Bangladeş’te feribot kazası: İki kişi hayatını kaybetti, çok sayıda yolcu aranıyor

Bangladeş Hükümeti, koronavirüse karşı yeni kısıtlamalar getirmeyi planlıyor. Halk, ulaşım için feribotları tercih ediyor (AFP)
Bangladeş Hükümeti, koronavirüse karşı yeni kısıtlamalar getirmeyi planlıyor. Halk, ulaşım için feribotları tercih ediyor (AFP)
TT

Bangladeş’te feribot kazası: İki kişi hayatını kaybetti, çok sayıda yolcu aranıyor

Bangladeş Hükümeti, koronavirüse karşı yeni kısıtlamalar getirmeyi planlıyor. Halk, ulaşım için feribotları tercih ediyor (AFP)
Bangladeş Hükümeti, koronavirüse karşı yeni kısıtlamalar getirmeyi planlıyor. Halk, ulaşım için feribotları tercih ediyor (AFP)

Bangladeş’te yetkililer, dün, yaklaşık 50 kişiyi taşıyan feribotun başka bir tekneyle çarpışmasının ardından battığını ve olayda şimdiye kadar iki kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.
AFP’nin haberine göre, feribot, yerel saatte 18:00’da Bangladeş’in başkenti Dakka’ya 20 kilometre uzaklıktaki Narayanganj kentinden Munshigang’e giderken kaza yaptı.
Bir polis memuru AFP’ye yaptığı açıklamada, Bangladeş hükümetinin Kovid-19 salgınında yaşanan vaka sayısı artışı ile mücadele etmesi için Pazartesi günü 168 milyonluk nüfuslu ülkede yedi günlük bir tam kapanma olacağını açıklamasının ardından kaza yapan feribotun, Narayanganj’dan ayrılıp başka yerlere gitmek isteyen yolcuları taşıdığını açıkladı.
Hükümet görevlisi Shukla Sarker, yardım ekibindeki dalgıçların hayatta kalanları aradığını açıkladı.
AFP’nin aktardığına göre, yardım ekibinde görev yapan Abdullah al-Arefin, “Şimdiye kadar bir erkek ve bir kadın cesedi bulduk” dedi.
Sarker, 11 kişinin kurtarıldığını, bazı yolcuların ise kıyıya kadar yüzebildiğini, kayıp kişi sayısının tam olarak bilinmediğini belirtti.
Yerel Polis Şefi Deepak Saha, kazadan sonra yaşanan şiddetli fırtınanın arama kurtarma çalışmalarına engel olduğunu açıkladı.
Ülkede otobüs, feribot, tren ve uçak dahil olmak üzere tüm yolculuklar Kovid-19 ile mücadele için hükümet kararınca Pazartesi gününden itibaren durdurulacak.
Yüzlerce nehrin bulunduğu Bangladeş’te sıklıkla feribot kazaları yaşanıyor. Özellikle kıyı bölgelerinde yaşayan vatandaşlar dahil olmak üzere milyonlarca insan ulaşım için feribotları tercih ediyor. Ancak feribotlar oldukça eski ve çok sayıda yolcu biniyor.
Geçtiğimiz Haziran ayında Dakka’da bir gemi ile bir feribotun çarpıştığı kazada 32 kişi hayatını kaybetmişti.
2015 yılının Şubat ayında, Bangladeş’in merkezinde bulunan bir nehirde kalabalık bir gemi, bir kargo gemisine çarptı. Kaza sonucu en az 78 kişi hayatını kaybetti.

 


İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
TT

İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)

İran bugün, Batı'nın Tahran'ın nükleer silah peşinde olabileceğine dair artan korkularına ve ABD ile görüşmelerin ertelenmesine rağmen uranyum zenginleştirme ‘hakkını’ savundu.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi X platformunda yaptığı paylaşımda, “İran'ın tam nükleer yakıt döngüsüne sahip olmaya hakkı var” dedi ve Tahran'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'nın (NPT) imzacılarından olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Arakçi, “Nükleer silahları tamamen reddederken uranyum zenginleştiren pek çok NPT imzacısı ülke var” ifadesini kullandı.

NPT imzacısı ülkeler, nükleer stoklarını beyan etmek ve bunları Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) gözetimi altına almakla yükümlüdür.

ABD ve diğer Batılı ülkeler İran'ı nükleer silah elde etmeye çalışmakla suçlarken, Tahran bunu reddediyor ve nükleer programının sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.

İran ve ABD, 12 Nisan'dan bu yana Tahran'ın nükleer programına ilişkin görüşmeler yürütüyor.

Bu görüşmeler, Donald Trump'ın 2018'deki ilk başkanlık döneminde ABD'yi büyük güçlerin İran'la yaptığı anlaşmadan çekmesinden bu yana İran'ın nükleer programına ilişkin en üst düzey temas olma özelliğini taşıyor.

Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler (Arşiv-AFP)Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler(Arşiv-AFP)

Arabulucu Umman bu hafta başında yaptığı açıklamada, başlangıçta cumartesi günü (bugün) yapılması planlanan dördüncü tur görüşmelerin ‘lojistik nedenler’ ileri sürülerek ertelendiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio perşembe günü verdiği bir demeçte, İran'a uranyum zenginleştirmekten ‘vazgeçmesi’ çağrısında bulunarak, ‘dünyada uranyum zenginleştiren ülkelerin nükleer silah sahibi ülkeler olduğunu’ söyledi.

İran şu anda uranyumu yüzde 60'a kadar zenginleştiriyor. Bu oran anlaşmada öngörülen yüzde 3,67'lik oranın oldukça üzerinde, ancak askeri kullanım için gerekli olan yüzde 90'lık eşiğin halen altında.

Stoklar önde gelen Batılı ülkeler için endişe kaynağı. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Nool Barrot pazartesi günü yaptığı açıklamada, İran'ın ‘nükleer silah edinmenin eşiğinde’ olduğunu söyledi ve Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin Avrupa güvenliğine bir tehdit olarak görülmesi halinde Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının yeniden devreye sokulabileceğini ifade etti.

Tahran, 2015 nükleer anlaşmasının imzacılarından biri olan Fransa'nın açıklamalarını ‘gülünç’ olarak nitelendirdi.

Arakçi daha önce İran'ın uranyum zenginleştirme hakkının ‘müzakere edilemez’ olduğunu söylemişti.

UAEA Başkanı Rafael Grossi çarşamba günü yaptığı açıklamada, zenginleştirilmiş malzemenin ‘kolayca eritilebileceğini’ ya da İran dışına ‘gönderilebileceğini’ söyledi.

Geçtiğimiz ay İran hükümet sözcüsü Fatma Muhacerani zenginleştirilmiş malzemenin transferinin ‘kırmızı çizgi’ olduğunu belirtmişti.

Rubio, İran'ın nükleer tesislerinin ABD'li uzmanlar tarafından da denetlenmesine izin vermesi gerektiğini vurguladı.

Rubio ayrıca Tahran'a, İsrail'e ve Kızıldeniz'deki gemilere yönelik saldırıları ABD'nin misilleme saldırılarına yol açan Yemen'deki Husilere verdiği desteği sona erdirmesi çağrısında bulundu.

Tahran, Washington ile görüşmelerin sadece nükleer program ve yaptırımların kaldırılması konularını ele almasında ısrar ediyor ve bölgesel nüfuzu ve askeri kabiliyetleri ile ilgili müzakereleri dışlıyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz hafta, güvenilir bir anlaşmanın ‘İran'ın nükleer silahlar için uranyum zenginleştirme kabiliyetini ortadan kaldırması’ ve balistik füze geliştirmesini engellemesi gerektiğini söyledi. Arakçi ise Netanyahu'yu ABD politikasını ‘dikte etmekle’ suçladı.