İsrail, ABD’nin ‘nükleer anlaşma’ konusundaki tutumu nedeniyle endişeli

ABD’nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley (AFP)
ABD’nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley (AFP)
TT

İsrail, ABD’nin ‘nükleer anlaşma’ konusundaki tutumu nedeniyle endişeli

ABD’nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley (AFP)
ABD’nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley (AFP)

İsrailli yetkililer, ABD ile İran arasında Viyana’da dolaylı görüşmelerin başlamasından günler önce Başkan Joe Biden yönetiminin nükleer anlaşmayla ilgili verdiği ‘karışık mesajlardan’ duydukları endişeyi dile getirdi.
ABD’nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley, Viyana’da yapılacak görüşmelerdeki amacın herhangi bir ek anlaşma eklenmeden nükleer anlaşmaya geri dönmek olduğunu dile getirmişti.
The Jerusalem Post’a göre, Malley’in geçtiğimiz Cuma günü PBS’e verdiği röportajda, daha güçlü hale getirecek herhangi bir ek unsur olmaksızın nükleer anlaşma geri dönüş hakkında konuştu.
Malley, “Amaç, ABD’nin nükleer anlaşmaya geri dönmek için hangi adımları atması gerektiği ve İran’ın nükleer anlaşmaya uymak için hangi adımları atması gerektiği konusunda hemfikir olup olamayacağımızı görmek” dedi.
Ancak, söz konusundaki röportajda Malley, nükleer anlaşma konusunda ABD’nin müttefikleriyle istişare yapmasının önemi hakkında konuşmadı.
İranlı nükleer bilim adamlarının anlaşmaya yönelik sürekli ihlalleri nedeniyle 2015 yılına göre daha fazla bilgi ve deneyime sahip olduğunu kabul eden Malley, bu konuda herhangi bir çözüm önermedi.
Bunun ardından üst düzey İsrailli bir yetkili, “ABD’nin politikası buysa, endişeliyiz. Malley röportajda, İran’ın nükleer silah elde etmesinin önüne geçmenin amaçlandığını söylemiyor. İranlıları hiçbir yerde kötü davranışlarla suçlamıyor. ABD’nin bölgedeki müttefikleriyle istişarenin önemi hakkında konuşmuyor” diyerek eleştiride bulundu.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.