İran, İsrail adına çalışan bir casusun tutuklandığını duyurdu

Yetkililer, şüphelileri yabancı istihbarat servisleriyle bağlantı kurmakla suçladılar

İranlı yetkililer geçtiğimiz yıl, ABD ve İsrail istihbarat servisleri adına casusluk yapmakla suçlanan bir İranlı mahkûmu idam ettiler (AFP)
İranlı yetkililer geçtiğimiz yıl, ABD ve İsrail istihbarat servisleri adına casusluk yapmakla suçlanan bir İranlı mahkûmu idam ettiler (AFP)
TT

İran, İsrail adına çalışan bir casusun tutuklandığını duyurdu

İranlı yetkililer geçtiğimiz yıl, ABD ve İsrail istihbarat servisleri adına casusluk yapmakla suçlanan bir İranlı mahkûmu idam ettiler (AFP)
İranlı yetkililer geçtiğimiz yıl, ABD ve İsrail istihbarat servisleri adına casusluk yapmakla suçlanan bir İranlı mahkûmu idam ettiler (AFP)

İranlı yetkililer, ülkenin kuzeyindeki Doğu Azerbaycan eyaletinde, İsrail adına çalışan bir casusun yanı sıra yabancı istihbarat servisleriyle iletişime geçmekle suçladıkları birkaç casusun daha tutuklandığını duyurdular.
Reuters’ın, İran'ın yarı resmi haber sitesi Genç Gazeteciler Kulübü'nün (YJC)  internet sitesinden aktardığı haberine göre İran İstihbarat Bakanlığı’ndan bir yetkili yaptığı açıklamada, “Doğu Azerbaycan eyaletinde İsrail adına çalışan bir casusun yanı sıra yabancı istihbarat servisleriyle temas halinde olan birkaç casus daha yakalandı” ifadelerini kullandı.
İran, İsrail'i bir ülke olarak tanımayı reddederken, İsrail’i, İran'ın nükleer programına dahil olan bilim insanlarına karşı düzenlenen suikast ve sabotaj eylemlerinin arkasında olmakla suçluyor.
Bunun yanı sıra İranlı yetkililer, geçtiğimiz yıl ABD ve İsrail istihbarat servisleri adına casusluk yapmakla suçlanan bir İranlı mahkûmu idam etmişlerdi.
Yabancı uyruklu tutuklular
Öte yandan yaklaşık 10 ay önce İran'da tutuklanan Fransız turist Benjamin Briere (35), Avukatı Said Dehgan'ın 15 Mart Pazartesi günü Twitter hesabından yaptığı paylaşıma göre ‘casusluk ve rejime karşı propaganda’ yapmakla suçlanıyor.
Avukat Dehgan mesajında, ‘Benjamin Briere'nin casusluk ve rejime karşı propaganda suçlamasına karşı savunmasını yaptığını’ da belirtti.
Müvekkilinin yasak bir bölgede dron ile fotoğraf çekmesinden ötürü casusluk suçlamasıyla karşı karşıya kaldığını belirten Dehgan, rejime karşı propaganda yapma suçlamasıyla karşı karşıya olmasının nedenini ise, diğer Müslüman çoğunluklu ülkelerde kadınların başörtüsü takmalarının isteklerine bağlı olmasına karşın İran’da kadınların zorunlu olarak başörtüsü takması konusunda medyada sorular sormasından kaynaklandığını söyledi.
İran, 2018 yılında tutuklanan ve casusluk suçlamasıyla 10 yıl hapis cezasına çarptırılan Avustralyalı kadın akademisyen Kylie Moore-Gilbert’ı geçtiğimiz yılın sonlarında, yurt dışında tutuklu olan üç İranlının salıverilmesi karşılığında serbest bıraktı.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP