İsrail Cumhurbaşkanı Rivlin hükümet kurma çalışmaları kapsamında siyasi partilerin önerilerini dinleyecek

Sağdan sola doğru İsrail Cumhurbaşkanı Rivlin, Başbakan Netanyahu, Yargıç Esther Hayut ve Benny Gantz’ın, Eylül 2019’da Şimon Peres'in ölüm yıldönümünde bir araya geldikleri bir kare (AFP)
Sağdan sola doğru İsrail Cumhurbaşkanı Rivlin, Başbakan Netanyahu, Yargıç Esther Hayut ve Benny Gantz’ın, Eylül 2019’da Şimon Peres'in ölüm yıldönümünde bir araya geldikleri bir kare (AFP)
TT

İsrail Cumhurbaşkanı Rivlin hükümet kurma çalışmaları kapsamında siyasi partilerin önerilerini dinleyecek

Sağdan sola doğru İsrail Cumhurbaşkanı Rivlin, Başbakan Netanyahu, Yargıç Esther Hayut ve Benny Gantz’ın, Eylül 2019’da Şimon Peres'in ölüm yıldönümünde bir araya geldikleri bir kare (AFP)
Sağdan sola doğru İsrail Cumhurbaşkanı Rivlin, Başbakan Netanyahu, Yargıç Esther Hayut ve Benny Gantz’ın, Eylül 2019’da Şimon Peres'in ölüm yıldönümünde bir araya geldikleri bir kare (AFP)

İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, yeni hükümetin kurulmasının önündeki düğümü çözmek ve ülkede beşinci kez seçimlere gidilmesinden kaçınmak amacıyla bugün genel seçimleri kazanarak Knasset’e (İsrail parlamentosu) girmeyi başaran siyasi partilerin heyetleri ile bir araya geliyor.
İsrail Cumhurbaşkanı bu kez partilerin temsilcileriyle her zaman olduğu gibi birkaç gün içinde değil, bir gün içinde görüşme kararı aldı. Rivlin her bir heyete, partilerinin tutumlarını ve mevcut siyasi çıkmazdan nasıl çıkılacağına dair önerilerini dinlemek için 45 dakika ayırdı. Heyetler aynı zamanda yeni hükümetin kurulması görevinin kime verilmesini istediklerini de Cumhurbaşkanı Rivlin’e iletecekler.
İsrail basınına göre üç aday, hükümeti kurma görevini kapmak için yarışıyor. Bu kişilerin, Likud Partisi lideri mevcut İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Yeş Atid (Gelecek Var) Partisi Başkanı Yair Lapid  (eski Maliye Bakanı) ve Yemina (sağ) İttifakı lideri Neftali Bennett (eski Savunma Bakanı) olduğu belirtildi. Likud Partisi (30), Şas (9), Birleşik Tevrat Yahudiliği (7) ve Dini Siyonizm Partisi (6) olmak üzere Knesset’te toplam 52 sandalyeye sahip partiler, Netanyahu’nun hükümeti kurmakla görevlendirilmesini önerecekler. Gelecek Var (17) Yisrael Beiteinu (Evimiz İsrail) Partisi (7), İsrail İşçi Partisi (7) ve Meretz (6) olmak üzere Knesset’te toplam 37 sandalyeye sahip partiler, Yair Lapid’in ismini önerecekler. Yemina (7) ve Tikva Hadasha (Yeni Umut) Partisi (6) olmak üzere Knesset’te toplam 113 sandalyeye sahip iki parti ise Bennett’in hükümeti kurmakla görevlendirilmesi önerisinde bulunacaklar.
Öte yandan İslami Hareket (Birleşik Arap Listesi) ve Mavi-Beyaz İttifakı’nın (Kahol Lavan) henüz nasıl bir yol izleyeceği belirsizliğini korurken (Knesset’te 6 sandalyeye sahip olan) Ortak Arap Listesi Bloku, lideri Eymen Avde’nin açıklamasına göre Knesset’te 55 milletvekilinin desteğini alması halinde Lapid’in adını önerecekti. Ancak Ortak Arap Listesi Bloku milletvekili Sami Ebu Şehade, partisinin herhangi bir isim önerisinde bulunmayacağını açıkladı.
İsrail’de yayın yapan Kanal 12, Cumhurbaşkanı Rivlin ile yapılacak görüşmelerin sonunda, mevcut siyasi düğümün çözülmesinin beklenmediğini bildirdi. Bunun yanı sıra geçtiğimiz Cumartesi günü Lapid ile Bennett arasında uzlaşı için yapılan müzakereler başarısız oldu. Görüşme sonrası yapılan kısa açıklamada, taraflar arasında iki buçuk saat süren toplantının iyi bir atmosferde geçtiği ve iletişimin sürmesi konusundaki fikir birliğiyle sona erdiği belirtildi. Bennett, Lapid ile görüşmesinden bir gün önce Netanyahu ile yaptığı görüşmede de herhangi bir uzlaşıya varamadı. Herhangi bir sonucun çıkmadığı Bennett-Netanyahu görüşmesi yaklaşık üç saat sürdü.
İttifakların karşı karşıya olduğu büyük zorluklar var. Aşırılık yanlısı taraflar, sağcı bir hükümetin kurulması için Arap partilerinin hükümeti desteklemesi fikrini reddederken, Haredi iki parti; Şas ve Birleşik Tevrat Yahudiliği ise Lapid ile herhangi bir iş birliği yapılmasına karşı çıkıyor. Bennett, Yemina, Tikva Hadasha, Kahol Lavan, Yeş Atid, İşçi Partisi, Şas ve Birleşik Tevrat Yahudiliği gibi dini eğilimli partilere toplam 61 milletvekili tarafından desteklenen bir hükümete katılmaları için bir teklif sunmuştu. Bennett, önerisinde,  Avigdor Lieberman’ın lideri olduğu İsrail Evimiz Partisi ile Birleşik Arap Listesi ve Ortak Arap Listesi dışarıda bırakmıştı. Ancak dini partiler Bennett’in önerisini reddettiler.
Haredi partiler, Lapid ile başbakan olmasa bile din ve devletle ilgili konularda uzlaşıya varılmasının mümkün olmadığı için iş birliği yapamayacakları gerekçesiyle Bennett liderliğindeki bir hükümete katılmayı reddediyorlar. Yahudi Gücü (Otzma Yehudit) Partisi Başkanı Itamar Ben Gafir, bir hükümet kurmak için Birleşik Arap Listesi’nin desteğinin alınmasına karşı olduklarını bir kez daha açıkladı. Gafir, geçmişte aynı şekilde Arap partilerinin hükümete katılmalarını reddeden Tikva Hadasha Partisi lideri Gideon Saar’a, Netanyahu’nun kuracağı bir hükümete katılma çağrısında bulundu.
Buna karşın sağcı bir hükümet kurmak amacıyla Mansur Abbas liderliğindeki Birleşik Arap Listesi ile iş birliğine destek veren yerleşimci liderlerin açıklamaları da ses getirdi. Makor Rishon gazetesine konuşan Haham Yakov Nagen, “Birleşik Arap Listesi’nin, düşüncesinde somut bir değişiklik oldu ve Liste’nin bir sonraki hükümet koalisyonuna katılmaması için hiçbir neden yok” ifadelerini kullandı. Mavi-Beyaz İttifakı lideri Benny Gantz ise Binyamin Netanyahu başkanlığındaki yeni bir İsrail hükümetinin kurulmasının ‘felaket’ olacağı konusunda uyardı. Gantz, “Vatandaşların çıkarlarını koruyan bir denge olmadan aşırı sağcı bir hükümet kurulursa bu bizim için felaket olur” dedi.

 


ABD'den tepki çeken plan: 80 bin göçmeni "Amazon gibi" depolayacaklar

ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
TT

ABD'den tepki çeken plan: 80 bin göçmeni "Amazon gibi" depolayacaklar

ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)

Donald Trump yönetimi, ABD'ye yasadışı yollarla giren göçmenlerin gözaltında tutulması için bir adım daha atıyor.

İç Güvenlik Bakanlığı, büyük sanayi depolarını gözaltı merkezlerine çevirmek için harekete geçti. 

Washington Post'un özel haberine göre yüklenici şirketlere çağrı yapılarak bu işi üstlenmeleri istenecek.

Bu planla toplamda 80 bini aşkın göçmenin elden geçirilecek depolarda tutulması planlanıyor.

Mevcut sistemde hangi tesiste boş yer varsa göçmenler oraya gönderiliyor. 

Yeni planla birlikte 5-10 bin kişi taşıyabilecek 7 dev tesis ya da 1500 kişi kapasiteli 16 merkezden birine hızlıca sevk edilecekler.

Planın savunucuları, yeni planın göçmenlerin daha rahat ve "verimli" bir şekilde sınır dışı edilebilmesini sağlayacağını savunuyor.

Diğer yandan bu plan eleştiri de topluyor. Depoların insanların yaşaması için planlanmadığını vurgulayan insan hakları savunucuları yapılacak tüm değişikliklere rağmen havalandırma, ısıtma, su tesisatı ve hijyende büyük sıkıntılar yaşanabileceğini işaret ediyor. 

National Immigration Project'ten Tania Wolf, göçmenlere insan gibi davranılmayacağını öne sürerek "Daha iyi bir ifade bulamadım ama insanlara sığır muamelesi yapıyorsunuz" dedi. 

ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) Direktör Vekili Todd Lyons'un nisanda düzenlenen bir sınır güvenliği konferansında Amazon depoları örneğini verdiği hatırlatıldı:

Bunu bir iş gibi görmeyi daha iyi becermeliyiz. Prime gibi ama insanlarla yapılanı.

Amerikan gazetesi taslağın nihai halini henüz almadığını ve detayların değişebileceğini bildirdi. 

Washington Post, ay başında ICE'nin 68 bini aşkın göçmeni tesislerinde tuttuğunu ve bunlardan yüzde 48'inin herhangi bir hüküm giymediğini veya suçlamayla karşı karşıya olmadığını belirtti. 

Donald Trump'ın "sınır çarı" diye tanımladığı Tom Homan'ın 2025'te 580 bine yakın kişiyi sınır dışı ettiklerini duyurduğu da anımsatıldı. 

Independent Türkçe, Washington Post, Daily Beast


Myanmar'daki iç savaşta salgın riski: Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz

Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)
Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)
TT

Myanmar'daki iç savaşta salgın riski: Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz

Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)
Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)

Myanmar'daki iç savaş, sıtma ve kolera gibi hastalıkların bölgeye yayılmasına neden olabilir.

New York Times'ın haberine göre, yatırımlarda silahlara öncelik veren cunta yönetimleri tarafından Myanmar sağlık sistemi yıllardır ihmal ediliyor.

Sivil hükümet döneminde hastalık kontrolünde bazı ilerlemeler kaydedilmiş olsa da 2021'de ordunun yeniden iktidarı ele geçirmesiyle bunlar tersine döndü.

UNICEF'e göre Myanmar, hiç aşılanmamış çocukların sayısının en fazla olduğu ülkeler arasında. İç savaşla boğuşan ülkedeki doktorlara göre, boğmaca ve difteri gibi önlenebilir hastalıklar artıyor.

Cunta sağlık sistemini korumadığı gibi hastane ve tıbbi tesislere de saldırıyor.

Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre Myanmar ordusu, bu yıl sağlık tesislerine en az 67 saldırı düzenledi.

Myanmar'ın Bangladeş sınırına yakın bir bölgede isyancıların elindeki 300 yataklı hastanenin bu ay bombalanması sonucu en az 34 kişi hayatını kaybetmişti.

Köylüler ve ayrılıkçı örgütler, hava saldırılarından korunmak için sıtma gibi hastalıkları taşıyan sivrisineklerin istila ettiği ormanlarda saklanıyor. Bazı doktorlar 20 defa sıtma geçiren hastaları tedavi ettiklerini söylüyor.

Ayrıca Myanmar'da 2021'deki darbenin ardından Tayland'da da sıtma vakalarının arttığı belirtiliyor.

Çatışmalar nedeniyle, Myanmar-Tayland sınırındaki Mae Sot kasabasında yer alan Mae Sot Genel Hastanesi'ne giden hasta sayısı yaklaşık yüzde 50 arttı.

Ancak hastane müdür yardımcısı Dr. Rojanasak Thongkhamcharoen, gelen Myanmarlı hastaları tedavi etmekten başka seçenekleri olmadığını belirtiyor:

Myanmar'daki sağlık durumunu önemsemezsek, çocuk felci gibi uzun süredir görülmeyen hastalıkların yeniden ortaya çıkmasıyla karşılaşabiliriz. Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz.

Tayland-Myanmar sınırında çalışan epidemiyolog Dr. Voravit Suwanvanichkij de şu uyarıları paylaşıyor:

Bu kriz insanları geceleri uykusuz bırakmalı. Myanmar'ın çoğu epidemiyolojik bir kör noktaya dönüştü.

Ülkede nisanda yaşanan  7,7 ve 6,4 büyüklüğündeki iki depremde 3 binden fazla kişi hayatını kaybetmiş, halihazırda zaten yetersiz olan sağlık sistemi de iflasın eşiğine gelmişti.

Independent Türkçe, New York Times, Think Global Health


Güney Asya devi, Silikon Vadisi’nin hedefinde: 70 milyar dolarlık yatırım yapılacak

Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)
Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)
TT

Güney Asya devi, Silikon Vadisi’nin hedefinde: 70 milyar dolarlık yatırım yapılacak

Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)
Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)

Amazon, Microsoft ve Google gibi teknoloji devleri Hindistan'a büyük yatırım taahhütleri verdi.

Washington Post'un haberine göre Silikon Vadisi şirketleri, ekimden bu yana Hindistan'da toplam 67,5 milyar dolarlık yatırım yapma sözü verdi. Taahhütlerin yüzde 80'i bu ay açıklandı.

Yatırımların büyük kısmı, yapay zeka destekli sohbet botlarının işlemesini sağlayan devasa veri merkezlerinin inşası için kullanılacak.

Hindistan'daki yazılımcılar için eğitim programları ve küçük işletmeler arasında yapay zeka kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla yatırımlar da yapılacak.

ChatGPT'nin yaratıcısı OpenAI ve rakibi Claude'un üreticisi Anthropic, bu yıl Hindistan'da ofisler açtı.

Microsoft CEO'su Satya Nadella ve Intel CEO'su Lip-Bu Tan gibi isimler de bu ay Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yle bir araya gelip, yapay zeka ve yarı iletken çip üretimiyle ilgili konuları ele aldı.

Güney Asya ülkesi, şubatta uluslararası bir yapay zeka zirvesine ev sahipliği yapmaya da hazırlanıyor. Hindistan hükümetine göre bu, Küresel Güney'de düzenlenen ilk uluslararası zirve olacak.

Analizde, 1 milyardan fazla internet kullanıcısına sahip Hindistan'ın teknoloji devleri için "kazanılması gereken bir pazara" dönüştüğü ifade ediliyor.

Amerikan finansal hizmet şirketi Wedbush Securities'den Dan Ives, "Silikon Vadisi'nde herkes Hindistan'da büyük bir rekabetin başladığını biliyor" diyor.

Microsoft, Hindistan'da 17,5 milyar dolarlık yatırım yapacağını 9 Aralık'ta duyurmuştu. Firmanın Asya'daki en büyük yatırımı kapsamında, Hindistan'ın Haydarabad şehrinde devasa bir veri merkezi kurulması planlanıyor.

Google da büyük bir veri merkezi için 15 milyar dolarlık yatırım yapacağını ekimde açıklamıştı.

Öte yandan çevreciler, ciddi miktarda enerji ve su gerektiren veri merkezlerinin, halihazırda kaynak sıkıntısı çeken Hindistan için uzun vadede kıtlık gibi sorunlar yaratabileceğine işaret ediyor.

Ekonomistler de yapay zekanın yaygın olarak benimsenmesinin ülkedeki işgücü piyasasını altüst edebileceği uyarısında bulunuyor.

Independent Türkçe, Washington Post, New York Times