Kilo vermeye yarayacak üç davranış psikolojisi stratejisi

Claire Madigan, bireylerin kendisine uygun kilo verme programını bulması gerektiğini söyledi (Unsplash)
Claire Madigan, bireylerin kendisine uygun kilo verme programını bulması gerektiğini söyledi (Unsplash)
TT

Kilo vermeye yarayacak üç davranış psikolojisi stratejisi

Claire Madigan, bireylerin kendisine uygun kilo verme programını bulması gerektiğini söyledi (Unsplash)
Claire Madigan, bireylerin kendisine uygun kilo verme programını bulması gerektiğini söyledi (Unsplash)

Davranış psikolojisi, kişilerin eylemlerini anlamayı ve eylemlerinin arkasındaki nedenleri analiz etmeyi amaçlıyor. Birleşik Krallık'taki Loughborough Üniversitesi'nde akademisyen olan Claire Madigan, bu psikoloji dalındaki bazı başlıkların kilo vermede kullanılabileceğini düşünüyor.
Zira kilo yönetimi uzmanı Madigan, davranışsal psikoloji tekniklerinin zayıflamadaki etkisi konusunda pek çok araştırma yürütüldüğünü kaydetti.
CNN International'ın aktardığına göre, işte üç davranış psikolojisi stratejisi:

Hedef belirlemek
Madigan, pek çok kilo verme yönteminde hedef belirlemenin vurgulandığını söyledi. Araştırmalar da bu stratejinin kişilerin davranışlarını değiştirmeye yaradığını gösteriyor. Ancak Madigan'a göre birden fazla amaç, tek bir taneye göre daha yararlı.
Peki bir kişinin kaç hedefi olmalı? Yapılan bir araştırma sık hedef belirleyen kişilerin, aklındaki değişiklikleri uygulama ihtimalinin daha yüksek olduğunu ortaya koymuştu. Yani söz konusu kişilerin kilo verme ihtimali daha fazla. Fakat Madigan, kesin bir hedef sayısı bulunmadığının altını çizdi.
Bununla birlikte Madigan, önceden bir kişinin spesifik bir gayesinin olması gerektiğinin düşünüldüğünü söyledi. Bu, toplamda 10 kilo verene kadar haftada 500 gram kilo vermeyi planlamaya benziyor.
Ancak yeni araştırmalar bu anlayışın doğru olmama ihtimaline işaret etti. Zira bulgular hedef belirlemenin, hedef müphem olsa bile (her gün 10 dakika koşmayı hedeflemek yerine daha aktif olmayı istemek gibi) yarar sağladığını gösteriyor.
Araştırmacılar amaçların büyük mü küçük mü olması gerektiği konusunda da fikir birliğine varmış değil. Fakat yapılan bir incelemede zorlu bir hedef belirlendiğinde, bunun daha etkili olduğu belirtildi. Hedef etrafta başka kişiler varken veya bir grupla belirlendiğinde de aynı sonuca ulaşıldı.
Öte yandan başka bir araştırma, büyük bir hedef belirleyen kişilerin (üç ayda 20 kilo vermek), küçük bir hedef belirleyen kişilere (üç ayda 5 kilo vermek gibi) göre daha fazla kilo verdiğini göstermişti.

Kendini takip etmek
Madigan, zayıflamada en etkili davranış psikolojisi stratejilerinden birinin kilonun ve tüketilen gıdaların takibi olduğunu söyledi. Bu stratejinin pek çok kilo yönetimi programına dahil edildiğini kaydetti.
Zira Madigan'a göre bir kişi, ne yediğini, ne içtiğini ve kilosunu takip ederse daha fazla bilinçleniyor. Ayrıca bu stratejinin fazla yemek yemeyi ve sağlıksız gıda tüketmeyi önleyebileceğini düşünüyor.
Kilo yönetimi uzmanı, zayıflamada başarıya ulaşan bireylerin düzenli şekilde tartıldığını söyledi. Yapılan bir araştırma da haftada en az bir kere tartılmanın kişileri zayıflamada başarıya ulaştırdığını gösteriyor.
Öte yandan bazı bilim insanları, kiloyu ve yenilen yemekleri takip etmenin bir saplantı yaratabileceği ve yeme bozukluklarına yol açabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.

Çevre desteği
Madigan, aile üyelerinden ya da arkadaşlardan geri bildirim ve destek almanın zayıflamaya yardım edeceğini söyledi. Bunun sebebiyse çevre desteğinin sorumluluk duygusu yaratması.
Yapılan bir çalışma, bir arkadaşıyla veya aile üyesiyle kilo verme programlarına katılan kişilerin, programa bağlı kalma ve daha fazla kilo verme ihtimalinin daha yüksek olduğunu da gösterdi.
 
Independent Türkçe, CNN International



James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
TT

James Gandolfini televizyon tarihine geçen rolünü neredeyse alamıyordu

Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)
Gandolfini'nin menajeri Nancy Sanders, ünlü aktörün Tony Soprano rolünü kabul edip etmeme konusunda kararsız kaldığını söylüyor (HBO)

Televizyon tarihinin en ikonik karakterlerinden Tony Soprano'yu, James Gandolfini dışında birinin canlandırdığını hayal etmek bile imkansız. Ancak dizinin yaratıcısı David Chase, başta bu konuda o kadar da emin değildi.

"Tony Soprano'yu buldum galiba"

New Jersey'li bir mafya babasının özel hayatı ve iş dünyasındaki çatışmalarını konu alan The Sopranos'un yaratıcısı Chase, Gandolfini'yi başrol için ilk izlediğinde tereddüt yaşamış. Jason Bailey'nin yeni kitabı Gandolfini: Jim, Tony, and the Life of a Legend'da (Gandolfini: Jim, Tony ve Bir Efsanenin Hayatı) yer alan ve Vulture tarafından yayımlanan bir bölüm, dizinin oyuncu seçim sürecini ve Chase'in başlangıçtaki çekincelerini detaylandırıyor.

Gandolfini'nin adı, menajeri Nancy Sanders pilot bölümün senaryosunu okuduğunda gündeme gelmiş. Senaryoyu eline alır almaz "Aman Tanrım, Tony Soprano'yu buldum galiba" diye düşündüğünü anlatıyor.

Ancak Gandolfini'nin kayıtlarını izledikten sonra Chase, "Bence çok iyi bir oyuncu ama tek bir endişem var. Yeterince tehditkar mı?" diye sormuş.

Sanders bu söz karşısında şaşkına dönmüş. "Eğer bana 'Biraz kilolu' ya da 'Saçları dökülüyor' deseydiniz anlar, kabul ederdim. Ama yeterince tehditkar mı? Bu adam tam sizin aradığınız kişi" diyerek Gandolfini'nin rol için mükemmel seçim olduğunu savunmuş.

Üç aday kaldı

Gandolfini ise senaryoyu çok sevmesine rağmen rolü alacağından pek umutlu değilmiş. Asıl endişesiyse Chase'in çalışması zor biri olma ihtimaliymiş. Deneme çekimlerinden önce Chase'le kahvaltıda buluşması istendiğinde hiç de hevesli değilmiş. Ama buluşma düşündüğünün aksine son derece keyifli geçmiş. 

Sonunda Tony Soprano rolü için üç aday kalmış: James Gandolfini, Mike Rispoli ve daha sonra dizide başka bir karaktere hayat verecek Steven Van Zandt. Deneme çekimleri sırasında Chase'in tüm şüpheleri dağılmış:

Sonunda kendini verip gerçekten okumaya başladığında, işte o anda her şey belli oldu.

Sonrasında The Sopranos, televizyonun altın çağını başlatan yapımlardan biri oldu. 1999-2007'de 6 sezon süren dizide Tony Soprano'ya hayat veren Gandolfini, televizyon tarihinin en etkili karakterlerinden biri olarak anılıyor. 

2013'te 51 yaşında kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Gandolfini, bu performansıyla üç Emmy, 5 SAG (Screen Actors Guild) ve bir Altın Küre kazanmıştı.

Independent Türkçe, Entertainment Weekly, Vulture