; ilk ateşkes, İsrail güçlerinin geri çekilmesi, esir takası ve insani yardım girişlerinin kolaylaştırılmasını kapsıyor. Ancak savaş sonrası Gazze’nin yönetimine ilişkin “ikinci aşama” konusunda resmî bir mutabakat sağlanmış değil.

Perşembe günü yaptığı açıklamada Trump, planın ikinci aşamasının “çok yakında değiştirileceğini” söyledi. Açıklama, sürecin tıkanması ve sahadaki ilerlemenin sınırlı kalması nedeniyle endişelerin arttığı bir döneme denk geldi; ancak Trump değişikliğin içeriğine dair ayrıntı vermedi.

Görsel kaldırıldı.
Filistinli bir kadın, İsrail'in Han Yunus'ta düzenlediği bir baskın sonucu akrabalarından birinin öldürülmesine tepki gösteriyor (AFP)

Ahram Siyaset ve Strateji Merkezi İsrail Çalışmaları uzmanı Dr. Said Okaşa, (Saeed Okasha) Trump’ın sözünü ettiği değişikliğin büyük olasılıkla 17. maddeye dayanacağını belirtiyor. Okaşa’ya göre bu adım, “eski Gazze” ve “yeni Gazze” ayrımını güçlendirecek bir fiili bölünmeye kapı aralayabilir. Bu yaklaşımı geçen ay ABD’nin bölge özel temsilcisi Steve Witkoff’un da çeşitli görüşmelerde dile getirdiğini hatırlattı.

Okkaşa, anlaşmanın geçen ay Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığını anımsatarak, Hamas’ın silahsızlanma sürecine yanıt vermemesi gibi gerekçelerle 17. maddenin yeniden devreye sokulmasının mümkün olduğunu söyledi. Uzman, böyle bir senaryonun Gazze’de “ne savaş ne barış” şeklinde sürecek bir çıkmaz yaratabileceğini ifade etti.

Görsel kaldırıldı.
Filistinliler, Cebaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırların yanından geçiyor (AFP)

Filistinli siyaset analisti Dr. Ayman el-Rakkab da, Trump’ın değişiklik açıklamasının içeriğinin belirsizliğine işaret ederek, “İsrail’in bölgede kalma isteğiyle birleştiğinde, Gazze’nin fiilen ikiye bölünmesi ihtimali güçleniyor” değerlendirmesinde bulundu.

Bu belirsizlik sürerken, Axios haber sitesi Trump’ın 25 Aralık’tan önce Gazze’de barış sürecinin ikinci aşamasına geçileceğini açıklamayı planladığını duyurdu. Habere göre Washington, Gazze’de oluşturulacak yeni yönetim yapısı ve uluslararası istikrar gücünün son hazırlıklarını tamamlıyor. ABD Başkanı’nın, bu adımları görüşmek üzere İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ay sonundan önce bir araya gelmesi bekleniyor.

İkinci aşamanın önünde ciddi engellerin olduğunu ifade eden Rakkab: “Barış Konseyi ile teknokrat hükümet henüz kurulmadı. Güvenliği devralacak polis gücü ve uluslararası istikrar kuvveti oluşturulmadı. Bu nedenle somut bir hareketin en erken ocak ayında mümkün olabileceğini düşünüyorum” dedi.

Okaşa, yakın vadede İsrail’in kontrolde tuttuğu bölgeyi yüzde 60 seviyesine çıkarmaya çalışabileceğini, ancak anlaşmanın genel çerçevesinde büyük bir tırmanış beklemediğini belirtti.

Geçtiğimiz günlerde Yedioth Ahronoth, İsrail’in yaklaşık iki milyon Filistinliyi sarı çizginin doğusunda İsrail kontrolündeki yeni bölgelere yeniden yerleştirmeyi, Hamas kontrolündeki bölgeleri tamamen sivillerden boşaltmayı ve Hamas unsurlarını bu bölgelerde aşamalı şekilde takip etmeyi içeren bir plan hazırladığını yazmıştı. Şarku’l Avsat’ın  Telegraph gazetesinin Batılı diplomatlara dayandırdığı haberinden aktardığı bilgilere göre ABD planının Gazze’nin kalıcı biçimde ikiye ayrılması riskini barındırdığını bildirmişti.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ise geçtiğimiz günlerde Barselona’da AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile yaptığı görüşmede, Gazze ile Batı Şeria’nın birliğinin korunması gerektiğini vurgulayarak, ayrıntıları tartışılan hiçbir adımın “bölünmeyi pekiştirmesine” izin verilemeyeceğini söyledi. Abdulati, çarşamba günü yaptığı başka bir açıklamada da, “Gazze’nin bölünmesini konuşmak dahi mümkün değildir. Gazze, Doğu Kudüs dâhil olmak üzere, kurulacak Filistin devletinin ayrılmaz bir parçasıdır” dedi.

Uzman Okaşa’ya göre Mısır, hem Gazze’nin bölünmesini hem de anlaşmayı zayıflatacak her türlü değişikliği engellemek için diplomatik çabalarını sürdürecek. Buna karşın, Trump’ın planı etrafındaki belirsizlik nedeniyle önümüzdeki döneme ilişkin tüm senaryolar hâlâ masada.