İsrail Cumhurbaşkanı'ndan 2 yılda beşinci kez seçim sinyali: Koalisyon hükümeti kurmanın bir yolunu göremiyorum

İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, Yesh Atid partisinin liderleriyle görüşmede (DPA)
İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, Yesh Atid partisinin liderleriyle görüşmede (DPA)
TT

İsrail Cumhurbaşkanı'ndan 2 yılda beşinci kez seçim sinyali: Koalisyon hükümeti kurmanın bir yolunu göremiyorum

İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, Yesh Atid partisinin liderleriyle görüşmede (DPA)
İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, Yesh Atid partisinin liderleriyle görüşmede (DPA)

İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin, iki hafta önce yapılan seçimlerin ardından koalisyon hükümetini kurmakla görevlendirileceği kişiyi belirlemek üzere parti temsilcileriyle görüşmelere başladı.
Rivlin, görüşmelerin ardından ülkedeki siyasi krizden çıkma ve yeni bir hükümet kurma olasılığına dair kasvetli bir tablo çizerek, “Şu anda koalisyon kurmanın bir yolunu göremiyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı ayrıca, hükümeti kurma konusundaki ilk tercihinin başarısız olması durumunda, ikinci bir kişiye bunu yapma şansı vermek yerine, bir seçim yapması için görevi Knesset’e verebileceğini söyledi.
Times of İsrael gazetesine göre Rivlin, dört seçim kampanyasından sonra demokrasinin kendi kendini tükettiğini de dile getirdi.
Rivlin, söz konusu görüşmeler hapsamında ilk olarak seçimleri önde tamamlayan Netanyahu liderliğindeki Likud partisi heyetini kabul ederek, Binyamin Netanyahu’nun yolsuzluk davasının, yetkiyi kime vereceğine ilişkin kararında rol oynayabileceğini ima etti.
Cumhurbaşkanı bu görüşmede, “Netanyahu için alternatif bir aday olarak önermek istediğiniz başka bir aday var mı?” diye sordu ancak Likud yetkilileri, yasaya uygun hareket ettiklerini söyleyerek olumsuz yanıt verdi.
Daha sonra Rivlin ile Netanyahu’ya ‘gerçek ve adaletin yanında durmak için mahkemeye kadar eşlik ettiğini’ söyleyen Likud heyetinden Kamu Güvenliği Bakanı Amir Ohana ile arasında olağanüstü bir tartışma gelişti.
Rivlin, “Gerçek ve adalet mi? Bunu kendi adınıza söylüyorsunuz?” diye sordu.
Ohana ise, “Sanırım sadece kendi adıma konuşmuyorum. Bir milyondan fazla seçmen Netanyahu liderliğindeki Likud’a oy verdiğinde, ipucunu doğru anladıysam ona karşı yüksek düzeyde bir güveni ve başkalarına güvensizliklerini dile getiriyor” diyerek yanıt verdi.
Rivlin araya girerek, “Bunu fikriniz olarak belirttiğinizi söylemek isterim. Burası Cumhurbaşkanının konutu ve bunu kabul edemem” diye konuştu.
Daha sonra Rivlin, parti lideri Yair Lapid’i tavsiye eden Yesh Atid partisinin temsilcileriyle bir araya geldi.
Yesh Atid’in ikinci lideri Orna Barbivay söz konusu görüşmede, “Şu anda mahkemede kendisini savunacak bir başbakanımız varken, bu önemli görevi üstlenmek için ona değil, İsrail devleti için çalışacak bir adaya ihtiyacımız var” dedi.
Yesh Atid heyeti, Netanyahu parti lideri olmadığı sürece, Likud Partisi dahil hiçbir koalisyon ortağıyla çalışmayı göz ardı etmediklerini ifade etti.
Rivlin’in görüştüğü üçüncü parti Ultra Ortodoks Shas, bir sonraki hükümeti kurması için ‘Netanyahu ve sadece Netanyahu’yu tavsiye edeceklerini söyledi.
Mavi-Beyaz İttifakı ise, Yair Lapid’in geniş merkezci hükümet kurması için atanmasını tavsiye etti.
Parti heyetindeki Kültür Bakanı Chili Tropper, Rivlin’e Likud da dahil olmak üzere diğer partileri dışlamadıklarını, ancak Netanyahu liderliğindeki herhangi bir hükümeti kabul etmeyeceklerini söyledi.
Rivlin görüşmelerin sonunda, “Şu ana kadarki görüşmelerin yönü beşinci seçimdir. Dört seçim kampanyasından sonra demokrasi kendini tüketti” diye konuştu.



İsrail Genelkurmay Başkanı: İran artık “nükleer eşikte” bir ülke değil

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (Reuters)
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (Reuters)
TT

İsrail Genelkurmay Başkanı: İran artık “nükleer eşikte” bir ülke değil

İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (Reuters)
İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir (Reuters)

İsrail Genelkurmay Başkanı General Eyal Zamir, meslektaşlarına, İran'ın nükleer programına yönelik İsrail ve ABD'nin saldırıları sonrasında artık “nükleer eşikte” bir ülke olmadığını söyledi. Bu bilgi, dün “Times of Israel” gazetesine verdiği demeçte, konuyla ilgili bilgisi olan bir kaynak tarafından doğrulandı.

Zamir, İran'ın nükleer programının bir kısmını hala elinde tutuyor olabileceğini, ancak kaynağa göre, ülkenin uğradığı zararlar, aralarında iki önemli bilim insanının öldürülmesi, önemli nükleer tesislerin saldırıya uğraması ve diğer üretim ve silahlanma unsurlarının tahrip edilmesi nedeniyle, programın yıllarca gerilediğini belirtti.

Bu açıklamalar, İran'ın Birleşmiş Milletler Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın İsrail ve ABD'nin bombardımanlarından zarar gören nükleer tesis ve malzemeleri denetleme talebini reddetmesinin ardından geldi.

 İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (Reuters)İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (Arşiv-Reuters)

Bu arada İsrail Savunma Bakanı İsrael Katz, orduya İran'ın nükleer silah elde etme çabalarını engelleme talimatı verdiğini açıkladı. Katz, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın Gazze'de savaşı başlatan saldırısının ardından İsrail'in düşmanlarının “dokunulmazlığının” sona erdiğini belirtti.

Katz, “X” sitesinde yaptığı paylaşımda, “İsrail ordusuna, İran'a karşı İsrail'in hava üstünlüğünü korumayı, nükleer ilerlemeyi ve füze üretimini engellemeyi ve İran'ın İsrail'e karşı terörist faaliyetlerini desteklemesine yanıt vermeyi içeren bir eylem planı hazırlaması talimatını verdim” ifadelerini kullandı.

İsrail ordusunun İran'a karşı 12 gün süren harekatında alınan önlemleri özetleyen Katz, “Bu tür tehditleri bertaraf etmek için düzenli olarak çalışacağız” dedi.

Katz, “Tahran'da kesik başlı yılanın başına şunu söylemek istiyorum: Esed'in yükselişi, İsrail'in yeni politikasının sadece bir başlangıcıydı ve 7 Ekim'den sonra dokunulmazlık sona erdi” dedi.

İsrail Dışişleri Bakanı Gidon Sa'ar ise İran'a saldırarak “İsrail, kendisine, bölgeye ve uluslararası topluma yönelik acil bir tehdide karşı son anda harekete geçti” ifadesini kullandı.

İran Dini Lideri Ali Hamaney, Tahran'da kalabalıkları selamlarken (Arşiv-EPA)İran Dini Lideri Ali Hamaney, Tahran'da kalabalıkları selamlarken (Arşiv-EPA)

İsrail ve İran, 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğuyla ateşkesle sona eren savaşta zafer ilan etti.

İsrail, 13 Haziran'da İran'a karşı ilk saldırıyı başlattı. İsrail'e göre İran'ın üst düzey askeri komutanlarına, nükleer bilim adamlarına, uranyum zenginleştirme tesislerine ve balistik füze programına yönelik kapsamlı saldırı, Tahran'ın Yahudi devletini yok etme planını gerçekleştirmekten alıkoymak için gerekliydi.

İran, İsrail'in saldırılarına 500'den fazla balistik füze ve yaklaşık bin 100 insansız hava aracı fırlatarak yanıt verdi. Şarku’l Avsat’ın Sağlık yetkilileri ve hastanelerden aktardığına göre İran'ın füze saldırıları İsrail'de 28 kişinin ölümüne ve binlerce kişinin yaralanmasına neden oldu. Bazı füzeler konut binalarını, iki üniversiteyi ve bir hastaneyi vurarak ağır hasara yol açtı.

İran, nükleer silah sahibi olma çabalarını yalanlasa da uranyumu barışçıl olmayan seviyelere kadar zenginleştirmiş, uluslararası müfettişlerin nükleer tesislerini denetlemesini engellemiş ve balistik füze kapasitesini artırmıştı.