Kazimi’yi ağırlayan BAE’den Irak’a 3 milyar dolarlık yatırım

Şeyh Muhammed bin Raşid ve Mustafa el-Kazimi, 4 Nisan’da Abu Dabi’deki görüşmeleri sırasında (WAM)
Şeyh Muhammed bin Raşid ve Mustafa el-Kazimi, 4 Nisan’da Abu Dabi’deki görüşmeleri sırasında (WAM)
TT

Kazimi’yi ağırlayan BAE’den Irak’a 3 milyar dolarlık yatırım

Şeyh Muhammed bin Raşid ve Mustafa el-Kazimi, 4 Nisan’da Abu Dabi’deki görüşmeleri sırasında (WAM)
Şeyh Muhammed bin Raşid ve Mustafa el-Kazimi, 4 Nisan’da Abu Dabi’deki görüşmeleri sırasında (WAM)

Abu Dabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed Al Nahyan, 4 Nisan’da Abu Dabi’de Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi ile bir araya geldi. İki lider, bölgesel ve uluslararası meselelerin yanı sıra, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Irak arasındaki ilişkileri ve çıkarları çeşitli alanlardaki iş birliğini geliştirmenin yollarını ele aldı.
Kalkınma, ekonomi, yatırım ve siyasi alanlarda iki ülke arasındaki iş birliğinin ele alındığı görüşmede, sağlık, enerji ve altyapı sektörlerinde iş birliğini genişletme ve ortak hayati projeler oluşturmak için çalışma fırsatları masaya yatırıldı.
Emirates Haber Ajansı’na (WAM) göre BAE, ‘ekonomik ve yatırım ilişkilerini güçlendirmeyi, iş birliği ve ortaklık için yeni fırsatlar oluşturmayı, Irak halkını desteklemek için ekonomik, sosyal ve kalkınma tekerleğini ilerletmeyi’ amaçlayan bir girişimle Irak’ta 3 milyar dolarlık yatırım yaptığını duyurdu.
BAE, “Bu adım, iki ülkeyi ve halklarını birbirine bağlayan tarihi kardeşlik ilişkileri çerçevesinde ve karşılıklı çıkarlara hizmet edecek şekilde bu ilişkileri güçlendirme ve ufuklarını geliştirme arzusu bağlamında geliyor. İki taraf ayrıca, ‘ekonomik alanlarda iş birliğini geliştirmek ve güçlendirmek, ticareti geliştirmek ve artırmak, iki ülke arasındaki yatırım hareketini teşvik etmek, her iki ülkeden iş adamlarını ziyaretlere davet etmek, Irak- BAE İş Konseyi kurmak ve iki ülkenin çıkarlarına hizmet eden tüm prosedürleri kolaylaştırmak’ meseleleri üzerinde uzlaşı sağladı” açıklamasında bulundu.
BAE Devlet Başkan Yardımcısı, Başbakan ve Dubai Emiri Şeyh Muhammed bin Raşid Al Maktum da Dubai’de Kazimi ile görüştü. İki yetkili, iki ülke arasındaki kardeşlik ilişkilerinin güçlendirilmesi meselesini ele aldı. Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan, “Bugün Irak’ın bir meydan okuma evresinden geçtiğini görüyoruz, ancak önce Allah’a, sonra size, Sayın Başbakan’a olan güvenimiz büyük ve bu güven emin ellerdedir” dedi. Şeyh Maktum, “Birbirimize yürekten yakınız ve ziyaretiniz BAE ile Irak’ı birbirine bağlayan köprüyü güçlendirecektir. Irak’ımız kalbimiz için çok değerlidir” ifadelerini kullandı. Başbakan Maktum, kurucu Şeyh Zayed bin Sultan Al Nahyan tarafından ülkenin kuruluşunun başında inşa edilen iki ülke ilişkilerinden de söz ederken, “O günden bu yana, bu ilişki gelişip güçleniyor. Devlet Başkanı Halife bin Zayid Al Nahyan da aynı şekilde bu ilişkinin bağlarını sağlamlaştırıyor. Bu yolda devam ediyoruz. Bu ziyaret, ilişkilerin gücünü teyit ediyor” dedi. Geleceğin iki ülke halkına neşe ve mutluluk getirmesi yönündeki umudunu ifade eden Dubai Emiri, “İki halkımıza, onları birbirine bağlayan sosyal ilişkiler sayesinde olumlu bir mesaj göndermek istiyoruz” dedi.
Abu Dabi Veliaht Prensi, “Irak halkının BAE’ye büyük iyilikleri mevcut. Irak’ın bir önceki nesli, BAE’nin inşasına katkıda bulundular. BAE’nin inşasına ve geliştirilmesine yardım eden ve bunun için çalışan birçok kişi var. Mühendislerden, doktorlardan, hatta politikacılardan ve diğerlerinden olsun, onlara bu iyiliği hatırlatıyoruz. BAE’de hala birçok Iraklı yaşıyor ve onlar da iyiliklerde bulundular” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Kazimi, BAE’nin bölgede bir başarı hikayesi yaratabildiğini ve Irak’ın bu deneyimden yararlanmak için çalıştığını söyledi. Şeyh Zayed bin Sultan Al Nahyan’ın pozisyonuna övgüde bulunan Mustafa el-Kazimi, “Savaş hayaletini Irak’tan uzak tutmak için her zaman tavsiyeler verdi” dedi. Irak’ın zor koşullardan geçtiğini, şimdi ise bu koşullardan kurtulmak ve başarılı deneyimlerden yararlanarak geleceği düşünmek için çalıştığını ve bugün BAE’nin şehirleşme ve kalkınma konusunda başarılı bir deneyim kazandığını sözlerine ekledi. Kazimi, “BAE’deki kardeşlerimizin Irak’ın yeniden inşasında Irak’ın yanında durmasına ihtiyacımız var. BAE’li kardeşlerimizin kalkınma deneyimlerini faydanlamak için onların yanındayız. Sanayi, yatırım alanlarında ve her alanda Irak’ın kapıları BAE’ye açık. Bu konu, Irak ulusal güvenliği ve bölge için önemli bir meseledir” dedi.
Bölgedeki koşullarla ilgili olarak Kazimi, Irak’ın birçok zorluğa maruz kalan bölgede bir yakınlaşma ve entegrasyon noktası olmak için bir rol aradığını, şimdi kalkınma yoluyla istikrar yaratma fırsatı olduğunu söyledi. Irak Başbakanı, BAE’nin bu istikrarın sağlanmasından büyük ve öncü bir rolü olduğunu vurgularken, son olarak da Irak’ın Arap dünyasındaki dost ve kardeşlerini aradığını ve Irak’ı Arap tarafına döndürmek için çalıştığını ifade etti. Ayrıca Kazim, ziyareti sırasında karşılaştıkları sıcak karşılamadan dolayı takdir ve teşekkürlerini iletti.
BAE ziyaretine ilişkin olarak 4 Nisan’da Şarku’l Avsat’a açıklama yapan Mustafa el-Kazimi, “BAE liderleri olan kardeşlerimle, özellikle de Şeyh Muhammed bin Zayed, Şeyh Muhammed bin Raşid ve bizleri samimi kardeşlik duyguları ve iki halkımız ile ülkelerimiz arasındaki ilişkileri derinleştirme arzusuyla donatan diğer yetkililerle başarılı dostane görüşmelerden sonra kendimi rahatlamış ve iyimser hissediyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Kazimi, “Suudi Arabistan ziyaretimizin ardından gerçekleşen bu ziyaret, Irak’ın Arap çevresine açılma, Arap rolünü harekete geçirme, iş birliği ve ticaret arası alışveriş alanlarını genişletme, tüm siyasi, ekonomik ve kültürel düzeylerde geniş ufuklar açma konusundaki samimi arzusunu teyit etmektedir” dedi. Mustafa el-Kazimi, “Siyasi hayatın iyileştirilmesi başta olmak üzere ulusal hedeflerine ve görevlerine ulaşılmasını engelleyen tüm zorlukların üstesinden gelmek için bugün Irak, eylemlerinde güvenle besleniyor” ifadelerini kullandı.

Kürdistan bölgesi
Kürt düğümü söylentileri ışığında zor koşullarda gerçekleşen bütçe oylamaları hakkında ise Kazimi, “Kesin olarak tüm parlamento bloklarının, bölgeyle ilgili hususlar da dahil olmak üzere sunulan taslakta gözlemleri ve değişiklikleri var. Herkes farklı düzeylerdeki anlaşmazlıkların üstesinden gelmek ve onaylanmış formüle ulaşmak için katkı sağladı. Meclis Başkanı ve iki yardımcısının, boşluğu doldurmaya yönelik olumlu çabalardaki rolü göz ardı edilemez” dedi.
Irak Başbakanı, “Bölgesel Yönetim heyeti, parlamento tarafından kabul edilebilir nihai bir yapıya ulaşmak için birkaç ay içinde üç bloğun başkanları ve cumhurbaşkanı ile maraton turlarına çıktı. Bölgesel Yönetim liderliğiyle ilişkilerim yeni değil. Etkileri de bütçenin bu yönü ile sınırlı değildir, bölgesel liderlik ile federal hükümet arasındaki iş birliğini ve entegrasyonu güçlendirmekle ilgili her konuda temastayım. Kardeşim ve arkadaşım lider Mesut Barzani, her zaman en yakın arkadaşlarımdan biri olarak gördüğüm Bölgesel Yönetim Başkanı Neçirvan Barzani ve Başbakan Mesrur ​​Barzani ile sürekli temas halindeyim. Bizi erken seçimlere yaklaştıran bir sonraki aşamada görüş alışverişinde bulunmak için yakında Erbil’i ziyaret edeceğim” değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomi bağlamında ise Irak Başbakanı, hükümetinin finans sektöründe, ekonomide ve kalkınmada cesur önlemler aldığını ve Irak ekonomisinde kademeli bir iyileşme yaşandığını söylerken, ülkesinin kapılarının BAE şirketlerine açık olduğuna dikkati çekti. BAE’li bir grup iş adamı ile yaptığı görüşmede, Irak’ın kalkınmayı ve hizmetleri geciktiren zor ve karmaşık koşullardan geçtiğini belirtti. Irak hükümetinin temiz enerjiye büyük bir önem verdiğini, bunlarla ilgili planlar hazırladığını ve çeşitli önlemler aldığını vurgulayan Kazimi, özel sektörde reform yapmak ve tüm imkanları sağlamak için reform belgesinin de hazırlandığını vurguladı. Mustafa el-Kazimi ayrıca, bürokrasiyi azaltmak ve şirketlerin önündeki engelleri kaldırmak için çeşitli önlemler alındığını kaydetti.

 


Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
TT

Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)

Tunus'un merkezindeki Kayravan şehrinde, cumartesi akşamı, polis ve gençler arasında art arda ikinci gece çatışmalar yaşandı.

Ailesinin ifadesine göre, çatışmalar bir kişinin polisin kovalamacası ve ardından kendisine yönelik şiddet sonucu ölmesinin ardından patlak verdi. Ölen kişinin akrabaları, ehliyetsiz motosiklet kullandığını ve bir polis aracı tarafından takip edildiğini söylüyor. Ardından dövülerek hastaneye kaldırılan adam, hastaneden kaçmayı başardı. Cumartesi günü geçirdiği kafa travması sonucu hayatını kaybetti.

Tunus'ta da yüzlerce kişi, muhalefet dernekleri ve partilerinin çağrısına yanıt olarak, dördüncü hafta üst üste başkentte "özgürlükleri savunmak ve Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarını protesto etmek" amacıyla gösteri düzenledi.


Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan-İran ilişkileri çok hassas bir aşamaya geldi ve şu anda, İran liderliği kararını verip Lübnan işlerine müdahalesini durdurmadığı sürece, kontrolden çıkma ve önlenemez olumsuz sonuçlar doğurma riskiyle karşı karşıya. Önde gelen bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a durumu böyle aktardı. İran'ın Beyrut'taki elçileri müdahaleyi reddederken, Lübnan'daki resmi makamlar müdahaleyi kanıtlayan delillere sahip olduklarını vurguluyor.

Kaynak, İran'ın müdahalesine örnekler verdi; bunlardan ilki, resmi davet olmadan elçilerin gelmesiydi ve resmi görüşmelerinin çoğunun, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin önderliğindeki görüşmelerini haklı çıkarmak için siyasi bir kılıf sağlama bağlamında kaldığını vurguladı.


Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
TT

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü, SDG güçlerinin Suriye Savunma Bakanlığı'na entegre edilmesi çağrısında bulundu

Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)
Suriye İçişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre Suriye güvenlik güçleri saldırının ardından Palmira kentinde nitelikli ve kararlı bir operasyon gerçekleştirdi, (Suriye İçişleri Bakanlığı)

Uluslararası koalisyonun eski sözcüsü Albay Myles Caggins, Palmira'daki ortak Suriye-Amerikan devriyesine yapılan saldırının sürpriz olduğunu belirterek, Washington'un Suriye ile uzun vadeli güvenlik ilişkileri kurmak istediğini kaydetti.

Suriye devlet televizyonunda yayınlanan açıklamalarında Caggins, “Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye güvenlik güçlerini DEAŞ’a karşı mücadelede destekleme konusunda özel ve devam eden bir misyonu var ve bu, Suriye hükümetiyle iş birliği içinde yapılacak” dedi. Caggins, Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) Savunma Bakanlığı ile bütünleştirilmesinin gerekliliğini de vurguladı.

Ayrıca, “Amerikan mevzilerine sık sık saldırılar düzenleniyor ve İran milisleri, güçlerimizin bulunduğu bölgelerde gerilim yaratmaya çalışıyor ve çalışmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.

Amerikalı yetkili, Suriye Devlet Başkanı Ahmed elş-Şara'nın bölgede barışa yönelik önemli çalışmalar yaptığını ve Suriye-Amerika ilişkilerinin güçlü olduğunu, ekonomiyi ve refahı güçlendirmenin terörizmle mücadelede önemli bir unsur olduğunu açıkladı.

Şam, cumartesi günü Suriye'nin merkezindeki Palmira kenti yakınlarında ABD-Suriye ortak askeri heyetine yönelik düzenlenen ve üç Amerikalının (iki asker ve bir sivil tercümanları) öldüğü, birçok personelin ise yaralandığı silahlı saldırıyı "terör saldırısı" olarak kınadı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş-Şeybani, X platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, "Suriye, Palmira yakınlarında Suriye-ABD ortak terörle mücadele devriyesini hedef alan terör saldırısını şiddetle kınıyor" dedi. Şeybani, sözlerine şöyle devam etti: "Kurbanların ailelerine, Amerikan hükümetine ve halkına başsağlığı diliyor, yaralılara acil şifa temenni ediyoruz."