Pekin, Washington ile çekişmesinde ABD’nin devlet borcu silahını mı kullanıyor?

FTSE Russell’in Çin'in devlet tahvillerini Dünya Devlet Tahvili Endeksi'ne (WGBI) dahil etmesinin ardından Pekin, dünyaya açılmaya daha fazla odaklandı

Pekin ile Washington arasındaki ekonomik ve siyasi rekabet, Çin'in ABD Hazine tahvilleri satın almasını engellemedi (Reuters)
Pekin ile Washington arasındaki ekonomik ve siyasi rekabet, Çin'in ABD Hazine tahvilleri satın almasını engellemedi (Reuters)
TT

Pekin, Washington ile çekişmesinde ABD’nin devlet borcu silahını mı kullanıyor?

Pekin ile Washington arasındaki ekonomik ve siyasi rekabet, Çin'in ABD Hazine tahvilleri satın almasını engellemedi (Reuters)
Pekin ile Washington arasındaki ekonomik ve siyasi rekabet, Çin'in ABD Hazine tahvilleri satın almasını engellemedi (Reuters)

Ahmed Mustafa
Çin'in, sahip olduğu büyük miktarlardaki ABD Hazine tahvillerinden kurtulması veya düzenli olarak açık artırmalarla bunları elden çıkarması beklenmiyor. Çin, elinde bulunan, değeri 1 trilyon doların üzerindeki ABD Hazine tahvilleriyle bunlara sahip olan yabancı ülkeler arasında Japonya'dan sonra ikinci sırada yer alıyor.
Washington ile Pekin arasındaki gerilim giderek artarken, bazı basın kuruluşlarında Çin'in ABD'nin tutumlarına karşı devlet tahvilleri silahını kullanabileceği olasılığını gündeme geldi. Ancak birçok analist ve ekonomist böyle bir olasılığı reddediyor.
Araştırma şirketi BCA’nın Jeopolitik Stratejiler Bölümü Bakanı Matt Gertken, Reuters tarafından aktarılan açıklamasında, “(Pekin ve Washington arasında) gerginliğin artmasına rağmen Çin'in (ABD) Hazine tahvilleri yatırımında herhangi bir düşüş görmedik. Zira bu kendilerine zarar vermeden kullanabilecekleri bir silah değildir” ifadelerini kullandı.
Tahvil piyasasında, yüksek enflasyon ve merkez bankalarının faiz oranlarını erken artırma korkusu nedeniyle tahvil getirilerinin yükselmesiyle birlikte geçtiğimiz Şubat ayından bu yana çalkantılı bir süreç yaşanıyor. Getiri arttıkça, tahvillerin fiyatı düşer ve bu da getiri oranıyla ters düşen bir durumdur.
Büyük miktarlarda hazine bonosu satışı, fiyatı daha da düşürecek ve böylece getiriyi daha da artıracaktır. Getiri oranı, ABD’nin devlet borcunun ödenmesi yükünün bir göstergesidir.

Küçük bir yüzde
Çin'in ABD devlet borcunu, çok sayıda hazine bonosu şeklinde elinde tutmasına rağmen, tahviller borcun büyüklüğünün yalnızca yaklaşık yüzde 5'ini oluşturuyor. Yani Pekin borç silahı kullanıp piyasadaki ABD Hazine tahvillerinin hepsinden kurtulsa dahi bunun pek bir etkisi olmayacaktır.
ABD Hazine Bakanlığı ve Merkez Bankası'ndan (FED) alınan son verilere göre Japonya, 1,28 trilyon dolarlık ABD Hazine tahvilleriyle, ABD Hazine bonolarına sahip yabancı ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor. ABD Hazine tahvillerinin en fazla elinde bulunduran ise elbette FED. FED’in elinde ABD Hazine bonolarının toplam değerinin 4,92 trilyon dolar olduğu tahmin ediliyor.
Çin ise Ekim 2020'de satın aldığı ABD Hazine tahvilleri sonrası elindeki tahvillerin değerini yaklaşık 1 trilyon 54 milyon dolara, ardından geçtiğimiz Ocak ayında 1 trilyon 95 milyon dolara yükseltti.
ABD devlet borcunun büyüklüğü, bir önceki yıl 17,19 trilyon dolar iken geçtiğimiz yılın sonunda 21,65 trilyon dolara ulaştı. Oysa ABD’nin devlet borcu, 2010 yılında 8,29 trilyon doları aşmıyordu.

Çin devlet tahvilleri
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, Çin, 2013 yılından bu yana ABD Hazine bonosu alımlarını azaltsa da riskleri azaltma politikası çerçevesinde politik, teknik, ekonomik ve mali nedenlerden ötürü böyle bir eğilim sergiledi.  Ancak, finansal hesapları etkileyen önemli bir risk faktörü olduğundan elbette siyaset göz ardı edilemez.
Çin aynı zamanda dünyanın geri kalan büyük ekonomileri gibi, Hazine tahvilleri satın alarak ABD'ye borç vermekten yararlanmaya devam ediyor. Hazine tahvillerinin doğrudan yararlı olduğu konu ise orta ve uzun vadede istikrarlı bir getiri garanti etmesidir. Getiri yüzde bir buçuk puanın üzerinde olmasa da, bu tahviller dünyadaki yatırımcılar için en cazip yatırım alanlarından olmaya devam ediyor. Çin'in yurtdışında Çin devlet tahvillerini pazarlamak ve küresel piyasaya daha fazla açılmak istemesine rağmen şuan bu durumda bir değişiklik gözlemlenmedi. Fakat FTSE Russell’in Çin'in devlet tahvillerini WGBI dahil etmesinin ardından tahvillerin bu yılın sonunda WGBI’da işlem görmeye başlayabileceği düşünülüyor.
Bazı ekonomistler ve analistler, Çin devlet tahvillerinin şuan yabancı yatırımcıların ilgisini çok fazla çekmese de ABD Hazine tahvillerinden daha cazip hale gelebileceğine inanıyorlar. Orta vadeli ABD 10 Yıllık Devlet tahvilinin yaklaşık yüzde 1,64'lük getirisine karşın, Çin devlet tahvillerinin benzer getiri oranı yüzde 3,22'dir.
Ancak Çin devlet tahvillerinin yüzdesindeki fazlalık, merkez bankalarının ve dünya çapındaki büyük yatırım fonlarının ilk hedefi olmaya devam eden ABD Hazine tahvilleri üzerinde önemli bir etkiye sahip olamayacak.



Suudiler arasında işsizlik oranı “Vizyon 2030” hedefine yaklaşıyor

Geçen yılın dördüncü çeyreğinde kadın çalışanların sayısında artış görüldü (Şarku'l Avsat)
Geçen yılın dördüncü çeyreğinde kadın çalışanların sayısında artış görüldü (Şarku'l Avsat)
TT

Suudiler arasında işsizlik oranı “Vizyon 2030” hedefine yaklaşıyor

Geçen yılın dördüncü çeyreğinde kadın çalışanların sayısında artış görüldü (Şarku'l Avsat)
Geçen yılın dördüncü çeyreğinde kadın çalışanların sayısında artış görüldü (Şarku'l Avsat)

Geçtiğimiz yılın dördüncü çeyreğinde Suudiler arasındaki işsizlik oranı, kadın işverenlere yönelik iş sayısının artması ve hükümetin daha fazla iş imkânı sağlama çabaları sayesinde yüzde 7,7 ile en düşük seviyesini gördü.  Bu oran, yüzde 7 olan “Vizyon 2030” işsizlik hedefine çok yakın.

Suudi Arabistan Genel İstatistik Kurumu'nun verilerine göre genel işsizlik oranı (Suudiler ve Suudi olmayanlar için) yüzde 4,4'e geriledi; bu oran, yüzde 5,1 olan 2023'ün üçüncü çeyreğine göre 0,7 puanlık bir düşüşü gösteriyor.

Uzmanlar, Şarku'l Avsat'a yaptıkları açıklamada işsizlik oranındaki düşüşü, işgücü piyasasına yönelik düzeltici stratejilere, kamulaştırma programlarına ve istihdamı desteklemeye yönelik özel programlar yoluyla özel sektör kuruluşlarına verilen desteğe bağladılar.

İnsan Kaynakları ve Sosyal Kalkınma Bakanlığı’nın işgücü piyasasındaki bazı işlerin millileştirilmesine yönelik son zamanlarda aldığı kararlar bu sonucun elde edilmesinde etkili oldu. Bakanlığın aldığı en son karar, danışmanlık hizmetlerinin yerelleştirilmesi kararının ikinci aşamasının 25 Mart itibarıyla yüzde 40 oranında yürürlüğe gireceğinin duyurulması oldu.

Bakanlık, bazı işlerin kamulaştırılmasına yönelik kararlarla, Krallığın çeşitli bölgelerindeki kadın ve erkek vatandaşlara yeni iş fırsatları sağlamayı amaçlıyor.

Özel sektöre sağlanan devlet teşvikleri sayesinde özel sektörün 2023 yılında yaklaşık bir milyon yeni istihdam yaratması sağlandı. İnsan Kaynaklarını Geliştirme Fonu Ulusal İşgücü Merkezi'nin (Hadaf) istatistiklerine göre 2022'de 9,9 milyon çalışan sayısı, 11 milyonun üzerine çıktı.


Suudi Arabistan’da işsizlik, daha fazla kadının işgücü piyasasına girmesiyle en düşük seviyeye geriledi

Vatandaşlar arasındaki işsizlik oranı geçen yılın son dördüncü çeyreği sonunda yüzde 7,7’ye düştü (Şarku’l Avsat)
Vatandaşlar arasındaki işsizlik oranı geçen yılın son dördüncü çeyreği sonunda yüzde 7,7’ye düştü (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan’da işsizlik, daha fazla kadının işgücü piyasasına girmesiyle en düşük seviyeye geriledi

Vatandaşlar arasındaki işsizlik oranı geçen yılın son dördüncü çeyreği sonunda yüzde 7,7’ye düştü (Şarku’l Avsat)
Vatandaşlar arasındaki işsizlik oranı geçen yılın son dördüncü çeyreği sonunda yüzde 7,7’ye düştü (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan’da işsizlik oranı geçen yılın dördüncü çeyreğinde en düşük seviyeye geriledi.

Ülkede petrol dışı faaliyetlerde kaydedilen büyüme oranları ışığında kadın işçi sayısındaki artış, daha fazla iş fırsatı sağlanmasına katkıda bulundu.

Suudi Arabistan Genel İstatistik Kurumu (GASTAT) verilerine göre vatandaşlar arasındaki işsizlik oranı, geçen yılın son dördüncü çeyreği sonunda yüzde 7,7’ye düştü

Bu oran, aynı yılın üçüncü çeyreği sonunda yüzde 8,6 olarak kaydedilmişti.

Verilere göre Suudi kadın işçilerin nüfusa oranı 0,6 puan artarak, yüzde 30,7’ye ulaşırken, Suudi kadınların işgücüne katılım oranı 0,4 puan azalarak yüzde 35,5’e geriledi.

Suudi kadınların işsizlik oranı ise aynı yılın bir önceki çeyreğine göre 2,6 puan azalarak yüzde 13,7’ye ulaştı.

Suudi erkeklerde istihdamın nüfusa oranı ve işgücüne katılım oranı da 0,2 puan azalarak yüzde 63,52e geriledi.


Reuters: Türkiye, Çin ve BAE bankaları ABD yaptırımları nedeniyle temkinli davranırken, Rusya petrol ödemelerini tahsil etmekte zorlanıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Reuters: Türkiye, Çin ve BAE bankaları ABD yaptırımları nedeniyle temkinli davranırken, Rusya petrol ödemelerini tahsil etmekte zorlanıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Türkiye, Çin ve Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki (BAE) bankalar, ABD'nin ikincil yaptırımları nedeniyle işlemlerde daha temkinli davranmaya başladıkça, Rus petrol şirketlerine yapılan ham petrol ve yakıt ödemelerinde birkaç aya varan gecikmelerle yaşanabiliyor.

Ödemelerdeki gecikmeler Rusya'nın gelirlerini azaltıp düzensiz hâle getirerek ABD'nin yaptırım hedeflerine ulaşmasını sağlıyor. Bu hedeflere göre, ABD Rusya'ya giden para akışını keserek onu Ukrayna'daki savaştan dolayı cezalandırmayı isterken, bir yandan da küresel enerji akışını kesintiye uğratmaktan kaçınıyor.

Sekiz bankacılık ve ticaret kaynağının Reuters’a verdiği bilgiye göre Türkiye, Çin ve BAE'deki bazı bankalar son haftalarda yaptırımlara uyum gerekliliklerini artırarak Moskova'ya yapılan para transferlerinin gecikmesine ve hatta reddedilmesine neden oldu.

ABD'nin ikincil yaptırımlarına karşı temkinli olan bankalar, müşterilerinden ABD'nin SDN (Özel Belirlenmiş Vatandaşlar) listesindeki hiçbir kişi veya kuruluşun işleme alınan anlaşmaya dahil olmadığına veya gerçekleştirilen ödemeden fayda sağlamadığına dair yazılı garanti istemeye başladı.

Kaynaklar, konunun hassasiyeti ve medyaya konuşmalarına izin verilmemesi nedeniyle isimlerinin açıklanmasını istemediler.

İki kaynak, BAE'de First Abu Dhabi Bank (FAB) ve Dubai Islamic Bank'in (DIB) Rus mallarının ticaretiyle bağlantılı bazı hesapları askıya aldığını belirtti.

Dört kaynağın verdiği bilgiye göre, Türkiye'den Ziraat Bankası ve Vakıfbank VAKBN, BAE'nin Mashreq bankası ve Çin bankaları ICBC ve Bank of China ödemeleri hâlâ işleme koyuyor fakat bu işlemlerin tamamlanması haftalar ya da aylar sürüyor.

Mashreq bankası soruları yanıt vermeyeceğini ifade ederken, Ziraat Bankası, Vakıfbank, BAE'nin FAB ve DIB bankaları ve Çin'in ICBC ve Bank of China bankaları sorulara henüz yanıt vermedi.

Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov ise Çin'deki bankaların ödemeleri yavaşlattığına dair haberler sorulduğunda ödeme sorunlarının var olduğunu belirtti.

Peskov, "Elbette ABD ve Avrupa Birliği'nin Çin üzerindeki benzersiz baskısı devam ediyor" dedi ve ekledi:

"Bu durum, elbette bazı sorunlar yaratıyor fakat (Çin ile) ticari ve ekonomik ilişkilerimizin daha da gelişmesinin önünde bir engel olamaz" dedi.

ABD'nin yaptırım kararnamesi

Batılı devletler, Rusya'nın Şubat 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesinin ardından Rusya'ya çok sayıda yaptırım uyguladı.

Bununla beraber Rus petrolünün ticareti, Batı'nın dayattığı varil başına 60 dolarlık fiyat tavanının altında satıldığı sürece yasa dışı değil.

Rus petrol ihracatı ve ödemeleri savaşın ilk aylarında sekteye uğramış fakat daha sonra Rusya'nın petrol ticaretini Avrupa'dan Asya ve Afrika'ya yönlendirmesiyle normalleşmişti.

Bir ticaret kaynağı, "Bankalar ve şirketler ABD'nin ikincil yaptırım tehdidinin gerçek olduğunu anladıktan sonra sorunlar aralık ayından itibaren tekrar başladı" dedi.

ABD Hazinesi, 22 Aralık 2023'te yayımladığı bir kararnameyle fiyat tavanı yaptırımını ihlal eden yabancı bankalara yaptırım uygulayabileceği uyarısında bulunmuştu.

 

Independent Türkçe, Reuters


Fosil Yakıtların Ötesi yeni analizini yayımladı

AA
AA
TT

Fosil Yakıtların Ötesi yeni analizini yayımladı

AA
AA

Avrupa merkezli sivil toplum kuruluşu Fosil Yakıtların Ötesi (Beyond Fossil Fuels), yeni analizini yayımladı. Buna göre, 12 Avrupa ülkesinin 2035'e kadar Paris Anlaşması hedefleriyle uyumlu şekilde elektrik sistemlerinden fosil yakıtları çıkarma taahhütleri, gaz endüstrisinin genişleme planlarıyla tamamen zıtlık oluşturuyor.

Kıtanın mevcut doğal gaz santrali kapasitesinin yüzde 98'i için emeklilik planı bulunmazken, 72 gigavatlık yeni santral kurulumu planıyla Avrupa'nın gelecek 10 yıl içinde gaz santrali kapasitesinin yüzde 27 artacağı hesaplanıyor.

Avrupa'da en yüksek mevcut ve planlanan gaz santral kapasitesi açısından İtalya, Birleşik Krallık ve Almanya ön plana çıkarken, bu ülkeler aynı zamanda geçen yıl enerji sektörlerini "2035'e kadar tamamen veya ağırlıklı olarak karbonsuzlaştırmayı" kabul eden G7 bildirisini imzalayan ülkeler arasında yer alıyor.

Uluslararası Enerji Ajansı'na göre, 2035, Avrupa ülkelerinin elektrik sistemlerini karbonsuzlaştırmaları ve Paris Anlaşması'nın hedeflerini yerine getirmeleri için mümkün olan en geç tarih ve bunu başarmak için kıta ülkelerinin 2030'a kadar kömürden çıkışı tamamlamaları gerekiyor. Aynı zamanda, söz konusu ülkelerin 10 yıllık bir sürede tamamen yenilenebilir enerjiye dayalı ve fosil yakıtlardan arınmış bir elektrik sistemi kurmak için doğal gazdan elektrik üretimini sonlandırmalarına ihtiyaç duyuluyor.

Fosil Yakıtların Ötesi Kampanyacısı Alexandru Mustata, analize ilişkin değerlendirmesinde, Avrupa ülkelerinin 2035'e kadar fosil gazı, enerji sistemlerinden çıkarmaları gerektiği konusunda bir fikir birliği olduğunu belirtti.

Ancak gaz endüstrisinin genişlemeci gündemine bakarak bunu anlamanın mümkün olmadığını vurgulayan Mustata, "Sektörün planlarının iklim değişikliğiyle mücadeleyle paralel gitmemesi, yenilenebilir enerjiye geçişi gereksiz yere maliyetli ve kaotik hale getirecek." ifadesini kullandı.

Mustata, Avrupa gaz endüstrisinin genişleme planlarının iklim krizini hızlandırmanın yanı sıra enerji güvenliğini zayıflattığının ve kıtayı değişken elektrik fiyatlarına maruz bıraktığının altını çizerek, "Hükümetlerin görevi, gaz endüstrisine günlerinin sayılı olduğuna ilişkin net bir mesaj göndermek ve 2035'a kadar tamamen yenilenebilir enerjiye dayalı bir elektrik sistemine sorunsuz bir geçiş sağlamak için kararlı adımlar atılmasını zorunlu kılmak." değerlendirmesinde bulundu.


S&P, gelişmekte olan ülkelerin bu yılki büyüme tahminini yükseltti

AA
AA
TT

S&P, gelişmekte olan ülkelerin bu yılki büyüme tahminini yükseltti

AA
AA

S&P Global, ABD ile gelişmekte olan piyasalar için ikinci çeyrek ekonomik görünüm raporlarını yayımladı.

ABD ekonomisine dair raporda, iş gücü piyasasının sağlam kalması nedeniyle ABD'de ekonomik büyümenin 2024'te yüzde 2,5 olmasının beklendiği aktarıldı.

Raporda, gelecek birkaç yılda ekonominin potansiyelin biraz altında büyümeye geçmesinin beklenmeye devam edildiği kaydedildi.

ABD'de enflasyonun yıl boyunca ABD Merkez Bankasının (Fed) yüzde 2'lik hedefine yaklaşmasının ancak hedefin üzerinde kalmasının muhtemel olduğu ifade edilen raporda, bunun da mal fiyatları ılımlı bir şekilde düşmesine rağmen sürekli yüksek olan hizmet fiyatı enflasyonunun yansıması olduğu belirtildi.

Raporda, hedefin üzerindeki enflasyonun bu yıl faiz indirimi yapma kabiliyetini sınırlayacağına işaret edilerek, muhtemelen ilk indirimin yaz aylarında geleceği ve 2024'te toplam 75 baz puanlık faiz indirimi öngörüldüğü bildirildi.

Gelecek yıl faiz oranlarında 125 baz puanlık keskin bir düşüş beklendiği anlatılan raporda, ancak gevşeme hızının 2024 ve 2025'te daha yavaş olabileceğine dair riskler görüldüğü vurgulandı.

Raporda, ABD için büyüme beklentisi şubat raporuna göre bu yıl için yüzde 2,4'ten yüzde 2,5'e yükseltilirken, gelecek yıl için yüzde 1,5'te sabit bırakıldı.

Türkiye'nin 2024 büyüme tahmini 60 baz puan yükseltildi

Gelişmekte olan ülkelere dair raporda ise başta ABD olmak üzere dirençli küresel büyümenin ve gevşeyen finansal koşulların, 2023'ün sonundan bu yana gelişmekte olan piyasalar için makroekonomik koşulları marjinal olarak iyileştirdiği ifade edildi.

Raporda, ancak gelişmekte olan ülkelerin hala yüksek faiz oranlarının gecikmeli etkileriyle ve yılın ikinci yarısında beklenen, ABD'nin trendin altında büyümeye geçmesinin sonuçlarıyla mücadele etmek zorunda olduğuna işaret edildi.

Gelişmekte olan ülkelerdeki büyümenin 2024'te önemli ölçüde farklılaşacağına dikkatin çekildiği raporda, 2023'te daha iyi performans gösteren birçok ülke için ılımlı, düşük performans gösteren bazı ülkeler için ise biraz artan büyüme öngörüldüğü kaydedildi.

Raporda, gelişmekte olan ülkelerin toplam ekonomik büyüme tahmininin 2024 için yüzde 4,1'den yüzde 4,2'ye, 2025 için yüzde 4,5'ten yüzde 4,6'ya çıkarıldığı bildirildi.

Bu yıla dair büyüme tahminlerinde kasım raporuna kıyasla en büyük yukarı yönlü revizyonların 70 baz puanla Meksika, 60 baz puanla Türkiye, 50 baz puanla Peru ve 40 baz puanla Hindistan için yapıldığı bilgisi verilen raporda, tahminlerin en çok 200 baz puanla Arjantin, 50 baz puanla Suudi Arabistan, 40 baz puanla Macaristan ve 30'ar baz puanla Polonya ile Tayland için düşürüldüğü aktarıldı.

Raporda, Çin'e dair bu yılki büyüme tahmini yüzde 4,6'da sabit tutuldu, Hindistan için ise yüzde 6,4'ten yüzde 6,8'e yükseltildi.

Türkiye'ye ilişkin büyüme tahmini 2024 için yüzde 2,4'ten yüzde 3'e ve 2025 için yüzde 2,7'den yüzde 3'e çıkarıldı.

Öte yandan, Türkiye ekonomisine dair büyüme beklentisi 2026 için yüzde 3'ten yüzde 2,8'e çekildi.


Fed'in faaliyet zararı geçen yıl 114,3 milyar doları buldu

AA
AA
TT

Fed'in faaliyet zararı geçen yıl 114,3 milyar doları buldu

AA
AA

Fed, geçen yıla ait yıllık denetlenmiş bilançosunu yayımladı.

Bankadan yapılan açıklamaya göre, Fed'in 2023'teki toplam giderleri, kazançlarını 114,3 milyar dolar aştı.

Böylece banka, bu zamana kadarki en büyük faaliyet zararını kaydetti.

Mevduat kurumlarının rezerv bakiyelerine yönelik faiz gideri geçen yıl 176,8 milyar dolara çıkarken, repo operasyonlarına ilişkin faiz gideri 104,3 milyar dolar oldu.

Bankanın varlık portföyünden elde ettiği faiz geliri ise 2023'te, bir önceki yıla kıyasla 6,2 milyar dolar azalışla 163,8 milyar dolara geriledi.


ASELSAN'ın geçen yıl net karı 7,4 milyar lira oldu

AA
AA
TT

ASELSAN'ın geçen yıl net karı 7,4 milyar lira oldu

AA
AA

ASELSAN'dan yapılan açıklamada, şirketin enflasyon muhasebesi uygulanmış 2023 yılı finansal sonuçları paylaşıldı.

Buna göre, şirketin yıllık cirosu geçen yıl 2022'ye kıyasla yüzde 10 büyüyerek 73,6 milyar liraya ulaştı. ASELSAN'ın brüt karı, aynı dönemde yüzde 13 artarken Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Karı (FAVÖK) yüzde 14 artış göstererek 16 milyar liraya yükseldi.

FAVÖK marjı yüzde 22 olarak gerçekleşen ASELSAN’ın geçen yıl net karı 7,4 milyar lira oldu.

Şirketin öz kaynaklarının aktife oranı da yüzde 59 olarak açıklandı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, Türkiye Yüzyılı'nın simgesi olan 2023’e damga vurduklarını belirtti.

Akyol, şunları kaydetti:

"ASELSAN olarak, 2023 yılını en başarılı şekilde tamamlayan kurumlardan biri olduk. Türkiye'ye ve ordumuza birçok yeni ve kritik teknolojiyi kazandırdık. CENK, AKREP ve ALPER radarları, YENER Mayın Tespit Sistemi, ASELFLIR-400 Kamerası, Gözde Güdüm Kiti, Gökdeniz Hava Savunma Sistemi, ODAKAN kamera ailesi 2023’te ilk defa envantere giren ürünlerimizin sadece bir kısmıdır. Oyun değiştirici bir rol oynayacağını düşündüğümüz birçok üründe de son aşamaya geldik. Dünyanın en iyi kamerası ASELFLIR-500, ülkemizin ilk uzun menzilli hava savunma sistemi SİPER, ilk ufuk ötesi sonarımız DÜFAS, ilk AESA uçak burun radarımız, güdümlü mühimmatımız TOLUN, otonom sualtı aracımız DERİNGÖZ gibi ürünlerimizde de 2023, çok önemli mesafeler katettiğimiz, başarılar elde ettiğimiz bir yıl oldu.

Bu ürünlerin birçoğunda test aşamalarını başarıyla tamamladık, bazılarında seri üretim aşamasına geçtik. ASELSAN olarak ülkemiz için var gücümüzle çalışmaya, teknoloji üretmeye ve hep daha ileriye gitmek için gayret göstermeye devam ediyoruz. 2023 yılında aldığımız 5 milyar dolarlık sipariş ile şirketimizin 2023 sonunda bakiye siparişleri, tarihi rekor seviye olan 11 milyar dolara ulaştı. 4 ülkeye ilk defa ihracat yaptık. 20’den fazla ürünü ilk defa ihraç ettik. Özellikle dünyanın diğer ucunda, Şili’de kazandığımız tank modernizasyon ihalesi ile ASELSAN’ın bu alandaki yetkinliğini kanıtlamış olduk."

"2023 yılında, 601 milyon dolarlık yeni ihracat sözleşmesi imzaladık"

Geçen yıl, 601 milyon dolarlık yeni ihracat sözleşmesi imzalayarak tarihi bir başarıya ulaştıklarını aktaran Akyol, Türkiye’nin gurur kaynağı olan ve yurt dışına da ihraç edilen birçok platformu ASELSAN teknolojileriyle donattıklarını ifade etti.

Akyol, "Bu teknolojilerle, ATAK, HÜRKUŞ, Bayraktar TB2, Anka, MİLGEM, Ejder Yalçın, Kirpi gibi marka platformlarımızın gücüne güç katıyoruz. 2023 yılında, dünyanın en büyük savunma sanayi şirketleri arasında 47. sıraya yükseldik." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin en çok AR-GE harcaması yapan şirketleri arasında başı çektiklerini dile getiren Akyol, 2023 yılında çalışan sayısının, büyük çoğunluğu mühendis olmak üzere, 10 bin 500’ü geçmesinin de ASELSAN’ın geldiği seviyeyi gösteren bir başka gelişme olduğunu kaydetti.

ASELSAN'ın, yüksek teknolojiyi geliştirmek ve üretmek için yatırımlarını da sürekli artırdığını belirten Akyol, sözlerini şöyle tamamladı:

"Geçtiğimiz yıl, İleri Malzeme Tesisi, Güdüm Kiti Entegrasyon ve Üretim Tesisi ile Elektronik Harp Üretim ve Entegrasyon Tesisi faaliyete geçti.

FLIR kamera sistemleri, hava savunma sistemleri, mikroelektronik ve AESA radar alanları için de 4 önemli ve büyük yatırımı daha başlatmış durumdayız. Başarılarımız, bizi Türkiye Yüzyılı'nda daha fazlasını yapma yönünde motive ediyor. Güven veren teknolojilerle yaklaşık yarım asırdır ülkemize hizmet etmeyi başardık. Geliştireceğimiz teknolojilerle, Türkiye Yüzyılı'nın en önemli aktörlerinden, Milli Teknoloji Hamlemizin de en değerli paydaşlarından biri olmayı sürdüreceğiz. 2024 yılında da alanında en iyi ürünleri yapacak, dünyaya ilkleri sunacak ve ihracat odaklı büyüme stratejisini sürdüreceğiz."


Fitch, Türkiye Varlık Fonu'nun kredi notunu yükseltti

Fitch, Türkiye Varlık Fonu'nun kredi notunu yükseltti
TT

Fitch, Türkiye Varlık Fonu'nun kredi notunu yükseltti

Fitch, Türkiye Varlık Fonu'nun kredi notunu yükseltti

Fitch Ratings, Türkiye Varlık Fonu’na ilişkin değerlendirmesini açıkladı.

Kredi derecelendirme kuruluşundan yapılan açıklamada, Türkiye Varlık Fonu’nun uzun vadeli döviz cinsinden kredi notunun "B"den 'B+'ya yükseltildiği, not görünümünün "pozitif" olarak belirlendiği aktarıldı.

Açıklamada, artırımın 8 Mart’ta Türkiye'nin kredi notunun yükseltilmesinin devamı niteliğinde olduğu belirtildi.


Gazprom’un net karı 2023’te yüzde 6,9 azaldı

AA
AA
TT

Gazprom’un net karı 2023’te yüzde 6,9 azaldı

AA
AA

Gazprom'dan yayımlanan rapora göre, şirketin gelirleri 2022'ye kıyasla yüzde 29,6 azalarak 5,6 trilyon rubleye düştü.

Şirketin net karı da 2023'te önceki yıla göre yüzde 6,9 azalarak 696 milyar rubleye geriledi.

Avrupa'da çok sayıda ülke, Ukrayna'daki savaş nedeniyle Rus gazı ithalatını durdurma veya azaltma kararı almıştı.

Rus şirketi, söz konusu pazar kaybını azaltmak için Asya pazarlarına yönelik sevkiyatını artırıyor.


Suudi Arabistan Ekonomi ve Kalkınma İşleri Konseyi yerel ve uluslararası gelişmeleri değerlendirdi

Ekonomik çeşitlendirme politikalarındaki olumlu ilerleme 2030 Vizyonu hedeflerinin uygulanmasını başarıyı gösteriyor (SPA)
Ekonomik çeşitlendirme politikalarındaki olumlu ilerleme 2030 Vizyonu hedeflerinin uygulanmasını başarıyı gösteriyor (SPA)
TT

Suudi Arabistan Ekonomi ve Kalkınma İşleri Konseyi yerel ve uluslararası gelişmeleri değerlendirdi

Ekonomik çeşitlendirme politikalarındaki olumlu ilerleme 2030 Vizyonu hedeflerinin uygulanmasını başarıyı gösteriyor (SPA)
Ekonomik çeşitlendirme politikalarındaki olumlu ilerleme 2030 Vizyonu hedeflerinin uygulanmasını başarıyı gösteriyor (SPA)

Suudi Arabistan Ekonomi ve Kalkınma İşleri Konseyi dün yapılan toplantıda, göstergelerdeki son gelişmelerin ayrıntılı bir analizini ve küresel ekonominin karşı karşıya olduğu en belirgin zorluklar ve beklentilerin bir değerlendirmesini içeren, yerel ve uluslararası ekonomik gelişmelere ilişkin bir sunumu inceledi.

Konseyin toplantı sırasında video konferans yoluyla değerlendirdiği sunumda, ülke ekonomisinin performansına yönelik detaylı bir bakış sunuldu.

Ekonomik çeşitlendirme politikalarında görülen, tüm sektörlerde zorluklarla yüzleşmeye ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamaya katkıda bulunan büyük yatırımlardaki dikkate değer olumlu ilerleme vurgulandı.

Bu ilerlemede, büyüme motorlarını çeşitlendirerek, müreffeh bir ekonomiye ulaşmada 2030 Vizyonu program ve hedeflerinin uygulanmasındaki başarının etkisine dikkat çekildi.

Konsey, kamu kurumlarının 2023 yılının dördüncü çeyreğine ilişkin hedeflerine ulaşma performansına ilişkin, 150 çalıştay aracılığıyla 27’den fazla devlet kurumunun desteklenmesi, 300 belgenin incelenmesi ve 81 performans raporunun yayınlanmasıyla sonuçlanan, ölçüm ve yetkilendirme alanlarında yürütülen performans ve çalışmalara kapsamlı bir genel bakış sunan bir sunumu tartıştı.

Sunum, ulusal stratejilerin performansının bir analizini, bunların ölçülmesi ve izlenmesine yönelik bir planı da içeriyordu.

Konsey ayrıca çalışmalarında yer alan birçok konuyu da inceleyerek, bunlarla ilgili gerekli karar ve tavsiyeleri aldı.