Sudan’da Nil Nehri Eyalet yönetimi, ırk ve aşiret ayrımcılığını suç sayan bir kararnameyi onayladı. Hapis ve para cezaları içeren yeni yasa, güvensizlik durumuna ve ırk ayrımcılığına yol açan ırk veya aşiret temelinde blokların oluşturulmasını da yasaklıyor. Eyalet, bu alanda bir eyalet yasası çıkaran ilk bölge oldu.
Sudan’ın kuzeyindeki Nil Nehri Eyalet Valisi Amine el-Mekki, herhangi bir kişinin ırk ayrımcılığına, şiddeti kışkırtmaya veya herhangi bir şekilde nefret ve ırkçılık söylemlerini yaymaya yol açan eylemlerde bulunmasının yasaklandığına dair geçici bir kararname çıkardı.
Yeni yasaya göre, söz konusu ihlallerin tekrarlanması halinde suçlular 100 bin Sudan cüneyhini (bir dolar 380 Sudan cüneyhi) aşmayan para cezası veya 6 ayı geçmemek üzere hapis cezası ile cezalandırılacak.
Eyalet Valisi Mekki, ülkenin kuzey eyaletlerinde valilik görevini üstlenen ilk iki kadın arasında yer aldığı için atanmasından bu yana aşiretlerin arkasına saklanan devrik rejimin destekçileri tarafından şiddetli bir muhalefet kampanyasıyla karşı karşıya kaldı.
Sudan’ın batı ve doğusundaki bazı eyaletler, son yıllarda aşiretler ve etnik gruplar arasında silahlı çatışmalara tanık oldu. Olayların yaşanmasına, toplumda hakim olan nefret söylemi katkıda bulundu.
Kültürel ve sosyal işler alanından araştırmacı Abdullah Adem Hatır, anayasal ilkelerin ve yasaların, ülkedeki geniş çaplı çeşitliliğin iyi yönetilmesine dayalı olarak ırk ayrımcılığını ele almak için oluşturulduğunu, böylece her bir kişinin diğerini küçümsemeden kendini ifade etmesini sağladığını belirtti. Hatır açıklamasında, "Bu ilkelerin varlığı başka bir iyileştirmeyi gerektirmiyor. Demokratik sistemlerdeki çerçeveler, renk, ırk veya aşiret mensubiyeti temelinde herhangi bir ayrım yapılmaksızın tüm vatandaşlar arasında eşitliği tesis eder” dedi.
Hatır ayrıca, Nil Nehri Eyalet Valisi’nin sorunun eyalette daha büyük olduğunu ve her tür ayrımcılıkla mücadelenin, bu fenomenle etkili bir şekilde mücadele etme becerisinin kavramsal bir iyileştirmeyle gerçekleşmesi gerektiğini düşünmüş olabileceğini belirtti.
Hatır, yasanın çerçevesini genişletmeye ihtiyaç duyuyor
Ülkedeki genel ceza kanunun, yasayı ihlal eden herkesi ve başkalarına karşı ırk temelinde ayrımcılık oluşturacak bir eylem veya uygulamalarda bulunanları caydırmak için yeterli olduğunu belirten Hatır, Vali Mekki’nin ırkçılık sorunuyla mücadele etmek ve konferanslar yoluyla vatandaşların bilinç düzeyini yükselterek çeşitli ayrımcılık biçimlerine karşı Sudanlı ruhunu güçlendirmek için çalıştaylar düzenlemek amacıyla yasanın çerçevesini genişletmeye ihtiyaç duyduğunu düşündüğünü ifade etti.
Siyasi analist Dr. el-Hac Hamad, Nil Nehri Eyalet Valisi tarafından çıkarılan yasanın ülkedeki genel yasayı desteklediğini ve her tür kabile ayrımcılığı veya renk ve ırk temelindeki ayrımcılıkla mücadele etmeye yönelik çabaları güçlendirdiğini belirtti. Nil Nehri eyaletinin tarihsel olarak erkek egemen eyaletlerden biri olarak kabul edildiğini, yani bir kadın valiye alışkın olmadığını belirten Hamad, bu durumun belki de Vali Mekki’nin geçici bir eyalet yasası çıkarmasını açıklayabileceğini ifade etti. Hamad böylece valinin, cinsiyet temelinde ayrımcılık yapan, renk veya ırk temelinde farklılık gösteren diğerlerini reddeden toplumların zihninde büyük bir değişiklik yapmayı amaçladığını kaydetti.
Nefret söylemine karşılık siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşlarının toplumsal faaliyetlerinde büyük bir zayıflık olduğunu belirten Hamad, bu durumun ayrımcılığı güçlendirdiğini ve bazı grupları farklılıklar temelinde diğerini reddetmeye iten çatışmaları derinleştirdiğini ifade etti.
Hamad ayrıca, ırk ayrımcılığının anayasa ve insan hakları yasalarına aykırı olduğunu ve herkesin haklar ve görevlerde eşit olduğu veya çeşitlilik ve çoğulluğun bir çatışma kaynağı olmadığı kavramını sağlamlaştırmak için devlet tarafından başlatılacak bir girişime ihtiyaç olduğunu belirtti. Aynı zamanda bu kavramların okullar ve toplumdaki örgütler tarafından yürütülen faaliyetler aracılığıyla toplumların zihinlerine yerleştirilmesi gerektiğine dikkati çekti.
Siyasi analist Hamad, Sudan'ın aşiretçilikten ve kabilecilikten çok fazla muzdarip olduğunu ve ülkenin sömürge yönetiminin Sudan eyaletleri arasında eşitsizlik yarattığını ve kaynaklar konusunda çatışmalara neden olduğunu belirtti. Bunun da ideolojik bir karakterin ve nefret söylemi olgusunun yayılmasına katkıda bulunduğunu belirtti.
Irk ayrımcılığı başta olmak üzere herhangi bir sosyal soruna karşı tek başına yasalarla mücadele edilemeyeceğini belirten Hamad, yasaların bunların sınırlandırılmasına katkıda bulunacağını, ancak ortadan tamamen kaldırılmaları için nefret söylemi ile mücadele temelinde köklü bir sosyal ve kültürel değişikliğe ihtiyaç olduğuna dikkati çekti.
Sudan'da geçiş dönemini düzenleyen anayasa belgesi, hak ve görevlerin ırk, din, kültür veya renge dayalı ayrımcılık yapılmaksızın vatandaşlığa dayandığını şart koşuyor.
Ömer ed-Dakir liderliğindeki Sudan Kongre Partisi, ülkedeki iç savaşları tetikleyen ırkçılık ve nefret söyleminin yayılması sorununa köklü çözümler getirmek için ırk ayrımcılığının ortadan kaldırılmasına ilişkin yasa tasarısını kabul etti.
Söz konusu yasa tasarısı, her türlü ırk ayrımcılığını ve söylemlerini ortadan kaldırmayı, insan onurunu korumayı ve haklardan yararlanma ve görevlerin yerine getirilmesinde bireyler arasında eşitliği sağlamayı amaçlıyor.
Sudan Nil Nehri Eyaleti'nden ırk ayrımcılığını suç sayan yeni yasa
Sudan Nil Nehri Eyaleti'nden ırk ayrımcılığını suç sayan yeni yasa
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة