Prens Hamza… Ürdün tahtını iki kez kaybeden pilot

Kral 2. Abdullah 2004 yılında Prens Hamza’nın veliahtlık unvanını alarak yerine 2009 yılında kendi oğlunu geçirdi

Ekran Görüntüsü
Ekran Görüntüsü
TT

Prens Hamza… Ürdün tahtını iki kez kaybeden pilot

Ekran Görüntüsü
Ekran Görüntüsü

Kral Hüseyin'in ABD’li eşi Kraliçe Nur'dan olma en büyük oğlu Ürdünlü Prens Hamza iki kez tahta çıkma fırsatını kaybetti. İlki 1999 yılında babasının ölümünün ardından tahta çıkmak için daha genç olması, ikincisi ise 2004 yılında Kral 2. Abdullah’ın kendisinden veliahtlık unvanını almasıydı.
Prens İngiliz yayın kuruluşu BBC’ye gönderdiği video kaydında “Genelkurmay Başkanı beni ziyaret etti ve dışarı çıkmama izin verilmediğini ve insanlarla iletişim kurmamın veya görüşmemin yasak olduğunu söyledi. Evden çıkmamam gerektiğini, sadece ailemle görüşebileceğimi, Twitter kullanamayacağımı ya da başka kimseyle görüşemeyeceğimi bana bildirdi” ifadelerini kullandı. Prens arkadaşlarından ve tanıdıklarından bazılarının gözaltına alındığını, korumalarının geri çekildiğini, iletişim ağlarının ve internetinin kesildiğini söyledi.
Prens herhangi bir komplonun parçası olmadığını ve 'hükümet sisteminin çökmesinden, yolsuzluktan ve son 15-20 yıldır süren ve gittikçe daha da kötüye giden ülke yönetimindeki liyakatsizlikten sorumlu olmadığını' vurguladı.
“Güvenlik sebeplerinden ötürü” eski Kraliyet Divanı Başkanı Basım İbrahim Avadallah ve başka isimlerin gözaltına alındığı duyurulduğu sırada BBC, Prens Hamza’nın avukatı aracılığıyla kendilerine bir video gönderdiğini aktardı.
Ürdün Silahlı Kuvvetleri Cumartesi akşamı yaptığı açıklamada Prens Hamza’dan 'Ürdün’ün istikrarını hedef alma amaçlı kullanılabilecek hareketlere son vermesi' talebinde bulunduklarını ifade ederek prensi gözaltına alma ya da zorla evde tutma gibi bir şeyin söz konusu olmadığını vurguladı. Adının açıklanmasını istemeyen siyasi bir analist konuya ilişkin yaptığı açıklamada Prens Hamza’nın son zamanlarda 'birden fazla kez bazı arkadaşlarının önünde yönetimin yozlaşması olarak tanımladığı şeye yönelik eleştirilerini artırdığını' söyledi. Analist “Yaklaşık 17 yıl önce veliaht prens unvanını kaybetmesini hiçbir şekilde sindiremediği için kesinlikle içerlemiş durumda” değerlendirmesinde bulundu..
29 Mart'ta 41 yaşına giren Prens Hamza, Kral Hüseyin’in dördüncü eşi Kraliçe Nur’dan -asıl adı Lisa Halaby- olma en büyük oğlu. Kraliçe Nur dün yaptığı açıklamada oğlunu savunarak kendisine yöneltilen suçlamaları iftira olarak nitelendirdi.
Liseyi Londra’da okuyan Prens Hamza daha sonra Sandhurst Kraliyet Askeri Akademisi’ne gitti. Burada daha önce kendisinden 18 yaş büyük kardeşi Abdullah’ın yaptığı gibi üstün bir başarı gösterdi.
Harvard Üniversitesi’nden mezun olmadan önce askeri makamlarda görev yapan ve eski Yugoslavya’da Ürdün-Emirlik biriminde hizmet eden Prens Hamza, başarılı bir sporcu ve babası gibi usta bir pilot. Prens Hamza geçen yıl Ürdün Silahlı Kuvvetleri’ndeki görevinden emekli olmuştu.
Babası Kral Hüseyin’in kanser hastalığı Prens Hamza’nın geleceğinde önemli bir rol oynadı. 1999 yılının Şubat ayında babası vefat ettiğinde Hamza onun yerine geçmek için henüz çok gençti. Bunun üzerine Kral Hüseyin’in ikinci eşi Prenses Muna’dan dünyaya gelme en büyük oğlu Abdullah tahta geçti.
Şarku'l Avsat'ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, merhum kralın isteği üzerine, Kral Abdullah Prens Hamza’yı veliaht prens olarak atadı. Bu durum, kendisinden unvanı geri alınıncaya kadar beş yıl boyunca devam etti. Daha sonra 2009 yılında Abdullah’ın oğlu Prens Hüseyin veliaht prens olarak atandı.
Kral Abdullah kardeşine yazdığı resmi bir mektupta bu kararı için 'sembolik' veliaht prens pozisyonunun kendisinin özgürlüğünü kısıtlamasını ve kendisine daha yetenekli olduğu görevleri vermekten alıkoymasını gerekçe olarak göstermişti. Ancak tabii ki Prens Hamza aynı şekilde düşünmüyordu.
Fransız haber ajansına (AFP) açıklamalarda bulunan analist “Babası vefat ettiğinde henüz genç olması ve daha sonra da Kral Abdullah’ın kendisinden veliaht prens unvanını alması sebebiyle iki kez kral olma fırsatını kaybetti” dedi. Çevreyi koruma konularına ilgili, halka ve kabile liderlerine yakın, beş kız ve bir erkek çocuk babası Prens Hamza yavaş yavaş iktidar çevrelerinden uzaklaşıyor. Ancak tüm bunlara rağmen analist “Kendisini cumartesi günü hapse gitmekten koruyan şeyin Kraliyet kanı olduğunu, iktidar ailesinde prens hapse atılmadığını ancak dışlandığını” belirtti



İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyinde bir Hizbullah üyesini öldürdüğünü duyurdu

İsrail'in Lübnan'ın güneyine düzenlediği hava saldırısı sonucu yükselen dumanlar (Reuters - Arşiv)
İsrail'in Lübnan'ın güneyine düzenlediği hava saldırısı sonucu yükselen dumanlar (Reuters - Arşiv)
TT

İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyinde bir Hizbullah üyesini öldürdüğünü duyurdu

İsrail'in Lübnan'ın güneyine düzenlediği hava saldırısı sonucu yükselen dumanlar (Reuters - Arşiv)
İsrail'in Lübnan'ın güneyine düzenlediği hava saldırısı sonucu yükselen dumanlar (Reuters - Arşiv)

İsrail ordusu dün akşam Lübnan'ın güneyindeki el-Hayyam beldesine düzenlediği bombardımanda bir Hizbullah üyesini öldürdüğünü açıkladı. Lübnan Sağlık Bakanlığı tarafından bu sabah yapılan açıklamada da İsrail'in el-Hayyam beldesine düzenlediği hava saldırısında bir kişinin öldüğü belirtildi.

Lübnan haber ajansı NNA'nın yayınladığı açıklamada, saldırıda dört kişinin daha yaralandığı belirtildi. NNA, İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyindeki Bint Cubeyl ilçesinin Marun er-Ras ve Yarun beldeleri arasındaki bölgeyi çok sayıda top mermisiyle hedef aldığını bildirdi.

ftyu7
Lübnan’ın güneyindeki bir askeri tatbikat sırasında roketatarların önünde duran Hizbullah üyeleri, Mayıs 2023 (AP)

İsrail ile Hizbullah arasında Hizbullah'ın askeri ve komuta yapısına ağır darbeler indiren çatışmanın ardından 27 Kasım'dan bu yana bir yılı aşkın bir süredir devam eden ateşkes anlaşması halen yürürlükte.

Anlaşma, Hizbullah üyelerinin Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeden (sınırdan yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta) çekilmesi ve askeri yapılarının lağvedilmesi karşılığında daha fazla Lübnan ordusu ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) unsurunun bölgeye konuşlandırılmasını öngörüyordu.

Anlaşma ayrıca İsrail'in savaş sırasında işgal ettiği tüm bölgelerden çekilmesini öngörüyordu, ancak İsrail, sınırın her iki tarafını da denetleyebilmesini sağlayan 5 tepede askeri varlığını sürdürdü. İsrail, askeri hedefler veya Hizbullah üyeleri olduğunu iddia ettiği hedefleri neredeyse her gün vurmaya devam ediyor.