Demirtaş: Demokrasi ittifakı bir seçim ittifakı değil

Selahattin Demirtaş (AFP)
Selahattin Demirtaş (AFP)
TT

Demirtaş: Demokrasi ittifakı bir seçim ittifakı değil

Selahattin Demirtaş (AFP)
Selahattin Demirtaş (AFP)

Yaklaşık dört buçuk yıldır hapiste bulunan HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhur İttifakı'na karşı durabilmek için seçimi beklemeye gerek olmadığını, ortak demokratik ilkeler belirleyerek mücadele ve işbirliği niyetiyle yola çıkan ve partilerin dışında kalan kesimleri de kapsayan bir Demokrasi İttifakı kurulması gerektiğini söyledi.
Demirtaş, Cumhur ve Millet ittifaklarından ayrı olarak geçen yıl Ağustos ayında gündeme getirdiği Demokrasi İttifakı'nı geçtiğimiz günlerde yeninden gündeme taşıdı.

"Seçimi beklemeye gerek yok"
Reuters'ın sorularını yazılı olarak yanıtlayan Demirtaş, HDP öncülüğünde önerdiği demokrasi ittifakını tanımlarken, "Demokrasi ittifakı bir seçim ittifakı değil, demokrasi için ortak mücadele niyeti ve işbirliği demektir. Dolayısıyla demokrasi ittifakını kurmak için seçimi beklemeye gerek yok. Seçim ittifakı için ise seçim döneminin yaklaşmasını beklemek normaldir"ifadesini kullandı.
Demokrasi için yan yana mücadele etmek isteyen tüm partilerin bir araya gelmesi gerektiğini savunan Demirtaş bu ittifaka toplumsal muhalefet, emek örgütleri, kadın hareketleri, gençlik hareketleri, çevre hareketleri gibi toplum dinamiklerinin de katılması gerektiğinin altını çizdi.
Demirtaş, "Mevcut ittifaklar bu mücadeleden kaçmaya devam edeceklerse ve 'seçime kadar her şeyi sineye çekelim' diyeceklerse bu yanlış olur. Çünkü baskı ve zulüm, tahribatı her geçen gün artırıyor. O nedenle, seçimi beklemeden, bugünden fiili bir demokrasi ittifakı çok anlamlı ve değerli olur"dedi.
Demirtaş bu birlikteliğin seçim ittifakına nasıl yansıyacağına ise seçim zamanında karar verilebileceğini belirtti.
"Son kararı her zaman Erdoğan veriyor"
HDP kapatma davasının AK Parti'nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, kuruluş ilkelerinin neredeyse tamamını bir kenara atmış olduğunu gösterdiğini söyleyen Demirtaş, parti kapatma konusunda da ilkelerinden vazgeçmelerinin şaşırtıcı olmadığını söyledi.
"İktidarda kalmak dışında ne bir amaçları ne de bir hedefleri var. İktidarda kalmak için yapmayacakları şey yok"diyen Demirtaş sözlerini, "Bütün bunlar, siyasi seçeneklerinin azaldığını gösteriyor"diye sürdürdü.
Siyasallaşmış bir yargı mekanizmasında hangi kararın çıkacağını kestirmenin zor olduğunu belirten Demirtaş, "Kapatma davasının amaçlarından biri de muhalefet içinde tartışmalar çıkarmak, muhalefeti zayıflatmak ve bölmektir. Muhalefetin bu tuzağa düşmemesi ve çok yüksek bir sesle demokrasiyi sahiplenmesi gerekir"dedi.
Demirtaş kapatma davasında MHP'nin baskısı ile ilgilili bir soruya ise, "MHP'nin ne kadar baskısı olursa olsun, son kararı her zaman Erdoğan veriyor, bunu unutmayalım. Dolayısıyla tüm sorumluluk Erdoğan ve AKP'dedir"diye yanıtladı.
"MHP çok gürültü çıkarıyor olsa da yakın gelecekte Türkiye siyasetinden tümüyle silinip gideceğinden kuşkum yok" diyen Demirtaş sözlerini,"Çok gürültü çıkarıyor olmalarının nedeni, zurnanın son deliği olmalarıdır"diye sürdürdü.
Demirtaş ayrıca, ekonomik krizin iyice derinleşmesiyle toplumsal patlamalar yaşanabileceğine işaret ederek, "AKP, işte bunu önlemek için erken seçime gidebilir. Her durumda, hazırlıklı olmak lazım"dedi.
 
Independent Türkçe, Reuters



Erdoğan, Trump ile SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
TT

Erdoğan, Trump ile SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonunu görüştü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki NATO zirvesi çerçevesinde gerçekleştirdikleri görüşmeden (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Türk kaynaklar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Lahey'deki Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) zirvesi kapsamında yaptıkları görüşmede, Suriye'deki gelişmeleri çeşitli boyutlarıyla ele aldıklarını açıkladı.

Kaynaklar, Erdoğan'ın Trump ile salıyı çarşambaya bağlayan gece gerçekleşen görüşmesinde, Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) yeni Suriye ordusuna entegrasyonunu ele aldığını söyledi. Erdoğan, Suriye yönetiminin DEAŞ dahil tüm terör örgütleriyle mücadelede kararlı olduğunu ve Türkiye'nin de bu konuda Suriye yönetimine desteğini sürdürdüğünü vurguladı.

thyu
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara geçtiğimiz mart ayında SDG'nin Suriye ordusuna entegre edilmesi için SDG lideri Mazlum Abdi ile anlaşma imzaladı. (EPA)

Şarku’l Avsat’ın Türk hükümetine yakın medya kuruluşlarından aktardığına göre Erdoğan, SDG'ye ABD desteği konusuna da değindi. Erdoğan, “Mart ayında Şam ile imzalanan anlaşma uyarınca SDG'nin Suriye ordusuna entegre edilmesinin ardından bu desteğin sürdürülmesine gerek kalmayacak… Suriye yönetimi, Türkiye'nin de desteğiyle, DEAŞ üyelerinin ve ailelerinin tutulduğu hapishanelerin kontrolünü ele geçirecek” ifadelerini kullandı.

SDG'ye yönelik suçlamalar

Erdoğan daha önce SDG'yi, lideri Mazlum Abdi ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şara arasında imzalanan anlaşmayı geciktirmekle suçlamış, ‘SDG’nin anlaşmanın uygulanmamasının sonuçlarına katlanacağını ve Türkiye'nin bu konuyu yakından takip ettiğini’ belirtmişti.

Türkiye, ABD'nin ‘DEAŞ'a karşı savaşta yakın müttefik’ olarak gördüğü SDG'nin en büyük bileşeni olan YPG’nin dağıtılmasını, yabancı savaşçılarının Suriye'yi terk etmesini ve kalan savaşçıların yeni Suriye ordusuna entegre edilmesini talep ediyor. Washington ise ‘önemli bir müttefik’ olarak SDG'nin yanında durmaya devam edeceğini vurguluyor.

Kaynaklar, Erdoğan'ın Trump'la ayrıca, ‘ABD'nin Suriye'ye yönelik yaptırımlarının kaldırılması kararının uygulanması için atılan adımları ve ABD'nin Suriye'deki güçlerinin durumunu, İsrail'in Suriye topraklarına yönelik saldırılarını, bunların durdurulması ihtiyacını ve Suriye'nin birliği ve egemenliğinin desteklenmesi için yapılacak çalışmaları’ da ele aldığını söyledi.

dfrgthy
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer dün Lahey'de düzenlenen NATO zirvesi çerçevesinde görüşmelerde bulundu. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

Erdoğan dün NATO zirvesi çerçevesinde Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer ile yaptığı görüşmede, “Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini koruyarak istikrarını desteklemeye devam edecektir” dedi.

Suriyeliler için kolaylıklar

Öte yandan Türkiye'deki Suriyeli sivil toplum aktivistleri, geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Göç İdaresi Başkanlığı yetkilileriyle görüştüklerini ve Suriyelilerin statülerine ilişkin güvence aldıklarını açıkladılar.

Aktivistler, ‘Türkiye'de kalmak isteyen hiçbir Suriyelinin ülkesine dönmeye zorlanmayacağı, dönüşün sadece gönüllülük esasına dayanacağı ve daha sonra Türkiye'ye giriş yasağı getirilmeyeceği’ yönünde güvence aldıklarını ifade ettiler.

Türk yetkililer, ‘giriş ve vize işlemlerinin kolaylaştırılacağını, 1 Temmuz itibariyle sınır kapılarının çifte vatandaşlık sahiplerine ve birinci derece akrabalarına açılacağını ve Suriyeli üniversite öğrencilerinin, geçici koruma kartına sahip üniversite öğrencileri de dahil olmak üzere, yılda dört kez kara kapılarından ülkelerine giriş yapmalarına izin verileceğini’ doğruladı.

Suriyeli aktivistler, Suriyelilerin ve Türklerin, Türkiye ve Suriye'de gayrimenkul sahibi olmalarının önündeki engellerin kaldırılması için de çalışmaların sürdüğünü kaydetti.

hyu
Okulların kapanmasının ardından ülkelerine dönen Suriyeli mültecilerin sayısı artmaya başladı. (AFP)

Türkiye'deki Suriyelilerin ülkelerine dönüşü, geçtiğimiz cuma günü okulların kapanmasının ardından gönüllü ve kalıcı dönüşler kapsamında gözle görülür bir artışa sahne olmaya başladı.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, geçtiğimiz cuma günü Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Göç İdaresi Başkanlığı, Türk Kızılayı ve bazı sivil toplum kuruluşlarının iş birliği yaptığı bir proje kapsamında gönüllü geri dönüşleri desteklemek amacıyla kurulan merkezin açılışında, Beşşar Esed rejiminin 8 Aralık 2024'te devrilmesinden bu yana 273 binden fazla Suriyelinin gönüllü olarak ülkelerine döndüğünü açıkladı.