Çin’in Libya'daki yatırım planları

Çin, Libya’daki yeni Birlik Hükümeti’ne yönelik diplomatik ve ekonomik hamlelerde bulunuyor.

Yıkıma uğrayan Libya'nın yeniden inşası, umut verici yatırım fırsatları sağlıyor. (AFP)
Yıkıma uğrayan Libya'nın yeniden inşası, umut verici yatırım fırsatları sağlıyor. (AFP)
TT

Çin’in Libya'daki yatırım planları

Yıkıma uğrayan Libya'nın yeniden inşası, umut verici yatırım fırsatları sağlıyor. (AFP)
Yıkıma uğrayan Libya'nın yeniden inşası, umut verici yatırım fırsatları sağlıyor. (AFP)

Zayed Hediyye
Libya yıllar önce kaybettiği istikrarını geri kazanır kazanmaz birçok ülke ve şirket arasında yeniden imar projelerinde aslan payını kapmak için bir rekabet başladı. Zira bu, koronavirüs salgını başlangıcından bu yana dünyayı saran ekonomik durgunluk ışığında kar elde etme yönünde nadir ve büyük bir fırsat sayılıyor.
Bu rekabet, yeni Libya hükümetinin geçtiğimiz şubat ayında resmi olarak göreve başlaması ve heyetlerin ortak ekonomik iş birliği fırsatlarını tartışmak için Trablus’a gelmesiyle belirginleşmeye başladı. Kaosun hüküm sürdüğü son 10 yıl öncesinde Libya topraklarına en çok yatırım yapan ülkelerden biri olan, ülkedeki güvenlik durumu nedeniyle birkaç yıldır askıya alınan yüzlerce kalkınma projesine sahip Çin de bu rekabette yerini aldı.

Pekin rekabetin kalbinde
Pekin'in Libya'daki kalkınma alanındaki rekabetin ortasında yer alma hamlesinin diplomatik ve ekonomik sebepleri vardı. Çin’in Libya Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Wang Qimin’in Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş ile Libya'da yıllardır durmuş olan projelere devam etme yönünde Çin şirketlerinin geri dönüşünü görüştü. İki gün sonrasında da bazı Çinli şirket temsilcileri, yerel ve uluslararası kaynakların yüz milyarlarca dolar değerindeki yeniden inşa projelerinde yer almak için Trablus'u ziyaret ettiler.
Wang Qimin ile görüşmesinde güvenlik durumunun iyileştirilmesi ve tüm ülkeyi temsil eden Ulusal Birlik Hükümeti’nin kurulmasının ardından Çin Büyükelçiliği’nin başkent Trablus'a geri dönmesinin ve Bingazi'de bir konsolosluk açılmasının önemini vurgulayan Menguş sözlerine şöyle devam etti:
“Büyükelçiliğin yeniden açılması, Çinli firmaların Bingazi ve Trablus şehirlerinde yer alan, duraksyan işlerini tamamlamaları ve yeniden yapılanmaya katkı sağlamaları yönünde dönüş yolunu açacak. Nitekim Çin, uluslararası ağırlığı, Libya ile yakın dostluk ve iş birliği bağları, altyapı, ulaşım ve iletişim alanlarında büyük projeler gerçekleştirmesi nedeniyle Libya'nın yeniden toparlanmasında büyük rol oynayacak.”
Diğer yandan Çin’in Libya Maslahatgüzarı Wang Qimin de şu açıklamada bulundu:
“Çin tarafı, büyükelçiliğin yakında Trablus'a dönüşü üzerine duracak. Çinli şirketler de geri dönmeye hazırlanıyorlar. İki ülke arasında karşılıklı desteğin uluslararası forumlarda sürdürülmesi oldukça önemli.”
Libya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada da “İkili iş birliğinin artırılmasının ele alındığı görüşmede yakın gelecekte Siyasi İstişare Komisyonu ve Ortak Ekonomi Komisyonu toplantılarının yapılması kararlaştırıldı. Libya'nın Arap-Çin-Afrika İşbirliği Forumu çerçevesindeki rolünün yanı sıra Afrika Birliği’nin Güvenlik Konseyi'nde reform yapma ve burada kalıcı bir yer edinme talebine Çin'in verdiği destek görüşüldü” denildi.  

Libyalı yetkililerle yoğun görüşmeler
Trablus ile ekonomik ortaklığın önümüzdeki dönemde başlatılmasına hazırlık olarak Libyalı yetkililerle görüşmelerini yoğunlaştıran Çinli diplomat, Libya Ulusal Petrol Kurumu (NOC) Başkanı Mustafa Sanallah, Çalışma Bakanı Ali Abid er-Rida ve  Libya Telekomünikasyon Kurumu Başkanı Faysal Kerkab ile bir araya geldi.
Sanallah, Wang ile görüşmesi sonrasında yaptığı açıklamada, “Başta petrol ve gaz alanlarında faaliyet gösterenler olmak üzere Çinli firmaların sektörün gelişmesine katkı sağlamak için Libya'ya döneceğini umuyorum” dedi.  
NOC’un resmi sitesinde yayınlanan açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:
“Toplantıda iki taraf arasındaki ortak iş birliğini geliştirme yolları tartışıldı. Petrol, gaz, enerji ve inşaat alanlarında faaliyet gösteren Çinli şirketlerin ülkeye geri dönüşü, özellikle de ham petrol iletim hatlarının bakım ve modernizasyonu, petrol tanklarının yeniden inşa alanlarında Libya petrol sahalarının gelişimine katkılarına odaklandı.”
Abid er-Rida ileWang Qimin görüşmesinde de iki ülke arasında özellikle çalışma ve rehabilitasyon alanlarındaki ortak iş birliğini artırma ve Çin hükümetinin teknik alanlar, yenilenebilir enerji ve Çincenin öğretilmesiyle ilgili sunduğu eğitim programlarından faydalanma üzerine duruldu. Bakanlığın bildirdiğine göre aynı zamanda iki ülke arasında işgücü kullanımının organize edilmesi yönünde iş birliği için bir mutabakat zaptı taslağı üzerine görüşüldü.

Telekomünikasyon sektörüne bir bakış
Çin söz konusu görüşmelerde, Libya’da birçok firma ve ülke arasında kıyasıya rekabete şahitlik etmesi beklenen telekomünikasyon sektöründe yatırım arzusunu dile getirdi. Nitekim telekomünikasyon ve teknoloji sektörünün gelişimi üzerine duran Kerkab ile Wang, Çinli şirketlerin bu alandaki başarılarını ve yeni ufuklar açmanın yanı sıra yatırımlar için cazip bir teknoloji ortamı oluşturmayı gündeme getirdiler.

Çinli iş heyeti Trablus'ta
Pekin de Ulusal Birlik Hükümeti'nin yeniden yapılanma ve inşaat planları dahilinde Libyalı yetkililer, şirketler ve iş insanları ile danışmak ve Libya'da yatırım yapma yönünde sözleşme imzalamak amacıyla Trablus'a üst düzey bir ekonomi heyeti gönderdi.
Libya Haber Ajansı’nın haberinde şu ifadelere yer verildi:
“Bir dizi hükümet yetkilisi; petrol ve imar, köprülerin, petrol ve deniz limanlarının inşası ve altyapı alanlarında çalışan en büyük Çin şirketlerinden oluşan bir grup eşliğinde küresel yatırım alanında uzmanlaşmış bir firmanın üst düzey heyeti ile bir araya geldi. Bunlar, uluslararası düzeydeki en büyük şirketler arasında yer alıyorlar.”
Çin, 2011'de, ülkede devrim yaşandığı yıllarda Libya'daki en büyük yabancı yatırım payına sahipti. Nitekim birçok alanda çalışan Çinli firma sayısı 75’e ulaştı. Bunların 50'sinin inşaat projelerinde yer aldığı ve tahmini toplam yatırım değerlerinin 18,8 milyar dolar olduğu biliniyor.

 


İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
TT

İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı sektördeki faaliyetlerini sonlandırdığını duyurdu

Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)
Filistinliler, 29 Mayıs 2025'te Gazze'nin merkezinde ABD destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'ndan aldıkları yardımı taşıyor (Reuters)

ABD ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’ndeki yardım dağıtım operasyonlarını sonlandırdığını duyurdu.

Kuruluş, altı hafta önce Washington’un arabuluculuğunda yürürlüğe giren ateşkesin ardından dağıtım merkezlerini kapatmıştı. Vakıf, yayımladığı son açıklamada görevini “kalıcı olarak” durdurduğunu ve misyonunu tamamladığını belirtti.

Vakıf Direktörü John Acrey, yaptığı yazılı açıklamada, “Gazze halkına yardımların ulaştırılmasında daha iyi bir yöntem olduğunu kanıtlama görevimizi başarıyla yerine getirdik” dedi.

Kısa süre faaliyet gösteren vakfın operasyonları büyük ölçüde gizlilik içinde yürütülmüştü. ABD ve İsrail destekli alternatif bir yapı olarak BM’ye bağlı UNRWA’nın yerine kurulmuş, ancak finansman kaynakları ya da yardım noktalarını yöneten silahlı yüklenicilerin kimlikleri kamuoyuyla hiç paylaşılmamıştı. Vakıf, amacının yardımların Hamas’a aktarılmasını engellemek olduğunu savunuyordu.

Ancak Filistinliler, yardım çalışanları ve sağlık yetkilileri, bu sistemin yardım almak isteyen sivilleri, İsrail askerlerinin bulunduğu kontrol noktalarından geçmek zorunda bırakarak hayatlarını riske attığını belirtiyordu.

Kurumun görevlerini, Gazze’deki ateşkesi denetlemekle sorumlu İsrail’deki ABD merkezli Sivil-Askerî Koordinasyon Merkezine devredeceğini açıklayan Acrey, “Vakıf haftalardır Koordinasyon Merkezi ve uluslararası kuruluşlarla bir sonraki adımlar konusunda temas hâlinde. Açıkça görülüyor ki bizim uyguladığımız modeli benimseyip genişletecekler” dedi.

Gazze İnsani Yardım Vakfı Mayıs ayı sonunda, İsrail’in üç ay boyunca gıda girişini durdurmasının ardından Gazze’de kıtlık eşiğine gelinmesi üzerine faaliyete başlamıştı. İsrail, BM’nin gıda dağıtım sisteminin yerine geçmesi hedeflenen bu özel kuruluşu, Hamas’ın büyük miktarda yardıma el koyduğu iddiasıyla savunmuştu; ancak BM bu iddiaları reddetmişti.

BM, söz konusu vakfın kurulmasına karşı çıkarak sistemin İsrail’e gıda dağıtımı üzerinde tam kontrol sağlayabileceğini ve Filistinlilerin yerinden edilmesine yol açabileceğini belirtmişti. Savaş süresince BM ve insani yardım kuruluşları, yüzlerce merkez üzerinden Gazze’ye gıda, ilaç, yakıt ve diğer ihtiyaçların ulaştırılmasına öncülük etmişti.

Vakıf, açıklamasında Gazze’de 3 milyonun üzerinde gıda paketi dağıttığını, bunun 187 milyon öğüne denk geldiğini duyurdu.


Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
TT

Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik bombardımanının devam etmesi üzerine ‘etnik temizlik’ uygulamasını kınadı

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail ordusunun bombaladığı bölgeyi inceleyen Filistinli bir kız çocuğu, 22 Kasım 2025 (Reuters)

Hamas Sözcüsü bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nin doğu bölgelerinde ve orta kesiminde ‘etnik temizlik’ yaptığını söyledi.

Sözcü Hazım Kasım, “İşgal güçleri, sarı hattın dışındaki sivilleri hedef alıyor. Bu sabahtan itibaren dört vatandaş öldürüldü, yıkım operasyonları yoğunlaştı ve doğu bölgelerinden vatandaşlar yerlerinden edildi” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın Filistin resmi haber ajansı WAFA’dan aktardığına göre, bu sabah İsrail'in Gazze ve Han Yunus şehirlerini hedef alan bombardımanında dört Filistinli hayatını kaybetti, çok sayıda kişi yaralandı.

dcgtrhy
Gazze şehrinde İsrail ateşiyle öldürülen Filistinli genç Ahmed el-Hevari'nin cenazesine katılan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Bu sabah üç kişinin cenazesi hastanelere getirildi; ikisi Han Yunus’un doğusundaki Beni Suheyle kasabasında İsrail’e ait bir insansız hava aracı (İHA) tarafından, bir diğeri ise Gazze kentinin doğusundaki et-Tuffah mahallesinde İsrail tankının açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti” dedi.

Han Yunus’taki Nasır Hastanesi, iki ölü ve biri ağır olmak üzere üç yaralıyı kabul ettiğini duyurdu. Gazze kentindeki Şifa Hastanesi’nin Müdürü Dr. Muhammed Ebu Selmiye de et-Tuffah mahallesinde sivillere yönelik tank ateşi nedeniyle bir ölü ve çok sayıda yaralının hastaneye ulaştığını doğruladı.

Gazze'deki bir güvenlik kaynağı AFP'ye, ‘işgal uçaklarının bu sabah Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ve Refah'ın güneydoğusundaki bölgelere birkaç hava saldırısı düzenlediğini’ söyledi. Kaynak, İsrail ordusunun ‘ez-Zeytun, Şucaiyye ve et-Tuffah (Gazze şehrinin doğusu) mahallelerinde ve Han Yunus ile Refah'ta savaş sırasında hasar gören onlarca binayı ve evi yıkmaya devam ettiğini’ belirtti.

İsrail güçleri, Refah şehrinin büyük bir kısmını ve Han Yunus'un doğu bölgelerini kontrol altında tutuyor. İsrail, 7 Ekim 2023'teki saldırının ardından Gazze Şeridi'ne savaş açtı. O günden bu yana, Birleşmiş Milletler'in (BM) güvenilir bulduğu Gazze Şeridi’ndeki Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşında en az 69 bin 756 kişi hayatını kaybetti.


Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
TT

Mısır Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy verme işlemi başladı

Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)
Şarkiyye vilayetine bağlı Fakus şehrinde bir seçim komitesinin girişi (Facebook)

Mısırlılar bugün, 2025 Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşamasında oy kullanmaya başladı.

İki gün sürecek seçimler, 73 seçim bölgesi ve 5 bin 287 alt komiteden oluşan 13 vilayette gerçekleştiriliyor. Şarku’l Avsat’ın Kahire el-İhbariyye televizyonundan aktardığına göre, bu aşamada bin 316 aday bireysel sistem altında yarışıyor ve Kahire ile Kuzey, Orta ve Güney Delta ve Doğu Delta'nın iki seçim bölgesinde bir liste yer alıyor.

Mısır Ulusal Seçim Komisyonu, vatandaşlara seçimlere katılım çağrısında bulunarak, sürecin bütünlüğünü sağlama ve seçmenlerin iradesini tam şeffaflık içinde sandığa yansıtma konusundaki kararlılığını vurguladı.

Seçimlerin ikinci aşamasına dahil olan vilayetler, Ulusal Seçim Komisyonu’nun verilerine göre Kahire, Kalubiyye, Dakahliye, Garbiye, Menufiye, Kafr eş-Şeyh, Şarkiye, Dimyat, Port Said, İsmailiye, Süveyş, Güney Sina ve Kuzey Sina’dan oluşuyor.

gju
Parlamento seçimlerinin ilk turunda oy verme merkezlerinin önünde bekleyen Mısırlı kadınlar (Gençlik Partisi Koordinasyon Komitesi)

Temsilciler Meclisi seçimlerinin ikinci aşaması, ilk turda 19 seçim bölgesindeki sonuçların ‘önemli ihlaller’ gerekçesiyle iptal edilmesinin ardından geliyor. Bu ihlaller arasında sandıkların önünde yapılan usulsüz propaganda ile adaylara oy sayım tutanaklarının nüshalarının verilmemesi gibi durumlar yer aldı. Gözlemciler bu adımı ‘emsalsiz’ olarak nitelendirdi.

Bu seçim bölgelerindeki sonuçların iptal edilmesi, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin ‘azami şeffaflık’ sağlanması için yaptığı doğrudan çağrının ardından gerçekleşti.