LG marka telefonlar tarihe karışıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

LG marka telefonlar tarihe karışıyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Güney Koreli LG Electronics, zarar eden cep telefonu birimi için bir alıcı bulamaması sonrasında bu birimin faaliyetlerini kademeli olarak sonlandırmaya karar verdi.
LG'nin bu kararı ile ilk defa büyük bir cep telefonu markası piyasadan tamamen çekilmiş olacak.
Şirketin cep telefonu birimini piyasadan çekme kararıyla bu birimin Kuzey Amerika'daki yüzde 10 pazar payının rakip şirketler Samsung Electronics ve Apple Inc tarafından paylaşılacağı tahmin ediliyor.
Hi Investment & Securities'de analist olan Ko Eui-young, "LG, ABD'de çok düşük fiyatlı modeller yapamıyorsa orta fiyatlı model üretmeyi hedefliyordu. Yani Apple'dan daha fazla orta fiyatlı ürün çeşidine sahip Samsung LG kullanıcılarını daha iyi cezbedebilecek" dedi.
LG'nin cep telefonu birimi yaklaşık altı yıldır toplamda 4.5 milyar dolara yakın zarar etti. LG, sert rekabetin olduğu bir sektörden çıkarak elektrikli araç parçaları, birbirine bağlı cihazlar ve akıllı evler gibi daha fazla büyüme imkanı olan alanlara odaklanacak.
LG, iyi olduğu zamanlarda cep telefonları için ultra geniş açılı kameralar gibi bir dizi yenilikler yaparak sektördeki konumunu güçlendirmişti ve 2013 yılında Samsung ve Apple'ın ardından dünyanın en büyük üçüncü akıllı telefon üreticisi olmuştu.
Ancak sonrasında LG'nin en iyi modellerinde hem yazılım hem de donanımla ilgili bazı aksaklıklar çıkınca ve yazılım güncellemeleri yavaş kalınca markaya olan talep sürekli düşmüştü. Analistler LG'nin Çinli rakiplerine kıyasla pazarlama konusunda uzmanlık eksikliği olması nedeniyle şirketi eleştirmekteydiler.
 
Independent Türkçe/Reuters



Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
TT

Ortadoğu’daki kaos Çin’i endişelendiriyor: Rusya’yla boru hattı tekrar gündemde

Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)
Sibirya'nın Gücü hattı, Gazprom tarafından 2019'da faaliyete geçirilmişti (Reuters)

İsrail-İran çatışmaları, Çin’in uzun süredir duraklamış olan Sibirya’nın Gücü 2 boru hattı projesini yeniden gündeme almasına yol açtı.

Wall Street Journal’ın haberinde, Çin’in doğalgazının yüzde 30’unu Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi Ortadoğu ülkelerinden sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) halinde ithal ettiği belirtiliyor.

Çin’in özellikle İran’dan gönderilen düşük maliyetli ham petrole büyük ölçüde bağımlı hale geldiği aktarılıyor. İran’ın petrol ihracatının yüzde 90’ından fazlasının Çin’e gittiğine işaret ediliyor.

Ancak son gelişmelerle bölgede artan öngörülemezdik, Çin’i Hürmüz Boğazı üzerinden sevkıyatlara alternatif arayışına soktu. İsrail’le 12 gün süren çatışmalara ABD’nin de dahil olmasıyla Tahran yönetiminin boğazı kapatma tehlikesi doğmuştu. İran henüz bu yönde bir adım atmadı.

Berlin merkezli düşünce kurulu Carnegie Rusya Avrasya Merkezi’nden Alexander Gabuev, “Ortadoğu’daki askeri durumun öngörülemezliği, Çin liderliğine karasal boru hattı arzının jeopolitik faydalarını gösterdi” diyor.

Pekin yönetiminin, uzun süredir askıya alınmış Sibirya’nın Gücü 2 doğalgaz boru hattını yeniden değerlendirdiği belirtiliyor.

Çin’e yılda 50 milyar metreküp doğalgaz taşıma kapasitesine sahip olacak boru hattı projesi, fiyat anlaşmazlıkları başta olmak üzere bazı sorunlar nedeniyle ilerlememişti.

Pekin’in politikası kapsamında tek bir ülkeden yapılan petrol ve doğalgaz ithalatı yüzde 20’yle sınırlandırılıyor ancak Moskova bu oranın üstüne çıkılmasını talep ediyor.

İki ülke arasında kurulan Sibirya’nın Gücü hattı 2019’da devreye alınmıştı. İkinci hattın inşasının yaklaşık 5 yıl sürmesi öngörülüyor.

WSJ, Çin lideri Şi Cinping’in eylülde Rusya’yı ziyaret etmeyi planladığını, boru hattı projesinin detaylarının da gündeme geleceğini yazıyor.  

Diğer yandan Washington’ın, Pekin’le Moskova’nın yakınlaşmasını engellemek isteyeceğine dikkat çekiliyor. Ancak Trump dünkü açıklamasında Çin’in Amerikan ambargosuna rağmen İran’dan petrol almaya devam edebileceğini söyleyerek kafa karışıklığı yaratmıştı. Cumhuriyetçi lider, Pekin yönetimine ABD’den petrol alma çağrısında da bulunmuştu.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Reuters